TÜRKİYE SİNEMA TARİHİNDE İŞÇİ SINIFINA SANSÜR: ‘BUGÜN İŞÇİ BAYRAMIDIR’ SÖZÜ YASAK

Akademisyenler Prof. Dr. Semire Ruken Öztürk ve Doç. Dr. Ali Karadoğan iki yılı bulan araştırmalarının ardından kaleme aldıkları “Türkiye’de Sinema Sansürünün Tarihi” eserinde işçi sınıfı ve onun yaşam koşullarını konu alan

Kültür-Sanat 1.05.2022 13:29:23 0
TÜRKİYE SİNEMA TARİHİNDE İŞÇİ SINIFINA SANSÜR: ‘BUGÜN İŞÇİ BAYRAMIDIR’ SÖZÜ YASAK

Akademisyenler Prof. Dr. Semire Ruken Öztürk ve Doç. Dr. Ali Karadogan iki yili bulan arastirmalarinin ardindan kaleme aldiklari “Türkiye’de Sinema Sansürünün Tarihi” eserinde isçi sinifi ve onun yasam kosullarini konu alan filmlerin sansüre ugradigini ortaya koydu. Akademisyenlerin 500 bin sayfayi bulan sansür kararlari üzerinden yaptigi arastirmada, sanatçilar Yilmaz Güney, Türkan Soray, Tarik Akan, Cüneyt Arkin gibi isimlerin sansüre ugradigi görülürken sansür konulari dikkat çekiyor. Akademisyenlerin arastirmasinda “Bugün isçi bayramidir” sözünün bile sansüre ugradigi görülüyor.

Yesilçam’daki sansür kararlari akademisyenler Prof. Dr. Semire Ruken Öztürk ve Doç. Dr. Ali Karadogan tarafindan iki yil süren bir çalismanin ardindan üç ciltlik “Türkiye’de Sinema Sansürünün Tarihi” eserinde bir araya getirildi. Akademisyenler arastirma boyunca 500 bin sayfayi bulan 26 bin sansür kararini inceledi. Türk sinemasinda sansürlenen konular arasinda isçi sinifini ve onun yasamini konu alan filmler de vardi. Öztürk ve Karadogan, isçi sinifi ve onun yasamini konu alan filmlerin neden ve nasil sansürlendigine iliskin ANKA Haber Ajansi’nin sorularini yazili olarak yanitladi…

Türkiye’de isçileri konu alan filmler ilk ne zaman sansürlenmeye basladi? Bu filmlerin sansür gerekçesi neydi?

Ruken Öztürk: Bunu uzun konusabiliriz ama önce belki 96 defterle sinirli oldugumuzu bastan belirtmek gerekiyor. Yani çalisma alani ile ilgili bir sinirlilik söz konusu, bizim üzerinde çalistigimiz 96 defter arasinda yer alan kararlar içinde isçileri konu alan ilk sansür örnegi 1950’lerde geçiyor. Bu konuda da malzeme çok, seçerek örnek verelim, hepsini anlatmak mümkün degil çünkü. Bazen didaktik bir biçimde isçinin olumsuz gösterilmemesi isteniyor, çogu zaman da sinif farkina isaret edilmemesi isteniyor.

“BUGÜN ISÇI BAYRAMIDIR” CÜMLESINE SANSÜR

Örnegin Zehirli Tu¨tu¨n adli senaryoda 1952’de alinan kararla bir karakterin ‘is¸c¸i is¸c¸iyi sever, patronu sevmez’ sözünün çikarilmasi istenmis. 1956’da C¸etin Karamanbey’in yazdig?i Fakir Kizin Kismeti adli senaryo için ‘is¸c¸ilerin peris¸an halini go¨stermemek’ kosulu deftere yazilmis. Bazi filmlerde sinif farkini ve sefaleti gösteren sahnelerin ya da sözlerin çikarilmasi isteniyor. Bir baska filmde isçileri ancak öldükten sonra düsünüyorsunuz anlaminda bir cümlenin çikarilmasi istenmis. 1959’da Tu¨tu¨n Zamani’nda amele c¸avus¸unun tu¨tu¨n toplayacak is¸c¸ilerle kamyon bas¸inda tartis¸masi, bisiklet tekerleg?inden bir is¸c¸inin yu¨zu¨ne c¸amur sic¸ramasi sahnesinden sonra o is¸c¸inin c¸avus¸un arkasindan ‘tu¨ku¨rdu¨g?u¨nu¨ go¨steren sahnenin’ c¸ikarilmasi s¸artiyla filme izin verilmis¸. Piknik adli 1955 tarihli yabanci filmle ilgili karar üç yil sonra alinmis ve ‘Bugu¨n is¸c¸i bayramidir’ cu¨mlesinin c¸ikarilmasi s¸artiyla filmin halka go¨sterilmesine izin verilmis. Film olmasa da aktüalite olarak siniflandirilan Du¨nya Haberleri içinde yer alan ‘Moskova ve Vars¸ova’da yapilan 1 Mayis merasimleri’nin çikarilma kosulu da 1957’de yazilmis.

Ali Karadogan: 1960’larda örnek çok, Sevdaya Kos¸anlar filminde ‘Ku¨c¸u¨k is¸c¸i c¸ocug?un c¸ocukluk masumiyet ve safiyetine yakis¸mayacak s¸ekilde’ patronun kiza saldirdigi sahneleri gözetlemesinin çikarilmasi isteniyor, küçük bir isçi çocuk var yani. As¸k Bekliyor adindaki hem senaryo kararinda hem de filme iliskin kararda ‘amele parc¸asi’ sözünün çikarilmasi istenmis, yil 1962.  Bu yillarda da sinif farkini açik edecek, halk arasinda ‘ayrim varmis intibaini’ uyandiran sahnelerin ve sözlerin çikarilmasi isteniyor.

“DALAVERACI IS ADAMLARINA KARSI”

Bu dönemde en önemli kararlar 1965’te Ertem Göreç’in Karanlikta Uyananlar ve Duygu Sagiroglu’nun Bitmeyen Yol filmleri için çikiyor. Karanlikta Uyananlar filminde kanuna aykiri go¨steri yu¨ru¨yu¨s¸u¨ sahnesi go¨ru¨lmedig?i belirtilmis¸, senaryonun ‘emek ve sermaye mu¨cadelesini deg?il, sendikacilik fikrinin telkinine c¸alis¸makta oldug?u sonucuna’ varilmis, filmin ‘umumi havasi patron aleyhine tahrik deg?il, karaborsaci ve dalavereci is¸ adamlarinin tutumlarina kars¸i’ oldug?u vurgulanmis, bunun disinda sevisme sahnesinin çikarilmasi gibi bazi kosullar ileri sürülmüs ve sonunda tekrar komisyon önüne gelmis ve film sansürden geçmis.

Bitmeyen Yol filmiyle ilgili kararda ‘is¸c¸ilerin kamyona hu¨cum ettig?i mu¨balag?ali sahnenin kisaltilmasi’ ve sonra tekrar görülmesi isteniyor. Ancak bir yil sonra 1966’da yapilan denetleme sonucu film reddediliyor.

“MILLI ÖRF VE ADETIMIZE IHANET”

 Gerekçesini uzun aktaralim, ‘Film bas¸tan sona kadar: s¸ehire is¸ bulmak ic¸in indirilen sefil kilikli ko¨ylu¨lerin bazan bir trajedi havasi ic¸inde, bazan da insani s¸artlarin dis¸ina c¸ikarak sosyal bu¨nyemizin yikilmasi ic¸in tahrik edici mu¨cadelesini naklettig?i, s¸ehrin en ko¨tu¨ ve en sefil yerlerini, is¸c¸ilerin en sefil hayat s¸artlari ic¸inde yas¸adiklarini belirttig?i, bu¨tu¨n is¸ verenlerin ko¨tu¨ ruhlu, hoyrat, is¸c¸iyi hakir go¨ren kis¸iler olarak go¨sterdig?i, hikayenin kahramaninin misafir olarak geldig?i erkeksiz evin iffet ve namusuna el uzatarak milli o¨rf ve adetimize ihanet ettig?i, film icabi kullanilan tru¨klerde manevi duygularimizi tezyife giderek seyirciyi ters du¨s¸u¨ncelere go¨tu¨rdu¨g?u¨, reji teknig?i, dialog ve aksesuar gibi sinema u¨slubunun hakimiyeti giren hikayenin bu¨nyemizi zorlayici ve yikici bir istidatla kars¸imiza c¸iktig?i go¨ru¨ldu¨g?u¨nden’ sakincali bulunuyor.

Yapimcisi bunun üzerine itiraz etmis, film tekrar komisyon önüne geliyor, yine ‘s¸ehrin en ko¨tu¨ ve en sefil yerlerini, is¸c¸ilerin en sefil hayat s¸artlari ic¸inde yas¸adiklarini belirttig?i, bu¨tu¨n is¸ verenlerin ko¨tu¨ ruhlu, hoyrat, is¸c¸iyi hakir go¨ren kis¸iler olarak go¨sterdig?i’ ve diger gerekçelerle tekrar reddediliyor.

HÜLYA KOÇYIGIT’IN SAHNESINE SANSÜR

Çogu izleyicinin yakindan bilecegi gibi Lu¨tfi Akad’in yazdig?i Diyet adli senaryoda 1974’te yazilan kararda kadin karakterin senaryonun sonunda ‘balyozla makinaya vurdug?u sahnenin c¸ikarilmasi’ istenir, nitekim filmde de Hülya Koçyigit’in oynadigi karakter balyozu eline alir ama makineye vurdugu gösterilmez.

Ruken Öztürk: Krallar Eg?leniyor filminin kararinda 1976’da ‘Uluslararasi is¸c¸i yardimlas¸masina hos¸ geldiniz’ cu¨mlesi ‘Baloya hos¸geldiniz’ seklinde deg?is¸tirilmis. Ayni yil Tunç Okan’in yönettigi Otobüs filminde isçilerin tutum ve davranislari Türklükle bagdastirilmamis.

“ANARSISTLER HAKIM SINIF YARATIYOR”

Ali Karadogan: 1970’lerin sonunda Yavuz Özkan’in Demir Yol/Firtina I?nsanlari adli filminde çok sayida sahnenin çikarilmasi istenmis. Bunlardan bazilari, ayrintili aktarirsak söyle: ‘Senaryoda mevcut olmayip filmde yer alan, Bu¨lent ve arkadas¸larinin gizlendikleri evde so¨yledikleri ‘Anars¸istler hakim siniflarin yarattig?i yakis¸tirmalardir’; Hasan’in 2 o¨g?renci ile konus¸urken ‘O¨g?renciler bir ara tabakadir ancak proletarya sinifinin militani olabilirler’; Bu¨lent vurulup o¨lu¨rken ‘Yas¸asin halkimizin bag?imsizlik savas¸i, mu¨cadelemiz sonuna kadar devam edecektir’ sözlerinin, isçi ve ögrencilerin ‘fasistler’ diye bagirdiklari sahnelerin, “Sendikanin grevle ilgili toplantisinda is¸c¸ilerden birinin ‘Bu siniflar arasindaki mu¨cadelemizin keskinles¸mesidir’ so¨z ve go¨ru¨ntu¨lerin’ kesilmesi istenmis, ama Basin-Yayin Genel Mu¨du¨rlu¨g?u¨ ile Ku¨ltu¨r Bakanlig?i temsilcileri filmin s¸artsiz kabul edilmesini savunmuslar. Yavuz O¨zkan kesinlikle izin vermiyor filminin kesilmesine ve bunun üzerine film reddediliyor.

DANISTAY ÇEKIM IZNI VERDI

Maden yine Yavuz O¨zkan’in, 1978’de yazilan kararda senaryonun daha önce reddedildigi, buna kars¸in Danis¸tay’in yu¨ru¨tmeyi durdurup c¸ekim izni verdigi, filmin böylece kurul önüne geldigi yaziyor. Bu kararda ‘Patronun sendika yo¨neticilerine so¨yledig?i ‘Buranin sahibi olarak siz milliyetc¸i sendikacilarsiniz diye kolaylik go¨steriyorum’ cu¨mlesinden ‘milliyetc¸i’ ibaresinin c¸ikarilmasi’, ‘tahrik edici, bo¨lu¨cu¨ 3.5 dakikalik kisimdaki so¨zlerin bas¸ oyuncu Cu¨neyt Arkin’in yatakhaneye gelirken go¨ru¨nen sahnenin arkasindan silinmesi’ gibi kosullar ileri sürülmüs.

1975 tarihli Melih Gu¨lgen’in yo¨nettig?i Babanin Og?lu filmi için 1982’de yazilan kararda ‘is¸c¸i ve is¸veren arasindaki su¨rtu¨s¸meleri go¨sterdig?i ve 12 Eylu¨l 1980 tarihinden itibaren faaliyetleri durdurulan DISK’e bag?li Maden I?s¸ Sendikasi’nin uygulamakta oldug?u grev sahnelerini perdeye aktardig?i, bu haliyle de halka go¨sterilmesinde sakincali oldug?u’ yazisi da dikkate alinarak, filmin bas¸indan ortalarina kadar Adana Valilig?ince belirtildig?i gibi patron ‘is¸veren’ is¸c¸i arasindaki su¨rtu¨s¸meleri mu¨balag?ali bir tarzda yansittig?i, bunun yaninda adi gec¸en sendikanin ve dig?er grev sahnelerinin filmde go¨ru¨lmedig?i, filmin devaminda ise dialoglarin yasalari zedeleyici, ku¨c¸u¨mseyici bir devam ettig?i go¨ru¨ldu¨g?u¨nden’ film yasaklaniyor.

 SANSÜR DÜZENLEMELERI

Bu konudaki sansür düzenlemesi nasil yapilmis?

Ali Karadogan: Farkli yillarda nizamname ya da tüzükler var, genel ahlak, güvenlik güçleri, siddet/suç, din gibi çok sayida basliklarin yani sira isçilerden söz eden elbette bir cümle yok ama bunu ifade eden sinif basligi hep bir yerlerde var. Daha önce de vardi.

1977’deki Filmlerin ve Film Senaryolarinin Denetlenmesi Hakkinda Tüzük’te 18. Madde içinde b fikrasi ‘Sinif, din, mezhep, tarikat veya irk kavgasini ko¨ru¨kleyen; devlet veya ulus bu¨tu¨nlu¨g?u¨nu¨ bozucu, bo¨lu¨cu¨, yikici veya ulusal duygulan incitici etki yapan’ eserleri yasaklar. Ya da 1983’teki tüzükte 19. Maddenin c fikrasi bu kez söyle: ‘Devletin birkis¸i ya da zu¨mre tarafindan yo¨netilmesi ya da sosyal bir sinifin dig?er sosyal siniflar u¨zerinde egemenlig?ini sag?lamak yolunda propaganda yapan, bu amac¸la bir devleti, bir partiyi, bir tu¨zel kis¸ilig?i, bir toplulug?u ya da kis¸ileri o¨ven’.

Ayri ayri fikralardaki maddeleri 1986’daki Sinema Video ve Müzik Eserlerinin Denetlenmesi Hakkinda Yönetmelikte tek bir madde içinde çok genel bir sekilde yazildigini görürüz. Madde 9 söyledir: ‘Devletin u¨lkesi ve milletiyle bo¨lu¨nmez bu¨tu¨nlu¨g?u¨, milli egemenlik, cumhuriyet, milli gu¨venlik, kamu du¨zeni, genel asayis¸, kamu yarari, genel ahlak, genel sag?lik ac¸isindan suc¸ ve suc¸a tes¸vik unsurunu ihtiva eden, dis¸ siyasete aykiri, milli ku¨ltu¨r, o¨rf ve adetlerimize uygun olmayan film, video ve mu¨zik eserlerinin go¨sterilmesi ve icrasina izin verilmez’.

Zenginler-yoksullar hakkinda ne tür örnekler var?

Ruken Öztürk: Çok sayida karar var sinifsal farkla zengin olmak ya da yoksul olmakla ya da parayla ilgili. Örnegin bir kalip var, bir sekilde paranin zenginden alinip yoksullara verilmesi hep itiraz nedeni oluyor.

“ZENGINLIK VE FAKIRLIK” SÖZLERINE SANSÜR

1947’de Haydut Izdirabi adli filmde ‘soygunculuk suretiyle elde edilen paralarin fakir halka dag?itilmasi’ sahnelerinin c¸ikarilmasi istenirken 1972’de de Kadri Yurdatap’in Ana’sinda ‘Murat’in ‘es¸kiya olmasi ve zenginden alip fakire vermesinin’ c¸ikarilmasi’ isteniyor. Telli Turnam’da da ayni yil yazilan kararda ‘Mehmet ve Sabah’in Kamber Ag?a’nin kervanini soyup fakir ko¨ylu¨lere dag?ittig?i sahnenin c¸ikarilmasi’” kos¸ul olarak ileri su¨ru¨lmu¨s¸. 1955’te Hayatimi Mahveden Kadin filminin kararinda bir anne ‘og?luna mazisi hakkinda bilgi verirken ‘baban fakir oldug?u ic¸in ona kac¸tim’ tarzindaki konus¸malarin’ çikarilmasi, 1958’de Yaprak Do¨ku¨mu¨’nde ‘Ali Riza’nin kizina ‘ben artik fakir oldum, babalik hakkimi kaybettim’ so¨zünün c¸ikarilmasi istenmis¸. Rogelio Gonzales’in Yedi Dag?in Haydudu filmiyle ilgili 1957 tarihli kararda ‘18. asirda Meksika’da sinif farklari dolayisi ile zengin zalimlerin fakir halka yaptiklari zulu¨mler ve fakir halkin hu¨rriyet ve as¸ktan mahrum edildig?’ so¨zlerinin c¸ikarilmasi istenirken Beter adli senaryoda 1958’de ‘fakirin yu¨zu¨ sog?uk olur’ so¨zu¨nu¨n c¸ikarilmasi ve ayni yil Nejat Saydam’in yazdig?i Garip’le ilgili kararda ise ‘Zengin adam rolu¨ndeki S¸akir’in mu¨tecaviz hareketlerinin esasli bir s¸ekilde tadil olunduktan sonra’ yeniden incelenmesi isteniyor. Civan Ali adli senaryoda kadin ve erkek karakter arasinda gec¸en ‘zenginlik ve fakirlik’ so¨zlerinin c¸ikarilmasi talep edilmis. Suphi Kaner’in As¸k Arabasi adli senaryoda 1962’de ‘Suphi’nin so¨yledig?i: Ama onun parasi bu¨tu¨n kirleri o¨rter cu¨mlesiyle’, ‘Artik mu¨saade edin de muhitime do¨neyim cu¨mlesinin de c¸ikarilmasi’ istenmis¸tir.

