TÜRKİYE'DEN İSRAİL'E YAPILAN GEMİ TİCARETİNDE SİLAHLARDA BULUNUYOR
Filistin halkına yönelik soykırım yapmakla suçlanan İsrail Lahey Yüksek Adalet Mahkemesi tarafından suçlu bulundu. TBMM Gelecek-Saadet Grubu Meclis Başkanı Selçuk Özdağ gelişmelerin ardından Ticaret Bakanı Ömer Bolat tarafından yazılı olarak cevaplandırılması istemiyle soru önergesinde bulundu. Anayasa’nın 98 ve İçtüzüğün 96’ncı maddeleri gereğince sorularının cevaplandırılmasını isteyen Özdağ İsrail'e gemi ticaretinin devam ettiğini ve taşınanlar arasında çeşitli askeri silahlarında bulunduğunu öne sürdü.
7 Ekim 2023 tarihinde Hamas saldırısı ardından İsrail’in orantısız bir güç kullanarak başlattığı katliam ve soykırımın başlamasının üzerinden 4 ay geçtiğini kaydeden Özdağ, “İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze’ye düzenlediği saldırılarda, ölenlerin sayısının 30 bine yaklaştığı, yaralananların sayısının ise 80 bine çıktığı açıklandı. İsrail, yaklaşık 4 ay içinde Gazze Şeridi'nde yaklaşık 80 binden fazla konutu tamamen imha etti. Bu arada İsrail, daha önce "güvenli olduğunu" iddia ettiği Han Yunus'ta kara saldırılarını genişletti. Uluslararası toplumdan gelen ateşkes çağrılarına rağmen İsrail ordusu, 7 Ekim'den bu yana Gazze'ye yönelik saldırılarını sürdürmektedir” dedi.
İSRAİL'İN SALDIRILARINDA 10 BİN ÇOCUK HAYATINI KAYBETTİ
İsrail tatrafından düzenlenen saldırılarda öldürülen yaklaşık 30 bin insandan en az 10 bininin çocuk, 10 bininin kadın olduğunun resmi olarak açıklandığını belirten Özdağ sözlerini şöyle sürdürdü, “Enkaz altında binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları ile Pazar ve toplanma alanları da özellikle hedef alınarak sivil altyapı tamamen tahrip edildi. Saldırılar nedeniyle yaklaşık 2,3 milyon nüfusa sahip Gazze'de yaklaşık 2 milyon kişi yerlerinden edildi. BM dahil insani ateşkes çağrısında bulunan herkes: İsrail’in modern tarihte eşi benzeri görülmemiş bir boyutta saldırı gerçekleştirdiğini ifade etmektedir. İsrail yönetiminin 4 aydır devam ettirdiği katliam “SOYKIRIM” ve zulüm, dünyanın her coğrafyasındaki milyonlarca insan tarafından protesto edilmektedir. İsraile silah taşıyan gemilerin yanaştığı limanlarrdaki işçiler bu yükleri taşımayı reddetmekte, İsrail’e yakıt taşıyan tankerlerin önünü kesip engel olmakta ve İsrailin bu katliamlarını destekleyen kendi hükümetlerini protesto etmektedirler. Tüm dünyada birçok ülke ve özellikle sivil vatandaşlar bu şekilde insiyatif alıp tepki koyarken, ilişkileri dondururken AK Parti hükümeti ise kamuoyu karşısında hiçbir resmi adım atmadan sadra şifa olmayan söylemlerle eylemsiz bir tutum almaktadır. Tüm bu söylemlere mukabil İsrail ile ilişkilerini ve ticaretini artırarak devam ettirmektedir. Destek verdiği bazı sivil toplum kuruluşları ile İsrail’i boykot, Filistin’e destek mitingleri tertip etmekte ama asla gereğini yapmamaktadır. AK Parti Hükümetleri, İsrail ile birçok askeri ve ticari anlaşma yapmıştır.”
