VERİLMİŞ SADAKA…

VERİLMİŞ SADAKA…

TARAFTAR GÖZÜYLE SÜPER LİG; 26. HAFTA (16-19 Şubat 2024)

Geçen yıl, futbol sahada oynanırken Jesus’lu Fenerbahçe harika bir sezon başlangıcı yapmıştı ki Jesus’un takımının kalitesi bu seneki takımın kalitesinden daha aşağıdaydı. 

Her şey iyi giderken sessiz kalan başkan ve yöneticiler yaşanılan ilk puan kaybında ortaya çıktılar, ortamı gerdiler. Jesus ve takım tartışılır oldu… Tartışmaların boyutu 3-5-2, 4-3-3, çift forvet gibi teknik konuları da kapsadı, sonunda şampiyonluk gitti.


 

Hani İstiklal Marşı’mızın şairi Mehmet Akif, ““Tarih”i “tekerrür” diye tarif ediyorlar; Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?” demiş ya… Bu kadar kısa zamanda tekrar edeceğini kimse düşünmemiştir herhalde.

Yine müthiş bir sezon başlangıcı… Ardı ardına farklı galibiyetler, kırılan rekorlar… Sonra başkan ve yöneticiler sahnede, haftalardır lider olan takım 2 puan geride. 


 

Hafta içinde Başkan Ali Koç yine gündemdeydi;

Son 13 yılda Fenerbahçe’nin 1 şampiyonluğu var. Bunu sadece sportif sebeplerle açıklayamazsınız. Bazı kulüpler planlanarak şampiyon yapıldı, ne destekler verildiğini gördünüz…” dedi.

Planları bilemem ancak sanki 2023 tekerrür ediyor.


 

Hafta içinde Avrupa maçları vardı. Lazio-Bayern Münih maçında -Bayern hiç keyif vermedi- hakemi izledim. Galatasaray-Sparta Prag maçında da… Sahadaki özgüveni yüksek hakemleri izledim. Hataları söylenebilir ancak gördüğünü çalan adamlar vardı sahada ve VAR kararı falan beklemediler. Ayağa ve bileğe basmalarda, dirsek ve tokatlarda tereddütsüz disiplin cezalarını anında uyguladılar. 

Bizim hakemlerimiz bu maçları seyrediyorlar mı acaba? Vallahi hazır eğitim paketi. Otur, hakemle birlikte maçı yönet, eğrini doğrunu gör.


 

Yine hafta içi güreş ve halterde sporcularımızdan büyük başarılar geldi. 

Sporcularımız kadın erkek demeden madalyaları boyunlarına taktılar. İstiklal Marşı’mızı defalarca dinledik.

Güreşte efsane bir Avrupa Şampiyonası oldu bu. Kadınlarda ikinci olurken erkeklerde hem grekoromen hem de serbest stilde takım halinde birinci olduk.

Rıza Kayaalp bu defa gümüşte kalırken Taha Akgül 11. kez Avrupa Şampiyonu oldu.


 

Halter ve güreşçilerimizle ne kadar gurur duysak azdır… Teşekkürler çocuklar.


 

KUPA AVRUPA

15.02.2024/Perşembe

MUSLERA TUTAR, ICARDİ ATAR…

Galatasaray-Sparta Prag: 3-2

Goller: Kerem Demirbay (19’), Mertens (60’), Icardi (90+1’)/Preciado (47’), Kuchta (65’)


 

Kırmızı Kart: Nelsson (62’, GS)/Rynes (80’, SP)


 

89’u 90’a bağlayan dakika… Skor 2-2. Praglı oyuncu Muslera ile karşı karşıya. Muslera altı pasın dışına çıkıp büyür, oyuncu vurur, top Muslera’nın yüzünde patlar. 

Hemen ardından Barış Alper Yılmaz’ın pasını yayın üzerinde alan Icardi bir feyk atar ve iki oyuncunun arasından köşeye yuvarlar topu, 3-2.

Bu dakikalar sadece maçın kırılma anı olmayabilir. Bu dakikalar, uzun bir yolun kırılma anları olabilir. UEFA Kupası şampiyonluk yolu Milan’la böyle başlamıştı sanki.


