Tarih: 01.10.2025 19:50

HAKKI ÖZNUR: KON GAZETESİNİ ANKARA SIKIYÖNEYİM KOMUTANLIĞI KAPATTI

Facebook Twitter Linked-in

9 Ciltlik Ülkücü Hareket Kitabının Yazarı, Ülkücü Hareket'in tarihini yazan araştırmacı- yazar Hakkı Öznur, son günlerde kamuoyunda gündeme getirilen KON Gazetesi ile ilgili geniş bir yazılı açıklama yaptı. Öznur açıklamasında KON gazetesini olaylar, belgeler ve şahitleriyle anlattı.

Ülkücü Hareket kitabının yazarı Öznur, KON Gazetesinin ilk defa 1978 yılının Ekim Ayında MHP Genel Merkezinde Hareketin Lideri Alpaslan Türkeş ile yapılan görüşmede ortaya çıktığını, yapılan istişari çalışmalardan sonra 12 Mart öncesi ve 12 Mart sonrası Diyarbakır Genç Ülkücüler teşkilatı başkanlığı, Ülkü Ocakları başkanlığı yapan bölgenin tanınmış öncü isimlerinde Vedat Güldoğan'ın önderliğinde çıkartıldığını, ikinci sayısı çıkarılmak üzereyken Ankara sıkıyönetim komutanlığı tarafından Şubat 1979 yılında kapatıldığını belirtti.

Öte yandan Öznur, bölücülük ve bölücülerle mücadele eden Ülkücü Dünya görüşüne sahip gazetenin Ülkü Ocakları genel merkezi bünyesinde çıkmadığını, bir grup Doğu ve Güneydoğulu Ülkücü tarafından Ankara'da çıkarıldığına dikkat çekti.

Hakkı Öznur'un yazılı açıklamasının tam metni:

Kamuoyunun Dikkatine

KON Gazetemizin çıkışını, çıkartan kadroyu ve misyonunu ilk defa 1999 yılında yayınlanan 6. Ciltlik Ülkücü Hareket kitabımın 4. Cildinde (Yayın organları, makaleler, temel kavramlar s.38-40) anlattım. KON'un çıkış hikâyesini herkes bu kitaptan öğrendi. 25 yıl sonra yayımlanan genişletilmiş 9 Ciltlik Ülkücü Hareket kitabımın 7. cildinde (yayın, organları, başyazılar, Hergün yazıları s.169-178) genişletilerek KON Gazetesi daha ayrıntılı bir şekilde okuyucuya sunulmuştur. KON Gazetesinin hikâyesini merak edenler bu kitaba müracaat ederek gerekli sağlıklı ve doğru bilgileri öğrenebilirler.

Son günlerde gündeme gelen KON ile ilgili yalan yanlış açıklamalar yapılmaktadır. Algı operasyonları yapılmaktadır. Ülkücü Hareket düşmanlarının oyunlarını bozmak, iftiralarına cevap vermek ve kamuoyunu doğru bilgilendirmek için, tarihe not düşmek amacıyla KON gerçeğini açıklıyorum.

KON GAZETESİNİ  DOĞULU ÜLKÜCÜLER ÇIKARDI

Doğu ve Güneydoğulu Ülkücüler tarafından çıkartılan KON Gazetesi'nin birinci sayısı 1979 yılının Ocak ayında yayınlanmıştır. İkinci sayısını yayınlamaya fırsat kalmadan CHP iktidarı döneminde Pol-Der'li; komünist çeteler tarafından ikinci sayısı matbaada basılmak üzereyken yayını durduruldu, bir daha da çıkmadı.

KON gazetesi Ocak 1979'un ilk haftasında, Ankara/Balgat semtindeki Dünya web ofset tesislerinde 10 bin adet basılmış, bir kısmı gazete bayilerinde satışa sunulmak üzere dağıtım firmasına verilmiş, bir kısmı da Doğu/Güneydoğu'daki il ve ilçe temsilcilerine ulaştırılarak, elden dağıtımı/satışı gerçekleştirilmişti.

KON Gazetesi Başbuğ Alpaslan Türkeş'in izniyle çıkmıştır. 1978'in Ekim ayında Ankara'ya gelen Doğu ve Güneydoğulu Ülkücülerin önde gelen isimlerinden Diyarbakır'da Genç Ülkücüler Teşkilatının ve Ülkü Ocakları Derneği'nin başkanlığını yapmış olan rahmetli Vedat Güldoğan MHP Genel Merkezi'nde Hareketin Liderini ziyaret ederek ona bölge ile ilgili bilgiler verdikten sonra bir gazete çıkarmak istediklerini söyler. Gazetenin isminin KON olacağını ve bölge insanına hitap edeceğinden bahseder. Türkeş memnuniyetle karşılar ve destek verir.

Gazetenin ne dönemin Ülkü Ocakları Genel Merkezi ne de Ankara ve İstanbul Ülkü Ocakları ile bir ilgisi yoktur. Ülkü Ocakları Genel Merkezi okunması için destek vermiş ve yardımcı olmuştur. Dönemin ÜGD Genel Başkanının ve Ocak yönetiminin bu gazetenin çıkışından haberleri vardır ve mutlu olmuşlardır.

KON Gazetesini çıkartan kadronun amacı Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da oynanmak istenen bölücü komünist oyunlara karşı halkı uyarmak, Türküyle, Kürdüyle, Alevisiyle, Sünnisiyle Türkiye'nin bölünmez bir bütün olduğunu savunan mesajlarıyla, bölge halkının dikkatini çekmekti. Türk-Kürt kardeşliğini ön plana çıkartan, Anadolu coğrafyasında yüzyıllardır bir arada yaşayan toplumun arasına çekilmek istenen bölücü ihaneti engellemekti.

KON GAZETEMİZİ SIKIYÖNETİM KAPATMIŞTIR!

Yalnızca tek sayı çıkabilen, ikinci sayısı matbaada Sıkıyönetim tarafından toplatılan 'aylık siyasi gazete' KON'un, Ülkücü Hareket'in tarihinde önemli yeri vardır. Aslında tabloid boyda bir mecmuayı andıran KON'a gazete değil, dergi demek de mümkün. KON, Marksist Kürt örgütlerin yayınlarına karşı bölgedeki Kürt ve Alevi vatandaşları bilinçlendirmek amacı taşıyordu. Bu içerikte bir yayın organı çıkarılması için bizzat Türkeş talimat vermişti.

Ankara merkezli olarak çıkartılacak mecmuanın tüm işlerinin yürütülmesi için 1969 yılında Diyarbakır Genç Ülkücüler teşkilatının daha sonra Diyarbakır Ülkü Ocaklarının Başkanlığını yapan 'Şadillili Vedat' Müstear ismiyle kitapları olan Vedat Güldoğan görevlendirilmiştir.

Ancak Vedat Güldoğan'ın adı künyeye konulmadı. Çünkü Doğu ve Güneydoğu'daki birçok Ülkü Ocağı şubesinin kuruluşunu bizzat deruhte etmiş, bu süreçte epeyce siyasi bir isim haline gelmişti. Künyede yer almasının çeşitli spekülasyonlara yol açacağı endişesi vardı. Bununla birlikte derginin birçok işini o yürüttü. Öyle ki, o sırada Atatürk Üniversitesi'nde görevli olan Prof. Dr. Orhan Türkdoğan'ın dergiye konulacak makalesini almak için Ankara'dan Erzurum'a kadar gitmişti.

KON: ÇAĞATAY TÜRKÇESİNDE HEM ÇADIR HEM DE OBA ANLAMINA GELİR.

Gazetede yazanların ve görev alanların çoğunluğu Doğu ve Güneydoğu kökenli Ülkücülerdi. Çıkarılacak mecmuaya ad bulma konusu pek kolay halledildi. Birkaç seçenek arasından KON ismi seçildi. Eski bir Türkçe kelime olan KON; Çağatay Türkçesinde hem 'çadır', hem 'oba' anlamını taşıyor, 'konmak' mastarının emir halini teşkil ediyordu. Kelime aynı anlamlarla Kürtçe'ye geçmişti ve canlı biçimde gündelik yaşamda kullanılıyordu.

KON'u perde arkasından yönetmesi için Güldoğan'ın seçilmesinin bir nedeni de daha önce Elazığ'da onun bu doğrultuda bir deneyim yaşamış olmasıydı. Güldoğan, 1970'lerin başlarında Türkeş tarafından, Aleviler ve Kürtler üzerinde çok özel çalışmalar yapması için Elazığ'a gönderildiğinde, oradaki görevi çerçevesinde, Kürtlere ve Alevilere hitap eden 'Büyük Çağrı' adında aylık bu dergi çıkartmış, 18 sayı yayınlamıştı.

KON, Ülkücülerin ülkedeki bütün toplum kesimlerini kucaklama konusundaki farklılığını ve ileriliğini de ortaya koymaktadır. Derginin yazı işleri ve çalışan kadrosu Kürt ve Zaza Ülkücüler'den oluşturuldu. Künyede sahibi Abdurrahman Öncel, Yazı İşleri Müdürü Ali İhsan Bacalan, Genel Yayın Müdürü ise Hayri Başbuğ olarak görünüyordu. Bacalan o sırada aynı zamanda MHP Genel Merkezi'nde Türkeş'in sekreteri olarak görevliydi. Yazı ve şiirlerine yer verilenlerden, akademisyenler Mehmet Eröz ve Orhan Türkdoğan ile şairler Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu ve Abdurrahim Karakoç dışındakilerin hemen tamamı Kürt veya Zaza kökenliydi. Kapağıyla birlikte tek forma (16 sayfa) tutan KON, beklenenden daha büyük ilgi gördü. Proje tutmuş, özellikle sol hareketler içindeki Aleviler ve Kürtler dergiyi kapış kapış almıştı. Dergiyi alan solcular, kapaktaki çizimi Yılmaz Güney sanmıştı. KON'un ilk sayısındaki içerik, Ülkücü Hareket'in o dönemde toplumun her kesimine yönelik kapsayıcı/kuşatıcı, kabullenici, toparlayıcı ve davet edici tutumunun somut bir kanıtı gibidir. Hayri Başbuğ, 'Kon çıkarken' başlıklı editör yazısında bu duruma uygun bir üslup kullanıyor ve Ülkücü Hareket'in, Türk-İslam mefkûresine değinmelerde bulunuyordu.

KON: BÖLÜCÜLERİN OYUNLARINI BOZACAĞIZ

'Oyunlarını Bozacağız' başlıklı yazıda 'Şadillili Vedat' imzasını kullanan Vedat Güldoğan;"Yıllarca iktidarların gafletinden dolayı geri kalmış bir bölgenin insanları olan bizler emperyalizmin, komünizmin ve kapitalizmin Türkiye'deki uşakları tarafından istismar edilerek, uşaklık ettikleri devletlerin menfaatleri doğrultusunda Doğu ve Güneydoğu'nun saf, temiz ve mert insanlarını harekete ve devlete başkaldırmaya yöneltmek için var güçleri ile çalışmaktadır" diyordu.

Güldoğan, bölgenin emperyalistlere peşkeş çekilmek ve bunun için Alevi-Sünni, Kürt-Türk çatışması çıkartılmak istendiğini, bölgede ajanların cirit attığını, sağlanan finansmanla Kürtçe dergiler çıkartıldığını, CHP iktidarının Kürtçü/bölücü faaliyetlere göz yumduğunu ve hatta 12 Mart döneminde Kürtçülük faaliyetinden dolayı 1,5 yıl ceza alan birine bakanlık verdiğini anlatıyordu. "Bizler kendimizi Türk'ten ayrı bir kabul etmiyoruz ve Kürt olduğumuzu da inkâr etmiyoruz. Çünkü Kürtle Türk aynı ırktandır, yani Turanlıdır" sözleriyle kendilerini Türk'ten ayrı bir Kürt milletinin mensubu görenlerin gaflet içine düştüğünü, amaçlarının, onları bu gafletten kurtarmak olduğunu anlatıyordu. Sözlerini şöyle bağlıyordu:

"Bizler yani Kürt diye nitelendirilen Doğulular olarak, bu milleti ve bu devleti böldürtmeyeceğiz. Bilakis güçlenmesi için her türlü imkânımızı seferber edeceğiz. Emperyalizmin ve onun Türkiye'deki uzantılarının her türlü oyunları Doğulu gençlik tarafından bozulacaktır. Bu böyle biline. Kahrolsun komünistler, bölücüler, bölgeciler ve mezhep kışkırtıcıları Yaşasın Doğu'daki milli birlik ve kardeşlik mücadelemiz."

Mecmuanın çeşitli sayfalarında, sayfa altlarına atılan şeritlere ise, 'Doğusuyla batısıyla bölünmez bir bütünüz. Yaşasın Doğu'daki milli birlik ve kardeşlik mücadelemiz. Doğu'da Müslümanlar küfre karşı tek yumruk.. Emperyalizmin Doğu üzerindeki emellerini kursağında bırakacağız; kahrolsun emperyalistler ve onların Türkiye'deki uzantıları' biçiminde çeşitli sloganlar serpiştirilmişti.

