Çok Kıymetli Gönül Dostları;
"Eylül" denince bizim neslin aklına hep "12 Eylül" gelir.
"12 Eylül" denince de "Dîn ü devlet mülk ü millet" için alın, akıl ve gönül teri dökerken baharlarına kan damlayan ideâlist yiğitler ve "Î'lâ-yı Kelîmetullah için Nizâm-ı Âlem Ülküsü" için mücâdele verirken Medrese-i Yusûfiye'de çile çekip 'Urganlı şafaklardan nurlu basamaklara' yürüyen o "Dokuz Şehit" düşer yâdımıza...
Bir de hüzn-i tahattur ile onların dâvâ arkadaşı olan Mamak gâzîleriyle; Kıble yürekli, "Gül" gönüllü, Hilâl bakışlı, Hamza duruşlu, Bozkurt tavırlı ve Tûran düşünceli Eylülün Kırdığı Tukuaz Güller gelir hatırımıza...
70'li yılların her türlü sıkıntısını, 12 Eylül'ün yüreklerimizi dilhûn eden hüznünü ve kelimelere sığmayan acısını yaşayan ve bugünkü hâl-i pür melâlden cümle kadim dostlar gibi ziyâdesiyle mutazarrır olan fakirin 41 yıl önce kaleme aldığı " Bir Hazan Vakti" başlıklı bir şiiri bâkî selâmlarım ve kalbî muhabbetlerimle birlikte arz ediyor, bilvesîle hepinize HAYIRLI CUMALAR diliyorum.
BİR HAZAN VAKTİ
"Zafer burçlarında görmeyi beklerken;
zindanlarda sararan bir neslin hazanı"
Ufuk çizgisinde Kıble’yi bulan,
Besmeleli sevdâlarda durulan,
Hem Yavuz kesilip hem Yunus olan,
Alperenim yıllar geçti gelmedin;
Kardelenler çiçek açtı gelmedin.
Takvimde yapraklar tükendi bir bir,
Zaman ihtiyarlar, mevsimler eskir,
Umut; beklemeye can veren iksir
Ebâbiller kondu göçtü gelmedin;
Kardelenler çiçek açtı gelmedin.
Darbelerden darbe yedim; kin gördüm,
Soygun gördüm, zulüm gördüm, kan gördüm,
Bir "On İki Eylül" bir hazan gördüm;
Vatanı çok sevmek suçtu (!) gelmedin;
Kardelenler çiçek açtı, gelmedin.
Hedefe varırken,“Sen dur!” dediler,
“İşte Taş Medrese, buyur!” dediler,
Zulmü getirdiler,“Huzur!” dediler…
Şahmaranlar zehir saçtı gelmedin;
Kardelenler çiçek açtı gelmedin.
Kendimin kendime isyânıydı bu,
Aldığım darbenin bir yanıydı bu,
Bir yaprak dökümü zamanıydı bu,
Gök ekini süngü biçti gelmedin;
Kardelenler çiçek açtı gelmedin.
Gecelerin seherine diz çöktüm,
Narçiçeği şafaklarda ter döktüm,
Gelir diye yollarına hep baktım,
Eylül’ün de hükmü geçti gelmedin;
Kardelenler çiçek açtı gelmedin.
Güneş'te üşüdüm, gölgede yandım,
Çile tezgâhında kirden aklandım,
Bir kaç damla gözyaşında saklandım,
Umutlarım bir bir uçtu gelmedin
Kardelenler çiçek açtı gelmedin.
Efkârım artar da ağlarım bâzan,
Mihrican vurgunu Eylül’de vatan,
Sehpâya giderken,
"O Dokuz Fidan”,
Zaman, karanlığı seçti gelmedin;
Kardelenler çiçek açtı gelmedin.
12 Eylül 1984
Dr. Mehmet GÜNEŞ'in kaleminden