“NAMUSSUZLAR MILYONERLERDIR” SÖZÜNE SANSÜR

Ali Karadogan: Sahara’da 1960 tarihli kararda “-‘kizin ku¨c¸u¨k c¸ocug?un babasina evlerinde iken so¨yledig?i ben fakirim siz zenginsiniz bir arada yas¸ayamayiz so¨zu¨nu¨n c¸ikarilmasi’; Bazilari Sicak Sever’de/Some Like it Hot ‘Filmin ic¸inde gec¸en Tony Curtis’in telefonda Marilyn Monroe’ya so¨yledig?i ‘Fakir halk tabakalari bu¨tu¨n kazanc¸larini bize yatirirlar’ cu¨mlesinin c¸ikarilmasi’ istenmis¸tir. Yine Raj Kapoor’a ait Do¨rt Yu¨z Yirmi filmi için 1960’da yazilan kararda ‘Bombay’da namuslular sefalet c¸eker, namussuzlar milyonerdir’, ‘para ic¸in insanlik canavarlas¸iyor’, ‘namus, haysiyet, s¸eref paraya satiliyor’ cu¨mlelerinin c¸ikarilmasi istenmis¸tir. Ayni yazilan bir kararda da Karin Des¸en Jak/Jack the Ripper için ‘filmde sinif farki, zengin ve fakir halk so¨zlerinin kopyalarindan da c¸ikarilmasi s¸arti ile halka go¨sterilmesinde bir mahzur olmadig?i’ yaziyor. Koruyucu S¸eytan’da da 1963’te ‘Fakir’ sözcügünün ‘Zavalli’ diye degistirilmesi isteniyor.

GÜNEY’E SANSÜR

1966’da yazilan kararda Yilmaz Güney’in Es¸refpas¸ali’da Mistik’in so¨yledig?i: ‘Allah baba bitleri niye icadetmis¸?’ so¨zu¨ ile Ays¸e’nin buna cevaben so¨yledig?i: ‘Fakir kullari bos¸ zamanlarinda kas¸inip, gu¨nah is¸lemesinler diye’ cu¨mlesinin” c¸ikarilmasi istenmis¸tir. Ayrica pek çok kararda da dilenmek ya da dilencilik sansüre ugramistir. Örnegin 1960’larda yazilan Bu¨yu¨k Yemin filminin kararinda ‘Caminin o¨nu¨nde el ac¸ip dilenen dilenciye ait sahnenin’ c¸ikarilmasi istenmis¸tir.

Arastirmanizda kararlari yillara ayirmissiniz. Bu tek parti dönemi ve Demokrat Parti dönemini kapsayan kararlar var. Siyasal iktidarin degismesinin izleri bu kararlarda görülüyor mu?

Ruken Öztürk: Kuskusuz döneme uygun anlatilar var, 1940’larda ya da 50’lerde yabanci ülkelerle iliskiler, Türklükle ilgili kararlar, Naziler ya da Hitlerle ilgili farkli kararlar varken sonraki yillarda yogunlugu azalabiliyor ama bir yandan da genel olarak Türkiye’deki muhafazakar iktidarlarin sürekliligini görmek mümkün, örnegin 1940’larda da Türklük ve milliyetçi duygulara iliskin karar var, 70’lerde de ‘Türkler yemekten önce ellerini yikarlar’ diye biraz önce aktardik,  Otobüs filmine yönelik sansür var. Defterlerin baslangicinda da sonunda da nüanslar degisse de benzer kararlar görülebiliyor. Komünizm korkusu gibi ideolojik siyasal gerekçeler ya da en çok gözlenen cinsellik, müstehcenlik, sevisme sahneleri gibi konular her zaman var. Escinsellige dair imalar giderek açik kararlara dönüsmüs 80’lerde…

Ismi sansüre ugrayan filmler var mi?

Ali Karadogan: Çok sayida eserin adi eser sahibinin talebiyle degistiriliyor ama zaman zaman kurulun da dayatmasi olabiliyor. Bazi kararlarda isim degisikliginin kaynagini göremiyoruz yani eser sahibi mi istedi, kurul mu öyle istiyor bilmiyoruz. Birkaç örnek verelim. 1976’da yazilan bir kararda Serif Gören’in Iki Arkadas¸/Darbe adli filmi için, kurul Iki Arkadas¸ ismi yerine Darbe adi ile go¨sterilmesi talebinin reddine c¸og?unlukla karar vermis. 1985’te Abidik Gubidik adli senaryonun ‘adinin deg?is¸tirilmesi, argo isimlerin dis¸inda Tu¨rkc¸e kelimelerden olus¸an bir isim verilmesi’ isteniyor. Iki isim önerisiyle gelen eserlerin de denetlenmesinde kolaylik olsun diye tek isme indirilmesi isteniyor.

“IDEOLOJIK SIIR OLABILIR”

Örnegin As¸k I?ksiri-I?nsanlari Seveceksin-Yas¸amak Gu¨zel S¸ey adlariyla gelen bir senaryo için her bir üye farkli tercihini belirtmis, karar olarak da eser sahibi hangisini istiyorsa onu kullanarak filme çekmesine izin verilmis. Safa Önal’a ait Gu¨nes¸e Gidenler’de ‘Senaryo isminin ideolojik mahiyetteki bazi s¸iirlerle ilgisi olabileceg?i du¨s¸u¨nu¨lerek yeni bir isim getirilmesi’, ayni sekilde Direnis¸ adli senaryo için de yeni bir isim getirilmesi s¸arti ileri su¨ru¨lmu¨s¸. Hatasiz Kul Olmaz adli senaryonun kararinda da ‘Bas¸ka bir ismin getirilmesi’ isteniyor.

Zaman zaman erotik isimler de degistirilmistir. Pic¸ Arkadas¸im adli ‘senaryonun isminin mu¨stehcen olmayacak s¸ekilde deg?is¸tirilmesi” talep ediliyor. Enseye Tokat-Masal Masal Matitas adli senaryo için her iki isim de müstehcen bulunmus, ayni sekilde Firlamalar ismi de mu¨stehcen oldug?undan reddedilmis.

“ÇANLAR KIMIN IÇIN ÇALIYOR” FILMINE RET

 Sansür kararlarinda komünizmle ilgili sansür kararlarinda iktidarlarin bu sistemden duyduklari endiseleri gözleniyor mu?

Ali Karadogan: Elbette özellikle Sovyetler Birligi ya da Rusya ile ilgili çok sayida karar var. Absürd bir orak çekiç hikayesi var, yabanci filmciler hesap pusulasina orak çekiç isareti çizmisler diye bir iddia ortaya atiyorlar. Komünizm korkusu, endisesi hep var. Komu¨nizm propagandasi yaptig?i ic¸in C¸anlar Kimin Ic¸in C¸aliyor filmi reddediliyor 1940’larin sonunda. ‘Yurdumuza yabanci ve milletimiz ic¸in zararli ideoloji mu¨cadelelerinin propagandasinin ihtilal sahnelerini ve hareketlerini tasvir etmekle milli seciyemiz ve duygularimiza aykiri olan bu filmin ayni zamanda Amerikan komu¨nist go¨nu¨llu¨lerinin propagandasini yaptig?i’ gibi gerekçelerle redediliyor. 70’lerde de bolca gerekçe yaziliyor bu konuda. Raj Kapoor’un Palyac¸o/Mera Naam Joker filminde ‘Lenin ve Rus bayrag?inin c¸ikarilmasi’ kosulu yazilmis karara, karar tarihi 1982.

“BÜLENT ERSOY’UN BASINA GELENLER ÖRNEK”

Darbelerin sansüre nasil etkisi olmus?

Ruken Öztürk: Isin ilginci ülke tarihi uzun süre darbeler tarihi oldugu için belirgin bir ayrim yok, normallesilen bir dönemi pek gözlemleyemedik. Normallesme olsa bu kadar agir ya da bir yandan absürd sansür karari olmazdi. 12 Eylül’den birkaç gün önce toplanti yapiyorlar, darbe oluyor, bir iki hafta ara veriliyor sonra çalismaya kaldiklari yerden devam ediyorlar. Darbeden sonra Bülent Ersoy’un basina gelenler ve Aci Ekmek filminin ugradigi sansür de darbelerin etkisine, o zihniyete bir örnek olabilir.

