İlkay Şimşek: Sözde Süreç Toplumsal Destekten Yoksun

DYP GİK Üyesi İlkay Şimşek, “Terörsüz Türkiye” söylemiyle yürütülen sürecin gerçek barış getirmeyeceğini belirterek, halkı bilinçli duruşa çağırdı.

Güncel 14.07.2025 12:59:46 0
İlkay Şimşek: Sözde Süreç Toplumsal Destekten Yoksun

DYP GİK Üyesi İlkay Şimşek, "Terörsüz Türkiye söylemi ile sözde barış süreci adı altında yürütülen müzakereler karşısında, ülkemizin ve çocuklarımızın geleceği için her zamankinden daha fazla bilinçli ve sorgulayıcı bir duruş ortaya koymalıyız" dedi. HABER MERKEZİ- Doğru Yol Partisi (DYP) Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi, Anadolu Düşünce ve Strateji Merkezi Temsilcisi İlkay Şimşek, "Terörsüz Türkiye söylemi ile sözde barış süreci adı altında yürütülen müzakereler karşısında, ülkemizin ve çocuklarımızın geleceği için her zamankinden daha fazla bilinçli ve sorgulayıcı bir duruş ortaya koymalıyız" dedi. İlkay Şimşek, 'Terörsüz Türkiye' söyleminin hiç kuşkusuz herkezin özlemi olduğunu, ancak bugüne kadar kulağa hoş gelen bir ifade olmaktan öteye gidemediğini belirterek şu açıklamada bulundu: "Ülkemizde bugüne kadar yaşananlar, bu konuda girişilecek her eylemin, atılacak her adımın, gelecekteki olası sonuçları üzerinde derinlemesine düşünülerek atılması gerektiğini hepimize açıkça göstermiştir. Gözardı edemeyeceğimiz tek gerçek, Türkiye'nin bunca şehit, gazi vermesine ve topyekün milletin kan davasına dönüşmüş olmasına rağmen, PKK terör örgütüne bu denli bir konum yüklemeye çalışılmasının mantık dışı olmasıdır. Ayrıca bu çelişkili durum, sürecin ülkemize dışırıdan dayatılan bir vesayetle yürütüldüğü şüphesini doğurmaktadır." SÖZDE SÜREÇ NEDEN ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ İLE AYNI ANDA KONUŞULUYOR? DYP GİK Üyesi İlkay Şimşek 'Terörsüz Türkiye' söylemi ile sözde barış süreci adı altında yürütülen müzakerelerin Anayasa değişikliği ile aynı anda ve eş zamanlı yürütülmek istenmesinin de şüpheleri arttırdığını söyledi. Şimşek açıklamasını şöyle sürdürdü: "Sözde barış sürecini bir kazanımmış gibi algılayanların ve ifade edenlerin, gaflet ve delalet içinde oldukları görülmektedir. Bu kişilerin yarınlarda yapılacak Anayasa değişiklikleri çerçevesinde, PKK terör örgütünün yıllardır dillendirdiği taleplerin örtülü veya açıkça yasal boyut kazanması için adımlar atacağından habersiz olmaları mümkün mü? Buna kim, nasıl inanabilir? Kaldı ki sözde barış süreci adı altında yürütülen müzakereler daha şimdiden PKK terör örgütüne kurumsal bir muhataplık kazandırmıştır. Bu üzücü olduğu kadar korkutucu durum, terör örgütünün taleplerine zımnen evet demekle eşdeğerdir, hatta daha endişe verici olan da bu taleplerin karşılanacağı düzenlemelere kapı aralamaktadır. Düşünün, yakın zamana kadar millete ne söyleniyordu? Terör örgütünün inine girildiği, yerle bir edildiği, bitirildiği söyleniyordu. Bugün söylenen ise terör örgütünün bu sözde sürecin muhatabı olduğudur. Bu durumun bu haliyle kabul edilmesi, ciddi bir meşruiyet sorununu beraberinde getirmektedir." ANA MUHALEFET DE İŞARET ÇAKIYOR Tüm bu yaşananlardan daha vahim olanın ana muhalefet partisinin bazı yöneticilerinin sözde süreci baltalamayacakları yönünde açıklama yapmaları olduğunu ifade eden İlkay Şimşek, açıklamasını şöyle sonlandırdı: "Görüyoruz ki ana muhalefet partisinin bazı yöneticileri sözde süreci kendilerinin de yönetebileceği yönünde küresel unsurlara işaret çakıyor. Bu durum eleştirel seslerin kısılmasına, hatta tamamen ortadan kalkmasına zemin hazırlıyor. Neredeyse sürece karşı çıkmak 'Sen barışa karşı mısın?' şeklindeki mahalle baskısını doğuruyor. İktidar ve ortaklarının ana muhalefet üzerinden operasyon yaparak ve onları bu sürece destek vermek mecburiyetinde bırakarak konuyu mecliste çözmek isteyeceği anlaşılıyor. Ancak kimsenin hesap edemediği milletin artık bu oyunlara gelmeyeceği, önüne konan tuzaklara düşmeyeceğidir. Ülkemizin içine düşürüldüğü ekonomik zorluklar, adil olmayan hukuki uygulamalar ve yönetimsel sorunlar, milletin siyasete olan güvenini ciddi anlamda sarsmıştır. Milletin konu ile ilgili Anayasa değişikliğine hiç bir şekilde destek vermeyeceği ortadadır. Bugünden itibaren, ülkemizin bütünlüğü, Milli birlik ve beraberliğimiz için, bize dayatılan bu sıkıntılı kavşakta, bağımsız davranamayan, iradesi elinden alınan siyasi aktörlere karşı dikkatli olmalıyız. Ülkemizin ve çocuklarımızın geleceği için her zamankinden daha fazla bilinçli ve sorgulayıcı bir duruş ortaya koymalıyız."

Salı 40.2 ° / 27.1 °
Çarşamba 36.9 ° / 24.5 °
Perşembe 36.8 ° / 25.8 °