Avrupa’da tanınan iş insanı ve siyaset analisti Çetin Ay, Türkiye’deki sessiz toplumsal dönüşümü ve siyasi yapının bu değişime nasıl yanıt veremediğini değerlendirdi.
Çetin Ay, değişimin sadece sandık sonuçlarıyla değil, milletin zihninde ve vicdanında başlayan dönüşümlerle ölçüldüğüne dikkat çekti.
Çetin Ay’ın röportajda öne çıkan değerlendirmeleri şöyle:
“Zaman siyasetin dostu değildir, dönüşüm artık durdurulamaz.”
“Gerçek dönüşümler bazen sessiz gelir.”
“Siyasette dönüş bazen değişime ihtiyaç duymadan gerçekleşir. Toplumlar ve siyasi hareketler genellikle büyük değişimlere odaklanır. Yeni partiler, yeni liderler, köklü program değişiklikleri… Ama hayat bize hep başka bir gerçeği öğretmiştir: Gerçek dönüşümler bazen sessiz gelir. Kimse fark etmeden, bir gün hepimizin düşünceleri, beklentileri ve bakış açılarımız değişmiş olur,” dedi Çetin Ay.
Bir liderin bakış açısındaki küçük bir kayma, bir partinin söylemindeki ince bir değişiklik ya da halkın yeni kavramları içselleştirmesi… Bunların büyük devrimler gibi görünmediğini vurgulayan Çetin Ay, “Ama bunlar kalıcı değişimin asıl habercileridir,” ifadelerini kullandı.
“Türkiye’de sessiz ama güçlü bir dönüşüm yaşanıyor.”
Çetin Ay, Türkiye’de toplumsal dönüşümün sessiz ama etkili adımlarla ilerlediğini belirtti:
“CHP’nin muhafazakâr seçmenle yeni bir iletişim dili geliştirmesi, muhalefetin eski kalıplardan sıyrılma çabası ve en önemlisi, halkın bir zamanlar sorgulamadan benimsediği ‘mutlak sadakat’ anlayışını yavaşça terk etmesi…
Bu sessiz dönüşüm, bir devrimin gürültüsüne ihtiyaç duymadan yol alıyor. Çünkü değişim sandıkta ölçülür; ama dönüşüm, halkın zihninde ve vicdanında başlar.”
“AK Parti bu dönüşümü görmeyi reddediyor.”
Çetin Ay, mevcut iktidarın toplumsal dönüşümü kavramakta zorlandığını şu sözlerle ifade etti:
“Bir zamanlar değişimin öncüsü olan bir hareket, şimdi değişimin önünde bir set gibi duruyor. Toplumun beklentileri değişirken, iktidarın söylemleri yerinde sayıyor. Gençler yeni bir dil, yeni bir siyaset arayışında. Ama iktidar, geçmişin cümlelerini tekrar etmekte ısrar ediyor.”
Adalet, eşitlik ve refah taleplerinin yükseldiğini belirten Çetin Ay, “Çözüm üretilmiyor, sadece zaman kazanılmaya çalışılıyor. Fakat zaman siyasetin dostu değildir. Zaman, dönüşümün ta kendisidir,” diye konuştu.
“Siyaset, akıntının yönünü okuyabilmektir.”
Çetin Ay, siyasetin sadece kararlar almak olmadığını vurguladı:
“Siyaset sadece kararlar almak değildir. Bazen akıntıya karşı kürek çekmek değil, akıntının yönünü okumaktır.
Yeni liderler çıkmadan da bir halk dönüşebilir. Yeni yasalar olmadan da bir sistem değişebilir. Çünkü gerçek dönüşüm, önce insanların kalplerinde ve zihinlerinde başlar.”
“Toplum zaten dönüşüyor.”
Çetin Ay, Türkiye’nin yüzeyde büyük değişimler olmadan bile köklü bir toplumsal dönüşüm sürecinde olduğunu şu sözlerle ifade etti:
“Bugün Türkiye’de yaşanan tam da budur. Sandıktan çıkacak bir değişimin ötesinde, toplum zaten dönüşüyor. Ve bu dönüşüm, artık durdurulamaz.
Büyük laflara, radikal çıkışlara ihtiyaç yok. Çünkü halk sessizce ama derinden bir yenilenmeye çoktan başladı. Değişim henüz görünür olmayabilir ama dönüşüm yoluna girdi. Ve bu yol artık geri dönmez.”
Çetin Ay, sözlerini şu ifadeyle tamamladı:
“Sandık günü gelir geçer, ama dönüşüm hep yol alır.”
