Haşim Akten


FATİH’İN VE ATATÜRK’ÜN İZİN VERMEDİĞİ PAPA’YA NEDEN İZİN VERİLİYOR?

Şerefli ve onurlu Türk Askerinin Papa’ya selam durması içimi acıttı.


1925 Cumhuriyet’in ilk yıllarında — Papa ya da üst düzey Vatikan temsilcilerinin özellikle İznik’te (Nicea) düzenlenecek bir ayin veya konsil anması için gelme talebi olmuş; ama bu talebe Atatürk izin vermemiştir.  O dönemde kurulmuş yeni Türkiye’nin “tam bağımsızlık” anlayışı; yabancı (özellikle dış devlet/otorite — Vatikan) dini otoritelerin bir konsil ya da ayinle devreye girmesinin, devletin egemenliğini ve ulusal birliği zayıflatabileceği endişesiyle reddetmiştir. Osmanlı Devleti döneminde de Papa’nın ziyareti devlet geleneği olarak reddedilmiştir.

LOZAN İHANET SAYILACAK SEVR’İN GETİRECEĞİ MADDELERİ ÇÖPE ATMIŞTIR.

Sevr, Osmanlı topraklarındaki Hristiyan azınlıkları özel koruma altına alıyordu.
Bu çerçevede: Hristiyanların dini kurumları (kiliseler, manastırlar, patrikhaneler) özel uluslararası korumaya alınacaktı. Devlet, bu toplulukların iç işlerine karışamayacaktı. Patrikhane, fiilen uluslararası güçlerin himayesine girmiş gibi bir pozisyon kazanacaktı. Bazılarının hezimet dediği Lozan hepsini çöpe atmıştır.

Heybeliada Ruhban Okulu (Halki Seminary), Türkiye’nin din-siyaset ilişkilerinde, Lozan sonrası azınlık haklarında ve Fener Rum Patrikhanesi’nin “ekümeniklik” iddiasında merkezi bir yere sahip olduğu için çok önemlidir. Patrikhane’nin ekümenik (evrensel liderlik) iddiasını güçlendiren en önemli araçtı.

Geçtiğimiz günlerde Donald J. Trump “Ne istersem hemen yapar” dediği Recep Tayyip Erdoğan’dan ile  yaptığı görüşmede Heybeliada Ruhban Okulunun açılmasını istedi. Erdoğan görüşme sonrası, “Üzerimize düşeni yapmaya hazırız” ifadesini kullandı.

Fener Rum Patriği Bartholomes ile bir araya gelen Barrack, "Hedefimiz, Eylül 2026’da Heybeliada Ruhban Okulu’nu yeniden açmak" dedi.

Atatürk deyince nefret duyanlar veya Atatürk’e dinsiz diyen ve bunu İslam adına yaptığını zannedenler bağımsızlığımızın tehlikeye düştüğü şu günlerde REİS’E SÖYLEYECEK BİR SÖZÜNÜZ YOK MU? Atatürk’ün bağımsızlığımızı nasıl koruduğunu göremiyor musunuz?

Güneyimizde Marksist bir özerk Kürdistan kurulacak, İstanbul’da tüm Hristiyan aleminin lideri Türk Devletinin karışamayacağı bir özerk Papalık kurulacak.

EKÜMENLİĞE GİDEN YOL… FENER RUM PATRİKHANESİ İKİNCİ VATİKAN MI OLACAK?

İktidarı tenkit ettiğimizde etrafımızda tehlikeler var diye savunmaya geçenlere soruyorum. Çevremizdeki bu tehlikeli gidişin yolunu bu iktidar açıyor olmasın?

“LA HAVLE” İHANETİNİZ SINIR TANIMIYOR BARİ AŞKIMIZLA OYNAMAYIN.

“Hicret sonrası Peygamberimizin Medine’ye girişi ile özdeşleşmiş, bizzat Efendimize hitaben yazılmış bir naat/methiyenin, Papa’nın karşılanması esnasında çalınmış olması gafletten de ötedir.

       Papa’nın gelişi esnasında okunan bu methiyyenin sözlerini okuyun. Allah aşkına bre gafiller ne yapıyorsunuz? Kimse kıvırmasın. İlahide Peygamberimizin adı geçmiyor. Medine şehir demek. Gelen kim? Allah aşkına yeter.

Üzerimize dolunay doğdu

Vedâ tepelerinden.

Allah’a çağıran biri olduğu sürece

Bize şükretmek vacip oldu.

 

Ey aramıza gönderilen 

İtaat edilmesi gereken emirle geldin.

Medine’yi şereflendirdin,

Hoş geldin, ey davetçilerin en hayırlısı.

 

ARAPÇA BİLENLER DE OKUSUN

Ṭala‘a l-badru ‘alaynā

Min thaniyyāti l-wadā‘

Wajaba sh-shukru ‘alaynā

Mā da‘ā lillāhi dā‘

 

Ayyuhal-mab‘ūthu fīnā

Ji’ta bi-l-amri l-muṭā‘

Ji’ta sharrafta l-Madīnah

Marḥaban yā khayra dā‘

 

Hele Şerefli ve onurlu Türk Askerinin Papa’ya selam durması içimi acıttı.