 

Önde baskı ve yüksek tempo evinde alışkanlığıydı Galatasaray’ın. Beklenmeyen Sparta Prag’ın baskısı ve temposuydu. Üstelik Çekler ciddi pozisyonlar da üretmeyi başardı. Ancak 15. dakikada oyunu dengeleyen GS, Demirbay ile öne geçti. 

İlk yarı 2 fark ile kapanabilirdi fakat Sparta da atabilirdi.


 

İkinci yarı rakibin golüyle başladı. Sparta’nın iyilerinden Preciado, hayatında hiç atmadığı ve belki de bir daha atamayacağı bir golü bıraktı Muslera’nın kalesine. 

Mertens’in kısmet golünden sonra Nelsson’un kırmızısı ve çabuk gelen gol enseleri kararttı. Ancak GS, 10 kişilik oyunu gayet iyi oynadı. 80’de oyuncu sayısı eşitlenince kozlar tekrar ev sahibinin eline geçti. Sparta Prag’da atabilirdi ama son sözü söyleyen Icardi oldu ve takımına avantajı getirdi.


 

GS’de herkes elinden geleni yaptı. Lakin Barış Alper biraz tutuktu. Yine de sonuca ciddi etki etmeyi başardı. Berkan Kutlu Preciado karşısında hayli zorlandı.


 

Maçın yıldızı olarak Muslera ve Icardi’den birini seçmek gerekse de maçın yıldızları demek daha doğru olacak.


 

Alejandro Hernandez… İspanyol kararlarında çok netti. Otoritesi sağlamdı. Genel anlamda iyi bir maç yönetirken kritik kararlarında hata yapmadı. Yine de ben, Barış Alper’in pozisyonunun penaltı olduğunu düşündüm. Barış Alper çabuk bir hamle ile öne geçti, rakip duramadı, kontrolsüz ve arkadan bir şarj gerçekleşti. Ancak Hernandez ihlal görmedi. Hakem takdiri diyeyim. 


 

Şüphesiz temsilcimizi zorlu bir ikinci maç bekliyor ancak ben rövanşın daha kolay olacağını düşünüyorum. Zira Çekler bu maçta geniş alan bulamayacaklar. Okan Buruk’un hamleleri ve taktikleriyle temsilcimiz turu geçecektir. 


 

16.02.2024/Cuma

KASIMPAŞA AŞ-VAVACARS FATİH KARAGÜMRÜK: 1-1

Goller: Nuno da Costa (11’)/Eysseric (38’)


 

Kasımpaşa her zaman ki gibi; sağlam savunma, net hücumlar. Ancak Hajradinovic sinirli, Aytaç Kara da tutuk olunca çok etkili olamadı ev sahibi. Bu nedenle olsa gerek galibiyeti koruyamadı.


 

Puana daha çok ihtiyacı olan Karagümrük oyunu da baskılı oynamaya çalıştı. Bunu maçın büyük bir bölümünde başardı. Lakin pozisyonlarda futbolcular aceleciydi. Konuk takım kazanmayı çok istemesine rağmen beraberliğe razı oldu. 

Emre Mor fazlasıyla keyifsizdi. Bu çocuğun bir sorunu olmalı, müthiş yeteneğini heba ediyor.


 

Güven Yalçın muhtemelen haftanın asistine imza attı. Ya da Eysseric güzel bir vuruşla arkadaşının topuk pasını asiste çevirdi.


 

İki tarafın iyi niyeti hakemi öne çıkarmadı fakat hakem-VAR gerçekten iyi değildi. 


 

17.02.2024/Cumartesi

BITEXEN ANTALYASPOR-İSTANBULSPOR AŞ: 2-2

Buksa (14’ ve 16’)/Emrehan Gedikli (75’), Jackson (90+9’-P)


 

Antalya santrforu Adam Buksa’nın 2 dakika içinde attığı 2 golle maçı 16. dakikada kopardı. Ki Buksa’nın ikinci golde vuruşu ustalık eseriydi. Sonra pek bir şey olmadan ilk devre bitti.


 

Ama konuk takım bitti dememiş. Osman Zeki Korkmaz, puan cetvelindeki yerini ve bu maçtaki 2-0’ı umursamamış, oyunumuzu oynayalım demiş olmalıydı. İstanbul skoru son dakikada da olsa 2-2’ye getirmeyi başardı.


 

Galibiyete çok yaklaşan Sergen Yalçın, dördüncü maçını da kazanamamış oldu. 


 

Buksa gerçekten iyi bir santrfor. 

İstanbul’da 20 yaşındaki Emrehan Gedikli bir pozisyonda topu boş kaleye gönderemedi. Ancak genç oyuncu daha zor pozisyonda çok şık bir gol attı. 


 

ATAKAŞ HATAYSPOR-EMS YAPI SİVASSPOR: 1-1

Goller: Boudjemaa (75’)/Manaj (18’)


 

Evinde de, dışarıda da çok iyi oynamayan Sivas yine de puan toplamayı başarıyor. Bunda santrforu Manaj’ın büyük katkısı göz ardı edilemez. Nitekim Arnavut, 18. dakikada yayın üzerinde kazanılan serbest vuruşta topa öyle bir vurdu ki sanırsın kaleyi yerinden sökecek.

Sonrasında konuk takımın maç boyu tek isabetli şutu vardı.


 

Hatay, golden sonra daha aktif bir oyun oynadı. Zaman zaman baskıyı kurdu, pozisyonlar üretti. 6 isabetli şut kaydetti ev sahibi ancak Ali Şaşal Vural, kalesinde yine iyi bir günündeydi.

Bu defa Boudjemaa çıktı sahneye. Cezayirli, ceza sahasının dışından Manaj’a nazire yaparcasına vurdu ve golü attı.


 

VERİLMİŞ SADAKA…

ÇAYKUR RİZESPOR AŞ-FENERBAHÇE AŞ: 1-3

Minçev (27’)/Serdar Dursun (48’), Dzeko (65’), İrfan Can Kahveci (90+3’)


 

Böylesi saha zeminlerinde futbol oynamak, konuşmak ve yazmak zor iş… Böylesi zeminlerde oyun kalitesi olası değil. TFF’nin kulağı çınlasın, marka “ham hayal.”


 

İsmail Kartal eleştirilere pek kulak asmamıştı. Maça bilindik 11’iyle başladı. Sadece Bonucci’nin yerine Djiku’yu almıştı. Ferdi Kadıoğlu’da sağ bekteydi. Ama ilk yarıda sahada Fenerbahçe yoktu.

Rize ikili mücadelelerde büyük bir üstünlük kurmuş ve Minçev’in golüyle öne de geçmişti. 

Kartal ikinci yarıya 3 değişiklikle başladı. Buradaki en önemli değişiklik Batshuayi’nin yerine Karagümrük’ten geri alınan Serdar Dursun oldu. Eğer FB, bu maçta puan kaybetseydi Batshuayi-Serdar tercihi çok baş ağrıtırdı. Ancak Kartal’ın verilmiş sadakası olsa gerek ki sürpriz golü atan Serdar takımını da hocasını da kurtarmış oldu.


 

İlk devrenin aksine ikinci yarıyı uzun toplarla oynayan konuk takım daha başarılı oldu. Kaleci Tarık Çetin’in hatasından bulduğu golle öne geçince rahatladı. İrfan Can Kahveci skoru belirledi.


 

FB’de attığı gole rağmen Dzeko ve Tadic’in durgunluğu, Szymanski ve Krunic’in yokluğu devam etti. İlginç bir şekilde bu maçta onlara Ferdi Kadıoğlu’da katıldı. Cengiz Ünder etkisizliğinin yanı sıra gerginliğiyle yine dikkat çekti, gereksiz bir sarı kart daha gördü.


 

Sonuçta -özellikle bizim ülkemizde- kazanan daima haklı oluyordu. FB zor bir virajı kayıpsız dönmüş oldu.


 

Genç teknik direktör jenerasyonundan İlhan Palut, bir FB maçından daha puan alamadı. 2 maçta sadece 1 gol atabilirken 8 gol yedi. Bu durum rakibin bütçesi, kadro kalitesi ve zenginliğiyle açıklanamaz, hocaya düşen çözüm bulmaktır.

Bir ilginç nokta da Palut’un ilk 11 tercihi oldu. Muhtemelen kaleci Tarık Çetin tercihi bir zorunluluktu. Tarık Çetin için iyi bir maç olmadı, kaleci 2 golde hatalıydı. 

Buna karşın ilk 11’in sürekli oyuncuları Varesanovic ve Gaich ile gediklileri Mithat Pala ve Altin Zeqiri kenardaydı. Basın toplantısında hocaya bu soru soruldu mu acaba?

Ev sahibinin oyun aklı ve formda futbolcusu Shelvey sahadaydı. Ancak İngiliz çok şey yapmak istedi herhalde ama basit oyununu oynayamadı bu defa. Bu da etkisini azalttı. Sarı kartı çok daha erken görmemesi Arda Kardeşler’in hoşgörüsü olsa gerekti.


 

Bu maçta hakem konuşmakta çok anlamlı değil. Buna karşın Arda Kardeşler, ayağa basmaları ve yüze temasları atlamamalıydı. Bu nedenle bazı kartlar geç çıktı, kimi kartlar hiç çıkmadı. 


 

Maçın en iyi yanı sakatlık olmadan tamamlanmasıydı. Takımlar sahalarına bakamıyorsa başka sahalarda oynamalı maçlarını… 

Federasyon? Ondan ümidim yok maalesef…


 

18.02.2024/Pazar

CORENDON ALANYASPOR-YUKATEL ADANA DEMİRSPOR AŞ: 3-3

Goller: Balkovec (20’), Oğuz Aydın (33’), Hadergjonaj (76’)/Emre Akbaba (67’-P), Yusuf Sarı (69’, 90+7’)


 

Alanya 2 farkla öne geçti yakalandı, sonra tam maçı kazandım derken 90 artılarda tekrar yakalandı. 

Haftanın en heyecanlı maçıydı. Taraftarlar muhtemelen yerlerinde oturamadı. Futbolseverler için seyir zevki yüksekti.

Yusuf Sarı maça ve haftaya damga vuran oyunculardan biri oldu. 


 

GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ AŞ-YILPORT SAMSUNSPOR: 1-1

Goller: Ogün Özçiçek (83’)/Satka (90+2’)


 

Kırmızı Kart: Djilobodji (90+8’)


 

Samsun Gaziantep’e 3 puan için gelmiş olduğunu başlama düdüğü ile birlikte gösterdi. Sağlam ve etkili ataklarla rakibin kalesini sürekli zorladı. Mouandilmadji ev sahibinin defansını ve kalesini zor durumlarda bıraktı. Çadlı, golünü de attı ancak tam anlamıyla milimetrik ofsayta takıldı. Biri müthiş bir vole olmak üzere 2 şutu direkleri yalayıp auta gitti. Bugün kısmetinde gol yoktu anlaşılan.


 

Gaziantep inanılmaz bir biçimde tutuktu. Son 10 dakika sayılmazsa sadece savunma yaptı takım. Kontratakta şok bir golle öne geçti ancak gerisi gelmedi. Çaba da göstermedi.


 

Samsun TK Gisdol, bu harika oyuna karşın oyuncu değişikliklerinde Mouandilmadji ve Taylan Antalya’lıyı yanına almakla hata yaptı, takımın hücum gücü düştü. Hava topu hâkimiyetiyle dikkat çeken Ercan Kara, Mouandilmadji ile çift santrfor oynasaydı daha etkili olabilirdi.


 

Puanı, hatta kazanmayı hak eden konuk takım son dakikalarda 1 puanı Satka ile kurtardı. Slovak savunmada kusursuz bir oyun oynarken golü atmakta ona nasip oldu.

