Tarih: 30.11.2022 15:02

Köşe Yazarımız Korkut Aldemir Asgari Ücretin Olması Gereken Rakamı Yazdı...

Facebook Twitter Linked-in

Toplumsal konularda yazılarını korkusuzca yazan ve aynı zamanda Cerrah Diş Hekimliği mesleğini başarıyla yerine getiren köşe yazarımız Korkut Aldemir, başlayan asgari ücret görüşmelerine dair çarpıcı bir yazı kaleme aldı. Asgari ücretin 19 bin liraya çıkarılmasına ilişkin tezini açıklayan Aldemir'in yazısının tamamı şu şekilde:

 

Asgari Ücret Tespiti Maratonu başladı…

Israrla unutturulmaya çalışılsa da ASGARİ ÜCRET tam tanımında bir çocuksuz, bekar işçinin alacağı en düşük maaş sınırı olduğunu görüyoruz.

Ülkemizde kaç emekçi asgari ücretli bekar ve çocuksuz? 

Asgari ücretle ilgili üzeri herkesçe örtülmeye çalışılan başka bir detay da şudur: Ülkenin toplam çalışan nüfusunda; asgari ücret ile çalışanların yüzde oranı ülkemizde %60’ların üzerine çıkmıştır/tahminler bu yöndedir.

Avrupa ülkelerinde bu oran: %4-5’ler ile ifade edilmektedir.

Ayrıca artık dev kabus rakamları gizli tutulmaktadır:

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 2014 yılında sunduğu verilere göre Asgari Ücretli Demografik Oranı: %40’ın üzerinde iken günümüzde ilgili Bakanlık, TBMM’nin taleplerine rağmen verileri açıklamamaktadır.

Öte yandan gerçekten emeği ile hayatını kazanmaya çalışan gerçek hak sahibi milletimizin gönlünde şu manifesto dillendirilmektedir:

‘Asgari ücretin kaç TL olması gerektiğine;

vardiyasındaki öğle yemeğinde verilen elmayı yemeyip akşam çocukları yesin diye saklayan işçi

Karar vermelidir!’

Çaresizlik duygusunu yaşamamış olanlar bilemezler. Bir insanın çocuğuna ‘YOK!, demesi kadar ezici, yakıcı bir duygu yoktur. O duyguyu yaşamayanlar bilemezler. Pudra şekerleri tozutanlar, partizan tek taş yüzüklü yeni doğanlar, ülke dışına tek gidiş biletlerini ve valizlerini her durum için hazır bulunduranlar böyle duyguları bilemezler.

Ama unutulmaması gereken en önemli konu ülkelerin; her bir ferdiyle ortak alanda yaşadığı akvaryumlara benzediğidir. Bireylerin ve grupların yoksunlukları, sıkıntıları, mutsuzlukları diğer bireyleri ve grupları da direk etkiler dolayısıyla da ilgilendirir. Er veya geç… 

Toplumsal gerçeklerin; ekonomik, siyasi, sosyolojik ve devamında sosyo-psikolojik tüm dinamiklerinin birbirlerini zincirleme olarak etkilediği göz ardı edilmemelidir. 

Türk insanının, Türk emekçilerinin, Türk emeklilerinin ve Türk ailelerinin ise daha fazlasına çok da tahammül etmeyecekleri, ‘yaşadıkları ayaz’ı unutmayacakları, kendilerine tüm bu yaşatılanların ve yaşatanların kaydını muhakkak tuttukları kesinkes bilinmelidir. 

Örneğin; 

yıkılan vahşi kapitalizm enkazına ve yarattığı her türlü kıtlığına karşı;

Paylaşımcı kapitalizm vizyonunun zekası, teknokrasisi ve işlerliği incelenmelidir. 

Buna göre;

Enflasyonun artış hızı ile maaşlardaki düzenlemelerin en erken altı ayda olumlu yansımalarını yaşayanların ülkesinde

Milletvekili maaşlarının 76.000 TL olacağı bir ülkede

Yoksulluk rakamlarının 21.000 TL, Açlık rakamlarının 7.000 TL olarak belirlendiği bir ülkede ASGARİ ÜCRET: 19.000 TL’nin altında olmamalıdır. 

Nüfusun %60’ının alım gücü derhal yükseltilmelidir ve böylece ülke içinde alış veriş döngüsü adeta patlatılmalıdır. EYT hemen ve kesinlikle çözülmelidir. Emeklilerin ve tüm kamu çalışanlarının maaş/prim/ödenek durumları eş orantılı ve ahlaki ve vicdani sınırlara çekilmelidir.

Tarihte ülkemiz siyasi tarihinde dahi uygulanmış ve mevcut enflasyonu düşürmüş bir yöntem olarak bilinmektedir. (Necmettin ERBAKAN/54.Hükümet)

Çalışan nüfusun asgari ücretli emekçi oranı bu kadar yüksek ise ülke içi piyasa, likit ve kredi döngüsünün, umudun ve refahın çabuk toparlanabilmesi için yapılması gereken ilk hamle bu olmalıdır. 

Milletinin mutlak huzurunu, güvenini ve mutluluğunu hedefleyen bir iktidar/ tüm siyasiler önceliği bu konuya vermelidir. 

Diğer bütün genel idari amaçlar ise işte bu sınıra, şablona göre şekillendirilmelidir.

Tabi bizler sadece tribünden olup bitenleri seyredeceğiz. 

Bizler alınan kararlar sonrasında evimize yine omuzları düşük, depresif ve çaresiz ve çok daha yoksul hissederek döneceğiz.

Yine de tarihin makam sahiplerini ve siyasi duruşlarını tek tek kaydettiğini hatırlatalım.

Manşetlere düşen Asgari Ücret belirleme maratonunda ilgililere ve yetkililere kolaylık, vicdan, adalet, şeref, haysiyet, sorumluluk, esenlik diliyoruz. 

Dikkatle takip ediyoruz. 

Saygılarımla…




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —