Kerem Çağrı


EĞİTİM/ÖĞRETMEN/ÖĞRENCİ VE ÖZGÜRLÜK

Aslında ilmi vahdet bir faciadır, ilmin ölümüdür.


Aslında ilmi vahdet bir faciadır, ilmin ölümüdür.

Hangi millette,hangi mezhepte, hangi partide ve hangi toplumda olursa olsun ilmi yada itikadi vahdetin gerçekleşmesi, o toplumun ya fikri ve itikadi bir istibdadın esiri olduğunun ya da düşünsel anlamda ölümün eşiğine geldiğinin göstergesidir.

Çatışmayan, kendisine muhalif bulmayan akıl ve düşmanı olmayan fikir çürümüştür ve çürümektedir.

Hayvanlar için geçerli olan “yaşamak için çatışmak” kuralı fikirler için de geçerlidir.

Diktatörlük neden kötüdür?

Jean Jacques Rouseau’nun deyişiyle:
” Diktatörlük kötüdür;
çünkü onda sadece bir kişi düşünür, diğerlerinin düşünme hakkı yoktur”

Bu şekilde bir toplum, tek bir beyin için tek bir şahsa dünüşmüştür.

Fakat düşünce ve kalem özgürlüğü varsa “kişiler” kadar akıl vardır ve onların çatışmasından kültür ve medeniyet ortaya çıkar.

O yüzden “ ümmetimin ulemasının(alimimin/hocasının/öğretmeninin) ihtılafı rahmettir” esası her hareketin ve her tekamülün etkeni olan çelişki yasasısır.

Şair sevgilisine şöyle sesleniyor; “Duyma!” de,
kulağımı sağır edeyim,
“Yürüme!” de,
ayaklarımı topal edeyim,
“Görme!” de,
gözlerimi oyayım,
ama “Anlama!” deme;
çünkü anlamamak için birşey yapamam.

Bu anlayış biçimi ve anlama düzeyi öyle bir şeydir ki akıl ve insan özgürse ihtılaf vardır.

Kur’an’da sürekli olarak emredilen tefekkür ve akletme sadece bir guruba mı hitap etmektedir?

Yoksa herkese midir?(*)

Muhittin NAYMAN

*Dr.Ali Şeriati’nin eserlerinden istıfade edilmiştir.