İSRAİL'LE YAPILAN ANLAŞMALAR İPTAL EDİLMELİ, GEMİLER GERİ ÇAĞRILMALIDIR
Özdağ, AK Parti Hükümeti'nin tüm bu hengamede İsrail ile olan ticaretine zarar vermek istememesinin anlaşılabilir olduğunu ama söylemlerinin gereğini yapmasını bekleyen duyarlı vatandaşları doğru bilgilendirmesi gerektiğini kaydederek, “Bir gece ansızın gelebiliriz gibi hamasi söylemler yerine mesela; Türkiye’nin İsrail ile yaptığı anlaşmaların iptal edilmesi, İsrail’e hiç durmadan petrol, yedek parça ve gıda taşıyan gemilerin geri çağrılması, askeri işbirliklerinin sonlandırılması daha gerçekçi ve caydırıcı adımlar olacaktır.. Kısa bir süre önce Ulaştırma Bakanı Abdulkadir Uraloğlu bir açıklama yaparak: “7 Ekim-31 Aralık 2023 tarihleri arasında, Türkiye limanlarından İsrail’e 701 gemi sefer yapmıştır. Bu da günde ortalama 8 gemiye tekabül etmektedir. Bu rakamlar gerek ülkemizden direk İsrail limanına giden, gerekse transit olarak bizim limanımıza uğrayarak İsrail’e giden gemi sayısının toplamıdır. Yaklaşık olarak üçte biri transit, üçte ikisinin ilk kalkış yeri Türkiye diyebiliriz. Yani Türkiye’den; 7 Ekim’den bu yana 480 gemi direk, 221 gemi transit olarak İsrail’e gitti.” demiş ve 1.9 milyon ton mal taşıması yapıldığını ifade etmiştir. Taşınan söz konusu mallara ilişkin bilginin ise Ticaret Bakanlğı’nda olduğunu söyleyerek konunun bu kısmının yine Ticaret Bakanlığı uhdesinde olduğunu belirtmiştir. Bu bağlamda Ticaret Bakanı Ömer Bolat tarafından sorduğum soruların yazılı olarak cevaplandırılmasını kamuoyu ve Yüce Türk milleti adına istiyorum.” diye konuştu.
TBMM Gelecek-Saadet Grubu Meclis Başkanı Selçuk Özdağ, Ticaret Bakanı Ömer Bolat'ın cevaplandırmasına ilişkin şu soruları yöneltti;
Ulaştırma Bakanı’nın: 7 Ekim-31 Aralık 2023 tarihleri arasında, günlük ortlama 8 gemi ile Türkiye limanlarından İsrail’e 701 gemi seferinin yapıldığı, bu tarihler arasında 480 geminin direk, 221 geminin transit olarak İsrail’e gittiği ve bunun 1.9 milyon ton mal taşımasına tekabül ettiği açıklamasına bir itirazınız var mı? Bu sayıları bakanlık olarak teyit ediyor musunuz?
Söz konusu tarihler arasında taşınan mallara ilişkin bilginin Bakanlığınız uhdesinde olduğu belirtilmiş olmasına rağmen bugüne kadar kamuoyuna bir açıklama yapmamanızın özel bir sebebi var mıdır?
Ticaret Bakanı olarak 7 Kasım 2023 tarihindeki açıklamanızda: “7 Ekim’den bu yana İsrail ile karşılıklı ticaretimiz geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 50’den fazla azaldı" ve 17 Aralık 2023'teki konuşmanızda: “Türkiye-İsrail dış ticareti ekimden bu yana yüzde 48 azaldı. Ülkenin limanlarına inen mallarımız aslında Filistin’e ulaştırılıyor" demiştiniz. İhracat rakamlarını gündemine alan uzmanların ifade ettiği rakamlar ise sizin bu açıklamalarınızı teyit etmediği gibi ciddi farklarında olduğunu göstermektedir. Bakanlığınız verilerine göre Kasım ayında 319,5 milyon dolar olan İsrail’e ihracatın Aralık ayında yüzde 34,8 oranında artarak 430,6 milyon dolara yükseldiği ifade edilmektedir. Bu bilgiler ile sizin açıkladığınız rakamlar arasında niçin ciddi farklar oluşmuştur? Bürokratlarınızın sizi doğru bilgilendirdiğini düşünüyor musunuz?
