Bir Milletin Sessiz ve Tehlikeli Bunaması,
Türkiye son 25 yılda öyle bir dönüşüm yaşadı ki, artık bunu siyaset bilimiyle değil, ancak bir tıbbi vakayla açıklayabiliriz: Toplumsal Alzheimer.
Bu hastalıkta insan yakın geçmişini hatırlamaz, bugünle bağını kuramaz. Dün yaşananı unutur, kırk yıl önceki anıyı ise bütün ayrıntılarıyla anlatır. Gerçeklik algısı bozulur; kişi, kendi hayatının çöküşünü bile fark etmez.
Bugün Türkiye tam da bu ruh hâlinin içine gömülmüş durumda.
İktidar, yıllardır millete “Gidin büyüklerinize sorun, geçmişte neler yaşadıklarını anlatsınlar,” diyor. Büyüklerimiz de anlatıyor: yağ kuyrukları, benzin kuyrukları, hastane kuyrukları…
Fakat o kuyrukları anlatan aynı insanlar bugün askıda ekmek kuyruğunda olduklarını fark etmiyor.
Dün hastane kapısında beklediklerini anlatanlar, bugün torunlarının markette kasaya yaklaşırken fiyatı görünce ürperdiğini fark etmiyor.
70 yaşında iş arayan hacı amca hâlâ “o eski kötü günleri” anlatıyor ama şu an yaşadığı rezaletin farkında bile değil.
Bu kadarı artık gaflet değil; bu, milletçe zihinsel çöküştür.
Ülke yoksulluğun, işsizliğin, umutsuzluğun, güvenliksizliğin içinde debeleniyor. Ama toplumsal hafıza gerçekliği kaybetmiş:
Ekonomik çöküşü görmüyor,
dış tehditleri umursamıyor,
demografik felaketi anlamıyor,
siyasi çürümeyi kabullenmiş durumda.
Türkiye, NATO ve ABD’nin Ege planlarıyla çevrelenirken; Yunanistan 20 adamızı fiilen işgal etmiş, büyük adalarını roket sistemleriyle doldurmuş.
Bu, savaş ilanı değilse bile bir kuşatmadır.
Ama toplumun buna dair en ufak bir refleksi yok. Çünkü Alzheimer hastası tehlikeyi görmez: kapıya dayanmış ölüm bile gözünde buğulu bir gölgedir.
Nüfus hızla azalıyor, gençler kaçmak için fırsat kolluyor, Ortadoğu yeniden dizayn edilirken Türkiye kendi geleceğini seyrediyor.
Bir millet, ancak kolektif hafızası çöktüğünde bu kadar duyarsızlaşabilir.
Bugün yaşadığımız şey budur:
Toplumsal Alzheimer.
Ve bu hastalık öyle ilerlemiş ki, artık sadece yakın hafıza kapanmamış vicdan da kapanmış, sağduyu da kapanmış.
Bir milletin en büyük trajedisi düşmesi değildir; düştüğünü fark etmemesidir.
Ezcümle;
“Toplumsal Alzheimer’ın en acı yanı, hastanın hasta olduğunu bile bilmemesidir. Belki bir gün bu sessiz bunamadan uyanırız… Tabii o güne kadar hatırlayacak bir ‘vatan’ kalırsa.”
