Alperen Alkan

Tarih: 26.01.2021 08:27

Ah şu Leopardlar!

Facebook Twitter Linked-in

Alman menşeili tanklar ilk olarak 1981 yılının sonlarında Alman askeri yardımıyla Türk Silahlı Kuvvetleri'nin envanterine girmeye başlamıştı. Gelen ilk Alman yapımı tank Leopard-1A3, Leopard-1A4, Leopard-1A3 modelleri olmuştu. İlerleyen yıllarda Türkiye’nin çağdaş , modern bir tanka olan ihtiyacı milli tank yapımıyla giderilmek istenmişti ancak açılan ihalede alt yüklenici ülke Almanya ile belirli konular üzerinde anlaşılamadığı için milli tank projesi maalesef rafa kaldırılmak zorunda kalınmıştı. Yeni bir milli tank gelene kadar TSK’nin ihtiyaçlarını gidermek maksadıyla dışarıdan tank ithal etme ve elde olan eski tankları modernize etme yoluna gidildi.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin elindeki 1982 yılından kalma Leopard-1’ler çok eskimişti ve bundan ötürü 2003 yılında başlatılan modernizasyon projesi ile 171 adet Leopard-1 Volkan Atış Kontrol sistemi eklenerek modernize edildi. Leopard-1 üretimi 1965 yılında Soğuk Savaş Dönemi’nin tam ortasında başlamış olan bir tanktı. Geliştirildiği o döneme göre tanka bakıldığında her ne kadar sınıfı içerisinde rüştünü ispatlamış olsa da hem muadillerine göre kule ve etek zırhı zayıftı hem de tank içerisinde yine o dönemden kalma köhnemiş atış kontrol sistemleri kullanılıyordu. İşte tam bu noktada Aselsan’ın geliştirdiği Volkan Atış Kontrol Sistemi sayesinde tankın ateş gücü üçüncü nesil ana muharebe tankı  seviyesine çıkarıldı. Tüm bu modernizasyon projesi ordunun sahip olduğu 171 adet Leopard-1  modernize edilene kadar sürdü ve 2007 yılında sona erdi.

Alman Federal bürokrasisinin koyduğu engel ile 2000 yılında milli tank  serüvenine belirli bir süre ara verilmişti ancak sonunda Almanlar tankı satmaktan yana karar aldılar. Ordunun modern tank ihtiyacının milli tank(Altay) üretilene kadar gidermek için Almanlardan 2006 yılında 334 adet Leopard 2A4 satın alındı ancak alınan bu 334 adet Leopard tankı 1980 yılının teknolojisi ile geliştirilen ve de daha önce Almanlar tarafından kullanılan 2. el tanklardı. Alınan tankların neredeyse hepsi sağlam, temiz tanklardı ama tankta kullanılan teknoloji eskimiş Soğuk Savaş teknolojisi olduğundan Aselsan tarafından tankı iyileştirmek amacıyla modernizasyon çalışmaları başlatıldı. Aselsan yeni 2A4’e Leopard 2NG(Leopard Next Generation) adını vererek ilk prototipini 2011 yılında çıkardı. Tankın prototipine şöyle bir göz attığımızda ilk göze çarpan detay yükseltilen kalın zırhlardı. Aselsan 2NG’nın  zırhı Leopard-2A7 ile aynı seviyede , zırhı 2A7’nin zırhı kadar güçlü açıklamasını yapmıştı. Yapılan yükseltme sadece zırh da değil zırhtan başka tank içerisindeki elektronik aksamlar yenilenmiş yeni bir atış kontrol sistemi eklenmişti. Modernize edilen yeni Leopard prototipi gayet başarılıydı hatta Altay’dan önce eksikliğini hissettirmeden zırhlı kuvvetlerin ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir modernizasyon paketiydi. Her şey çok güzel olmasına rağmen yeni modernizasyon paketinin tekrar bir Leopard daha alabilecek ücrete eşit olması ve de buna binaen Altay ana muharebe tankının geliştirilmesine devam edildiğinden ayrı bir tank projesine bütçe ayrılmadı ve bir proje daha iptal edildi.

Leopard 2A4’ler sade bir şekilde envanterdeki yerlerini korumaya devam ettiler. Ta ki Fırat Kalkanı Operasyonu’na kadar. Fırat Kalkanı Operasyonu başladığında zırhlı birlikler operasyona hem Leopard hem de m60T Sabra tipi tanklarla katılmıştı. Enteresan bir şekilde Leopard gibi güçlü bir Alman harikası Kuzey Suriye’de sürekli sorun çıkardı fakat İsrail’in modernize ettiği m60’lar harikalar yarattı. Bunun sebebi Almanların Leopard tanklarını Avrupa topraklarını olası bir Sovyet işgaline karşı korumak amacıyla zırhlı tank hücumunu geri püskürtmek ve de nizami bir orduya karşı savunma yapmak amacıyla üretilmiştir. Ayrıca Leopard’lar  orman ve tepelik alanlarda kullanılmak üzere geliştirilmişti. İsrail’in modernize ettiği tanklarsa İsrail’in Araplarla girdiği Altı Gün Savaşları’nda tecrübe ettiği meskun mahal ve çöl bölgelerinde yapılan muharebelerde kullanılmak üzere geliştirilmişti. Dolayısıyla Suriye gibi asimetrik düşman unsurlarının bol bol bulunduğu bir bölgede Leopardların kaçınılmaz olarak kayıp vermesi normaldi. Suriye’de alınan  tüm bu derslerden yola çıkarak birkaç  ay önce Leopard-2A4’e yeni bir yükseltme yapıldığını görmüştük. Bu yükseltmede kule yanlarına boşluklu zırh konulmuş ve yine asimetrik tehdit unsurları göz önüne alınarak tankın arka bölümüne kafes zırh entegre edilmişti. Tankın ön kısmına ve eteklere reaktif (ERA)  zırh eklenmişti. Son olarak da Pulat aktif koruma sistemleri eklenmişti. Projede sonuç ne oldu hala bilmiyoruz fakat birkaç gün önce 3 Fırtına Obüsü’nün TSK’ne teslim töreninde Altay kuleli modernize Leopard gördük. Umarım ki yapılan tüm bu başarılı projeler rafa kaldırılmaz ve en sonunda ordumuzda modernize Leopardlar görürüz.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —