İMAMOĞLU’NDAN, TRABZON’DA “MÜLTECİ” AÇIKLAMASI:

İMAMOĞLU’NDAN, TRABZON’DA “MÜLTECİ” AÇIKLAMASI:

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Trabzon’da; “Dış politika sürecindeki yanlış hamleler, bugün milyonlarca mültecinin ülkemizde varlığına sebep oldu. Ancak, yanlış dış politika süreçleri olmasaydı, bugün b

Istanbul Büyüksehir Belediye Baskani Ekrem Imamoglu, Trabzon’da; “Dis politika sürecindeki yanlis hamleler, bugün milyonlarca mültecinin ülkemizde varligina sebep oldu. Ancak, yanlis dis politika süreçleri olmasaydi, bugün bu duruma düsmezdik. Ama bu sorunu da biz çözecegiz. Itibarli dis politika ile çözecegiz. Öyle bugün kötü, yarin iyi; isine geldi kapisina git, isine gelmedi düsman yap olmaz. Itibarli dis politika… Biz o terbiyeyi Atatürk’ten aldik. Yurtta sulh, cihanda sulh. Bir avuç insanin güçlü oldugu bir Türkiye’den bahsetmiyorum. Milletçe güçlü, milletçe” dedi.

Istanbul Büyüksehir Belediye Baskani Ekrem Imamoglu, Trabzon’da bayramlasma programina katildi. Sözlerine “Hemsehrilerim nasilsiniz?” diyerek baslayan Imamoglu, “Trabzon seninle gurur duyuyor” sloganlarinin ardindan sunlari söyledi:

“BUNLAR BAYRAMI BILE UNUTTULAR: Ne mutlu bana. 2019’da bu meydanda size demistim ki, ‘Allah’im ne olur, beni hemsehrilerime mahcup etme.’ ‘Gurur duyuyoruz’ diyorsunuz ya, bana en büyük ödül bu. Bugün ve dün, diyorlar ki ‘Ekrem Imamoglu Trabzon’a niye gitti?’ Hatta, diyorlar ki; ‘Ekrem Imamoglu; Rize’ye, Artvin’e niye gitti?’ Tamam, sebeplerimiz var ama; Allah askina bunlar bayrami bile unuttular. Bayramda insan nereye gider, memleketine gider. Yaniniza gelmeyecegim de nereye gidecegim. Biz, Trabzon’a geldik çünkü Yomra’da güzel baskanimizin bir park projesine elimizden geldigince katki sunduk. Yomra Belediye Baskanimla bu aksam orada bir açilis yapacagiz. Ayni zamanda, iki yil önce yine buraya ziyarete gelmistim, bayram ziyaretiydi. O zaman Rize ve Artvin sitem yapti, bizi ihmal ediyorsun. Çünkü ben Trabzon’un çocugu oldugum kadar Karadeniz’in çocuguyum.

YARADAN BIZE IKI BAYRAM NASIP ETTI: Biz, bu programi bir buçuk ay önce, iki ay önce yaptik. Dedik ki, ‘Ramazan Bayrami’na gideriz, hem bayrami tebrik ederiz, hem de ayni zamanda açilisimizi yapariz.’ Ama Allah’in sevgili kuluyuz ya, yardim edecek ya; yaradan bize iki bayram nasip etti, bir de Trabzon sampiyon oldu. Maç aksami ne yapiyordun, dediler. ‘Maç aksami, kizimla beraber maç izliyordum.’ Büyük oglum ile küçük oglum buraya maç izlemeye geldi. Kizim da bana kizdi, dedim tamam, maç izledik. Maçin sonunda da kizimla mutluluktan aglastik. En son hatirladim, 13 yasindaydim, o aksam sampiyonlugun elde edildigi gün, köyde kosup sarilacak da kimse yok. Maçi bitirdim, bir o yana bir bu yana kosuyorum. Annecigim tarlada, ona sarilsam diyecek; ‘ne oldu bu usaga.’

SADECE GÜLER YÜZÜM BILE ISTANBUL’U MUTLULUGA BOGDU: Tabi sonra esim bunu, kendi sayfasinda ama kapali, sadece akrabalarin oldugu bir sayfada yazdi. Oradaki muzip bir akrabamiz da paylasti, millet bunu yaydi. Efendim, ‘Ekrem niye aglamis.’ Bu güzel ülkemizin en büyük sorunu bu oldu. Karalamak, kötülemek, kizmak, bagirmak, çagirmak. Bu bakisla hiçbir huzuru temin edemeyiz. Istanbul’da güler yüzlü bir belediye baskaniniz olacak demistim. Sadece güler yüzüm bile Istanbul’u mutluluga bogdu. Kim ne derse desin, Allah sahit, memleketin hangi insani olursa olsun, ona vatandas gözüyle bakiyorum. Bana oy vermis, vermemis; benim için Trabzonlu da, Diyarbakirli da, Edirneli de, Mardinli de, Sivasli da bir. Dogrusu bu degil mi? Bir baba, bir anne evladini ayirabilir mi? Bir belediye baskani da memleketi yönetenler de ayiramaz? Kimse ortadan bölüp; ‘bana oy verenler, vermeyenler; verenler abat olsun vermeyenler bertaraf olsun’ diyemez. Dedirtmeyecegiz, göreceksiniz. Bu duygu ve bakis açisina hep birlikte son verecegiz. ‘Dayisi varsa, amcasi varsa ise girsin; yoksa girmesin.’ Yok. Hiçbir evladimizin hakkini yedirtmeyecegiz. Istanbul’da bunu yapiyoruz. Insan ayirmadan hizmet ediyoruz. Etmeye devam edecegiz. Biz bu ülkenin kardesligi, barisi, huzuru için en ön sirada mücadele etmesi gereken insanlariz.

BIR YIL DISIMIZI SIKACAGIZ: Önümüzde zor bir süreç var. Bir yil disimizi sikacagiz. Hep beraber mücadele verecegiz. Aynen Istanbul’da oldugu gibi. Ne yaptik? Beni partim Istanbul’a aday gösterdi. Dedi ki, ‘Seni Istanbul’a aday yapiyoruz.’ Buna vesile olan Genel Baskanim Kemal Kiliçdaroglu’na minnet duygularimi ifade etmek istiyorum. Adayliktan sonra dedi ki, ‘Biz bu isi ittifakla basarabiliriz.’ Ne oldu? Millet Ittifaki tesis edildi. IYI Parti tereddütsüz destek oldu bu kardesinize. Ve Baskani Sayin Meral Aksener, bize kayitsiz sartsiz; en zor anlarimizda, en önde katki sunarak destek oldu.  Ve hep birlikte kazandik.

ONLARIN BU MÜCADELESINE HEP BIRLIKTE DESTEK OLMAKLA YÜKÜMLÜYÜZ: Biz bu ittifakimizin adini ‘Istanbul Ittifaki’ koyalim dedim. Sag olsun kabul ettiler ve ‘Istanbul Ittifaki’ olarak yola çiktik. Ben, AK Partilinin de oyunu aldim, MHP’linin de oyunu aldim, Saadetlinin de hepsinin oyunu aldim. Sonra o oylar sandiga atildi ya oylar sandikta karisti. Kimin oyu belli mi degil. Ben zannediyorum ki 16 milyon Istanbullunun hepsi bana oy verdi. Bu 1 yillik süreçte olaganüstü bir adim atilmistir. Basta iki genel baskanimizin liderligi ile beraber, alti siyasi parti; ihtiyacimiz olan esitligin, özgürlügün, demokrasinin, adaletin, hukukun, liyakatin var olmasi için bir mücadele sürecini baslattilar. Çok kutsal bir masa, ilkeleri çok önemli. Onlarin bu mücadelesine hep birlikte destek olmakla yükümlüyüz.

IKTIDAR PARTISINE OY VERENLERI DE ZULÜMDEN KURTARACAGIZ: Bu kardesiniz, hemsehriniz; Trabzon’un bu meydaninda hepinizin huzurunda söz veriyorum: Bu sürecin en çaliskan neferi olacagim. Ama yetmez. Bu siyasi birlikteligi büyütmeliyiz. Hep beraber mücadele etmeliyiz. Sadece biz böyle düsünüyoruz diye degil, inanin bugünkü iktidar partisine oy verenler için de mücadele edecegiz. Onlari da bu zulümden kurtaracagiz.

MILLETIN AKLI, BU MILLETE YETER. BIR KISININ AKLI ANCAK KENDINE YETER: Devletin eli sefkattir; vicdani, adaleti temsil eder, bir gence uzandigi zaman umutlanir. Devletimizi biz böyle tanidik. Ama su anda devletin eli korku, tereddüt, kaygi, umutsuzluk. Buna son vermeliyiz. Böyle olmaz. Devletin eli sicaciktir, girdigi haneyi isitir. Ama böyle bir ortam gelisti. Kizan, bagiran, sert konusan. Her seyi bilen, baskasi hiçbir sey bilmiyor. Her seyi o biliyor. Öyle bir sey yok. Milletin akli, bu millete yeter. Bir kisinin akli ancak kendine yeter. Biz milletin akliyla, toplumsal bütünlügümüz ve çagdas gelecegimiz, birlik beraberligimiz, bayragimiz Cumhuriyetimiz, bize bu topraklari emanet eden hepinizin ninesi, dedesi, gazi dedesi, sehit dedesi; onlar için mücadele edecegiz. Mustafa Kemal Atatürk için mücadele edecegiz.

DIS POLITIKA SÜRECINDEKI YANLIS HAMLELER, MILYONLARCA MÜLTECININ ÜLKEMIZDE VARLIGINA SEBEP OLDU: Öyle yanlis isler oluyor ki… Dis politika sürecindeki yanlis hamleler, bugün milyonlarca mültecinin ülkemizde varligina sebep oldu. Allah’im hiç kimseyi vatansiz birakma, herkesi vataninda mutlu kil. Ancak, yanlis dis politika süreçleri olmasaydi, bugün bu duruma düsmezdik. Ama bu sorunu da biz çözecegiz. Itibarli dis politika ile çözecegiz. Öyle bugün kötü, yarin iyi; isine geldi kapisina git, isine gelmedi düsman yap olmaz. Itibarli dis politika… Biz o terbiyeyi Atatürk’ten aldik. Yurtta sulh, cihanda sulh. Ama yurtta baris, dünyada baris dedigin yer ayni zamanda güçlü Türkiye demektir. Sanayide, bilimde, kültürde, tarimda, sehirlerinin düzeninde; adalette, hukukta öyle bir Türkiye’den bahsediyorum, ‘güçlü Türkiye’ derken. Yoksa bir avuç insanin güçlü oldugu bir Türkiye’den bahsetmiyorum. Milletçe güçlü, milletçe.

ALLAH SIZE HIÇ MI AKIL VERMEDI?: Allah askina Trabzonlulara Trabzon’u sikayet ediyorum. Boztepe’ye o dikilen viyadükler yakisti mi? O nedir? Biz, dogduk dogali, Boztepe bizim sehrimizin manzarasi degil mi? Ne isi var o kaziklarin orada? Allah size hiç mi akil vermedi? Bir bileniniz de mi yok masada? Içim yaniyor, söylemek zorundayim.

HER SEY ÇOK GÜZEL OLUYOR: Bu süreç sadece Türkiye’yi iyi yapmayacak. Ayni zamanda Trabzon’a da kazandiracak. Var misiniz? Simdi bir sözlesme yapalim. Ben simdi, geldim bayraminizi kutladim. Aksam da Yomra’nin açilisini yapacagiz. Enerji doldum. Zimba gibi dönüyorum Istanbul’a. Ama sözünüzü alarak buradan gidecegim. Sözlesme yapacagiz. Ama imzali bir sözlesme degil. Hemsehrilerimin bana sözü yeter. Hazir miyiz? Bakalim hatirlayacak misiniz? Her sey çok güzel olacak. Oluyor, oluyor, oluyor. Allah sizi korusun. Allah bu sehri korusun. Allah memleketimizi korusun.”