Tarih: 26.09.2022 16:03

BABACAN: “TERCIHIMIZ, GEÇIS SÜRECININ YOL HARITASININ ORTAK ADAYIN KENDISI TARAFINDAN AÇIKLANMASI”

Facebook Twitter Linked-in

Demokrasi ve Atilim (DEVA) Partisi Genel Baskani Ali Babacan, “Bizim tercihimiz, geçis sürecinin yol haritasinin, ortak adayin kendisi tarafindan açiklanmasidir. Yani kendi cumhurbaskanligi yetkilerini hangi sartlarda ve nasil kullanacagini kendisinin çikip açiklamasi. Bu, daha sik. Alti partinin önceden açiklamasindansa, aday çiksin kendisi açiklasin. Adayligini açiklarken, anayasanin kendisine verdigi yetkileri nasil kullanacagini söylesin” dedi.

DEVA Partisi Genel Baskani Ali Babacan, partisinin dördüncü mitingini dün Siirt’te yapti. Babacan, mitingin ardindan; gazetecilerin sorularini yanitladi.

“ORTAK ADAYDAN, ORTAK YÖNETIM IRADESI”

Babacan, Cumhurbaskani’nin yetkilileri ile ilgili soruya; su yaniti verdi:

“Kastimiz; istisareye dayali bir yönetim anlayisidir. Mevcut sistemde cumhurbaskani tek imzayla; hem düzenleme hem de atama yetkisine sahip. Tek bir partinin, tek bir adayla yüzde elli arti biri saglayip da cumhurbaskanligi seçiminde basarili olma ihtimalinin olmadigi bir seçime gidiyoruz. Bu yüzden ortak aday hedefliyoruz.

2018’de Sayin Erdogan da tek basini seçilemedi aslinda. MHP’nin ortakligina mecbur oldu. MHP destegi olmasaydi, Erdogan ilk turda seçilemezdi. MHP milletvekillerini katmazsaniz AK Parti’nin Meclis’te çogunlugu da yok. Dolayisiyla mevcut sistem, partileri is birligine zorluyor.

Madem ortak aday diyoruz, madem alti parti ortak bir yönetme iradesi ortaya koyuyor; iste bu yönetme iradesinin somut bir metne dökülmesi, o metne de mutabik kalinmasi gerekiyor. Ondan sonra da ortak adayla seçime gidilirse belirsizlikler ortadan kalkar ve seçmenin muhalefete güveni artar.

“ADAY TARTISMASI KIMLIKLER TARTISMASINA DÖNÜYOR”

Bu dediklerimiz zaten yapilmadigi için ve aday isimleri üzerinden toplumda yogun bir tartisma geçtigi için iktidar bunu su anda kendi istedigi gibi kullanabiliyor. Parlamenter sisteme geçis sürecinin ayrintilari, ortak cumhurbaskani adayi için belirleyecegimiz ortak politik söylem üzerinde anlasmadan aday isimleri üzerinden yapilan tartismalar, isimler üzerinden süregelen tartismalar; meseleyi kimlikler, ideolojiler tartismasina çeviriyor. 

Daha ne yapilacagina karar verilmeden ortak bir seçim beyannamesi, ortak bir eylem plani, ortak bir yol haritasi, geçis ve yol haritasi konusulmadan; sadece adaylar üzerinden gidildiginde adaylarin temsil ettigi kimlikler, ideolojiler üzerinden bir tartisma furyasi yasaniyor. Bunun adaylara da altili masaya da Türkiye'ye de faydasi yok.”

“ALTILI MASA SEÇIM BEYANNAMESI ÜZERINDE ÇALISMAYA BASLIYOR”

Babacan, alti siyasi parti genel baskaninin 2 Ekim’de baslayacak ikinci tur görüsmelerinde; seçim beyannamesi, geçis süreci yol haritasi gibi konularin yer alip almayacagi ile ilgili soru karsisinda sunlari söyledi:

“Alti genel baskan bu konularin artik konusulmasi ve bir mutabakata varilmasi konusunda hemfikir. Kamuoyu da bilsin bunu. Biz mart ayinda bunu önerdik ama o gün itibariyle tam bir mutabakat yoktu. Fakat bugün için artik mutabakat var. Çok önemli bir ilerleme. Alti partinin ortak bir seçim beyannamesi çalismasi ve bunun ortak bir mutabakata dönüsmesi 2 Ekim’de baslayacak ikinci tur görüsmelerinden en büyük beklentimiz. Bizim önerilerimiz hazir. Diger partiler de somut çalismalarla gelebilirlerse ilerleyebiliriz. Vatandaslara somut sözler söyleyebilmeliyiz artik. Çok kritik bir süreç. Çünkü mevcut anayasal düzene göre, parlamenter sistemin de ruhuna göre ülkeyi yönetmemiz gereken bir geçis süreci yasayacagiz.

