Tüm kurum ve bireyler ‘etik ilkelere’ uygun bir hizmet sunmakla yükümlü müdür?..(1)

"Kamu yönetimi birbirinden ayrılmaz iki unsur tarafından şekillendirilip, yönetilmektedir. Bunlardan ilki seçimle belli pozisyonlara gelen politikacılar yani seçilmişler, diğeri ise bu seçilmişlerin atadığı bürokratlardır"

Kültür-Sanat 5.05.2025 13:49:00 0
 Tüm kurum ve bireyler ‘etik ilkelere’ uygun bir hizmet sunmakla yükümlü müdür?..(1)

Sitemiz köşe yazarı Dr.Göktan AY`ın, Prof.Dr.İnayet AYDIN (Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Eğitim Yönetimi ABD Öğretim Üyesi) ile 'Kamu Etiği, Kamu Görevlilerinin Etik Davranış İlkeleri, Üniversitelerde Etik, STK’larda Etik, Çeşitli Mesleklerde Etik vb. ' konularında yaptığı söyleşiyi yayımlıyoruz.

AY: Hocam, nasılsınız? Sizinle 2021’de bir söyleşi yapmıştık. Kendinizi kısaca tanıtır mısınız?

AYDIN:

Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü, Eğitim Yönetimi Anabilim Dalı öğretim üyesiyim. 37 Yıllık akademik yaşantımda hizmet içi eğitim, iş stresi, alternatif okullar, eğitim denetimi, gelişimsel denetim, akademik etik, eğitim öğretim etiği, yönetsel ve örgütsel etik, meslek etiği, kamu etiği gibi konularda çalışmalar yaptım, eserler ürettim. Toplumda etik farkındalığı artırmak konusunu bir misyon edindiğimi söyleyebilirim.

AY: Uzun yıllardır Etik üzerine çalışmalar yapıyor, konferanslar veriyorsunuz. Etik konusu neden önemli?

AYDIN:

Hepimiz bir toplum içinde yaşıyoruz ve toplumsal iş bölümü içinde mal, hizmet ve düşünce üretiyoruz. Gıda üretenin, polisin, hekimin, savcının, hâkimin, öğretmenin, gazetecinin, politikacının, bürokratın, bizi yönetenlerin etiğine muhtacız. Kötü etik, kötü yönetimdir. Kısacası, etik neden önemlidir? Çünkü hepimiz birbirimizin etiğine muhtacız. Yaşamımız başkalarının etik tutum ve davranışlarına bağlıdır. Başkalarının yaşamı da bizimkine.

AY: İlk söyleşimizden bu yana 4 yıl geçmiş. Bu konuda ilerleme var mı?

AYDIN:

2000’li yıllarda etik kavramı halk tarafından çok fazla bilinmiyordu. İçini tam dolduramasa bile artık herkes “bu etik değil” diyerek etik muhakeme ve yargılarda bulunuyor. Etik bilinç etik farkındalık ile başlar, bunun için etik bilgisi gereklidir, daha sonra etik davranmaya söz verme, test edildiğin noktada etik cesaret gösterme ve etik davranışı bir karakter haline getirme aşamaları gelir. Toplumda artan farkındalık bu konuda ilerleyebilmek için en önemli aşamadır.

AY: Etik sadece “üniversitelerin” görev sahasında mı?

AYDIN:

Bütün kurum ve bireyler etik ilkelere uygun bir hizmet sunmakla sorumludur. Tabii ki sadece üniversiteler değil, tüm kamu ve özel kurumlar evrensel etik değeri ilke ve kurallara uymakla yükümlüdürler. Üniversiteler çok uzun zamandır etik kurullar yolu ile hem araştırmalarda etik hem de hizmet süreçlerinde ve ilişkilerdeki etik ilkeleri belirlemiştir ve gerektiğinde etik soruşturmaları yapmaktadırlar. Kamu kurumlarının pek çoğu da “Kamu Görevlileri Etik Kurulu”nun 2004 yılında kurulması ile ve 2005 yılında Kamu görevlileri etik davranış ilkelerinin yayınlanması ile birlikte genel müdür ve üstü için Kamu Görevlileri Etik Kuruluna, Genel müdür altındakiler için kurumlarının etik komisyonlarına etik dışı davranışları bildirmekle yükümlüdürler. Özel sektör kuruluşlarının çoğunda da etik ve uyum birimleri kurulmuştur ve bu konuları ele almaktadırlar.

AY: Etik davranış ve etik kültürü konusunda “ülkemizin geldiği nokta” konusunda bir araştırma yapılmış mı?

AYDIN:

Kamu ve özel sektörde etik davranış, yolsuzluk ve etik kültürü konusunda son yıllarda çeşitli çalışmalar yapılıyor. Uluslararası karşılaştırmalı çalışmalar da var. OECD tarafından iki yılda bir yayınlanan “Government at a Glance” başlıklı rapor 36 ülkeyi karşılaştırıyor Türkiye eğitim hizmetlerinde memnuniyette yüzde 27 oranla son sırada yer aldı. Rapora göre Türkiye OECD ülkeleri arasında adalete güvenin en fazla azaldığı ülkeler arasında. Son 10 yıl içinde 22 puan düşüşle Türkiye’de adalete güven yüzde 38’e geriledi. İPA’nın ”Şeffaf Toplum İçin Şeffaf Yönetim: Türkiye’nin Şeffaflık Karnesi” Türkiye’nin son on yılda yolsuzlukla mücadelede 180 ülke içinde 115. sıraya gerilediğini gösteriyor. Uluslararası Şeffaflık Örgütü′nün “Yolsuzluk Algı Endeksi (The Corruption Perceptions Index) (CPI)”, Rüşvet Verenler Endeksi (The Bribe Payers Index) (BPI), Küresel Yolsuzluk Barometresi (The Global Corruption Barometer) (GCB) endeksi verilerine göre ülkemiz ciddi bir şeffaflık kaybı yaşadığını gösteriyor. Bu durum ülkemiz açısından oldukça olumsuz sonuçlar doğurabilmektedir. Yine ülkemizde etik davranış ve etik kültür konusunda çeşitli tezler ve araştırmalar yapıyoruz. Ama daha kapsamlı çalışmalara ihtiyaç var.

AY: Özellikle üst makama atananların, etik konusuna duyarlı olmadıklarını medyadaki haberlerden biliyoruz. Oysa bu görevler “kamusal bir emanetin” belli bir süre kişiye verilmesi değil mi? Neden bizde olmuyor?

AYDIN:

Kamu yönetimi birbirinden ayrılmaz iki unsur tarafından şekillendirilip, yönetilmektedir. Bunlardan ilki seçimle belli pozisyonlara gelen politikacılar yani seçilmişler, diğeri ise bu seçilmişlerin atadığı bürokratlar yani atanmışlardır. Bu iki gücün birbirine müdahalesi, kamu etiği açısından önemli sorunlar ve sonuçlar doğurmaktadır. Bürokrat, yeterlik esasına dayalı olarak istihdam edilen, farklı konumlarda görevlendirilen ve yükselen kamu görevlisidir. Bürokrat etiği kamu yönetiminde en büyük güvencedir ve etik değerlere sahip bürokratlar bir ülkenin etkili yönetimi ve demokratik işleyişinin en önemli unsurudur. Devlet, kamu hizmetlerinin sunumu için kamu görevlilerine çok önemli kaynakları emanet etmektedir. Bütün kamu görevlileri kendilerine emanet edilen ve aslında halka ait olan kamu yararı, kamu gücü, kamu güveni, kamu yetkisi, kamu kaynağı, kamu zamanı, kamu unvanı gibi emanetleri kullanarak görevlerini yerine getirirken, takdir yetkilerini kullanırken, kamu etiği ilke ve kurallarına bağlı kalmalıdırlar. Hiçbir kamu yöneticisi kendilerine halka hizmet etmek üzere emanet edilen bu hak ve yetki ayrıcalıklarını kişisel çıkarları için kullanamaz. Bu emanetlerin gereğince kullanılıp kullanılmadığı, kamu yararına davranılıp davranılmadığının etkili ve tarafsız denetim sistemleri ile kontrol edilmesi ve yöneticilere hesap verme sisteminin kurulması şarttır. 

AY: “Etik davranış kişileri başarıya götüren bir yoldur” desek doğru olur mu?

AYDIN:

Günlük yaşam içinde çeşitli nedenlerle bireylerin karşısına pek çok etik sorun ve ikilem durumu çıkmakta ve çoğu zaman bu etik sorunlar bireylerin etik dışı davranarak hem kendi vicdanlarına büyük bir yük oluşturmakta hem de başkalarını haksızlığa uğraması ve zarar görmesine yol açmaktadır. Etik karar verme ve uygun eylemde bulunmak konusunda başarısız olan kişiler, bu iç ve dış yaptırımlar nedeniyle zarar görmektedirler. Kısa dönemde etik davranmak çeşitli kayıplara yol açıyor gibi görünse de uzun vadede insan olarak sahip olduğumuz etik duyarlılık, daha özgür, değerlerimizle çatışmadığımız, sorumlu ve doğru seçimler yapabildiğimiz için başarı ve iç huzurunu da beraberinde getirecektir. Hem bir birey olarak değerlere dayalı bir yaşam sürdürebilmek hem de toplum içinde birbirini düşünerek yaşayabilmek için her insanın etik yeterliklerini geliştirmeye ve bunu yaşam boyu devam eden bir süreç olarak görmeye ihtiyacı vardır.

AY: Kamu Etiği İlkeleri, göreve atananlara öğretiliyor mu? Yoksa atandıktan sonra, el yordamıyla mı öğreniliyor?

AYDIN:

Mesleğe başlayan kişilere bir “Etik Sözleşmesi” imzalatılmaktadır. Ancak genellikle bu sözleşmenin okunmadan imzalandığını görüyoruz. Oysa kamu etiği ilkeleri konusunda bir eğitim verilmeli ve ondan sonra bu sözleşme imzalanmalıdır. Cumhurbaşkanlığı Uzaktan Eğitim Kapısında bu konuda bir video eğitimim var pek çok kamu görevlisi tarafından izlendiğini biliyorum. Ayrıca Eğitim Koordinatörü olduğum Kamu Görevlileri Etik Kurulu ile Millî Eğitim Bakanlığı, Türkiye Belediyeler Birliği, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, İçişleri Bakanlığı, AFAD gibi kurumlarda etik eğiticileri yetiştirdik ve bu sertifikalı kişiler kendi kurumlarında eğitimler veriyorlar. Bireysel olarak benim 30 üniversitede ve 20 kurumda etik eğitimlerim oldu. Elbette bunlar yeterli değil ama en azından büyük bir farkındalık yaratma çabası söz konusu. Ayrıca özellikle kıdemli çalışanların yeni gelenlere rol modeli olması ve örnek davranışlar sergilemesi de etik eğitimi açısından çok yararlı olmaktadır. 

AY: Kamu Etiği Kurallarına uyanlar, kamuya yararlı işler/üretimler mi yaparlar?

AYDIN:

Kamu etiği ilkelerinden biri standartlara uygun hizmet sağlamak ve standartları korumaktır. Standartlar bu nedenle bir işin ya da hizmetin etkili ve güvenilir biçimde yerine getirilmesini sağlar. Eğer hizmet standartlarından uzaklaşırsanız, etikten de uzaklaşırsınız. Buna “Buzda kaymak (Kaygan zemin etkisi)” adı verilir.  Etik ihlaller küçük başlar. Küçük etik ihlaller buzda kaymak gibi giderek artan ve durdurulamayan büyük etik ihlallere yol açmaktadır.  Standartlara uymayan mesleki uygulamalar, etik açıdan da tartışmalı hale geleceğinden standartlara uymak aynı zamanda etik davranışın da ön koşuludur. Standartlardan ödün verdiğinizde, başkalarına bu konuda beklenti oluşturma ve hak iddia etme fırsatı da yaratmış oluruz. Özellikle kamu görevlilerinin etik açıdan durdukları noktayı iyi korumaları, ödün vermemeleri ve etik standartların dışına çıkmamaya özen göstermeleri onların hizmet kalitesinin de yükselmesini ve yararlı hizmetler üretmelerini desteklemektedir. 

Devam edecek….

 

Pazartesi 24.8 ° / 14.4 °
Salı 25.5 ° / 14.1 °
Çarşamba 26.4 ° / 13.6 °