Uygurlara Japonya ve Tayvan’dan büyük destek

Uygurlara Japonya ve Tayvan’dan büyük destek

Doğu Türkistan’da Komünist Çin rejimi tarafından işlenen Uygur Soykırımı Japonya’da ve Tayvan’da gerçekleştirilen uluslararası organizasyonlarda bir kez daha kınandı.

Doğu Türkistan’da Komünist Çin rejimi tarafından işlenen Uygur Soykırımı Japonya’da ve Tayvan’da gerçekleştirilen uluslararası organizasyonlarda bir kez daha kınandı. Uygur Hareketi (Campaign for Uyghurs)  İcra Direktörü Rushan Abbas ile Uygur Araştırmalar Merkezi (Center for Uyghur Studies) İcra Direktörü Abdulhakim İdris’in Doğu Türkistanlıları temsilen katıldığı etkinliklerde Çin Komünist rejimine karşı uluslararası toplumun daha güçlü bir şekilde karşı durması gerektiği vurgulandı. 

 

Çin’e karşı Parlamentolar Arası İşbirliği’nin (Inter-Parliamentary Alliance on China - IPAC) bu yılki toplantısı Japonya’nın başkenti Tokyo’da gerçekleştirildi. Uygur Hareketi İcra Direktörü Rushan Abbas, toplantının açılışında konuşmacı olarak yer aldı. 17 Şubat 2023’de gerçekleştirilen konferansta Rushan Abbas, dünya kamuoyunu Uygur Soykırımı’na karşı harekete geçmeye çağırdı. Abbas, “Hükümetler ve şirketler sanki hayatta kalmak için Uygurların zorla çalıştırıldığı köle düzenine bağlıymış gibi davranıyor. Bu durumun önüne geçmek herkesin sorumluluğunda” dedi. Uygur insan haklarını savunduğu için Çin hükümetinin intikam amacıyla kaçırdığı kız kardeşi Dr. Gulshan Abbas’ın Doğu Türkistan’daki soykırımın mağdurlarından biri olduğunu anlatan Abbas, “Bugün Uygurlar köle gibi çalıştırılmaktadır. Batılı şirketlerde bu durumdan istifade etmektedir. Bugün sizin giydiğiniz gömleklerden birini Kız kardeşim yapmış olabilir” diye konuştu. Bugün bir milyona yakın Uygur çocuğun Pekin hükümeti tarafından ailelerinden koparıldığını ve komünist doktrine göre yetiştirildiğine dikkat çeken Abbas, Uygur kadınların zorla kısırlaştırılmasından, organ kaçaklığına, diasporadaki Uygurlara baskıdan genç kızların zorla evlendirilmesine kadar çok farklı yöntemlerle Doğu Türkistanlıların soykırıma tabi tutulduğuna dikkat çekti. 

 

İngiltere’den, Avustralya’ya Kanada’dan Avrupa’ya kadar bir çok ülkeden parlamento üyelerinin katıldığı IPAC toplantısında Çin’in baskıcı düzeninin tehlikeleri anlatıldı. Avustralya eski Başbakanı Scott Morrison, konuşmasının önemli bir kısmını Uygur Soykırımı’na ayırdı. Morrison, Çin’in otoriter rejiminin sonuçlarının en çarpıcı şekilde Doğu Türkistan’da Müslüman Uygur ve diğer topluluklara yönelik insan hakları ihlallerinde görüldüğünü kaydetti. İngiltere eski Başbakanı Liz Truss da Çin’e karşı daha sert politikalar uygulanması gerektiğini belirterek, “

Bazı insanlar bu rejime karşı çıkmanın umutsuz bir görev olduğunu söylüyor. Bu kaderciliği reddediyorum Bunun olup olmayacağı konusunda özgür dünyanın önemli bir rolü var” diye konuştu. Çin’in deniz aşırı ülkelerdeki güvenlik operasyonlarına dair rapor hazırlayan Safeguard Defend Editörü Laura Harth ise gelişmiş ülkelerin, Pekin’in diğer ülkelerdeki baskı ve kontrollerine yönelik mekanizma kurulması çağrısında bulundu. 

 

Uygur Hareketi İcra Direktörü Abbas ile Uygur Araştırmalar Merkezi İcra Direktörü İdris, IPAC toplantısının öncesinde ve sonrasında Japonya’da parlamento temsilcileri, sivil toplum kuruluşları yöneticileri ve basın yayın temsilcileri ile de bir araya geldi. Hem iktidardaki partinin temsilcileri hem de muhalefetteki temsilcilere Uygur Soykırımı anlatıldı. Japon parlamenterler, Uygur halkının haklarını savunacaklarını iletti. Bu görüşmelerle Almanya’nın Münih Kenti’ndeki Güvenlik Zirvesi’nin yapıldığı dönemde Çin’e karşı mücadele anlamında yeni adımlar atılmış oldu. Japonya’daki Güvenlik Konseyi temsilcileri ile de görüşen Abbas ve İdris, orada yaşayan Uygurlara sağlanan güvenlik desteğinden dolayı teşekkürlerini iletti. Temsilciler, Doğu Türkistan’da yaşanan soykırımın Japonya’da kamuoyuna anlatılmasının Japonya’nın kendi güvenliği açısından da önemli olduğuna dikkat çekti. 

 

Yaklaşık bir hafta süren etkinlikler boyunca Uygur Hareketi, Japonya’da bir de iki günlük Uygur Soykırımı hakkında bilgilendirme semineri düzenledi. Seminer boyunca hem Uygur Hareketi temsilcileri hem de çeşitli ülkelerden gelen uzmanlar, Çin’in baskıcı politikalarına nasıl karşı çıkılması gerektiğini anlattı. Konuşmacılar arasında Amerika’dan gelen düşünce kuruluşları temsilcileri de yer aldı. 1989 Tiananmen Meydanı gösterisinin öğrenci liderlerinden Örkeş Dölet de seminere katılıp eğitim verdi. 

 

Diasporadaki Uygur temsilcilerinin uzak Asya’daki ikinci Durağı Tayvan oldu. Abdulhakim Idris ve Rushan Abbas öncülüğündeki heyetin programları aynı zamanda Tayvan Parlamentosu İnsan Hakları Komisyon Başkanı Yardımcısı Örkeş Dölet tarafından organize edildi. Uygur heyet, Tayvan’da büyük çoğunluğunu Tayvanlıların oluşturduğu Tayvan Doğu Türkistan Cemiyeti yöneticileri ile bir araya geldi. Uygur Hareketi İcra Direktörü Rushan Abbas, Tayvan Radyosu’na röportaj vererek Uygur Soykırımı’nı anlattı. 12 bölgeye ulaşan ve Çince de yayınlanan Radyo programında Abbas, Batılı devletlerin ve şirketlerin, bir yandan zorla çalıştırmadan istifade ettiğini, diğer yandan Uygurların zorla alınan organlarını talep ettiğini ve diğer taraftan da teknolojik olarak Çin’e bağımlı hale geldiklerini anlattı.

 

Tayvan Parlamentosu İnsan Hakları Komisyonu Başkanı ve üyeleri ile görüşüldükten sonra Uygur İnsan Hakları Savunucuları, Tayvanlı parlamento üyelerinin de katıldığı basın toplantısına iştirak etti. Bu toplantıda söz alan Tayvanlı parlamentolar, Çin komünist rejiminin Doğu Türkistan’da yaptıklarının aynısını Tayvan’da yapacağı tehlikesine işaret etti. İnsan Hakları Komisyon Üyeleri, “Eğer biz sizin yanınızda durmazsak sizin başınıza gelenler bizim de başımıza gelecek. Bu nedenle bir an önce harekete geçilmeliyiz” sözleri ile Çin’in otoriter rejiminin bir an önce durdurulması gerektiğini vurguladı. 

 

Yaklaşık 10 gün süren temaslar sonucunda uluslararası kamuoyuna bir kez daha komünist Çin rejiminin otoriter sisteminin durdurulması için atılacak en önemli adımın Uygur Soykırımı’na karşı çıkılması gerektiği vurgulandı.