Sosyal medya neden 'Abdülhamit Gül'ü yedirmeyiz' dedi?

Sosyal medya neden

Sosyal medyada dün akşam açılan bir başlık dikkat çekti. Başlıkta Adalet Bakanı Abdülhamit Gül kastedilerek 'abdülhamiti yedirmeyiz' yazıyordu. Başlığın neden açıldığı haberimizde...

Sabah gazetesi yazarı Dilek Güngör, son günlerde yargıda FETÖ'cülerin kritik noktalara atandığını yazdı. 

6 Eylül'de Sabah köşe yazarı Dilek Güngör'ün 'Yargı ve Emniyetteki ankesörcüler' başlığı ile yayınlayarak başlayan Abdülhamit Gül iddiaları 16 Eylül yazısı ile sürdü.

Siyasi iktidara yakınlığıyla bilinen Sabah gazetesi yazarı Dilek Güngör, dikkat çeken bir iddiada bulundu.

FETÖ'cülerin mahkemelerce serbest bırakıldığını  yazan Güngör, örgütün para kaynağı olan holdinglerle ilgili de akıl almaz kararlar çıktığını iddia etti.

'Yargıyı FETÖ'cülerden temizledik' diyen Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'e tepki gösteren Dilek Güngör, 'FETÖ'cüler tek tek kritik noktalara yerleştiriliyor' dedi. 

Güngör'ün yazısı, sosyal medya kullanıcıları tarafından 'Pelikan iş başında' olarak yorumlandı ve Adalet Bakanına karşı ortaya atılan iddialara sert tepki gösterildi. 

Sosyal medya kullanıcılarından bazıları: 

'Korsan bildiri ile başbakan indirmişlerdi. Şimdi de trollerle adalet bakanı indirmeyi amaçlıyorlar. Gelinen nokta şaka gibi:)' 

' Pelikan tayfasının kafasında adalet bakanlığına düşündükleri başka bir isim var. Ona altyapı oluşturmak için mevcut bakana çakmaları gerekiyordu. Bi kaç kişiye kemik atmışlar, onlar da kemiğin hakkını vermiş'

Adamların işleri güçleri yemek, hiç bir şey bulamasalar bile kendi kendilerini yiyorlar, İyi de arkadaş,kim kimi yiyor,niçin yiyor? Neden yiyenleri açık açık yazmıyorsunuz ki? Benim anladığım kadarıyla Pelikanlar adalet bakanını yemek istiyor, doğru mu...? #AbdulhamitiYedirmeyiz

Samimiyetle ve gayretle çalışan, ülkemize emek veren, şehrimize ve ülkemize sahip çıkan Adalet Bakanımız Sayın @abdulhamitgul ?ü kimselere yedirmeyiz. Bakanımızın yanındayız.. #AbdulhamitiYedirmeyiz' ifadelerini kullanarak tepki verdi.


CEM KÜÇÜK NE DEDİ?


Türkiye Gazetesi köşe yazarı Cem Küçük ise bugünkü yazısında '2022'ye kadar peyderpey içerideki FETÖ?cülerin çoğu tahliye olacak. İçeride 10 bin kişi hariç 40 bin kişi dışarı çıkacak. Bazıları kinli çıkacaktır ve intikam isteyecektir' diyerek söz konusu algının devamını oluşturdu. 


'Yüksek Yargı, FETÖ şirketleri ve içerideki FETÖ?cüler' başlıklı yazısında küçük, tahliye edilen FETÖ'cülerden bahsetti ve 2022 yılına kadar hapisteki FETÖ'cülerin 'peyderpey tahliye olacağını' iddia etti.

Küçük'ün yazısının ilgili bölümü şu şekilde:

'Bir uyarım da cezaevindeki FETÖ?cülerle alakalı. Ortalama bir FETÖ?cü 6-7 yıl ceza aldı. 10 yıl ve üstü alanlar da var. 15 Temmuz?a katılan askerler, bazı polis şefleri, yargı mensupları ve imamlar hariç 2022'ye kadar peyderpey içerideki FETÖ?cülerin çoğu tahliye olacak. İçeride 10 bin kişi hariç 40 bin kişi dışarı çıkacak. Bazıları kinli çıkacaktır ve intikam isteyecektir.

Devlet denilen aygıt bir tehlike vuku bulmadan onu bertaraf eden yapıdır. Vücudun bağışıklık sistemi gibidir. Bağışıklık çökerse sonradan alınan tedbirler anlamsızdır.'

HSK BAŞKANVEKİLİ'NDEN 'ANKESÖR' YANITI


Tüm bu gelişmelerin yanı sıra HSK Başkanvekili Mehmet Yılmaz, Güngör'ün 'ankesör' iddiasına twitter üzerinden şu yanıtı verdi: 

1/Bugün bazı haber sitelerinde yer aldığı şekli ile; 21 Mart'ta 4 Yargıtay üyesi ile bin 500'e yakın hakim-savcı hakkında ankesörden soruşturma başlatıldığı haberi üzerine, Aynı gün bir açıklama yapan HSK Başkanvekili Mehmet Yılmaz?ın ?Gündemimizde böyle bir soruşturma yok?

Daire'nin bin 500 hakim ve savcıyla ilgili verdiği soruşturma izni de mevcut değil? diyerek, haberi yalanladığını, ancak daha sonra ki bir haber üzerine ise yine HSK Başkanvekili Mehmet Yılmaz?ın Twitter hesabından, bir önceki haberi doğruladığı

Belirtilmesi karşısında yanlış anlaşılmaları önlemek, kamuoyunu doğru bilgilendirmek adına bir kez daha açıklama yapma gereği duyulmuştur.

Daha öncede ifade edildiği üzere HSK Birinci Dairesi tarafından (Ankösörlü telefon aramasından kaynaklanan) 1509 hakim - savcı hakkında verilmiş bir inceleme ve soruşturma izni kesinlikle yoktur.

Son haberde bildirilen İzmir Başsavcılığının yaptığı Ankösör soruşturmasında ismi geçen ve hakkında soruşturma yapılan görevdeki ilk derece hakim sayısı üç kişidir. Haberde de belirtildiği gibi iki hakim idari yargıda bir hakim ise adli yargıda görevlidir.

Yine bu soruşturma kapsamında bulunan dört hakimin ise HSK genel kurulunca daha önceden meslekten çıkartıldığı görülmüştür.

Hâkimler Savcılar Kuruluna çeşitli yollarla ulaşan ihbar, şikayetler ile etkin pişmanlık nedeniyle verilen ifadeden ve baylock içeriklerinden çıkan sonuçlardan ciddi görülenler HSK teftiş kurulunca incelenip, soruşturulmakta ve HSK Genel Kurulunca gereken kararlar alınmaktadır.

En son 12.07.2019 tarihinde bu değerlendirme yapılmış, 17 hakim ve savcıdan son savunmaları istenmiş,bunların 9 una görevden el çektirilmiştir. Teftiş Kurulunun İncelemeleri Tamamlandıkça HSK ya ulaşmış her ihbar ve şikayet Genel Kurulda değerlendirilerek sonuçlandırılacaktır.

Baylock listelerinde yer alan (morbeyin sebebiyle listeden çıkan ve hakkında bu delil dışında delil bulunmayanlar hariç) hiçbir hakim ve savcı göreve devam ettirilmemiş, bütün kamu idarelerinden önce bu konuda gereken kararlar süratle verilmiştir.

Açıklamalar değerlendirildiğinde; baştan beri söylendiği üzere 1500 hakim hakkında, salt Ankösörlü telefon kullanımı ile ilgili bir soruşturma izninin bulunmadığı nettir. İzmir Başsavcılığı ihbarı ise dördü daha önce ihraç edilen yedi hakime ilişkindir. Saygı ile arzolunur.

haber: enpolitik