Ankara Emniyeti'ndeki işkence iddiaları Birleşmiş Milletler'e taşındı

Ankara Emniyeti

HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, raporu açıklanmadığı için Ankara Barosu’nda istifalara neden olan Ankara Emniyeti’ndeki işkence iddialarının Birleşmiş Milletler Keyfi Tutuklamalar Çalışma Grubu’na taşındığını

HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, raporu açıklanmadığı için Ankara Barosu’nda istifalara neden olan Ankara Emniyeti’ndeki işkence iddialarının Birleşmiş Milletler Keyfi Tutuklamalar Çalışma Grubu’na taşındığını açıkladı. Gergerlioğlu, “Türkiye’de idari ve adli mekanizmalar çökertilmiş durumda. Türkiye’de insanlığa karşı suç olan işkence örtbas edilmeye çalışılıyor” dedi.

HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, bugün TBMM'de basın toplantısı düzenledi. Avukat Kurtuluş Baştımar’ın da bulunduğu basın toplantısında Gergerlioğlu, Ankara Emniyeti’ndeki işkence iddialarıyla ilgili Birleşmiş Milletler’e başvurulduğunu açıkladı. Gergerlioğlu, şöyle konuştu:

“Basın toplantımıza çok önemli bir başvuru haberimiz ile başlıyoruz. Türkiye’de idari ve adli mekanizmalar çökmüş durumda. Daha doğrusu çökertilmiş durumda, Türkiye’de insanlığa karşı suç olan işkence örtbas edilmeye çalışılıyor. Türkiye’de ulusal mekanizmalar maalesef ki iktidarın emri ile hareket etmediği için artık biz çok önemli insan hakları sorunlarını Birleşmiş Milletler’e taşıyoruz.

“HERKES BİR GÜN İŞKENCE RAPORUNUN AÇIKLANMAMASINDAN DOLAYI BİR UTANÇ VE MAHCUBİYET YAŞAR”

Yanımda uluslararası insan hakları hukukçusu Avukat Kurtuluş Baştımar var. Kendisi Birleşmiş Milletler’e yoğun başvurular ile tanınıyor ve avukatım bir işkence davasını Birleşmiş Milletler’e taşıdı. Bu işkence davası; aylardır örtbas edilmeye çalışılan bir husus. Ne olmuştu? Yaklaşık 3 ay önce Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde işkence iddiaları gündeme gelmişti. Ankara Barosu İnsan Hakları Merkezi, Baro’nun talimatı ile Ankara Emniyeti’ne giderek bir işkence raporu düzenlenmişti ve bu raporun açıklanmasını beklerken, Ankara Barosu’nun raporu açıklamadığını ve açıklamak istemediğini gördük. Aylarca bu konu tartışıldı, İnsan Hakları Merkezi Başkanı ve üyeleri istifa etmek zorunda kaldı. Çünkü talimat ile gittikleri Ankara Emniyeti’nde hazırladıkları rapor; anlaşılmaz bir nedenle açıklanmak istenmiyordu. Oysa iktidar ‘işkenceye sıfır tolerans’ diyordu, işkence insanlığa karşı bir suçtur ve bırakın devlet kurumlarını anlaşılan birtakım barolar bile işkence raporlarını açıklamaktan çekiniyordu. Ve bundan sonra aylar sonra, 20 gün önce Ankara Barosu Başkanı Kemal Koranel istifa etti. İstifa nedenlerini saydı. Bunlardan birisi de bu raporun açıklanmamasıydı ve ‘Ben raporun açıklanması yanlısıydım, yönetim kurulu reddetti, şimdi hata yaptığımı anlıyorum’ dedi. Herkes bir gün işkence raporunun açıklanmamasından dolayı bir utanç ve mahcubiyet yaşar.

“ULUSAL MEKANİZMALARDAN ŞU ANA KADAR TATMİNKAR BİR SONUÇ ALAMADIK”

Ben bir milletvekili olarak İçişleri Bakanlığı’na soru önergesi verdim Ankara Emniyeti’ndeki işkence iddiaları ile ilgili cevap verilmedi. Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na dilekçe verdim, cevap verilmedi araştırma yapılmadı. Meclis Başkanlığı’na verdiğimiz en az 7 işkence araştırma önergesi de Meclis Başkanlığı tarafından kaba ve yaralayıcı ifadeler var denilerek reddedilmişti. Biz bakanlıklar, Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu ve Meclis Başkanlığı tarafından işkencenin örtbas edildiğini gördük, bunun üzerine tek yol kalıyordu. Artık ulusal mekanizmalar bitmişti, tükenmişti, anlamsız hale gelmişti ve Birleşmiş Milletler’e başvurmak gerekiyordu. İşte bunun için Avukat Kurtuluş Baştımar Birleşmiş Milletler’e başvurdu.

“GÖZALTINA ALINIRKEN DARP EDEN POLİSLER İÇİN BM’YE BAŞVURUYORUZ’

İkinci bir başvuru daha gerçekleştiriyor, onun hakkında da bilgi verelim o da; Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde çalışan Abdülkadir Türkyılmaz isimli bir polis memurunun 2 Nisan 2021 yaklaşık 1 yıl önce nerdeyse 1. yıl dönümü oluyor, ekibi ve arkadaşları ile evime gelerek beni darp ederek cezaevine götürmeleri ve bu arada başka birçok ihlale; sağlık hakkı ihlali, darp, küfür ve sövgü gibi birçok ihlale imza atarak beni cezaevine götürmeleri sonucu oluşan hak ihlalleri konusunda ulusal mekanizmalardan şu ana kadar tatminkar bir sonuç alamadık. Konu Anayasa Mahkemesi’nde fakat biz bu arada işkence ve kötü muamelenin ciddiyetine binaen bu polis memuru ve arkadaşları için de Birleşmiş Milletler’e başvuruyoruz. İki önemli başvurumuz var. Ben konuyu daha ayrıntılı anlatması için Sayın Avukatımız Kurtuluş Baştımar’a sözü bırakıyorum.”

“ANKARA EMNİYETİ’NDEKİ İŞKENCE İDDİALARI İLE ALAKALI BAŞVURUYU BİRLEŞMİŞ MİLLETLER KEYFİ TUTUKLAMALAR ÇALIŞMA GRUBU’NA TAŞIDIK DÜN İTİBARİYLE”

Gergerlioğlu’nun ardından konuşan Avukat Kurtuluş Baştımar, konuya ilişkin şunları söyledi:

“Sayın vekilimizin de özetlediği gibi Ankara Emniyeti’ndeki işkence iddiaları ile alakalı başvuruyu Birleşmiş Milletler Keyfi Tutuklamalar Çalışma Grubu’na taşıdık dün itibariyle. Bu başvuruyu merkezi İspanya’da bulunan an Prisoners Defenders International adlı uluslararası insan hakları kuruluşu adına yaptık ve bundan sonraki süreçte uluslararası hukuk anlamında takip edeceğiz. Ankara Barosu’ndaki avukatların Ankara Emniyeti’ndeki işkence iddiaları ile alakalı rapor düzenlemeleri ve bu rapor sonunda etkili bir soruşturma başlatılma istemelerine rağmen bu rapor, Ankara Barosu tarafından sansürlenmiş olup, yayınlanmamış olup gerekli işlemler yapılmadığı için yine vekilimizin gayretleri ile etkin soruşturma başlatılması her ne kadar delinmiş olsa da sonuçsuz bırakıldığı için uluslararası bütün insan hakları sözleşmelerinin ve derneklerinin düzenlediği pozitif yükümlülük bağlamında gereği herhangi bir insan hakları ihlali gerçekleştiği zaman bu hak ihlalinin ortadan kaldırılması herhangi bir başvuru yapılmaksızın resen bu araştırmaların, soruşturmaların gerekli adımlar atılarak bu hak ihlalinin ortadan kaldırılması gerçekleşmediği için konuyu Birleşmiş Milletler Keyfi Tutuklamalar Çalışma Grubu’na, Birleşmiş Milletler İşkenceye Karşı Sözleşme’nin ilgili hükümlerine ve aynı zamanda Mandela kanunlarının ilgili hükümlerine dayanarak başvurularımızı gönderdik. Yine vekilimizin gözaltına alınma sürecinde ve hapishanede geçirdiği sürecin de uluslararası hukuka uygun olmadığını ve usule uygun olarak gözaltına alınmadığı gerekçesiyle bunu da uluslararası hukuka taşıma kararı aldık ve gerekli başvuruyu da yaklaşık 1 hafta içinde yapacağız, yine Birleşmiş Milletler Keyfi Tutuklamalar Çalışma Grubu’na.”

“İŞKENCE HESAP SORULMADAN BIRAKILMAZ”

Baştımar’ın ardından konuşan Gergerlioğlu, şunları belirtti:

“Avukatımız gerekli açıklamayı yaptı. Biz şunu söyleyelim; işkence hesap sorulmadan bırakılmaz! Bakın ulusal mekanizmalar çökmüş durumda, insan hakları savunucusu siyasetçi olarak konunun peşini bırakmıyoruz! Ulusal mekanizma bitmişse, anlamsız hale gelmişse bunun uluslararası bir yolu daha var. Uluslararası insan hakları hukukçuları Birleşmiş Milletler’de bunun yolunu buldu ve biz bu yoldan Türkiye’deki bu örtbas edilmek istenen gerçekleri ortaya çıkaracağız.”