Mehmet Tengiz


Rusya ve Ukrayna’nın Dolmabahçe Müzakeresi

Rusya ve Ukrayna’nın Dolmabahçe Müzakeresi


24 Şubat’ta Rusya’nın Ukrayna’ya müdahalesinden sonra müzakereler önce Belarus Ukrayna sınırında başlamış ancak bu görüşmelerden gereken verim alınamamıştı. 29 Mart günü Dolmabahçe’deki görüşmeler ise bu müzakere sürecinin mahiyetinde önemli bir yere sahip oldu. İki taraf da günün sonunda önemli ilerlemeler sağlandığını belirtti. Ukrayna tarafı bu müzakerelerde ilk defa Rus heyetinin kırmızı çizgiler çekmek yerine kendilerini dinlediklerinin altını çizdi.Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski bu görüşmeleri olumlu olarak gördüğünü açıklarken Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova da yaptığı açıklamada Türkiye’nin bu krizde aldığı dengeli pozisyonu ve barışın sağlanması için yaptığı katkılarıtebrik etti.

MÜZAKERELERDE ELE ALINAN KONULAR

Müzakerelerde pek çok konu ele alınmış olsa da belki bu konular arasında en önemlisi Rusya’nın Kiev’e düzenlendiği operasyonların durumu oldu. Başkent Kiev’e çatışmaların başından beri Rus birliklerinin saldırıları çeşitli değerlendirmelere tabi tutulmuş, bazı bölge uzmanları buraya saldırının amacının doğrudan başkenti ele geçirmek olduğunu belirtirkenbaşka bir kesim de asıl amacın Ukrayna’nın doğudaki çatışmalara daha fazla birlik kaydırmasını engellemek olduğunu belirtmiştir. Müzakerelerde üzerinde mutabık kalınan konulardan biri de Rus ordusunun Kiev’e saldırılarının hafifletilmesi oldu. Rustarafı alınan bu karar doğrultusunda bu yöndeki birliklerini azalttığını belirtse de müzakerelerden birkaç saat sonra Ukrayna tarafı henüz bu yönde bir adım atılmadığını belirterek acil adım atılmasını talep etti.

NATO’NUN 5. MADDESİ VE TARAFSIZLIK MESELESİ

Müzakerelerde dikkat çeken konulardan biri de Ukrayna tarafının Türkiye, İngiltere, Fransa, Rusya, Çin, ABD ve Polonya’nın bu mutabakat adına garantör devletler olarak kabul edilmesini istemesi oldu. Ukrayna tarafı bununla birlikte Kuzey Atlantik Anlaşması’nın (NATO) 5. Maddesine benzer bir taahhüdün kendilerine garantör devletler tarafından verilmesini de talep etti. Rus tarafının özellikle üzerinde ısrarcı olduğu konular Ukrayna’nın tarafsız tampon bölge olarak kalması ve NATO’ya girmemesi olduğu halde Ukrayna’nın bu tutumun müzakereleri olumsuz etkileyeceği yönünde tartışmalara sebep oldu. Ukrayna’nın; Finlandiya ve Avusturya gibi tarafsız bir devlet olarak statüsünün belirlenmesi tartışılırken Avusturya ve Finlandiya’nın bu çatışmalarda Ukrayna yanlısı tavır sergilemesi de ne kadar tarafsız olduklarının sorgulanmasına sebep oldu.

UKRAYNA’NIN AB ÜYELİĞİ VE YASAL DÜZENLEMELER

Bu müzakere sürecinde Ukrayna’nın AB üyeliği ciddi bir konu olarak masada yer alıyor. Rusya tarafı krizin başından beri Ukrayna’nın AB üyeliğine karşı çıkmadıklarını belirtiyor. En son Rus heyetinin başmüzakerecisi Vladimir Medensky de Ukrayna’nın AB üyeliğine karşı çıkmadıklarını belirtti.Müzakerelerde ele alınan diğer önemli konulardan biri Ukrayna’da Siyasi Partiler Yasası ve Anayasa’nın durumu oldu. 2015 yılında başlayan dekomünizasyon süreci o zamandan beri çokça tartışılan bir konu olarak gündemdeki yerini koruyor. Bu süreçte ülkede 3 komünist partinin yasaklanması ve Sovyet döneminden kalma anıtların yıkılması ciddi bir tartışma konusu oldu. Burada ele alınan konulardan biri ülkede bazı siyasi partileri, ideolojileri yasaklama yönündeki yasal düzenlemelerin kaldırılması olduğu düşünülüyor. Müzakerelerde çok çeşitli konular ele alınıp olumlu bir havanın olduğu belirtilse de çoğu konu üzerinde hala anlaşılamadığı açıkça ortada bu yüzden müzakere sürecinin ne kadar daha süreceği belirsizliğini koruyor. Burada heyetlerin bir dahaki görüşmede nasıl bir yol alacağı merak konusu iken sahadaki askeri ilerleyişin müzakere sürecini doğrudan etkilediği açıkça belli oluyor. Bir dahaki görüşmelere kadar tarafların sahada nasıl askeri hamleler yapacağını ve hamlelerin müzakereleri nasıl etkileyeceğini hepimiz beraber göreceğiz.