1 Mayıs, işçinin haklarını anımsatma, dayanışmayı ve adil çalışma koşullarını savunma günümüz kutlu olsun.
İnançlarımızın gereği, emeğin değeri çok yüksektir. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nün anlamıyla örtüşmektedir.
Kur’an-ı Kerim'de çalışmanın ve emeğin karşılığının alınması gerektiği “İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır.” (Necm, 53/39) ayetiyle vurgulanmaktadır.
Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.), alın teriyle çalışan kişiyi “Hiç kimse, kendi elinin emeğinden daha hayırlı bir yemek yememiştir.” diyerek övmektedir. Yine Peygamberimiz bir gün işçi elleri nasırlı olan bir sahabeyi görünce onun ellerini öpmüş ve “Bu eller Cehennem ateşine dokunmaz.” demiştir. Hadislerde, işçinin hakkının “alnının teri kurumadan” verilmesi gerektiği belirtilmektedir.
Dinimizde işçinin hakkının korunması esastır. Çalışanların haklarını gasp etmek, zulüm sayılır. Zulüm ise en büyük günahlardandır. Bu çerçevede emeğin sömürülmesi, İslami değerlere aykırıdır.
Manevi dünyamızda emek, hak, adalet, paylaşım ve kul hakkı üzerine kurulu ahlak anlayışı, bu günün temel değerleriyle örtüşmektedir.
İslam’da sınıf ve ırk ayrımı gözetilmeden üstünlüğün ancak kişinin sorumluluk bilincinde(Takva) olduğu vurgulanır. Zengin-fakir, Amir-memur, Patron-İşçi, Yönetici çalışan ayrımı yapılmadan herkesin alın terine saygı duyulur; bu da 1 Mayıs ruhunun özüdür.
1 Mayıs'ı kutlamak, İslam’ın emek ve adalet anlayışıyla doğrudan ve özünden bağlantılı olup, İslam’ın öğretileriyle paralellik gösterir
Entelektüel sermaye olan BİLGİ’de bir emeğin sonunda elde edilir.
1 Mayıs Emeğin değerini bilenlerin bayramı KUTLU OLSUN.01.05.2025
Sami ÖZTÜRK
İnsan ve Kalite Derneği Başkanı