 

TOPARLANMA

SİLTAŞ YAPI PENDİKSPOR FUTBOL AŞ-TRABZONSPOR AŞ: 0-2

Goller: Trezeguet (75’), Enis Destan (80’)


 

Pendik’in ön tarafındaki dörtlü (Umut Nayir, Erencan Yardımcı, Thiam, Halil Akbunar) bozulunca takımın ahengi bozuldu. Oysa Midtsjö’nün yanına da Ndiaye gelmişti. Ev sahibi yeterince etkili olamadı. Bu durum kendisinin de eksikleri olan Trabzon’a yaradı.


 

Trabzon son haftalarda Trezeguet ile uçuyor. Mısırlı formunu her hafta yükseltirken takımını sırtlıyor. Ancak ciddi anlamda Visca desteği gerekiyor.

Visca hareketlenip Onuachu ve Pepe dönünce kuşkusuz bordo mavililer daha iyi olacaktır. O zamana değin topladığı puanlar cabası.

Bu arada takıma girdiği andan itibaren Meunier katkısını da söylemeden geçmek olmaz. Belçikalı sağ bekte iyi bir performans ortaya koyarken asistleriyle de dikkat çekiyor.


 

Sakatlıktan dönen Halil Umut Meler aksadı. Özellikle kartları kaçırması kendine yakışmadı. Enis Destan’ın bu maçı kartsız geçmesi olacak iş değildi. Bir de Pendik’in penaltısı güme gitti.


 

Enis Destan… Santrfor rekabetinde dikkati çeken genç oyuncularımızdan… Türk futbolunun ve Milli Takım’ın böyle oyunculara ihtiyacı var. Destan, dünkü maçta kendini tekrar izlesin. Meler hoşgörüsü olmasaydı bu maçı tamamlayamazdı. 


 

DİREKLERLE DÖNÜŞ

MKE ANKARAGÜCÜ-GALATASARAY AŞ: 0-3

Goller: Kerem Demirbay (13’), Sanchez (14’), Icardi (39’-P)


 

Bir basın toplantısında Okan Buruk’a direklerden dönen toplar sorulduğunda Sergio (Oliveira) olsaydı daha fazla topumuz direklerden döner demişti. Sergio sakatlıktan döndü, ikinci yarıda oyuna girdi ve müthiş şutu direkten döndü. Portekizli kaldığı yerden başlamış oldu.


 

Haftalar sonra taraftarını arkasına alan Ankaragücü aslında maça fena başlamadı. Taraftarında gol beklentisi oluşturdu. Ancak gol yemesi de kaçınılmazdı. 

Daha maçın başında gelen 2 gol maçı bitirdi. Emre Belözoğlu’nun değişiklikleri sonuç vermedi.


 

Şampiyonluk yolunda rakibi önceki gün kazanınca Ankara deplasmanı GS için daha zor hale geldi diye düşünülse de öyle olmadı.

Okan Buruk, devre 3-0 bitince rahatladı. İkinci devre takım hız kesti, tempoyu düşürdü. Hoca, değişikliklerini Sparta Prag maçını düşünerek yaptı. 


 

GS’de Muslera hariç (Ona pek iş düşmedi) bütün oyuncular iyi oynadı. Bir adım öne çıkan oyuncu söylemek gerekse Kerem Demirbay ve Sanchez denilebilir. Bu iki oyuncu iyi oyunla birlikte gol de attı.

Derrick Köhn ilk maçına çıktı. Ganalı Alman, GS’nin sol bek sorununu çözdü. Buna en çok Okan Buruk ve Barış Alper Yılmaz sevinmiştir. Barış Alper şimdi muhtemelen sağ bek Aurier’i bekliyordur.


 

Hakem Ali Şansalan fena bir maç yönetmedi. Oyunu oynatmaktan yana oluşu iyi bir özelliği zaten. Yine de Şansalan’a bir önerim olacak; Mertens-Pedrinho mücadelesi ile Köhn-Kitsiou mücadelesini tekrar izlesin. İlkine devam diyen hakemin ikincisine faul çalmasını kendisine izah etsin. Eğer maç berabere bitse ve konuk takım puan kaybetse, Icardi’nin geçersiz sayılan golü başını çok ağrıtabilirdi. 


 

Genel anlamda beklenenin altında kalan Başkent ekibinde oyuna girdiği andan itibaren Morutan fark yaratmak istedi lakin çok başarılı olmadı. Ancak Berkan Kutlu’nun başına gelmekte olan su şişesini çelmesi harikaydı. Görüntü fair-play olarak kayıtlara geçti. 


 

Taraftara bir not; Ankara seyircisi tiyatroda, sinemada, voleybol ve basketbolda çok özeldir. Bunu herkes bilir, söyler ve takdir eder. Ancak, ligin en eski takımlarından olan Ankaragücü söz konusu olunca bir şey oluyor, maçlarda olaylar çıkıyor, takım sürekli ceza alıyor. Ankara seyircisi artık bu azınlığa izin vermemeli. Ankaragücü’nün seyircisiyle bir başka olduğunu o seyirci de bilir aslında. 

Bir Ankaralı olarak taraftardan çok acil “en centilmen seyirci” olmasını bekliyorum. 100. yılda Başkent’e de bu yakışır. 


 

Kazımcan Karataş protestosunu ve sosyal medya “mavralarını” anlamak mümkün değil. Ankaragücü’nün Kazımcan yüzünden yenildiğini söyleyebilecek bir akıllı var mıdır? 


 

19.02.2024/Pazartesi

RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ-MONDİHOME KAYSERİSPOR: 2-3

Goller: Deniz Türüç (58’), Hamza Güreler (89’)/Nazon (9’), Ali Kerimi (15’), Boa Morte (84’)


 

Haftanın en çekişmeli maçlarından biri son güne saklanmış. Futbolseverler böylesine seyir zevki yüksek bir maçla kapanışta ödüllendirilmiş oldu.


 

Konuk takım, ön alan baskısında kaptığı topları çok iyi değerlendirdi ve daha ne oluyor demeye kalmadan 2-0’lık skoru yakaladı. Kalan bölüm tam da Kayseri’nin istediği şekilde oynanabilirdi, hiç sıkıntı yoktu.


 

Ev sahibi için sıkıntı çoktu. Çağdaş Atan, bir türlü oyun ritmini bulamayan takımında 34. Dakikada değişikliğe gitti, Abeid’in yerine Emirhan İlkhan’ı aldı oyuna. 

Hoca ikinci yarıya da iki değişiklikle başladı ve istediği baskıyı rakip üzerinde kurdu. Ancak Kayseri bu ligin en hızlı atağa çıkan takımlarından biriydi. Boa Morte bu iş için biçilmiş kaftandı.

Başakşehir baskısı erken sayılabilecek dakikalarda bir gol getirdi ancak Kayseri beraberliğe izin vermedi. 


 

89’de skoru tekrar tek farka indiren Başakşehir tartışmalı bir penaltı kazandı. Son haftaların golcüsü Piatek penaltıyı kaçırdığında (Ya da Bilal Bayazit kurtardığında) yapılacak bir şey kalmamıştı. 

Burak Yılmaz ilk kez kazanırken takımı da 10 hafta sonra 3 puan mutluluğuna erişti.


 

Maçın en iyisi Dubois oldu. Fransız gerçekten çok çalıştı.

Kayseri’de hızlı ataklarına bir de gol katan Boa Morte ile kaleci Bilal Bayazit öne çıktı.

Ali Kerimi şahane bir gol attı.


 

Genç hakem Oğuzhan Çakır çok çabaladı ancak gerek VAR ve gerekse yardımcı hakemlerinden yeterli destek ve yardımı görmedi. Sonuçta fazlasıyla tartışmalı karar akıllarda kaldı.

Çakır, yeterli deneyimi kazandığında çok iyi bir hakem olabilir. 

 

BEŞİKTAŞ AŞ-TÜMOSAN KONYASPOR: 2-0

Goller: Semih Kılıçsoy (49’), Cenk Tosun (71’)


 

Günün diğer maçı ise hayli sıkıcı oldu. Beşiktaş özellikle ilk yarıda inanılamaz biçimde tutuktu. Oyuncular sahaya zorla çıkmış gibiydi. 

İlk yarıya konuk takım hükmetti ancak Konya’nın pozisyon üretememek gibi bir sorunu var ki bu durum onları puan cetvelinin sonuna demirledi adeta. Oysa bu maçtan alınabilecek sürpriz puan/puanlar takımı çok rahatlatabilirdi.


 

Ev sahibi ikinci yarının hemen başında öne geçince tribünler biraz rahatladı. Ancak takım kalan kısımları da çok etkili oynamadı. Belki de evinde kazanmak şu an için oyundan çok daha önemliydi. 


 

Oyuna sonradan giren Aboubakar ve Ghezzal için durum hiç iç açıcı görünmüyor. Taraftarla bağ kopmuş gibi. Taraftarın istemediği oyuncu olabilir ancak oyun esnasında futbolcunun protesto edilmesini anlamak mümkün değil. 

Şüphesiz yeni transferleriyle birkaç hafta içinde Beşiktaş daha iyi olacaktır. Ancak Santos ile takım belki de hiçbir zaman etkili ve hücum üstünlüğü kuran bir oyun oynamayacaktır. Kısaca söylemek gerekirse; Santos’un takımı maçları savunmasıyla kazanacaktır. 

Beşiktaş taraftarı buna ne kadar tahammül eder, bilemem… Zaman gösterecek. 


 

Haftanın Maçı 

Alanya-Adana Demirspor (3-3)

Haftanın Güzel Maçı

Başakşehir-Kayseri (2-3)

Gaziantep-Samsun (1-1)

Haftanın Heyecanlı Maçı

Rize-Fenerbahçe

Haftanın Takımı

Galatasaray

Haftanın Futbolcusu 

Yusuf Sarı (ADS)

Haftanın performansı

Davinson Sanchez (GS) 

Haftanın Performansları

Kerem Demirbay, Mertens (GS), Trezeguet, Meunier (Trabzon), Satka (Samsun), Buksa (Antalya), Boa Morte (Kayseri), Dubois (Başakşehir) 

Haftanın Golü

Boudjemaa (Hatay)

Güzel Goller

Eysseric (Karagümrük), Manaj (Sivas), Enis Destan (Trabzon), Sanchez (GS), Ali Karimi (Kayseri)

Haftanın Asisti

Güven Yalçın (Karagümrük)

Haftanın Hakemi

Zorbay Küçük (Gaziantep-Samsun)

Haftanın İyi Hakemleri

Tugay Kaan Numanoğlu

Bahattin Şimşek

Haftanın Pozisyonu

Morutan’nın, Berkan Kutlu’nun başına gelecek olan su şişesini engellemesi

Haftanın Talihsizi 

Mouandilmadji (Milimetrik ofsayt)

Haftanın Talihlisi

Berkan Kutlu (Ciddi bir darbeyi Morutan’ın dikkati ve becerisi sonucu atlatması)

Haftanın Söylemi

Jonjo Shelvey (Rize): İkinci yarının başında aptalca bir gol yedik. Rakibimizin bizden çok daha iyi olduğunu düşünmüyorum. İstediğimiz sonucu alabilirdik.

İsmail Kartal: Erkek gibi oynadık.

Abdülkerim Durmaz: Erkeğin gibisi olmaz. Siz zaten erkeksiniz.

MOR KART

Sahaya madde atan Ankaragücü taraftarı.

Futbolcuların eski takımları üzerinden mavra yapan sosyal medyacılar.

GÖZE TAKILANLAR

* Morutan’ın pet şişeyi tutarak Berkan Kutlu’yu olası bir sakatlıktan kurtarması.

* Kaybettiği maçtan sonra Çağdaş Atan’ın eski takımının oyuncularını tebrik etmesi. 

GÖZE BATANLAR

*Başakşehir-Kayseri maçında Çağdaş Atan ile Burak Yılmaz’ın karşı karşıya gelmesi.


 


 


 


 



Anahtar Kelimeler: VERİLMİŞ SADAKA…