(MHA) - Saadet Partisi Manisa İl Başkanı Zekayi Yılmaz, Türkiye’nin farklı bölgelerinde art arda yaşanan gıda zehirlenmesi vakalarına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Gıda güvenliği alanında ciddi yapısal sorunlar bulunduğunu vurgulayan Yılmaz, “Bu tablo artık sıradan bir halk sağlığı sorunu değildir. Türkiye, gıda güvenliğinde derin bir krizle karşı karşıyadır” dedi. Açıklamalar, yüklenen sosyal analiz raporunda ortaya konulan verilerle de örtüşüyor.
Son dönemde cezaevlerinden öğrenci yurtlarına, otellerden fabrikalara kadar uzanan geniş bir alanda meydana gelen zehirlenmelerin toplumsal endişeyi artırdığını belirten Yılmaz, mevcut denetim mekanizmalarının yetersiz kaldığını söyledi. Türkiye’de 7.500–8.000 kontrolörün milyonlarca işletmeyi denetlemekle yükümlü olduğuna dikkat çeken Yılmaz, “Bu iş yükü yönetilemez boyuttadır. Denetimler çoğu zaman olay yaşandıktan sonra başlıyor. Laboratuvar süreçleri gecikiyor, geri çağırma mekanizması ise yavaş işliyor. Bu nedenle benzer vakalar farklı illerde yeniden yaşanıyor” diye konuştu.
Toplu yemek sektöründeki denetim eksikliklerinin riskleri daha da büyüttüğünü ifade eden Yılmaz, “Türkiye’de 45 bin toplu yemek firmasının yalnızca yüzde 15–20’sinin gıda güvenliği sertifikasına sahip olması, alt tedarik zincirlerinin kontrol dışı olduğunu gösteriyor. Kayıt dışı üretim ve tağşişli ürünlerdeki artış ise halk sağlığını doğrudan tehdit ediyor” dedi. Tarım Bakanlığı verilerine göre incelenen 1,2 milyon numunenin yüzde 9–10’unda tağşiş ve kalıntı tespit edildiğini hatırlatan Yılmaz, durumun ciddiyetine dikkat çekti.
Gıda güvenliğinin yalnızca bir sağlık meselesi değil, aynı zamanda ahlaki, ekonomik ve milli güvenlik boyutu olan stratejik bir konu olduğunun altını çizen Yılmaz, Türkiye’nin acil ve köklü bir gıda güvenliği reformuna ihtiyacı bulunduğunu belirtti. Yılmaz, şu önerilerde bulundu:
“– Ulusal bir erken uyarı sistemi acilen kurulmalıdır.
– Soğuk zincir dijital olarak takip edilmelidir.
– Toplu yemek sektörünün denetim sıklığı artırılmalıdır.
– Kayıt dışı üretime karşı bağımsız mobil denetim birimleri devreye alınmalıdır.
– Şeffaf raporlama mekanizması oluşturulmalı ve kamu düzenli olarak bilgilendirilmelidir.”
Açıklamasında vatandaşların artan kaygılarına da dikkat çeken Yılmaz, “Çocuklarını okula, yurda emanet eden aileler haklı olarak endişeli. Turizmde yaşanan zehirlenmeler ise ülkemizin imajını zedeliyor. Halkımızın sofrası korunmalı, helal ve temiz gıdaya erişim güvence altına alınmalıdır” ifadelerini kullandı.
Saadet Partisi İl Başkanı Yılmaz, Manisa’dan tüm Türkiye’ye çağrı yaparak, gıda güvenliğinin siyaset üstü bir mesele olduğunu ve devletin bu konuda kararlı adımlar atması gerektiğini belirtti.
