İbn Haldun Üniversitesi'nde bu yıl üçüncüsü düzenlenen “İbn Haldun Akademi” programı, “Geliştiren Kültür ve İklim” temasıyla yapıldı. Akademinin kapanış törenine katılan İbn Haldun Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkan Vekili Bilal Erdoğan, üniversitenin sosyal bilimler alanında Türkiye’nin en önemli mükemmeliyet merkezlerinden biri olmayı hedeflediğini vurgulayarak, “Geleceğin parlak fikir insanlarını yetiştirebilen bir kurum olmayı arzuluyoruz” dedi.
AY: “Geleceğin parlak fikir insanlarını yetiştirebilen bir kurum olmak” çok büyük bir iddia. Bilkent, Hacettepe, İTÜ, Yıldız, Koc, Sabancı Üniv. Vb. varken…
“Bu yılki akademi teması ‘kültürel iklimin’ önemine dikkat çekmekti. Daha önce ‘estetik’ ve ‘seyreltilmiş zaman’ temaları ile etkinlikler düzenlenmişti. Bilal Erdoğan; Bu tür programların ‘sadece kampüs sınırlarında kalmadığını, aynı zamanda üniversitenin entelektüel vizyonunu toplumun farklı kesimlerine de yansıttığını’ belirtti.”
AY: Kusura bakılmasın, ama üniversiteleri sıkı takip eden, gelişmesini, liyakati ve ehliyeti önceleyen bir kişi olarak İbn Haldun Üniversitesi’nin “entelektüel vizyonunu toplumun farklı kesimlerine de yansıttığını” söylemek çok zor. Kişiler yönetimde olunca, her şeyi toz pembe göstermeyi çok seviyor. Oysa 208 üniversite içinde sıralamada bile yoklar.
“Bilal Erdoğan: “Son yıllarda Türkiye’de demografik çöküş tehdidinin konuşulmaya başlandı. Bu tehdit sadece sayısal bir mesele değil, kültürel aktarım açısından da büyük bir risk oluşturuyor. Bu yılın ‘Aile Yılı’ olarak ilan edilmesi tesadüf değil. Ailenin kültür aktarımındaki rolü ciddi biçimde tartışılmalı. Biz İbn Haldun Akademi olarak her sene farklı bir gündemi ele alıyoruz. Bu sayede ülkemizin içinde bulunduğu sosyokültürel yapıyı daha iyi kavrayabiliyoruz. Üniversite fiziksel imkanlarının ötesinde, entelektüel bir ekosistem kurma amacındadır. İbn Haldun Üniversitesi’nin sosyal bilimler alanında; konu merkezli çalışmalar, bölge analizleri ve toplumun güncel meselelerine dair araştırma gruplarıyla öncü olması gerekiyor. Bu çerçevede hem akademisyenlerimize hem de akademisyen adaylarımıza araştırma imkanları sunarak Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu fikir insanlarını yetiştirmeyi hedefliyoruz”
AY: Erdoğan konuşmasında üniversiteye çok fazla yük bindirmiş. ‘Entelektüel bir ekosistem kurma amacında’ olmak güzel de üniversitenin bunun için gerekli ekip, ekipman, araç-gereç vb. var mı? Ekosistem, belirli bir kısımda bulunan canlılar ile bunları saran cansız çevrelerinin karşılıklı ilişkileri ile meydana gelen ve süreklilik arz eden ekolojik sistemlerdir.
‘Entelektüel bir ekosistem kuracağız’ deyince; ‘Kapsamlı bilgi ve birikim gerektiren soyut konularla derinlemesine ilgilenen kişilerden oluşan’ bir kadronun olması gerekiyor. Haydi hayırlısı!
İbn Haldun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbn Haldun Üniversitesi Rektörü Arkan: “Bugün sadece dijital dönüşümle değil, aynı zamanda savaşlar, ekonomik krizler ve siyasi kırılmalarla şekillenen bir dünyaya tanıklık ediyoruz. Artık çok kutuplu bir dünya inşa ediliyor. Batı merkezli hegemonyanın çözülmeye başladığı bu dönemde, yeni düşünce modellerine, özgün akademik üretimlere daha fazla ihtiyaç var”
“İbn Haldun Akademi” sonunda alanında önemli katkılar sağlayan akademisyen ve araştırmacılara “İbn Haldun Akademi Ödülleri” takdim edildi. Programda, üniversitenin sosyal bilimlerde uluslararası düzeyde daha görünür hale gelmesi için yürütülen çalışmalar da kamuoyu ile paylaşıldı. Türkiye’nin entelektüel birikimine katkı sunmayı hedefleyen İbn Haldun Akademi’nin, sadece akademik değil aynı zamanda toplumsal ve kültürel meselelerde de öncü bir platform olduğu vurgulandı. Bu yıl ‘kültür’ odağında gerçekleşen etkinlik, hem aile yapısının korunması hem de kültürel sürekliliğin sağlanması adına önemli bir farkındalık oluşturdu.