“ORTAK ADAY, ADAYLIGINI VE YOL HARITASINI KENDISI AÇIKLASIN”

Partiler, hangi alanda hangi politikayla ilerleyeceklerini ortaya koymaya basladilar. Eylem planlari açiklaniyor. Onlarin hepsinin ortak bir söyleme dönüsmesi gerekiyor. Partilerin ortaya koyacagi fikirlerin yaninda, ortak adayin kendi görüsleri, kendi ekleyecekleri de olabilir. Katilmadigi seyler de olabilir. Yani, ortak adayin benimsemeyecegi bir seyi kimse, ‘sen çik konus’ diyemez. Öyle bir sey de yok yani. Hatta bizim tercihimiz, geçis sürecinin yol haritasinin ortak adayin kendisi tarafindan açiklanmasidir. Yani kendi cumhurbaskanligi yetkilerini hangi sartlarda ve nasil kullanacagini kendisinin çikip açiklamasi. Bu, daha sik. Alti partinin önceden açiklamasindansa aday çiksin kendisi açiklasin. Ve böylece kamuoyunun önüne çiksin. Adayligini açiklarken, anayasanin kendisine verdigi yetkileri nasil kullanacagini söylesin.

Parlamenter sisteme geçilene kadar ülke nasil yönetilecek? Partiler arasindaki istisare sistemi nasil çalisacak? Bütün bunlari bir paket halinde sunarsak toplumun önüne, belirsizlikleri azaltmis oluruz. Basarma ihtimalimizin de böylelikle çok yükselecegini düsünüyoruz. Evet, çok açik. Biz artik çalismalarin temposunun artmasi gerektigini ve daha somut sonuçlarla vatandaslarimizin karsisina çikmak gerektigini söylüyoruz.”

“KILIÇDAROGLU’NUN PARTI IÇINE VERDIGI BIR MESAJ OLARAK OKUDUK SÖZLERINI”

Babacan; CHP Genel Baskani Kemal Kiliçdaroglu’nun, “Artik bilmek zorundayim. Siz gerçekten benimle birlikte misiniz?” açiklamasinin animsatilmasi üzerine de sunlari söyledi:

“Sayin Kiliçdaroglu’nun parti içine verdigi bir mesaj olarak okuduk son sözlerini. Her partinin adaylikla alakali bir iç degerlendirme süreci olabilir. Her partinin adaylikla alakali bir dis iletisimi de söz konusu olabilir. Her partinin kendi bilecegi is. Ama biliyorsunuz bu islerde; bir, her partinin münferit gündemi vardir, bir de altili masanin gündemi vardir. Altili masanin gündeminde bu konu yok. Seçim takvimi yaklasana kadar da olmayacak, karar almis durumdayiz.

“GÜNÜ GELINCE ALTILI MASAYA BIZ DE ADAY SUNARIZ”

Biz, kendi partimiz içerisinde böyle bir süreç baslatmadik. Arkadaslarimiz ikili, üçlü, bir araya geldiklerinde birbirleriyle fikir paylasabilirler. Herkesin fikir özgürlügü var. Ama bugüne kadar benim oldugum ortamlarda ben böyle derinlemesine bir isim degerlendirmesine sicak bakmadim.

Biz ne yapacagiz diye sorarsaniz; altili masa gündemindeki öncelikli çalismalarinda ilerledikten sonra cumhurbaskanligi adayligi konusunda parti teskilatlarimizdan, parti yönetim kuruluna kadar genis bir istisare süreci yürütecegiz. Sonunda da altili masaya herhalde elimizde kisa bir listeyle gidecegiz. Günü gelince yani, biz de altili masaya aday listesi sunariz. Aday adaylarimizi, sicak baktigimiz isimleri altili masada konusacagiz.”

“HEPSI GÜNÜ GELECEK DENETLENECEK”

Babacan, “Türkiye’de bazi sermaye gruplarinin yurt disina çikardigi paralarla ilgili iddialara ve devletin bazi uluslararasi kuruluslarla imzalamis oldugu anlasmalarin iptal edilip edilmeyecegine” iliskin soruya ise su yaniti verdi:

“Türkiye'de hukuk disi ve etik kurallarin disinda çok yogun uygulama var ve her yerde var. Bunlarin zamani geldiginde tamaminin, yine hukuk içinde ele alinip denetlenmesi gerekecek. Yani burada yargi denetimi önemli. Burada idari denetim önemli. Burada Meclis denetimi önemli. Belli basli; insanlarin zihnindeki büyük sorunlar, büyük süpheler, bu bahsettikleriniz dahil… Bunlarin hepsi günü gelecek, denetlenecek. O konuda herkesin içi rahat olsun. Insanlar kizgin, anliyorum. Bazen rövansist duygular da böyle agir basabiliyor bu konularda.”

“AMACIMIZ, TÜRKIYE’DE HUKUKUN ÜSTÜNLÜGÜNÜ SAGLAMAK. BUNU HERKES IÇIN YAPMAK”

Babacan, “Siirt halki; eski HDP Es Genel Baskani Selahattin Demirtas’in, sizin AK Partili oldugunuz dönemde tutuklandigindan sikayetçi. Demirtas’in serbest kalmasindan yana misiniz?” sorusuna su yaniti verdi:

“Biz halka adalet vaat ediyoruz. Su anda yargi hükümetten gelen talimatlarla yürüyor. Bizim arkadaslarimiz pek çok dosyayi inceledikleri gibi Demirtas dosyasini da incelediler. O dönemde bizim arkadaslarimiz dosyayi inceleyip baktiginda tutuklu yargilanmasini gerektirecek hiçbir unsur görmediler. Ve ben bunu ifade ettim o dönemde. Simdi de öyle. Demirtas davasi gibi siyasi içerikli davalar var ve hukuk zemininde yürümüyor. Kavala davasi da öyle. Siyasi iktidar, kafayi taktigi herkesle ugrasiyor. Buradaki mesaj; herkese, is dünyasina verilmek isteniyor: Kafami bozma, seni süründürürüm. Talimatim olmayinca da kimse hapisten çikamaz. Bir kisiyi içeride tutup, binlerce insani korku ve baski altinda tutabiliyorlar bu sekilde. Bizim amacimiz Türkiye’de hukukun üstünlügünü saglamak. Bunu herkes için yapmak.”

Babacan, DEVA Partisi’nin “din ve laiklik politikalari” baslikli bir eylem planinin olup olmayacagi sorusuna ise su karsiligi verdi:

“Temel haklarla ilgili bir eylem planimiz olacak. Parti programimizda inanç özgürlügünden, ibadet hürriyetinden bahsederken, insanlarin inançlari dogrultusunda örgütlenebilme özgürlügünden de bahsediyoruz. Parti programimizda bunlar özgürlük alani olarak tamamen tespit edilmis durumda. Ama bu yapilar, yönetime nüfuz edebiliyor. Yani devlet yönetiminde farkli bir kanal açmak, oradan bir etki alani olusturmak gibi. Kabul edilemez tabii. Ama siz liyakat temelli bir sistem olusturursaniz, zaten kabul edilemez durumlari ortadan kaldirirsiniz. Bir görüntü altinda baska bir eylem varsa, baska bir çalisma varsa onun da yine genelini yapmak devletin en önemli görevidir.”

“DEVLET HERKESIN YASAM TARZINA SAYGI DUYMAK ZORUNDA”

Babacan, Iran’da yasanan olaylarla ilgili olarak da sunlari söyledi:

“Olayi duydugumuzda çok üzüldük. Bizim görüsümüz çok açik. Baska bir ülkenin iç isine, iç politikasina müdahale de dogru bir sey degil. Biz sadece insani açidan, temel insan haklari açisindan olaya yaklasabiliriz. Devletin, insanlarin yasam tarzina müdahalesini birakip, herkesin yasam tarzina saygi duymasi ve herkesi oldugu gibi kabul etmesi, haklari korumasi gerekir.”




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —