Sabah başyazarı Mehmet Barlas (08.11.2021), günkü yazısında bazı görüşlere yer vermiş.
Her dönem, iktidar olan partilere “ayrım göstermeksizin” destek veren ve “ben Devletçiyim” diye Barlas, destek verdiği iktidarı bayağı eleştirmiş..
Zengin-fakir ayrımı; “Böyle bir dünyada galiba fakir olmak zengin olmaktan daha az riskli. Çünkü salgın hastalık gelecekse bunun sorumlusu asla yoksullar olmuyor” .
15.10.2021’de de şöyle yazmıştı;'Düşünün ki şu anda İngiltere'de kaç lira verirseniz verin hiç alamayacağınız mallar var. Stoklar tükenmiş, dükkân vitrinleri boş. Biz şu anda yokluk nedir bilmiyoruz, sadece fiyat pahalılığını biliyoruz”
İlaç ve zenginler; “Bu yeni zenginler ilaç fabrikalarını da satın alıyorlar, zaten yayın organları ellerinde ve insanların hastalıkları üzerinden spekülasyon yapıyorlar. Basit şekilde tedavi edilecek hastalıklara milyarlarca dolarlık aşılarla, ilaçlarla el koyuyorlar”
Bu çok büyük bir iddia. Zenginlerin para kazanmak için her türlü salgını kullandıklarınıi spekülasyon yaptıklarını söylüyor. Pandemi döneminde ülkemizde olanlar da bunun bir parçası mı?
“Örneğin dışarıdan gelen ne varsa çok fazla araştırılmadan içeriye yansıtılıyor. Bütün dünyada aklı başında insanların tartıştıkları konulara bir anda oldu bitti deniliyor.
Acaba çocuklara aşı yapılmalı mı? Acaba kalp, kanser hastalığı olanlara aşı yapılmalı mı? Acaba açık havada maske olmalı mı? Bu gibi konular günlük açıklamalarla topluma tebliğ ediliyor.”
Barlas, bu söylemlerle aşı karşıtlarının söylemleriyle uyum sağlıyor. “Dışarıdan gelen ne varsa çok fazla araştırılmadan içeriye yansıtılıyor” ne demek? Kim/kimleri suçluyor? İktidarı karşısına almıyor mu? Yapılan işlerin yanlış olduğunu söylemiş olmuyor mu?
“Ve kimse Türkiye'nin aşı satın almak için yabancı şirketlere ne kadar para ödediğini bilmiyor. Galiba eskiden her şeyi daha iyi biliyorduk.”
İşte herkesin konuştuğu ama dillendirmediği konu. Ne kadar aşı, kit alındı? Kaç liradan alındı? Kimler aracılık yaptı? Kimse bilmiyor, bunun doğru bir politika olmadığını da Barlas söylemiş oluyor.
“İnsanlar güzel güzel hastalanır, güzel güzel ölürlerdi. Ölüm rakamları sağlık politikasının araçları olarak kullanılmazdı. Kalp krizinden, gripten, kazadan ölen insanların ölüm nedenleri aynı kaba atılıp istismar edilmezdi.”
Doğru, insanlar eskiden çocuklarının yanında, dualarla, son nefesini verirdi. Şimdi, çocuklar anne-babalarını göremiyorlar. Gizlice, kimse cenazeye katılmadan mezara koyuluyorlar. Barlas, “ölüm rakamları sağlık politikasının araçları olarak kullanılmazdı” diyerek direkt Sağlık Bakanlığı’nı suçluyor. “Pandemi nedeniyle ölenlerin bile istismar edildiğini” nihayet basında bir köşe yazarı dile getirmiş.
“Dilerim önümüzdeki dönemde hayatımız daha berrak, daha şeffaf olacak. Dışarıda birilerinin pompaladığı yalan yanlış her bilgi, resmi tutumun dayanağı olmayacak. Açıkçası müspet ilme ve aydınlık beyinlere ihtiyacımız çok fazla.”
Barlas’ın dileklerinin olması mümkün değil. Bu kadar; ayrımcılık, ötekileştirme, argo sözler, suçlamalar, iddialar v.b. berraklığı mümkün kılmayacaktır. Şeffaf olunamayacağı da bu güne kadar yapılan uygulamalarla sabittir. Bu ülkeyi siyaseten yönetenler ilim ve irfanı, müspet ilimleri ön plana almayacak, aydınlık beyinlerin yetişmemesi için çalışacaktır…
Hiç şüpheniz olmasın!..