Ali İhsan Dilmen


VERDİĞİM OY HARAM OLSUN VE OLTANIN UCUNDAKİ YEM

Geçtiğimiz hafta İYİ Partiden Nazilli Belediye Başkanı seçilen Kürşat Engin Özcan sürpriz bir şekilde Ak Parti'ye katıldı.


Geçtiğimiz hafta İYİ Partiden Nazilli Belediye Başkanı seçilen Kürşat Engin Özcan sürpriz bir şekilde Ak Parti'ye katıldı.

Her şeyden önce şunu belirtmeliyim.

Seçildiği partiden ayrılarak başka partiye geçen ilk kişi Kürşat Engin Özcan olmadığı gibi son kişide olmayacaktır.

Sırf bu sebepten dolayı Kürşat Engin Özcan'ı "Şeytanlaştırmak" doğru olmaz.

Seçilmişler zaman zaman böyle tercihte bulunabilirler.

Partiler, siyasi ve hukuki düzenimiz böylesi transferlere açıktır, bu sebeple meşruluğu tartışılmaz.

Gelelim transfere.

Nazilli özelinde Ak Partinin ikinci başkan transferidir bu transfer.

Daha önce de Esat Ergüler'den boşalan koltuğa meclis üyelerinin yaptığı seçimle seçilen Aytekin Kaplan'ı da partisine katmış ilçenin "Ak Belediyecilik" ile tanışmasını sağlamıştı(!)

Bu bakımdan "Ak belediyecilik" ile tanışacağız diye kimse sevinmesin.

22 aylık "Ak belediyecilik" döneminden sonra 2009 seçimlerini Ak Parti yeni adayla gitmiş ve Belediyeyi MHP'nin adayı Haluk Alıcık'a kaptırmıştı.

Daha sonraki süreçlerde de Haluk Alıcık'ı transfer etmek içinde bir hayli çaba sarf etmişti.

"Bunda ne var?" diyenleriniz olabilir.

Elbette bir şey yok.

Söylemek istediğim şudur.

Ak parti seçmenden alamadığı Belediye Başkanlığı vizesini hep arkadan dolanarak ve daha kötüsü merkezi hükümet yatırımlarını "oltanın ucunda yem" gibi kullanarak yapmıştır.

Ak Parti bu irade transferini saklı gizli yapmıyor.

Bu bilgiden sonra konumuza dönelim.

Transferle ilgili yapılan açıklamalara bakacak olursak, Belediye Başkanı merkezi hükümetten yatırım almak, Nazili'nin il olması için böyle bir karar aldığı konuşulanlar arasında???

Konuşulanlar bunlarla sınırlı değil.

Başkanın seçildiğinde, belediyenin borçlarını kamuoyuna afişe ettiğini takip edenler bilir.

O zamanlar Belediyenin toplam borcu 80 milyon civarındaydı.

Şimdi konuşulan rakam ise 400 milyona yakın.

Bu rakam doğru değilse başkan lütfen gerçek rakamı açıklayarak bu iddia veya söylentileri yalanlasın.

Yoksa biz bu rakamı esas almaya devam ederiz.

Evet, mevcut başkan eski borca rahmet okutacak şekilde belediyeyi borçlandırmış görünüyor..

Görev süresi dikkate alındığında belediye yaklaşık olarak her ay 10 milyon civarında yeni borç yükünün altına girmiş oluyor.

Peki, bu borcu makul gösterecek yatırım yapmış mı?

Yatırımlara baktığımızda kayda değer yatırım ypılmamış.

İlçeye yapılan yatırımlar Büyükşehrin eseri.

Aldığımız bilgiye göre bu süreçte Büyükşehir ilçeye 208 milyon yatırım yapmış.

Peki, 208 milyonla ne yapılmış?

Taksi meydanına otopark ve şehrin ana arterlerine yapılan sıcak asfaltlama görülüyor.

Yani tekrar edelim, ilçe belediyesinin 400 milyon borca karşılık görünen yatırımı yok.

Hatırlayalım!

Seçimlerde Kürşat Engin Özcan Büyükşehir-İlçe uyumundan bahisle Başkan Çerçioğlu ile el kaldırıp "Birlikte başaracağız" diye vaatlerde bulunmuştu.

Seçmen kendisine inandı ve oy verdi.

O ne yaptı?

Aradan geçen üç buçuk yılda 320 milyon daha borç yaptı ve şimdi de merkezi hükümetten gelecek yatırım vaadiyle parti değiştirmesine mazeret üretiyor.

Haliyle vaatlerine inanarak oy veren seçmen ve ortağı CHP yaptığından dolayı öfkelenerek, "Verdiğim oyu helal etmiyorum" diyor.

Şunun şurasında genel seçimlere sekiz ay kaldı.

Kalan sekiz ayda merkezi hükümetten hangi  yatırımı alacağız?

Geçmişte, Aytekin Kaplan zamanında seçimlere 22 ay varken alınmayan yatırım sekiz ayda mı alınacak!?

Bu yatırım meselesi bize göre tamamen maskedir, palavradır.

Gerçeğin ne olduğunu zamanla öğreniriz.

Belediyede var olduğu iddia edilen usulsüzlükler mi, tarihi eserlere duyulan ilgi ve merak mı?

İnşallah gerçeğini öğreniriz.

İşin transfere bakan tarafı böyle.

Bir de İYİ Partiye bakan tarafı var.

Malum, İYİ Parti kongre yapacak.

Bu süreçte Kürşat Engin Özcan bazı isimleri partisine dahil etmişti ve bazılarını da partinin değişik kademelerinde görev için söz vermiş olması kuvvetle muhtemel..

Anlaşılan Başkan, sözünde duramadı ve istediği kişiyi ilçe başkanı yapamadığı için kamuoyu nezdinde itibar kaybı yaşadı.

Bu arada partiyi kongreye götürmesi için atanan ilçe başkanı da Belediye başkanını suçlayarak aday olmayacağını açıkladı.

Bunun üzerine Belediye Başkanı da yaptığı basın toplantısıyla şahsına yönelik yapılan suçlamaları reddeti ve bununla da yetinmedi, geçmişte seçim kazanan ilçe başkanının yerine ilçe başkanı yaptığı arkadaşını da ahlak ve edep dışı davranmakla suçladı, etik dışı davrandı, adeta öfke kustu.

İlçe de bütün bunlar olurken İYİ Parti il başkanlığı ne yapıyordu?

Onu bilmiyorum.

Bildiğim birşey varsa o da şudur, süreç ta başından beri doğru yönetilmemiş, partinin ve siyasetin yazılı olmayan dinamikleri dikkate alınmamıştır.

Kürşat Engin Özcan olayı siyasi tarihimizde çok konuşulacak bir hadisedir.

Başkan İYİ Parti için sıradan biri değildir.

O, partinin kurucu ilçe başkanıdır ve iki dönem Belediye Başkanlığı yapan Haluk Alıcık'tan Belediye Başkanlığını alacak performansı göstermiş, ilçede bulunan ülkücülerin desteğiyle, ülkücüler arasında ailenin var olan itibarını lehine çevirmesini bilmiştir.

Bu çok önemli bir başarıdır.

Kürşat Engin Özcan'ın, İYİ Partinin ülke genelinde ve ilimizde yükseliş trendinde olmasına rağmen kurucusu olduğu partisini değiştirmesinin üzerinde ciddiyetle durulmalıdır.

Son olarak bu transferden kim kazanır? sorusuna cevap vereyim.

Bu transferin kazananı olmayacaktır

Sadece kısa süreliğine Ak Parti ülke genelinde algıya yönelik bu transferi kullanacaktır.

Bunu şimdiden yapmaya başlamıştır bile..

Transfer sonrası Ak Parti grubunda başlayan algı operasyonları, başkanın belediyeye gelişinde yapılan gösteri buna delildir.

Kimse Nazilli'ye yatırım gelecek hülyası kurmasın ve rüyaya yatmasın lütfen!

Transferin kaybedeni, Kürşat Engin Özcan ve Ak Partidir.

Bu transfer başkan için siyasi intihardır.

Büyük heyecanla başladığı siyasi hayatı seçimlerden sonra bitecektir.

Bunun vebali kendisine aittir.

Başka kimseyi suçlamamalıdır.

Kurucusu olduğu partide kendisine yapılan bir haksızlık varsa hesabını parti içinde görmeliydi.

Yapılacak ilk yerel seçimde bindiği trenden inecektir.

Şimdiden söylemiş olalım.