İrfan Sönmez


PKK ASLINDA NE DEMEK İSTEDİ?

PKK, 5-7 Mayıs'ta yaptığı 12. Kongre kararlarını açıkladı. Karara göre: 1.PKK adıyla yapılan silahlı mücadele sonlandırılıyor.


PKK,  5-7 Mayıs'ta yaptığı 12. Kongre kararlarını açıkladı. Karara göre:

1.PKK adıyla yapılan silahlı mücadele sonlandırılıyor.

Bu, PKK'nın PKK adı taşımayan YPG-KCK-PJAK gibi şubelerinin bu kapsama girmediği anlamına geliyor.

2.PKK'nın teröre yönelmesinin sebebi olarak Kürtlerin inkarı, imhası ve soykırıma uğraması gösteriliyor.

Yani PKK yaptıklarından pişmanlık duymuyor, şimdiye kadar döktüğü kanda haklı olduğunu bunun nedeninin Türkiye Cumhuriyeti devleti olduğunu söylüyor.

3.Lozan ve 1924 anayasasının öncesine göndermede bulunarak bundan sonra mücadelenin  hangi perspektifte yürüyeceğini söylüyor. 

Lozan'ın alternatifi Sevr, 1924 anayasasının öncesi ise 1921 Teşkilatı Esasiye Kanunu'dur. Lozan ile birlikte Türkiye milli/ulus devlete geçmiş, sınırlarını sabitlemiştir. PKK baştan beri ulus devleti reddediyor. Nitekim, Apo, İmralı Notlarında; ulus devletçi değilim, Katliamların temel nedeni budur. Ulus devlet kölelik demektir diyerek milli devlete karşı çıkıyordu.  1921 Teşkilatı Esasiye Kanunu ise bir anayasada bulunması gereken özellikleri taşımıyor. O dönemde devletin işlemesi için çıkarılmış geçici bir kanundur. Öcalan da İmralı Notlarında, kendisini ziyaret eden HDP milletvekillerine "Kürt realitesi parlamento tarafından kabul edilmeden nasıl anayasa yapacaksınız? 1921 Anayasasını ve yirmi maddelik Kürt Reform tasarısını esas alabilirsiniz..." diyordu.  PKK'nın 1921 tarihli Teşkilatı Esasiye Kanununa vurgu yapmasının nedeni bu yasada vatandaşlık tanımının olmaması ve vilayet yapılanmaları ile ilgii bölümü bir nevi özerklik olarak okumasıdır.

4. PKK silah bıraktığını ama mücadeleyi bırakmadığını, başka araçlarla mücadeleye devam edeceğini belirtiyor.

Bunun açılımı, silahla elde edebileceğimizi elde ettik, bundan sonra silahlı mücadele davamıza zarar vereceği için, bugünün şart ve konjonktürünün gerektiği mücadele biçimine yani siyasi mücadeleye dönüyoruz.  Bunun anlamı, silahı bıraktık, mücadeleyi bırakmadık, hedeflerimizden vaz geçmedik demektir.

5.Açıklamada, eşit vatandaşlık ve ortak vatan çağrısı yapılarak çözümün yolunun bu olduğu ifade ediliyor.

PKK bunu yıllardır söylüyor.Öcalan yeni anayasada Kürtlerin halk olarak varlığını kabul eden bir ibarenin olması gerekir diyordu. Anayasanın 10. maddesi zaten  vatandaşların yasa karşısında eşit olduğunu söylüyor. Bu maddeye rağmen eşitlik istemek, farklı bir eşitliğin kast edildiğini gösteriyor. O da etnik grupların eşitliği yani bireyi merkez alan bir anayasa yerine etnik grupları merkez alan bir anayasadır. Bu da bölünmenin anayasal teminat altına alınmasıdır. Ortak vatan kavramı ise egemenliğin paylaşılmasıdır. Bunu Çekler ve Solaklar denedi sonra parçalandılar. Kıbrıs Anayasasında denendi, iki toplumun birleşmesini sağlayamadı. 

PKK'nın kendini feshettiğine dair açıklamadan sonra -PKK ve mevcut iktidarın- her icraatını alkışlamak için bekleyen hazır kıtalar  sevinçlerini davul zurna çalan yazılarla gösterdiler. Bir kısım çevreler ise açıklamaya yukarıda saydığım nedenlerle temkinli yaklaştı. PKK silah bırakırsa bir daha dönemez diye düşünenler var. Tecrübeler yüzde yüz böyle olduğunu doğrulamıyor. Silah bırakıp tekrar silaha dönen  Moro İslami Kurtuluş Cephesi(MILF) gibi örgütler de var. Sonra geniş bir özerklikte uzlaşarak silah bıraktılar. Kaldı ki PKK bütün silahlı unsurlarını tasfiye etmediği gibi "Kürtleri saldırılar karşısında kendini savunmak için örgütlenmeye" çağırıyor. Sınırımızdaki silahlı YPG kalacağına göre silaha dönme her zaman bir baskı unsuru olarak kullanılmaya devam edecek demektir.

Özet olarak: Biz yaptığımız katliamlarda haklıydık. Bizi bu yola iten gerçek suçlu devlettir. Sadece PKK olarak silah bırakıyoruz bu karar diğer şubelerimizi kapsamıyor. Kimseden özür dilemiyoruz. PKK bir terör örgütü değil milli kurtuluş ordusudur. Aynı hedefe başka araçlarla yürümeye devam edeceğiz. Dün ne istiyorsak bugün de aynı şeyleri istiyoruz. Şimdiye kadar silahla yapmaya çalıştığımızı- silahla varılacak menzil bittiği için- siyasetle yapmaya devam edeceğiz.Öcalan'ın deyimiyle;Türkiye anayasasında  ve yasalarda beklentileri karşılayacak düzenlemeler yapmadıkça barış olmaz. Yani hedef yeni anayasa!