"İsrail'e yönelik transit ticareti konu ürünlerde ülkemiz limanlarına uğrayan gemilerin sonraki destinasyonları uluslararası düzeyde ve ülkeler düzeyinde alınmış herhangi bir ambargo kararı bulunmamaktadır. Biz Türkiye olarak Birleşmiş Milletler kapsamındaki yaptırımların tanıyoruz ve uyguluyoruz” dediğiniz halde niçin kamuoyuna İsrail hakkında birtakım kısıtlamalar getirdik şeklinde farklı ve çelişkili beyanlarda bulunuyorsunuz, bunun özel bir sebebi var mıdır?
Kamuoyu ve muhalif siyasetçilerin konuyu gündemde tutmalarından sonra; “Ülkemizden Filistin'e gönderilen mallarda Filistin 'in kedine ait gümrüğü, limanı olmadığı için İsrail gümrükleri üzerinden Filistin'e girebilmektedirler. Varış yeri İsrail olarak yazılmak zorunda kalmakta." Açıklamasını yaptınız ancak daha önce sanki Filistin’e hatta Gazze’ye gönderiyoruz gibi ifadeler kullanarak kamuoyunu yanılttığınızı düşünüyor musunuz?
İsrail limanlarına gönderilen malların gerçekten Filistin halkına ulaştırıldığından nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz? İsrail hükümetinin asla güvenilmeyecek bir yönetim olduğu, yöneticilerinin terörist olduğu, Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere hükümet üyeleri ve sözcüleri tarafından sıklıkla dile getirildiği halde İsrail devletine olan bu aşırı güven ve teslimiyetin özel bir sebebi var mıdır?
Daha önce Cumhurbaşkanı Sn Erdoğan ve İletişim Başkanlığı tarafından yalanlanan ve dezenfermasyon olduğu belirtilen ama sonradan yukarıda sayılarını ve miktarını bizzat Ulaştırma ve Altyapı Bakanı’ın açıkladığı İsrail’e giden gemilerin ne taşıdığı hakkında ayrıntılı bir bilgilendirmeyi kamuoyuna ne zaman açıklamayı düşünüyorsunuz?
Her gün İsrail’e; gıda, giyecek ve saire taşınmasının yanında, Ceyhan limanından İsrail’e petrol sevk edilmesi, İskenderun limanından demir-çelik ihracatı yapılması hakkında dile getirilen iddialar hakkında kamuoyuna bir açıklama yapmayı planlıyor musunuz?
Daha önce Genel Başkanlığını da yaptığınız MÜSİAD bünyesindeki Çelik İhracatçıları, İsrail için üretime devam ederken, İsrail’in çelik ithalatının yüzde 65’i Türkiye’den yapılırken, MÜSİAD üyesi İÇDAŞ İsrail’e en çok çeliği ihraç ederken, MÜSİAD üyesi firmalar İsrail’e kablo, inşaat malzemesi satışı yaparken, MÜSİAD ve benzeri kuruluşların “Şehitlerimize rahmet, Filistin’e destek ve İsrail’e lanet” sloganlarıyla miting ve yürüyüş yapmasının bir çelişki olup olmadığını düşünüyor musunuz?
Son olarak TÜİK: İsrail'e silah göndermedik, parçalarını gönderdik açıklaması yapmış. gönderdikleri silahların savaş için değil spor ve av amaçlı olduğunu da kaydetmiştir. TÜİK, enflasyonu da %64 açıklamış, ardından doğruyu söylemedik, aslında hissedilen enflasyon %129’du açıklamasını yapmıştı. Açıklamayı düşündüğünüz veriler de TÜİK rakamları gibi Resmi ve hissedilen şeklinde mi olacak yoksa kamuoyunu gerçekten doğru bilgilendiren veriler mi olacaktır?
