BASIFED Yönetim Kurulu Baskani Mehmet Ali Kasali:
“Ekonomi biliminin emrettigi önlemleri almaliyiz”
Is dünyasi olarak çalisan kesimin enflasyona ezdirilmemesi noktasina üzerimize düsen sorumluluklari her zaman yerine getirdik, getirmeye devam edecegiz. Bu noktada asgari ücrete yapilan yüzde 30’luk zam ve 5.500 liralik seviyeyi makul ve anlasilir buldugumuzu bastan belirtir, özel sektörün büyük kesiminin Temmuz ayindan çok önce, Nisan, Mayis, Haziran aylarinda çesitli iyilestirmeleri yaptigini da vurgulamak isterim.
Sonuçta fabrikalarimiz isçisiyle, isvereniyle bir bütün ve bacalarin tütmesi için iki tarafin da korunmasi, kollanmasi gerekiyor. Ancak enflasyon ile mücadelede siki para politikasi ve yüksek faiz temel enstrüman olurken, yapilan zamlarla enflasyonun etkisinden korunmak kisa süreli çözüm anlamina gelmektedir. Bu ay yapilan bu zammin bir iki ay içinde daha yüksek enflasyon ile eriyecegi de asikardir. Bu noktada hem çalisanlari hem de isverenleri bu olumsuz döngüden korumak istiyorsak enflasyon ile mücadelede küresel ölçekte alinan tedbirlere uygun olarak ekonomi biliminin emrettigi önlemleri almamiz gerekmektedir. Bu yapilmadigi takdirde yükselen enflasyonla ücret artisi ile basa çikmak son derece zor hale gelecektir. Isçi ve isverenlerin magdur olmamasi adina ekonomi yönetiminden daha yapisal enflasyon önlemleri almasini bekliyor ve diliyoruz.
IZSIAD Yönetim Kurulu Baskani Hasan Küçükkurt:
“Enflasyonun düsmesi için makro önlemler sart”
Asgari ücrete Temmuz ayinda yapilan yüzde 30’luk zammin öncelikle tüm çalisanlara hayirli olmasini diliyorum. Yilbasinda yapilan yüzde 50’lik zamdan sonra Temmuz ayinda yapilan bu ara zam ile asgari ücret 5500 liraya yükseldi. Ülkemizde yasanan yüksek enflasyon alim gücünün hizla düsmesine, yilbasinda yapilan zammin erimesine, özellikle enerji ve petrol maliyetlerindeki hizli artisa paralel yüksek bir hayat pahaliligina neden oldu. Bu noktada hem özel sektör hem de kamu asgari ücrette yeni bir düzenlemenin kaçinilmaz hale geldiginin farkindaydi, bu noktada yapilan bu zam kimse için sürpriz olmadigini belirtmek isterim. Bu isin bir yönünü olustururken is dünyasi olarak bundan sonraki sürece dair uyarilarimizi yapma mecburiyetimiz bulunuyor.
Böylesi yüksek ücret artisindan sonra enflasyonun daha da hizli yükseldigini yilin basinda hep beraber gördük. Görünen o ki Temmuz ayinda yapilan bu zamla beraber özellikle Agustos Eylül ve Ekim aylarinda daha yüksek enflasyon ile karsi karsiya kalacagimizi da tüm ekonomistler söylüyor. Bu noktada ücret artisi-enflasyon artisi sarmalina girmek istemiyorsak daha yapisal, enflasyonu düsürecek daha makro önlemlerin alinmasi da gerekiyor. Sürekli artan ücret ve enflasyon sarmalinda is dünyasinin saglikli üretim yapmasi son derece zor görünüyor. Enflasyon ile mücadelenin dünyada kabul gören reçeteleri bellidir ve bu reçetenin ülkemizde de uygulanmasi gerekmektedir. Bu noktada ekonomi yönetiminden, ülkemizin girmekte oldugu zam ve enflasyon sarmalindan çikaracak adimlari atmasini bekliyoruz.
EGEV Yönetim Kurulu Baskani Mehmet Ali Susam:
“Siyasal ve ekonomik olarak degisime ihtiyaç var”
Ekonomiyi sadece ücret artisi üzerinden degerlendirmek yerine bir bütün olarak irdelemek gerekiyor. O bütünün içerisinde aldiginiz maasla ne kadar hizmet, mal ve diger tüketimleri yapabildiginiz önemli. Dogru politikalar uygulamadan sadece ücret artislari ile yapilan hamlelerin zaman içinde nasil eridigini biliyoruz, görüyoruz. Bu durumu bir kiskaç olarak degerlendirirsek, enflasyon yükseldikçe onu yakalamak adina ücret artisina gidiyoruz. Bu mücadelenin bir yanini teskil ederken en önemli unsur ise uzun vadeli hedefi olan ekonomik kalkinma planlarini da es zamanli olarak hayata geçirmek de gerekiyor. Tüm bunlari genis kapsamda ele almadiginiz, sadece ücret bazinda müdahaleler yaptiginizda maalesef sonuç alamiyorsunuz.
Dünya’da suan olaganüstü bir dönemden geçse de Türkiye hem daha önce bu sorunlarin içine girdi hem de suan farkli ve yeni bir ekonomik model denedigi için dünyadan ayrismis vaziyette.
Türkiye’nin uluslararasi finansi çekmesi için hem siyasal olarak hem de ekonomik olarak belirli bir degisime ihtiyaci var. Öte yandan da hem hukuki hem de yapisal reformlara ihtiyaci bulunuyor. Bütün bunlari yapmadan sadece parasal hesaplarla sonuç alma sansimiz yok. Ben bu anlamiyla Türkiye’de bir sans görüyorum, o da su, kisa zamanda bir seçim ile Türkiye’nin yeni dönemde dünya ile ayrismak degil dünya ile bütünlesik bir ekonomi politika uygulayip cesaretli bir adimlar atabilecek yeni bir siyasal yapilanmaya ihtiyaci var. Bu iktidar muhalefet ayrimi yapmadan söylüyorum. Iktidara kim gelirse gelsin bundan sonraki süreçte atacagi ilk adim ekonomik hayati yeniden düzenlemek olmalidir. Bu düzenlemenin de dünya ile uyumlu olmasi gerekiyor.
KESIAD Yönetim Kurulu Baskani Mutlu Can Günel:
“Iyilestirme makul ve dogru”
Yeni asgari ücretin is dünyasinin tüm kesimlerine öncelikle is barisi ve huzur getirmesini dilerim. Türkiye’deki sert enflasyon ve dünyadaki enerji fiyatlarindaki ciddi yükselise paralel ortaya çikan Rusya Ukrayna Savasi’na bagli gida krizi, ülkemizde hem enflasyonu hem de buna bagli olarak hayat pahaliligini beraberinde getirdi. Bu sartlar altinda yilbasinda yapilan yüzde 50’lik artis hizla eridi ve Temmuz ayi itibariyle asgari ücrete yeni bir zam yapildi. Sartlari göz önüne aldigimizda bu yapilan iyilestirmenin makul ve dogru oldugunu söylemeliyiz.
Lakin bu süreçte ekonomi yönetiminin enflasyon ile mücadelesinde yürüttügü mücadele seklinin yapisal önlemlerden çok geçici çözümler üzerine konuslandigini da bir çok ekonomi uzmani ve is dünyasi temsilcileri dile getiriyor.
BDDK’nin son aldigi karar, 15 milyon TL karsiligi dövizi olan firmalarin kredilere ulasma imkaninin kesilmesi de geçici önlemlere en son örnek olarak gündemimizde duruyor. Is dünyasi olarak hem serbest piyasa ekonomisinin ruhuna aykiri bu uygulamanin yeniden degerlendirilmesini beklerken, asgari ücrette yapilan bu zammin anlamli olabilmesi için enflasyon ile mücadele için daha güçlü ve küresel anlamda kabul gören yöntemlerin tercih edilmesini diliyor, arzuluyor ve bekliyoruz.
TÜGIAD Ege Subesi Yönetim Kurulu Baskani Melih Sebastien Durmus:
“Bölgede yatirim iklimini güçlendirecek çalismalar yapilmali”
Izmir ve Ege Bölgesi açisindan bu asgari ücret artisinin üretim iklimine olumlu etkisi olmasi için bölgemizin ekonomik gücünü yukariya çekecek hamlelerin de yapilmasi gerekli. Bu noktada Izmir’in önde gelen kamu kurum ve kuruluslarinin, yerel yönetimlerle oda ve borsalarin kentte yatirim iklimini güçlendirecek çalismalar içine girmesi gerekli. Özellikle deniz kum günes disinda kültürel ve saglik turizmi ile öne çikan kentimizde katma deger üretecek yatirimlarin tesvik edilmesi, bu konularda atilacak adimlarin neler olacagini ortaya çikaracak, akademik dünya ile bütünlesik çalistaylarin organize edilmesi gerektigini, TÜGIAD Ege Subesi olarak bu konuda üzerimize düsen sorumluluklari yerine getirmeye de hazir oldugumuzu belirtmek isteriz. Asgari ücrete yapilan zamma Türkiye sartlari ve enflasyonun geldigi nokta düsünüldügünde itiraz etmek mümkün degil. Bu noktada alim gücü fazlasiyla düsen ücretli kesimin bu ara zamma ihtiyaci oldugunu tüm is dünyasinin gördügünü ve bu zammi anlamli buldugunu düsünüyoruz