“27 MAYIS SAVUNULUYOR”

Ali Karadogan: Bu kararlardan Muhtesem Durukan’a ait Haramiler için  ‘senaryonun, genel olarak 27 Mayis 1960 devriminden o¨nceki siyasi iktidar mensuplarini ve yu¨ksek mevkiler is¸gal eden askeri ve mu¨lki devlet memurlarini ele almakta ve birc¸ok yerlerde gerc¸eklere uymayan s¸ekilde konus¸turup canlandirilmaktadir. Senaryo, demokratik yolla kanunlarin himayesinde evvelce faaliyet go¨stermis¸ olanlari tezyifkar sifatlarla topyeku^n ko¨tu¨leyerek vatandas¸lar arasinda husumet ve intikam hisleri dog?uracak veya tahrik edecek mahiyette so¨z ve sahneleri ihtiva etmektedir. Direnme hakkini kullanarak 27 Mayis 1960 devrimini yapan Milletimizin bu¨tu¨n fertlerinin kivanc¸ta kaderde ve tasada ortak bo¨lu¨nmez bir bu¨tu¨n halinde milli s¸uur ve ilkeler etrafinda topladig?i ve yurdumuzun milli gu¨venlik ve huzura ihtiyaci oldug?u bir devrede adi gec¸en senaryonun film haline intikalini’ yasakliyorlar. Bu kararda 27 Mayis’in savunuldugunu görüyoruz.

SANSÜRDEN GEÇEN “KARANLIKTA UYANANLAR”

Bu sansürlerin asildigi örnekler var mi?

Ruken Öztürk: Birçok eser senaryo asamasindan filme kadar defalarca kurullarin önüne gelebiliyor, tekrar tekrar degerlendiriliyor, bazen komisyonlardaki üyeler degisiyor, müzakere ediliyor. Bazi üyeler daha liberal, bazilari çok kati. Bazen hemen ikinci denetlemede eser sansürü geçiyor, bazen defalarca gidip geldigi oluyor. Örnegin Karanlikta Uyananlar’dan söz ettik, sartli kabul ediliyor tekrar denetleniyor, sonunda sansürden geçiyor. Dinamik bir süreç bu.

Filmleri sansürlenin genç kusaklarin da tanidigi oyuncu ve yönetmenler var mi? Örnegin Türkan Soray, Cüneyt Arkin, Yilmaz Güney, Tarik Akan gibi isimlerin filmleri sansürlenmis mi?

Ali Karadogan: Genellikle karakter ismi degil oyuncu ismiyle aniyor sansür kurulu eseri anlatirken. Daha önce Cüneyt Arkin filmlerinden söz ettik örnegin. Yavuz Özkan’in Maden filminin dijital arsivden ya da filmin dosyasindan bir bölümü söyle aktaralim: ‘Cu¨neyt Arkin’in du¨s¸u¨nceli olarak yatakhaneye gelis¸ini go¨sterir 3 dakika su¨reli go¨ru¨ntu¨ fonda bir kadin sesi temelde ‘fas¸istlerin her gu¨n is¸i azittiklari, camileri tahrik amaci ile bombaladiklarini, yurtsever devrimcileri o¨ldu¨rdu¨kleri, fas¸izme kars¸i tu¨m yurtseverlerin birles¸meleri gerektig?i, is¸c¸ilerin bu cephenin olus¸turulmasinda o¨ncu¨lu¨k etmesi gerektig?i, esprisi yatan kis¸kirtici nitelikte bu konus¸ma duyulmaktadir. Bu go¨ru¨ntu¨ fonundaki sesin ve metnin tamamen c¸ikarilmasi’ kosullar arasinda yer alir.

“SORAY’IN SÖYLEDIGI TÜRKÜYE SANSÜR”

Su¨rtu¨k filminde 1965 tarihli kararda jenerikte Tu¨rkan S¸oray tarafindan so¨ylenen ‘Mis¸ Mis¸’ tu¨rku¨su¨nu¨n c¸ikarilmasi, 1971’de Asrin Kadini’nda ‘Tarik’in Tu¨rkan’a kumar oynamasina, o¨g?renmesine o¨n ayak olmasi sahnesinin c¸ikarilmasi ve Tarik’in polis s¸erefine yakis¸acak s¸ekilde hareket etmesi’, 1972’de C¸ile’de ‘Dag? evinde depremden evvel Tu¨rkan S¸oray’in basi o¨rtu¨lu¨ olarak Allahtan ikisinin de beraber o¨lmelerini yalvardig?i sahnenin c¸ikarilmasi’ istenir.

“SORAY’IN SENARYOSU DA SANSÜRE UGRADI”

Tu¨rkan S¸oray’in senaryosunu yazdig?i Bodrum Hakimi Masali’nda 1975’deki kararda ‘hakim Mefaret’in asilma sahnesine yer verilmeyip, saniklarin mahkemesinde, hakim ve savci tarafindan yalnizca o¨ldu¨ru¨ldu¨g?u¨nu¨n ‘o¨ldu¨ru¨ldu¨’ denmesi s¸eklinde belirtilmesi’ istenmis¸tir, ki bu filmi Soray yönetecektir. Yilmaz Güney de sansüre çok ugramis oyuncu, senarist, yönetmenlerden. Arkadas¸ ic¸in “Semra’nin so¨yledig?i ‘Sinif ac¸isindan bak olaylara’ so¨zu¨nu¨n ve ‘Melike ile Azem arasinda gec¸en konus¸malarin tu¨mu¨nu¨n’ c¸ikarilmasi isteniyor. Es¸refpas¸ali’da bir karakterin söyledigi ‘C¸u¨nku¨ Amerika bizim dostumuz’ ve ‘I?ngilizce bilmek, akli bas¸inda her vatandas¸imizin memleket borcudur, deg?il mi?’ sözlerinin c¸ikarilmasi isteniyor. Ag?it filminde ‘Doktor Hanim’in Yilmaz Gu¨ney’in vu¨cudundan kurs¸unu c¸ikarirken hep bir ag?izdan s¸arki so¨ylenme sahnesinin c¸ikarilmasi’ da istenmis¸tir. Çok sayida farkli konularda sansür var Güney’le ilgili. Filmin görüntü kalitesiyle ilgili gerekçelerden sahnelerdeki müstehcenlige kadar. Filmin eskimesi, yipranmis¸ go¨ru¨ntu¨ ve sesi,  go¨zleri bozacak s¸ekilde c¸izik oldug?u, sik sik kopukluklar oldug?u gibi gerekçeleri çok görüyoruz 80’lerde.

Ruken Öztürk: ‘Diskotekte zengin c¸ocuklarinin fakir olarak go¨ru¨nen veznedar rolu¨ndeki Cu¨neyt Arkin’la olan alay sahnesi ideolojik go¨ru¨ldu¨g?u¨nden c¸ikarilmasi’ Iki Arkadas¸/Darbe filminin 76 tarihli kararinda yaziyor. Birçok filminde de Cüneyt Arkin’in siddet sahnelerinin çikarilmasi isteniyor.

MAVI BONCUK DA SANSÜRE UGRAMIS

Mavi Boncuk filmine ait kararda ‘Tarik Akan’in Emel Sayin’a, Kemal Sunal’i kastederek so¨yledig?i ‘Yalova da dog?dug?u ic¸in kaymakam diyoruz’ so¨zu¨ne de itiraz edilmistir. Yine 70’lerde Çapkin Hirsiz filminin kararinda ‘Necla Nazir’in nis¸anlisi polis s¸efinden ayrilmasinin nedeni olarak polisin vatandas¸lara is¸kence yaptig?ini belirten; otobu¨ste Tarik Akan’in gazete go¨stermesi u¨zerine polisleri ima ederek Necla Nazir’in so¨yledig?i ‘onlarin da kiz kardes¸leri yok mu’ so¨zu¨nu¨n ve gazetede tefrika halinde c¸ikip kesilmis¸ olan ‘ben bir is¸kenceci idim’ eski polis so¨zu¨ ile gazete kuponlarini go¨steren sahnenin, Tarik Akan’in Necla Nazir’a nis¸anlisini ima ederek ‘sana uzanan elleri kanli olacakti’ cu¨mlesinin’ c¸ikarilmasi isteniyor.

SÜRÜ “ULUSUN BÜTÜNLÜGÜNÜ BOZUCU NITELIKTE” BULUNMUS

Ali Karadogan: Yilmaz Güney’in yazdigi Zeki O¨kten’in yönettigi Su¨ru¨ filmi hakkinda 1981’de çikan kararla bitirelim, yoksa örnek çok. ‘Filmin bu¨tu¨nu¨yle kamu du¨zeni ve genel ahlaka aykiri, ulusal bu¨tu¨nlu¨g?u¨ bozucu nitelikte oldug?u’ saptanmis ve birçok fikraya dayanarak gösterilmesi yasaklanmistir.


Cuma 23.6 ° / 14.7 °
Cumartesi 19.2 ° / 11.6 °
Pazar 17 ° / 9.7 °