Herkes bilir, babalar ilk kahramanlarımızdır. Onlar güvenli limanımız, en büyük destekçimiz, ilk öğretmenimizdir. Benim babam da öyleydi. Kocaman yüreğiyle bizi saran, her düştüğümüzde kaldıran, her sevincimizde bizimle coşan bir adamdı. Hayatımın her anında, her dönüm noktasında, her zorluğunda onun varlığını hissettim. Elimi tuttu, yolumu aydınlattı, yanlışlarımı düzeltti. Onunla birlikteyken kendimi her zaman güvende hissederdim.
Şimdi ise o güvenli liman yok. O koca çınar devrildi ve ben ardında kalan koca bir boşluğa bakıyorum. Babasızlık, sadece bir kişinin fiziken yokluğu değil, aynı zamanda ruhunuzda açılan derin bir yara. Sanki vücudunuzdan bir parça koparılmış gibi hissediyorsunuz. Artık hiçbir şey eskisi gibi değil. Yaptığınız her işte, attığınız her adımda onun eksikliğini hissediyorsunuz. Başarılarınızın tadı eksik, hüzünleriniz daha ağır geliyor.
Keşke zamanı geri alabilseydim. Keşke son bir kez daha sarılabilseydim ona. Keşke söylemek istediklerimin hepsini söyleyebilseydim. Ama hayat acımasız, geri dönüşü yok. Geriye sadece anıları ve o tarifsiz özlem kalıyor.
Biliyorum ki zaman her şeyin ilacı derler. Ama babasızlığın ilacı yok. Sadece, onun bana bıraktığı değerlerle, öğrettiği hayat dersleriyle ve kalbimdeki sevgisiyle yaşamayı öğrenmek var. O, her zaman benimle olacak, ruhumun derinliklerinde yaşayacak. Ve ben, onun bana verdiği güçle ayakta durmaya devam edeceğim. Belki biraz eksik, belki biraz buruk ama yine de dimdik...
Acı Günümüzde Yanımızda Olanlara Sonsuz Teşekkürlerimizle...
Babamızı kaybettiğimiz o ilk andan itibaren, bugüne kadar ister bedenen ve ruhen yanımızda olarak, ister telefonla, mesajla ve sosyal medya paylaşımlarıyla acımızı ve duygularımızı paylaşan tüm eş, dost ve akrabalarımızdan Allah razı olsun. Sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Bu acılı günümüzde bizleri yalnız bırakmayan, destekleriyle güç veren isimlere özel bir teşekkür borçluyuz:
Allah cümlenizden razı olsun...