Hakan Özen

Tarih: 10.11.2025 16:00

Medyanın "Bekçi Köpeği" Rolü (Watchdog Journalism)

Facebook Twitter Linked-in

Medyanın "bekçi köpeği" (watchdog) rolü, demokratik bir toplumda gazeteciliğin en temel ve kritik görevini tanımlayan kilit bir kavramdır.

Bu rol, medyanın sadece bilgi aktaran bir araç olmaktan öte, iktidar sahiplerini denetleyen, eleştiren ve onların hesap verebilirliğini sağlayan bir mekanizma olarak hareket etmesini ifade eder.

İşte bu rolün detayları:

Medya, geleneksel olarak "Dördüncü Kuvvet" olarak adlandırılır. Yasama (Parlamento), Yürütme (Hükümet) ve Yargı organlarının yanı sıra, medyanın bu üç kuvveti gözetleme ve denetleme işlevi vardır. "Bekçi Köpeği" terimi de bu denetim işlevini mecazi olarak anlatır.

1. Rolün Temel İşlevleri

İktidarı Denetlemek: Başta siyasi iktidar olmak üzere, büyük ekonomik güçleri, kamu kurumlarını ve diğer güç odaklarını sürekli olarak gözetlemek ve izlemek.

Yanlışları ve Yolsuzlukları Ortaya Çıkarmak: Kamu fonlarının kötüye kullanılması, yolsuzluklar, yasa dışı uygulamalar, yetki suiistimalleri, haksızlıklar ve etik olmayan davranışları soruşturmacı gazetecilik yoluyla ortaya çıkarmak.

Kamuoyunu Bilgilendirmek: Sadece rutin haberleri değil, aynı zamanda kamuoyunun bilmesi gereken, ancak iktidar sahiplerinin gizlemek istediği hayati bilgileri halka ulaştırmak. Bu, vatandaşların bilinçli kararlar alabilmesi için hayati önem taşır.

Hesap Verebilirliği Sağlamak: İktidar sahiplerinin eylemleri hakkında hesap vermeye zorlanmalarını sağlamak. Bir skandalı veya yanlışı ortaya çıkarmak, sorumluların görevden alınmasına, soruşturma açılmasına veya yasal süreçlerin başlamasına yol açabilir.

2. Etik Bağlamı

Bekçi köpeği rolü, gazetecilik etiğinin en yüksek standartlarını gerektirir:

Tarafsızlık Değil, Kamu Yararına Sadakat: Gazeteci, ne hükümete ne de muhalefete sadık olmalıdır. Sadakati, yalnızca kamu yararı ve hakikate olmalıdır.

Gözü Peklik: Bu rol, gazetecinin iktidar veya sermaye baskısına boyun eğmemesini, zor sorular sormasını ve rahatsız edici gerçekleri yayınlamayı göze almasını gerektirir.

Doğruluk: Ortaya çıkarılan bilgilerin kesinlikle doğru ve kanıtlanabilir olması şarttır; aksi takdirde medya, itibarını ve inandırıcılığını kaybeder.

3. Zıt Kavram: "Kucak Köpeği" (Lapdog Journalism)

Bekçi köpeği rolünün tam tersi, "Kucak Köpeği Gazeteciliği" (Lapdog Journalism) olarak adlandırılır.

Bu, medyanın gücü denetlemek yerine, siyasi veya ekonomik iktidar odaklarının kucağına oturmasını, yani onlara hizmet etmesini ifade eder.

Gazeteler, iktidarın söylemini yayar, yolsuzlukları görmezden gelir, sansür ve otosansür uygular. Bu durum, "Medya ve Gazetecilikte Etik Sorunlar" kitabının 3. bölümünde anlatılan, Robert Maxwell gibi patronların hakim olduğu yapılarda sıklıkla görülen bir etik ihlaldir.

Özetle: Medyanın bekçi köpeği rolü, demokrasinin sağlıklı işleyişinin garantilerinden biridir. Bu rol, medyanın bir denge ve denetleme aracı olarak görev yapmasını, böylece vatandaşların haklarını korumasını ve toplumsal şeffaflığı artırmasını sağlar.

Medyanın "Bekçi Köpeği" Rolünün Güncel Zorlukları

Medyanın denetleme rolü, teknolojik değişimler, ekonomik krizler ve siyasi kutuplaşma nedeniyle tarihinin en büyük baskısıyla karşı karşıyadır.

I. Ekonomik ve Yapısal Zorluklar (Sermaye Baskısı)

Bu zorluklar, özellikle Türkiye'de "Medya ve Gazetecilikte Etik Sorunlar" kitabının 3. bölümünde ele alınan Robert Maxwell vakasıyla paraleldir.

1. Finansal Bağımlılık ve Reklam Piyasası:

Sorun: Geleneksel medya (gazeteler ve televizyonlar) ciddi bir ekonomik krizdedir. Reklam gelirleri internet devlerine (Google, Meta) kaymıştır. Hayatta kalmak için, medya kuruluşları büyük ölçüde ya hükümetle bağlantılı kamu reklamlarına ya da büyük sermaye gruplarının reklamlarına bağımlı hale gelmiştir.

Etkisi: Bu bağımlılık, gazeteciyi doğal olarak otosansüre iter. Kritik veya yolsuzluk haberleri, kuruluşun mali geleceğini tehlikeye atma korkusuyla yayınlanamaz. Bekçi köpeği, karnını doyurmak için sahibine sadık kalmak zorunda kalan bir hayvana dönüşür.

2. Medya Mülkiyetinin Yeniden Yapılanması:

Sorun: Türkiye gibi birçok ülkede, medya kuruluşları, genellikle ihale alanlarında ve hükümetle yakın ilişkiler içinde olan büyük holdingler tarafından satın alınmıştır. Medya, bir "ana iş" (core business) olmaktan çıkıp, diğer ticari çıkarları (inşaat, enerji vb.) korumak için kullanılan bir "halkla ilişkiler aracı" haline gelmiştir.

Etkisi: Bu yapısal sorun, editoryal bağımsızlığın bir yanılsama olmasına yol açar. Gazete sahibi, bekçi köpeğini bağlayan kişi olur ve onu sadece istediği kişiye havlatır.

II. Dijital ve Teknolojik Zorluklar

Yeni medya ortamı, bekçi köpeği gazeteciliğinin işleyiş biçimini temelden sarsmıştır.

3. "Tık Etiği" ve Kalite Kaybı:

Sorun: İnternet, tiraj yerine tıklama (click) ve hız odaklı bir ekonomi yarattı. Bekçi köpeği rolünü yerine getirmek (yani karmaşık ve uzun soruşturmalar yapmak) pahalı ve yavaştır. Hızlı, sansasyonel veya düşük kaliteli içerik üretmek ise daha kârlıdır.

Etkisi: Soruşturmacı gazeteciliğin bütçeleri kısılırken, "tık tuzağı" (clickbait) içeriğe öncelik verilir. Bu, kamuoyunun derinlemesine bilgiye erişimini engeller ve medyanın itibarını düşürür.

4. Yanlış Bilgi (Dezenformasyon) ve Güven Krizi:

Sorun: Sosyal medya ve yapay zeka destekli dezenformasyon kampanyaları, doğruluğu kanıtlanmış haberlerin bile güvenilirliğini sarsmaktadır. İktidar odakları, eleştirel bir haberin itibarını kolayca "yalan haber" olarak etiketleyebilir.

Etkisi: Halkın hangi bilgiye güveneceği konusunda yaşadığı kafa karışıklığı derinleşir. Bekçi köpeği havladığında, halk havlamanın gerçekten bir tehlikeyi mi yoksa bir manipülasyonu mu işaret ettiğinden emin olamaz.

III. Siyasi ve Hukuki Zorluklar

Siyasi iklim, bekçi köpeğinin varlığını doğrudan tehdit etmektedir.

5. Siyasi Kutuplaşma ve Hedef Gösterme:

Sorun: Siyasetin aşırı kutuplaşması, gazetecilerin profesyonel mesafesini korumasını zorlaştırır. Eleştirel haber yapan gazeteciler, iktidar veya muhalefet tarafından taraf olmakla suçlanarak hedef gösterilir.

Etkisi: Bu durum, gazetecilerin güvenliklerini ve işlerini riske atar. Gazeteci, objektif bir denetçi olmaktan çıkıp, bir siyasi kampın aktivisti olarak görülmeye zorlanır.

6. Hukuki Baskılar ve Dava Tehditleri (SLAPP):

Sorun: İktidarla bağlantılı güçlü kişi veya şirketler, eleştirel gazetecileri susturmak için stratejik dava açma yöntemini kullanır. Bu davalar, genellikle kazanma amacı gütmez, ancak gazeteciyi yasal süreçler, avukatlık ücretleri ve uzun yargılamalarla yıpratarak caydırmayı hedefler.

Etkisi: Soruşturmacı gazetecilik maliyetli ve riskli hale gelir. Gazeteciler, büyük davalarla uğraşmak yerine daha "güvenli" konulara yönelerek bekçi köpeği rolünden vazgeçmek zorunda kalır.

Özetle: 

Günümüzde medya bekçi köpeği rolü sadece dış tehditlerle değil, aynı zamanda çalıştığı kurumun ekonomik ve yapısal zayıflıklarıyla da mücadele etmek zorundadır. Bu rolün yaşatılması, sadece gazetecilerin kişisel cesaretine değil, aynı zamanda kâr amacı gütmeyen, bağımsız ve topluluk destekli yeni medya modellerinin güçlenmesine bağlıdır.

 

Kaynakça

Akser, M. (2018). Medya ve iktidar: Türkiye’de gazetecilik ve sansür. İstanbul: İletişim Yayınları.

Alankuş, S. (Ed.). (2016). Gazetecilik etiği: İlkeler, uygulamalar, sorunlar. İstanbul: IPS İletişim Vakfı Yayınları.

Çaplı, B. (2019). Türkiye’de medya sahipliği ve editoryal bağımsızlık. Ankara: İmge Kitabevi.

Ergül, H. (2021). Soruşturmacı gazetecilik: Türkiye’de yolsuzluk haberlerinin anatomisi [Yayınlanmamış doktora tezi]. Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.

Kejanlıoğlu, D. B. (2017). Medya sahipliği, reklam piyasası ve gazetecilik etiği: Türkiye örneği. İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi, 45, 112–135.

Kurban, D., & Sözeri, C. (2012). Medya sahipliği ve Türkiye’de gazetecilik. İstanbul: TESEV Yayınları.

Sümer, B. (2020). Dijital çağda gazetecilik: Tık ekonomisi ve etik kriz. İstanbul: Kalkedon Yayınları.

T24 Bağımsız Gazetecilik Platformu. (2024). Türkiye’de medya özgürlüğü raporu 2023–2024. İstanbul: T24.

Tuncel, İ. (2019). Medya holdingleri ve siyasi iktisat: Türkiye’de medya-iktidar ilişkileri (2002–2018). Marmara İletişim Dergisi, 31, 45–68.

Yılmaz, R. (2022). Bekçi köpeğinden kucak köpeğine: Türkiye’de gazeteciliğin dönüşümü. Ankara: NotaBene Yayınları.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —