İrfan Sönmez


BARIŞ KOMİSYONU SEVR KOMİSYONUNA DÖNMESİN!

PKK silah bırakacaksa, bunun karşılığı ülkeyi kabilelere ayırmak olmamalıdır.


Bu tip süreçlerin başarısı, terörün maliyetinin silah bırakmanın maliyetinden yüksek olmasına bağlıdır. Silah bırakmanın maliyetinin terörün maliyetini aşması halinde yapılan görüşmelerden sonuç almak zorlaşmaktadır.

Bağımsızlık peşinde olan  hareketler, ayılmanın dışındaki çözüm biçimleri ile kolay kolay tatmin olmazlar. O hedefe varıncaya kadar mücadelelerini sürdürürler. Aldıkları tavizleri surda açılan gediği biraz daha genişletmek, menzile biraz daha yaklaşmak olarak değerlendirirler.

İspanya,  1978 Anayasası ile  tamamen tek taraflı bir tasarrufla 17 bölgeye farklı düzeylerde özerklik verdi. Özerklik alan bölgelerden biri de ETA'nın faaliyet gösterdiği Bask bölgesiydi. 

Bu geniş özerkliğe rağmen Bask Bölgesi yönetimi 2004 yılında  Ibarretxe Planını kabul etti. Plan, Bask yönetimine bağımsızlık referandumu yapma,yüksek yargısal organlar kurma gibi bağımsızlığa yönelik yetkiler veriyordu.Bu plan İspanya Parlamentosu tarafından reddedilince  PNV (Bask Milliyetçi Partisi) referandum yapmayı denedi ancak, Anayasa Mahkemesi referandum yapma hakkının sadece Merkezi Hükümetin ait olduğunu ileri sürerek bu girişimi anayasaya aykırı buldu, AİHM' de, İspanya Anayasa Mahkemesi kararını yerinde bularak destekledi.

Görüldüğü gibi özerklik  ne ETA'yı, ne de Bask Yönetimini tatmin etmiştir.  Bu nedenle terör eylemleri uzun bir süre devam etti.  Zaman zaman görüşmeler yapıldı fakat netice alınamadı.. Ancak halkın rahatsızlığı büyüyüp,  her eylemden sonra başta Bask bölgesi olmak üzere İspanya'nın her yerinde yüz binler sokağa dökülünce ETA geri adım atmak zorunda kaldı. Öyle ki,Eylül 2011'de cezaevindeki 732 ETA mahkumu bile  Guernica Antlaşmasını imzalayarak, ETA'ya aktivitelerini sonlandırma ve hükümetle görüşmeleri sürdürme  yönünde bir deklarasyon yayınladı. Bu antlaşma ile, 19.yüzyılda Kral ile Bask halkı arasında yapıldığı varsayılan  ve Bask bölgesine özerklik tanıdığına işaret eden antlaşma kast edilir. Bu deklarasyon neticesinde ETA Ekim 2011'de silahlı mücadeleye son verdi,silahlarını 2017 yılında  teslim   edip, 2018 yılında da kendini feshetti. (Bülent Erdoğan,Barışı Konuşmak içinde,s.310-311)

Bask örneği, 1978 Anayasası ile verilen özerkliğin bile  -bağımsızlık ateşini- söndürmeye yetmediğini, uygun zemin ve şartları beklediğini göstermektedir. Bu zemin; Merkezi Yönetimin zayıflaması ve uluslararası Konjonktürün müsait hale gelmesidir. Nitekim Katalonya yönetimi de Bağımsızlık Referandumu yapmış, merkezi hükümetin müdahalesi bu ayrılma teşebbüsünü önlemiş, faillerini yargılayıp cezalandırmıştır. Kanada'nın Quebec bölgesinin yaptığı bağımsızlık referandumu da Kanada Anayasa Mahkemesine götürülmüş, Mahkeme, Kanada'nın tamamını ilgilendiren böyle bir konuda sadece bölge halkının karar veremeyeceğini ayrıca bu gibi durumlarda nitelikli bir çoğunluğun şart olduğunu belirtmiştir.

Bütün bu açıklamalar şunun için:DEMP yetkilileri arka arkaya yaptıkları açıklamalarda, yüksek oy aldıkları bölge için ısrarla," bizim topraklar' tabirini kullanıyorlar.Şöyle diyor DEMP'li Ceylan Akça:" Bizim topraklarımız üzerine baraj kurup sonra o barajlardan elde ettiğiniz elektriği bize fahiş fiyatlarla satmak hakkınız değildir." Apo da, İmralı Tutanaklarında, bölgeye baraj yapılmasını savaş sebebi sayıyor, petrol ve elektrik gelirinden pay istiyordu. Açıktır ki,bunu diyenler barış değil, ayrı bir devlet istiyor. Suriye'deki PYD yapılanmasının statüsünün değiştirilmesine, Suriye merkezi yönetimi ile entegre olasına bu nedenle karşı çıkıyorlar. Örgüt ve türevleri hiç bir şeyden vazgeçmedi. Sadece taleplerini Türkiye'nin gerçeklerini dikkat alarak yapıyorlar. Hedef, iki kardeş toplumu ayrıştırmaya götürecek yolu açmaktır. Ne diyordu Apo;" hiç bir şeyden vazgeçmedim, ben size arabayı atın önüne bağlamayın, her şeyin zamanı var diyorum."

Terörsüz Türkiye hapıyla bu talepler yerine getirilirse bölünen Türkiye'nin yolu açılmış olur. Kimse kendini kandırmasın,Suriye bir turnusoldur. Orada ne istiyorlarsa burada da onu istiyorlar. Suriye bir iç savaş yaşadı, kaybetti. Biz de mi kaybettik? Barış sadece silahların bırakılması ile olmaz, söz ve düşüncelerin de silahsızlanması gerekir.