Tarih: 14.06.2021 18:01

Babacan: Döviz rezervlerini cayır cayır sattılar

Facebook Twitter Linked-in

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Kars'ın Sarıkamış ilçesinde partililerle buluştu.

Merkez Bankası'nın borç içinde olduğunu bir kez daha vurgulayan Babacan 'Merkez Bankası’nın kasalarında 90 milyar dolar civarında döviz ve altın görünüyor ama onlar dışarıdan borç alınmış. Net olarak bakıldığında eksi 60 milyar dolara düşmüş. Merkez Bankası’nın 150 milyar dolar borcu var. Merkez Bankası bu hale düşürülür mü?' diye sordu.

Babacan'ın açıklamaları şöyle:

'3Y ile başlayan parti 3Y ile gidecek gibi görünüyor. Gençler sosyal medyada paylaşım yapmaktan, yapılmış paylaşımı beğenmekten korkuyor. Türkiye baskı ve korkuyla yönetilen bir ülke haline geldi. Bizim kültürümüzde sabır var, ümit var. Yoksulluktan canına kıyma diye bir şey yok. Bu hükümet maalesef bunu da yaşatıyor. RTÜK yayın yasağı getirdi; 'Televizyonlar bu yoksulluk intiharları haberlerini yayınlayamaz, halkın morali bozuluyor' dedi. Halkın moralini bozan televizyon değil, hükümetin kendisi.

'DÖVİZ REZERVLERİNİ CAYIR CAYIR SATTILAR'

Taraflı cumhurbaşkanı göreve başlayıp akraba bakanı görevlendirdikten sonra Merkez Bankası’nın tam 130 milyar dolarlık döviz rezervini cayır cayır satarak şu anda eksi 60 milyar dolara indirdiler. Merkez Bankası'nın kasalarında 90 milyar dolar civarında döviz ve altın görünüyor ama onlar dışarıdan borç alınmış. Hatta dışarıdan alınanın da 60 milyar doları da satılmış, onun için eksi 60’a düşmüş.

Merkez Bankası’nın şu anda piyasaya 150 milyar dolar borcu var, bunun karşısında elinde sadece 90 milyar dolarlık döviz ve altın varlığı var. Bir ülkenin Merkez Bankası bu hale düşürülür mü? Yazık günah değil mi? Sizin döviz rezerviniz eksiye düşünce döviz kurlarını kontrol edebilecek herhangi bir güç elinizde kalmıyor. 2018 haziranından bu yana üç ciddi kur krizi yaşadık.

'İKİ YILDA ÇARCUR ETTİLER'

Geçen 'Merkez Bankası’nın rezervinin ne olduğu sorulur mu?' diyor. Tabii sorulur. Biz onu damla damla biriktirdik. Bu milletin ihracatçısının, üretip ihraç eden çiftçinin, turizm sektöründe çalışan garsonun, aşçının, işçinin alın teriydi. 27 milyardan alıp 136 milyar dolara çıkarttık. Yılların emeğidir. İki yılda çarçur ettiler. İçimiz cız ediyor.

Gübre, ilaç, motorin tamamen döviz. Döviz kurunu kontrol edemiyorlar çünkü Merkez Bankası artık bağımsız değil. Hükümetin sürekli bilinçsiz müdahalesi var. Bunun sonucunda enflasyonu da döviz kurlarını da kontrol etme imkanı kalmadı.

'MALİYET ARTTI, SATIN ALIM GÜCÜ DÜŞTÜ'

'Dört kalemdeki maliyet artışlarını söyleyeyim. Bir yılda üre gübresinde yüzde 235, süt yeminde yüzde 76, mazot fiyatında yüzde 32, saman fiyatında yüzde 72 artış var. Çiftçinin borcu 150 milyarı aştı. Sadece bir sene. Maliyetler arttı ama satış fiyatları o kadar artamıyor. Vatandaşın satın alım gücü artamıyor. Devlet emekliye, asgari ücretliye açıkladığı enflasyon oranıyla zam veriyor. Dışarıdaki gerçek enflasyon farklı. TÜİK yüzde 16 açıkladı. Buna kim inanır?'

Çiftçinin toprağına, traktörüne haciz uygulamasını kaldıracağız. Bazıları diyor ki ‘Bankacılıkta bu olur, haciz koyarsın’. 11 yıl Ziraat Bankası'ndan sorumlu oldum. Bizim dönemimizde böyle bir şey yoktu. Tarımsal kredilerin ödeme oranı yüzde 99’du. Çiftçimizin yüzde 99’u borcunu gününde ve tam ödüyordu. Genel ekonomik düzen sağlam olunca, ekonominin çarkları dönünce, yüzler gülünce borç ödemek kolaylaşıyor.

'CUMHURBAŞKANI'NIN HER ŞEYDEN ANLAMASI ŞART DEĞİL'

Türkiye bir dönem AB sürecinde çok başarılıydı. Türkiye’yi AB standartlarına yükseltmeyi hedefleyen bir kadro o başarıyı elde etti. Dış politika saygın, itibarlı, başarılı bir ülkeydik. Çünkü uluslararası ilişkiler uzmanı düzgün insanlar işin başındaydı. Bir ülkenin başbakanı ya da cumhurbaşkanının her şeyden anlaması şart değil ama bilmediğini bilmesi lazım.'




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —