Tarih: 26.09.2025 16:48

KOÇ BAŞKAN GİDERKEN

Facebook Twitter Linked-in

KOÇ BAŞKAN GİDERKEN

#barış ve adil rekabet gelsin.

 

Fenerbahçe Seçimli Genel Kurulu yapıldı; 12.068 oy alan Eski Başkan Ali Koç kaybetti. 12.325 oy alan Sadettin Saran yeni başkan oldu.

Aradaki oy farkının sadece 257 olması da hayli ilginçti.

Başkan Saran, şampiyon olana dek kutlama yok dedi. Saran'ın açıklamalarında iletişim, açıklık ve şeffaflık, sevgi ile medyada herkese eşit mesafede olma konuları dikkat çekti.

Yeni başkan, bir buçuk yıl içinde şampiyon olamazsa gideceğini söyledi. 

Sadettin Saran: Fenerbahçeliler tutulmayan sözlerden yoruldu. 

Hayırlı olsun.

Umarım yeni bir dönem başlar. Süper Lig, saygı ve barışın esas olduğu rekabete dayalı bir yarışmaya döner. 

...

OKAN Buruk için bir çift söz;

Testi kırıldıktan sonra konuşuculardan değilim. Klavye delikanlısı değilim. Elime bıçkıyı da almadım ama; şu oyunu bi tut hoca...

Dakika 88. Skor 5-1. Galatasaray önde 3 oyuncuyla baskıda. Eintracht Frankfurt'a kontrayla yeni gol imkânı. Nitekim son korner atışında da hakem maçı bitirmese Frankfurt 6 yapacaktı herhalde.

... 

Başkan (eski başkan oldu) Ali Koç ile tam kadro Fenerbahçe Yönetim Kurulu ve Divan Başkanı Şekip Mosturoğlu 18.09.2025 tarihinde federasyona gitti.

Toplantı sonrası açıklama yapan Başkan Ali Koç, federasyonun niyetinden emin olduklarını fakat niyetin yeterli olmadığını belirtti. Koç, MHK, hakemler ve hakem dernekleriyle ilgili açıklamalarda bulundu. Başkan'ın hakem atamaları, sınavlar ve eğitimler olmak üzere vahim iddiaları vardı. Bunlar doğruysa ve federasyon bunları bilmiyorsa vay halimize...

...

Ali Koç, açıklamalarına Alanya maçı pozisyonlarıyla başladı. İki yabancı hakemin yazısına göre Oosterwolde ve Güven Yalçın pozisyonları penaltı değilmiş. Bu açıklamalar karşısında Ali Koç ve yönetim kurulu üyelerinin küçük dilleri tutulmuş.

...

Ali Koç: Seçim öncesi bize operasyon yapılmıştır. 

Ali Koç: Bir yapı temizlenirken yeni bir yapı oluşturuluyor... Bunun bilgilerini federasyona verdik. 

Başkan Koç'tan ikinci bir manşet; Türkiye Cumhuriyeti'nin bekası için konuşuyorum.

...

Mourinho Benfica yolunda. Mourinho ve Benfica'nın anlaşmaya yakın olduğu haberleri medyada gündem oldu. Mourinho Benfica ile anlaştı. Mourinho açıklamalarıyla da dikkat çekti; "O (Ali Koç) ayrıldığımdan beri defalarca konuştu ama bizi eleyen oyuncunun (Kerem Aktürkoğlu) neden o maçtan sonra transfer edildiğini hiç açıklamadı" dedi. 

...

Eskişehir-Muğla maçı vardı Türkiye Kupası'nda. Ben, Eskişehir'in Süper Lig'de yer almasını düşünürken Es-Es bu maçı da kaybetti. 

 

Avrupa mesaisi;

Eintracht Frankfurt-Galatasaray: 5-1

Davinson Sanchez'i tutamadık, 2 gol attı. Abdülkerim Bardakçı olmadan olmuyor mu acaba el-Patron. İki de büyük saçma hatalardan gol geldi. Hatta birini de Singo attı sanki... Bir de Türk, Can Uzun harika bir gol attı, maç 5 oldu.

Aslında oyuna iyi başlamıştı Cim Bom. Golü atmış, iki yapacak pozisyonları da bulmuştu. Ama yenilen golden sonra takım tuz-buz oldu. 

İlk devrenin 3 dakika ilave süresinde 2 gol yiyip soyunma odasına 3-1 ile gitmek kabul edilemezdi, ayıp oldu.

İstatistik olarak üstün olduğun bir maçın böylesine farklı kaybedilmesinde büyük bir sorun olmalı.

Daha önce de olmamıştı. Yine olmadı. Olmadığında aynı şeyi denemenin bir sonu da mantığı da yok. Hoca, acilen Şampiyonlar Ligi taktik planı belirlemeli, uygulamaya sokmalı. 

Not: Koşu mesafeleri; Frankfurt: 117.78 km. Galatasaray: 107.98 km. Arada 10 km fark var ve Nebil Evren'in dediği gibi bu bir futbolcu demek. Leroy Sane de yok... Yani Frankfurt 12 kişi ile oynarken Galatasaray 10 kişi oynamış. Sonuç bu...

 

Kenan Yıldız Juventus ve Hakan Çalhanoğlu Inter ile Şampiyonlar Ligi'ne damga vurdu. 

Azerbaycan temsilcisi Karabağ, Portekiz'de 2-0 geriye düştüğü maçta Benfica'yı 3-2 yenerek harika bir başlangıç yaptı. Dost ve kardeş Karabağ'ı tebrik ediyorum. 

...

Erteleme maçları;

Samsunspor-Kasımpaşa maçı 0-0 bitti.

Karagümrük, Başakşehir'e 2-0 kaybetti.

Erteleme maçlarının sürprizi Fenerbahçe-Alanya maçından geldi; maç 2-2 bitti.

Alanya 18'de İbrahim Kaya ile öne geçti. Fenerbahçe Semedo (72), Yusuf en-Nesyri (76') golleri ile geriden geldi lakin Yusuf Özdemir'in 90+3'te gelen golü skoru 2-2 olarak belirledi.

Maçın, belki de haftanın pozisyonu bu maçta geldi. Yusuf Özdemir'in yumuşak kafa vuruşunda İrfan Can Eğribayat topu tutmuş gibiydi fakat kalecinin ellerinin arasından sabun gibi kayan top filelerle buluştu. Gerçekten çok ilginç bir pozisyon; her seferinde İrfan Can'ın topu tutacağını sanıyorum. 

Müsabakanın hakemi Cihan Aydın, bol tartışmalı bir maç yönetti. Aydın, iki takım için de büyük hatalar yaptı.

Başkan Ali Koç maç sonunda sert açıklamalarda bulundu. Perşembe günü federasyonla görüşmeye gidileceğini açıklayan Fenerbahçe'nin resmi hesabında "hesap zamanı" notu düşüldü.

Federasyondan cevap, "Federasyonumuzun bir 'hesap verme makamı' değil, Türk futbolundaki sorunları çözme ve gelişimi sağlama yeri olduğunu kamuoyunun bilgisine sunarız" şeklinde geldi. 

Hakemlerden şikâyet eden ancak MHK ve federasyon konusunda dikkatli olan Fenerbahçe yönetimi ilk kez federasyon ile karşı karşıya geldi herhalde.

Bu arada toplantıya yönetim kurulunun ve Mosturoğlu'nun katılması dikkat çekti. Ki bu bir ilkti herhalde.

5 hafta sonunda 4 kayıp puan yapan Fenerbahçe'de Kaptan Hakan Yandaş, bir grup futbolcu arkadaşıyla yaptığı açıklamada şampiyon olacaklarına inandığını söyledi. Vücut dilleri aynı şeyi söylüyor muydu acaba? 

 

19.09.2025/Cuma

SARI KIRMIZI COŞKU

GÖZTEPE AŞ-BEŞİKTAŞ AŞ: 3-0

Goller: Juan (4'), Rhaldney (19'), İbrahim Sabra (84')

 

Muazzam tribünler, müthiş bir koreografi eşliğinde Levent Yüksel'in "Med Cezir" şarkısı ile harika bir giriş yaptı. 

Takım hemen buna katıldı ve daha maçın başında skoru aldı, Juan'ın golüyle ev sahibi öne geçti. 

Sonrası... Uğur Melek hatırlattı... Brian Clough, "Tanrı futbolu havadan oynamamızı isteseydi çimleri oraya koyardı" demiş. 

Stanimir Stoilov havadan oynama konusunda inatçı. Üstelik rakibe de bu oyunu zorluyor. İstediğini de büyük ölçüde alıyor. Plan son derece basit... Kaleci Lis, topu ileri havadan gönderiyor. Göztepeli oyuncular bu topları alamasa bile rakibi mutlaka bozuyor. Kapılan toplarla hızlı ve dikine ataklar, pozisyonlar. 

 

Sergen Yalçın, yorumculuk zamanlarında Stoilov'u eleştirmiş ve hatta doğruysa bu işi de bilmediğini söylemiş. Lakin sahada bu oyun vardı ve Yalçın asla önlem alamadı. Beşiktaş, ağır bir ilk devre oyandı. Rakip kaleyi göremediği gibi Mert Günok'un kalesi zorlu günlerinden birini yaşadı. 

 

İkinci devre Beşiktaş oyunu biraz daha ileri taşımayı ve çok etkili olmasa da rakip kalede daha çok görünmeyi başardı. Gökhan Sazdağı'nın, devrenin hemen başında direkten dönen müthiş vuruşu kendi adlarına şanssızlıktı. 

Sonrası... 2-0'lık skoru alan Stoilov ilk baskıyı kırdı ve mücadeleyi orta saha oyununa çevirdi. Daha net fırsatlar bulan taraf yine ev sahibi oldu. 

Nitekim 19 yaşında bir Ürdünlü; İbrahim Sabra skoru belirledi. Sabra'nın sert kafa şutunu Mert çıkardı ama hemen ardından gelen şık röveşata skoru 3-0 olarak belirledi. 

 

İstatistikler bazen -özellikle futbolda- yanıltıcı olabiliyor. Göztepe, Süper Lig'in en çok koşu mesafesine sahip takımı değil herhalde. Fakat çabuk ve etkili koşuda birinci iseler hiç şaşırmam.

 

Hakem Mehmet Türkmen... Oyuna müdahil olmama ya da oyunu oynatma gibi bir anlayışa mı sahip? Ya da ben fazla karışmayayım, elimi suya sabuna dokunmayayım mı diyor. Doğrusu bazen kararsız kalıyorum. Bu maçta şanslıydı; skoru etkileyebilecek tek pozisyon vardı, Heliton-Abraham... Ben, ilk anda penaltı dedim ama VAR'ın elinde temasa dair bir kanıt yoktu herhalde. Tekrarlarda ben de göremedim açıkçası.

 

Maçın yıldızı Bulgar Teknik Direktör Stoilov oldu. Göztepe'de herkes işini olması gerektiği gibi yaptı.

Beşiktaş'tan birini söylemek mecbur ise Demir Ege Tıknaz diyeceğim.

 

20.09.2025/Cumartesi

Gençlerbirliği-Eyüp: 1-0

Ankara'nın kırmızı siyah takımı nihayet ligde kazandı ve 3 puanı cebe attı. 

Oyun olarak Eyüp kazanmaya daha yakın olan taraftı fakat Gençlerbirliği, çok ihtiyacı olan galibiyeti elde etti. Golü Tongya attı.

 

Antalya-Kayseri: 1-1

Antalya'da denk bir müsabaka vardı. Bu denklikten kazanan çıkmadı, takımlar birer puanı paylaştı.

Kayseri'de Benes'e -özellikle sol ayağına- dikkat çekmiştim. Slovak harika bir gol attı.

 

KAZANAN YOK AMA KAYBEDEN...

TRABZONSPOR AŞ-GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ AŞ: 1-1

Goller: Onuachu (70')/Rodrigues (39')

 

Konuk takım asla beklenmedik bir şekilde baskıyla başladı. Trabzon ne bu derken Gaziantep, Onana'nın kalesini yoklama çabasındaydı. 

Dakikalar ilerledi, tribünler... Ha! Tribünler derken boşluklar dikkat çekti. Taraftarın stadı doldurmamasının sebebi önceki hafta Fenerbahçe maçı olmamalıydı.

Tribünler sabırla takımın hareketlenmesini bekledi ama olmadı. Gaziantep, bir korner atışında Maxim-Rodrigues iş birliğinde nefis bir gol attı. Devre 1-0 bitti.

 

İkinci devre Trabzon daha hareketli ve baskılıydı lakin konuk takım da asla teslim olmaya niyetli değildi. Yine de herkes Trabzon'dan gol/goller bekledi. Ancak bordo mavililer üretmekte çok zorluk çekti. Koca bir ilk devre sadece Onuachu ile rakip kaleyi zorlayan -Nijeryalı direkten döndü- ev sahibi golü bu oyuncusu ile buldu. Onana'nın uzun topunda Gaziantep savunması ve kalecisi hata yapınca skor eşitlendi. 

Sonrasında 3 puan için 20 dakikadan fazla bir süresi vardı Trabzon'un. Vardı ama olmadı, Fırtına 1 puana razı olmak zorunda kaldı.

 

Trabzon'un en iyisi Batagov'du fakat devrede oyundan çıktı Ukraynalı. Trabzon'da bir şey yapacak gibi görünen tek futbolcu Zubkov gibi görünüyordu lakin o da hocasını kızdırarak (782) kemendi yedi.

Maçın en iyisi Maxim'di. 

 

Hakem Arda Kardeşler, çok kötü bir gününde değildi ancak Trabzon taraftarı bugün kendisinden hiç hoşlanmadı. 

Akıllarda bir pozisyon kaldı. Arda Kardeşler, Trabzon lehine faul kararı verdi. Trabzonlular oyunu hemen başlattı. Bir an devam diyen Kardeşler atağı keserek faulü yeniden attırdı. Büyük bir gol fırsatı heba oldu. 

 

Maç sonu basın toplantısında Fatih Tekke, "inadına devam" dedi ancak ben bunu anlamadım.

Yalnız bu şekilde devam hiç de kolay değil hoca...

 

Bir televizyon kanalının spor programında ekran yazısı "Trabzon'da kazanan yok"tu.

Öyleydi belki ama kaybeden Trabzon oldu.

 

21.09.2025/Pazar

Başakşehir-Alanya: 1-1

Başakşehir Şahmuradov ile öne geçse de Ogundu'nun golüne engel olamayınca 1 puan ile yetinmek zorunda kaldı.

Sezon başında Alanya'yı "işi zor" takımlardan biri olarak görmüştüm lakin Akdeniz temsilcisi oldukça iyi gidiyor.

 

Kocaeli-Rize: 1-1

Kocaeli evinde hayli iyi oynadı. Kazanmak için pozisyonlar da buldu. Ancak bitmeyen ilk devrede konuk Rize Olawoyin ile (45+1') öne geçti. Ev sahibi bu gole penaltıdan Petkovic (45+13') cevap verdi. 

 

Samsun-Karagümrük: 3-2

Samsun, ligin eski göz ağrılarından Cherif Ndiaye ile sahadaydı. Dakarlı golünü de attı. 

Ancak bu maçta Karagümrük'te Ali Yiğit Çakar ve Samsun'da Şatka kendi kalelerine gol attı ve takımları adına olumsuz olsa da skoru canlandırdı bu iki oyuncu.

Karagümrük Fofana ile eşitliği yakaladı lakin son sözü Musaba söyledi ve Samsun 3-2 kazandı.

 

BAŞKANLARIN DEĞİŞİMİNDE

KASIMPAŞA AŞ-FENERBAHÇE AŞ: 1-1

Goller: Hajradinovic (64')/Asensio (3')

Kırmızı kart: Cafu (45', Kasımpaşa)

 

Eski Başkan Ali Koç için tarihi günlerden biriydi. Takım, Kasımpaşa deplasmanındayken Başkan seçim derdindeydi. Z Raporunda takım 2 puan kaybederken Ali Koç "eski başkan" olarak kayıtlara geçti.

 

Aslında maç ilginç bir şekilde başladı. Ederson, daha 2. dakikada topu rakip oyunculara ikram etti. Top tam da adamına (Hajradinovic) ve ustalıkla kullandığı sol ayağına geldi ancak top boş kale yerine auta gitti. Hemen akabinde yeni transfer Marco Asensio'nun yerden sert vuruşunda Gianniotis topu altından kaçırdı ve Fenerbahçe öne geçti.

Avantajı yakalayan sarı lacivertlilerin farka gitmesi hiç şaşırtıcı olmazdı fakat ilk devre tam bir keçi boynuzu tadında oynandı. 

Skor değişmezken Fenerbahçe, soyunma odasına gitmeden bir avantaj daha yakaladı, Skriniar'ın koltuk altına taban basan Cafu kırmızı kart gördü ve 1-0 geride olan takımını 10 kişi bıraktı.

 

İkinci devre; Şota Arveladze gemileri mi yaktı? İlk 45'te ki Fenerbahçe ev sahibini mi cesaretlendirdi? Ederson'un maç sonu açıklamasında söylediği rahatlık mı? 

Fenerbahçe rakip kaleye çok nadiren ve zorlukla giderken ev sahibi daha cesurdu. Uzun yıllardır puan almak bir yana Fenerbahçe'ye gol atmakta bile çok zorlanan Paşa'da Hajradinovic oyuna ağırlığını koydu. Senegalli forvet Habib Gueye de çok haraketli bir oyun oynadı. Mortadha Ben Ouanes ve diğer oyuncular da bu ikiliye katılınca Fenerbahçeli taraftarların ensesi karardı.

10 kişilik Kasımpaşa, Mortadha'nın asistinde Hajradinovic'in çok şık volesi ile skoru eşitledi.

 

Maçın bitmesine 25 dakikadan fazla bir süre vardı ve Fenerbahçe'nin kazanması için bu süre yeterli olmalıydı. Fakat olmadı. Takımları tanımayan ve Süper Lig'i bilmeyen biri, kesinlikle 1-1'lik skorun sarı lacivertli takıma yaradığını düşünürdü. Çünkü ilginç bir şekilde takım beraberliğe razı bir oyun sergiledi. 

Bakar mısınız; iki takım da 2 isabetli şut atmış. Ancak Kasımpaşa'nın 17 şutuna Fenerbahçe 9 şut ile cevap verebilmiş. Kasımpaşa, rakip ceza sahasına Fenerbahçe'den daha az girmemiş.

 

Arkadaş! İş öyle bir noktaya gelir ki; seçim, başkan, teknik direktör, federasyon, hakemler, yapı mapı ve daha ne varsa ortadan çekilir, neden bir karakter koymuyorsun denir. Neden koşmuyor ve mücadele etmiyorsun denir. Fenerbahçe için tam da öyle bir zaman söz konusu oldu. 

Yeni Başkan Sadettin Saran'ın işi gerçekten çok zor.

 

Hajradinovic ve Gueye maçın öne çıkan oyuncuları oldu. Fenerbahçe'de Skriniar ve İsmail Yüksek'in çabalarını görmemek haksızlık olur. 

Ali Koç yönetiminin sürpriz seçimi Tedesco soru işaretlerini büyüttü doğrusu. Brown ile başlamaması ve maç içinde oyuna atmaması şaşırtıcıydı. 

 

Hakem Oğuzhan Çakır asla iyi bir gününde değildi. Her iki taraf için de ciddi faul ve kart hataları vardı.

 

AKGÜN'LER...

22.09.2025/Pazartesi

GALATASARAY AŞ-TÜMOSAN KONYASPOR: 3-1

Goller: Yunus Akgün (23'), Icardi (45+1'), Torreira (64')/Umut Nayir (79')

 

Hafta Galatasaray için hüzün haftasıydı; Şampiyonlar Ligi başlangıcı esef verici olmuştu.

Hafta Galatasaray için çok değerliydi; Beşiktaş ve Trabzon'dan sonra Fenerbahçe de puan kaybetmişti.

Taraftar Ali Sami Yen'i doldurmuştu, takıma destek tamdı. 

Yarayı sarmak ve farkı açmak için 3 puan kaçınılmaz zorunluluktu.

 

Konuk Konya maça çok iyi ve organize başladı. Oyun boyunu uzun tutan yeşil beyazlılar Galatasaray'ın bilinen baskısına izin vermedi. Ev sahibi de ilk devre çok organize olamadı. Yine de Barış Alper Yılmaz'ın hızlı atağında Yunus şık bir gol atarak takımına skoru getirdi.

Golden sonra da oyun pek değişmedi. Galatasaray pozisyon üretme ve şut konusunda oldukça kısır kaldı.

Devre 1-0 bitmek üzereyken Icardi sahne aldı. Yunus'un harika asistinde golü attı.

 

İkinci devreye önde baskıyla başladı ev sahibi. Konuk takım bu defa zorlandı. Baskı 15 dakika kadar sürdü. Konya tam oyunu dengelemiş iken Torreira'nın sert şutu skoru üçledi.

Sonra Okan Buruk oyuncu değişikliklerini yaptı. Recep Uçar da gerekli hamlelerini yaptı. Oyun Konya lehine döndü. Konuk takım zaman zaman ciddi baskı yaptı. Uğurcan Çakır bu bölümde önemli kurtarışlara imza attı. Ancak Umut Nayir'in golüne engel olamadı. 

 

Okan Buruk ve Galatasaray'ın oyunu tutma zorluğu maçın son bölümlerinde alenen görüldü. 3-0'dan sonra Konya, burada herkese nasip olmayacak kadar baskı yaptı, pozisyon üretti, şut attı.

Tamam; yorgunluk, skor avantajı, oyunu rölantiye alma ve benzeri... Ancak Galatasaray evinde bu denli baskı yememeli. Oyunu bir şekilde tutmayı başarmalı. Çünkü... Okan Hoca'nın da dediği gibi Avrupa'da ceza kesin ve ağır oluyor.  

 

Yunus Akgün maçın adamı oldu kuşkusuz. Haftanın asistine imza attı. Icardi, hazır olmamasına karşın bu haftayı da boş geçmedi. Kalesinde iyi kurtarışlar yapan Uğurcan Çakır yediği golü çıkarmalıydı. İlkay Gündoğan çalışkan fakat beklenen etkiden uzaktı. Sane soru işaretlerini büyütmeye devam etti.

Konya takım olarak iyiydi. Çalışkan Muleka gol atmayı çok istedi lakin olmadı. 

 

Futbolcuların genel anlamda iyi niyeti ve ahlaki oyunu teşekkürü hak etti. Buna karşın kendisine çok fazla iş düşmeyen Yasin Kol, skora etki etmese de hatalı kararlar verdi. En büyük hatası Sallai'ye gösterdiği toleranstı... Macar, maçı hakem sayesinde kartsız bitirdi. 

 

Galatasaray yoluna kayıpsız devam etti, puan farkını da açtı. Yine de psikolojik üstünlükten bahsetmek için erken olsa gerek.  

 

HAFTANIN;

Maçı;

Göztepe-Beşiktaş (3-0)

İyi maçı;

Samsun-Karagümrük (3-2)

Takımı;

Göztepe

İyi takımı;

Gençlerbirliği

Futbolcusu;

Olaitan (Göztepe)

Performansları;

Juan (Göztepe), Hajradinovic (Kasımpaşa), Yunus Akgün (Galatasaray), Göktan Gürpüz (Gençlerbirliği)

Golü;

Hajradinovic (Kasımpaşa)

Güzel golleri;

Genel olarak atılan goller güzeldi. İbrahim Sabra'nın röveşatasını söylememek haksızlık olur. 

Asisti;

Yunus Akgün 

Pozisyonu;

İbrahim Sabra (Göztepe; önce kafa, ardından röveşata)

Söylemi;

beINSports'tan geldi; 

Elvir Balic (Yabancı takım futbolcuları için): Adamlar maçtan önce şey içiyorlardı. 

Güntekin Onay: Meşrubat!

Kaybedeni;

Ali Koç (Şampiyonluk göremeden çok az bir farkla gitti)

Fenerbahçe (Skorla birlikte ortaya konamayan oyun. Skora isyan etmeme)

GÖZE TAKILANLAR;

*Bu ne menem talih böyle... Rekor bir transfer yapan Uğurcan Çakır, İspanya maçından (6 gol) sonra Frankfurt'tan da 5 gol yedi. Vallahi top toplayıcıya döndü. Üstelik 11 golden birinde de şu golü hatalı yedi diyemiyorsun. 

*Göztepe, nereden buluyor bu düşük maliyetli canavarları?

*Fenerbahçe Seçimli Genel Kurulu; Ali Koç: Yedi sezondur şampiyonluk sözü vermemiştim. Artık bu sene veriyorum. Mayıs ayı geldiğinde şampiyon olamazsak şartları yerine getireceğiz?

Sadettin Saran: İlk işimiz tüzüğü 3 sene şampiyon olamayan gider şeklinde değiştirmek olacak.

GÖZE BATANLAR;

*Sosyal medyada Hamdi Ulukaya'ya ait olduğu iddia edilen "Saran" açıklaması vardı. Bu açıklamanın Ulukaya'ya ait olmadığı açıklamaları da... Medyacıların bu konuya dair bir haberini bulamadım.    

Haber-Yorum: Yüksel DURAK

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —