Her mahallenin bir muhtarı olur ama her muhtar, bir mahalleyi dönüştüremez. Herkes seçilebilir ama herkes gönüllere seçilemez. Marmara Mahallesi Muhtarı Fatoş Bakaç Dağ işte tam bu noktada “bir başka muhtar” tanımını hak ediyor. O bir makam muhtarı değil, bir saha muhtarı. Sandalyede oturarak değil, sokak sokak, ev ev dolaşarak görev yapan bir halk neferi. İstanbul’un kalabalığına, hızına ve karmaşasına inat; Beylikdüzü’nün Marmara Mahallesi’nde bir imece ruhu yeşeriyorsa, o filizin toprağında mutlaka Fatoş Hanım’ın izleri vardır.
Fatoş Bakaç Dağ’ın muhtarlığı bir büro değil, adeta bir dayanışma merkezi, bir halk kürsüsü, bir gönül ofisidir. Muhtarlık binası, bir kamu kurumu ciddiyetinden ziyade bir anne sıcaklığıyla karşılar insanı. Orada kimsesiz kimse kalmaz. Yardım arayan eli boş dönmez. Dinlenmeyen derdin kalmaz. Mahalleli bilir ki Fatoş Muhtar, yalnızca mahallenin idari temsilcisi değil, mahallenin vicdanıdır. Mahallenin nabzını tutan değil; onunla atan kalptir.
Marmara Okuma Kervanı: Sessiz Bir Devrim
Fatoş Hanım’ın en dikkat çeken projelerinden biri de hiç kuşkusuz “Marmara Okuma Kervanı”. Bugünlerde mahallede minik ellerde kitaplar, gözlerde ışık var. Okuma sevinciyle yollara düşen çocuklar, yalnızca kitap özetleri taşımıyor; umut, özgüven ve hayal gücü de taşıyorlar. Kervan Gıda’nın katkılarıyla oluşturulan bu kitaplık, artık yalnızca kitapların değil, hayallerin de durağına dönüşmüş durumda.
Çocuklar, aldıkları kitapları okuyup özetleyerek muhtarlığa getiriyorlar. Bu özetler sadece bir metin değil; onların gelişen kelime dünyası, anlatım becerisi ve en önemlisi de büyüyen özgüveninin göstergesi. Her özetten sonra soruları yanıtlıyor, sohbet ediyorlar. Ve bu tatlı sohbetlerin sonunda, oyuncak köşesinden birer hediye seçerek mutlu bir tebessümle ayrılıyorlar. Bu tebessümler, aslında mahallenin geleceğine atılan en güçlü imzalar.
Fatoş Muhtar'ın bu projeye yaklaşımı çok net:
“Okuyan çocuk, düşünen bireydir. Düşünen birey, geleceği inşa eder.”
Bu anlayışla yürütülen her adım, sadece bugünü değil yarını da aydınlatıyor.
Bayramda da Görev Başında: Gerçek Dayanışma
Kurban Bayramı’nda ise Fatoş Bakaç Dağ bir kez daha farkını ortaya koydu. Tam 300 ailenin sofrasına et ulaşmasına vesile oldu. Gecesini gündüzüne kattı, sokak sokak gezdi. Bayramda herkes sevdikleriyle vakit geçirirken, o “başkalarının bayramı da bayram gibi olsun” diye çalıştı. İşte bu yüzden bu muhtarlık, sadece bir görev değil; bir yaşam biçimi.
Bir Kadın, Bir Lider, Bir Yol Gösterici
Fatoş Bakaç Dağ yalnızca Marmara Mahallesi’ne değil, bu ülkenin her köşesine örnek olacak bir kadın liderdir. Onun duruşunda tevazu, sözlerinde umut, çalışmalarında ise fedakârlık vardır. Kadınların siyasette, yerel yönetimlerde ve toplumun karar mekanizmalarında neden daha çok yer alması gerektiğini anlamak isteyenler, Marmara Mahallesi’ne bir uğrasın yeter.
O, mahalleye düşen her yaprağı hisseden, bir düğünü de bir cenazeyi de ıskalamayan, insanların derdini kendi derdi gibi sahiplenen bir yürek. Adeta “halka hizmet, Hakk’a hizmettir” anlayışının yaşayan örneği.
Bu yazı bir teşekkürdür, bir övgü değil yalnızca. Çünkü her övgü, bir fark ediştir. Bizler de bu farkı görüp, takdir etmeyi görev biliriz. Marmara Mahallesi Muhtarı Fatoş Bakaç Dağ gibi saha insanları oldukça; bu şehir, bu ülke, bu toplum umudunu yitirmez.
