Şakir Sarıçay


Sıra insan kalitesinde

Sıra insan kalitesinde


Türkiye son yıllarda yaptığı ekonomik ataklarla belli bir aşama kaydetti. Yollarımız duble oldu, her ile üniversite ve havaalanı yapıldı. Pek çoğumuz araba sahibi oldu. Bir şekilde tatile çıkabiliyoruz. Yurtdışına çıkışlarımız ve ihracatımız arttı. Modern evlerde oturmaya başladık. Alışveriş merkezlerini tıka basa dolduruyoruz.

Bütün bunlar tamam ama, son model arabasının içinden en işlek caddeye sigara paketini veya pet şişeyi atmaya devam ediyoruz. Evimizde yapmadığımız veya yapamadığımız toplumu rahatsız eden davranışlarımızı hala üzerimizden atamadık. Alışveriş Merkezlerindeki otoparklara gelişigüzel park etmekten, sokaklara tükürmeye kadar pek çok kötü alışkanlığımızdan vazgeçmedik sanki.

Geçenlerde Alsancak?ta önümden giden son model arabadan atılan çikolata ambalajı gelemediğimiz noktayı gösteriyor. Arabanın içindeki kişileri tanımıyorum ama, artık o araba modelini gördüğümde bana o anı hatırlatıyor. O model arabaya binenler sürekli yerlere çöp atıyormuş gibi geliyor. Araç satışçıları yeni model araba alanları uyarması gerekir mi bilmiyorum. Ya da araç bayileri yeni otomobil alan kişilere genel kültür sınavı yapsın, yoksa bu konulara çözüm bulamayacağız.

Şunu diyeceğim, maddi açıdan belli bir refaha ulaşabiliriz ancak eğitim ve kültür açısından onu destekleyemez isek gelecek açısından endişelenmeliyiz. Onun için Türkiye olarak galiba sıra ?insan kalitesini? artırmaya geldi. Çünkü elde ettiklerimizi başkalarına tahakküm için kullanmaya başladıkça toplumsal huzuru da bozuyoruz.

çankaya escort bayan çankaya escort escort çankaya

İnsan kalitesinin arttırılması aileden başlıyor. Kaliteli aileden kaliteli ve kültürlü bireyler yetişiyor. Geçenlerde sosyal paylaşım sitelerinden birinde okumuştum. Bir öğretmen şöyle diyor; ?Herkes okullarda kaliteli öğretmen arıyor. Bilmiyorlar ki biz öğretmenlerde kaliteli öğrenci arıyoruz. Ailenin eğitemediği çocuğu bizim eğitmemiz mümkün değil.?

Gerçekten de çöpü çöp kutusuna atmayı, toplu taşıma araçlarına sırayla binmeyi, yerlere tükürmemeyi ancak ailemizden öğrenebiliriz. Eğitim kurumlarında ancak bunları pekiştirebiliriz.

Son yıllarda gelir düzeyi artan insanımızın hiç kimseye tenezzül etmemesi, çekirdek ailenin gerçekten çekirdek hale gelmesi ve yükselen egolar ile oldukça vurdumduymaz olduk.

Artık aileler ve toplum olarak binalara, yollara ve arabalara verdiğimiz değer kadar, İnsan kalitemizin artmasına da önem vermeliyiz. Bu konuda başta aileler ve eğitim kurumlarımıza büyük görevler düşüyor.

Haydi herkes görev başına?