VEDAT GÜLDOĞAN'IN KİTAPLARI ÜLKÜ OCAKLARININ EĞİTİM FAALİYETLERİNDE KAYNAK OLARAK KULLANILDI

Vedat Güldoğan'ın, deşifre olmamak için kullandığı 'Şadillili Vedat' mahlası bazı durumlarda ad/soyadının da önüne geçti. Hakkında yazılan bazı makalelerde ve yöreyi anlatan kitaplarda hep 'Şadillili Vedat' olarak anıldı. Güldoğan'ın. Biri, 'Türkiye'de Kürtçülük Hareketleri ve İsyanlar', diğeri ise, 'Kürt Meselesi'. İkisini de 12 Eylül darbesinden hemen önceki aylarda, 1980'de yayınladı. Güldoğan'ın 'Türkiye'de Kürtçülük Hareketleri ve İsyanlar' adlı kitabı piyasaya çıkar çıkmaz, Ülkücü Hareket içinde eğitim amaçlı olarak da kullanılmaya başlandı. 12 Eylül'e sayılı günler kala, Ülkücü Kızlar Masası tarafından iç eğitime yönelik olarak hazırlanan seminer konulan arasına Güldoğan'ın kitabı da alındı ve askeri darbeye kadar eğitim seminerlerinde bu kitabın içeriği işlendi." Söz konusu kitapta Güldoğan, Kürt isyanları olarak adlandırılan isyanların hiçbirinin Kürtçülük amacıyla başlamadığını savunuyor. Özellikle Şeyh Sait isyanını ayrıntılı inceleyen Güldoğan, bu isyanın geçtiği yöreleri de adım adım gezip, yaşayan tanıklarla görüşmesinin yanı sıra, isyancıların konakladığı, yoğun çatışmaların yaşandığı yerler gibi önemli noktalan fotoğraflayarak kitabına koymuş.

KON Gazetesinin Genel Yayın müdürü Yazar Hayri Başbuğ KON Gazetesinin çıkışını, misyonunu ve kapatılışını aradan geçen 46 yıl sonra tarihe not düşerek şöyle anlatıyor:

"KON", ilk ve son sayısı Ocak 1979'da Ankara'da Ülkücü Hareket'e mensup bir grup Doğulu genç tarafından yayınlanan 16 sayfalık (29 x 42 cm.) bir gazetenin ismidir.

KON gazetesinin niçin yayınlandığı ve neyi amaçladığının net olarak anlaşılabilmesi için, Türkiye'nin ve bilhassa Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin o döneme ilişkin genel siyasi durumunun bilinmesinde fayda vardır.

1974 affı ile cezaevlerinden çıkan Marksist-Leninist ve Kürtçü örgüt mensuplarının 1975-1978 sürecinde, ülke genelinde yoğun faaliyet gösterdikleri bir ortam söz konusudur. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri kaynamaktadır. TİP, DEV-GENÇ, TKP, THKP, THKP/C, TİİKP, PDA, DDKO gibi legal-illegal siyasi oluşumların çevresinde toplanan grupların, kendi anlayışlarına göre yeni yollar ve farklı siyasi hedefler belirleyerek örgütlendikleri bir dönemde, pek çok legal-illegal fraksiyon faaliyet halindedir.

Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da, 1978 yılına gelindiğinde, Türk Solu'nun muhtelif fraksiyonlarının yanı sıra, "Kürt Solu" diye nitelendirilen gruplar arasında yer alan; KUK (Kürdistan Ulusal Kurtuluşçuları; yayın organı: Xebat [eylem]), PSKT (Partiya Sosyalista Kurdistana Tırkiyê/Türkiye Kürdistan Sosyalist Partisi [daha sonra revize edilerek PSK oldu]; yayın organları: Özgürlük Yolu, Roja Welat [yurt güneşi]), DHKD (Devrimci Halk Kültür Derneği), DDKD (Devrimci Demokratik Kültür Derneği; yayın organları: Devrimci Demokrat Gençlik, Tirêj [güneş ışını], Jîna Nû [yeni yaşam]), ASDK-DER (Anti-Sömürgeci Demokratik Kültür Derneği), Rızgari (yayın organı: Rızgari [kurtuluş]), Ala Rızgari (yayın organı: Ala Rızgari [kurtuluş bayrağı]), Kawa (yayın organı: Kava), Dengê Kawa (yayın organı: Dengê Kawa [Kawa'nın sesi]), Tekoşin (yayın organı: Tekoşin [mücadele]), PSŞK (Pêşmergeyên Sorên Şoreşa Kurdistan [Kürdistan Devriminin Kızıl Peşmergeleri]), PKK (Partiya Karkerên Kurdistan [Kürdistan İşçi Partisi], daha önce UKO [Ulusal Kurtuluş Ordusu / Apocular] adını kullanan grup, 27 Kasım 1978'de PKK adını aldı. Yayın organı: Serxwebûn [Bağımsızlık]) vs. gibi Kürtçü-bölücü legal-illegal Marksist-Leninist oluşumlar aktif faaliyet içindeydiler. Bunlardan bir kısmının yayınevleri, Türkçe-Kürtçe neşredilen haftalık, aylık dergi ve gazeteleri de mevcut olup, bunlar, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da, sürekli olarak kin ve nefret hislerini körükleyici, toplumu ayrıştırıcı ve kışkırtıcı propaganda yapmaktaydılar.

Bölgede, âdeta mantar gibi türeyen, huzur ve istikrarı dinamitleyen, Alevi- Sünni ayırımını tetikleyen, bölücü-etnik fitne tohumunu serpen bu siyasi oluşumların arkasında, Türkiye'de bir kaos ortamı yaratmayı amaçlayan küresel-bölgesel birtakım güçlerin ve onların yerli uzantısı bazı karanlık mahfillerin olmaması düşünülemez!

Böylesine puslu, sisli ve gergin bir ortamda; emperyalizm ve onun taşeronu mihrakların bilhassa Doğu'da tezgâhlamayı plânladıkları kirli oyunu bozmak, Doğu halkını kendi menfur emellerine alet etmeyi amaçlayan unsurların yaydığı fitneyi etkisiz kılmak, bölge genelinde birlik ve kardeşlik duygularını pekiştirmek, etnik ve mezhep ayırımı yapmaksızın tüm yöre halkıyla dayanışma içinde bulunmak maksadıyla, Ülkücü Hareket mensubu Doğulu bir grup genç, 1978'de aylık bir gazete çıkarma kararı aldı. Bu düşünceyi ilk kez, Şadilli aşiretinden olan Ülkü Ocakları Diyarbakır Şubesi Kurucu Başkanı Vedat Güldoğan dillendirdi.

Bu düşüncenin uygulamaya geçirilmesi için birçok kez bir araya gelindi. Gazetenin yayın politikasına ilişkin hususlara dair gündeme getirilen öneriler, enine boyuna irdelendi, tartışıldı ve değerlendirildi. Söz konusu toplantılara iştirak edenlerden; Sadi Somuncuoğlu, Turgut Öztaşkın, Avni Çarsancaklı, Vedat Güldoğan, Mehmet Başbuğ, Coşkun Karakaya, Abdurrahman Öncel, Ali İhsan Bacalan ve Hayri Başbuğ bilinen isimlerdi. Bilahare konu MHP Genel Başkanı ve Ülkücü Hareket'in Lideri Alparslan Türkeş'in onayına sunuldu. Öteden beri Doğu meselesi konusuna ziyadesiyle alâkadar ve duyarlı olduğu bilinen Türkeş'in böyle bir çalışmayı faydalı bulup onaylaması üzerine, daha önce gerçekleştirilen toplantılarda alınan karar uygulamaya konuldu.

Böylece neşredilecek gazetenin sahipliğini Abdurrahman Öncel, sorumlu yazı işleri müdürlüğünü Ali İhsan Bacalan, genel yayın müdürlüğünü ise Hayri Başbuğ üstlendi.

Türkiye'de, Sağ-Sol, Alevi-Sünni, Kürt-Türk kamplaştırılmasının tezgâhlandığı böyle bir dönemde, bir yandan Kon gazetesinin neşri için hazırlıklar sürerken, diğer yandan gazetenin tanıtımı için, "Vatansever Doğulu Gençlerin Duyurusu" başlıklı bir bildiri hazırlanmış ve 15 bin adet bastırılarak Doğu/Güneydoğu Anadolu'nun il ve ilçelerinde dağıtımı sağlanmıştı. Bildiride, çıkarılacak Kon gazetesinin bölge halkıyla buluşmasının müjdesi verilmişti.

Alevi-Sünni gerginliğinin birtakım mihraklarca tırmandırıldığı günlerde çıkan Kon gazetesinin kapağında ve içeriğinde de Alevi-Sünni kardeşliğine vurgu yapılıyor, her iki kesimin de emperyalizme ve yerli piyonlarına karşı uyanık, birlik ve dayanışma içinde bulunmalarının gerekliliği dillendiriliyordu.

Gazetenin kapağındaki "KON" logosunun hemen altında şu ibare yazılmıştı: "Alevisiyle Sünnisiyle Türkmeniyle Kürdüyle Bütün Canlar Bir Olsun!" Manşet ise çarpıcıydı: "Doğu'ya Uzanan Emperyalist Elleri Kıracağız!"

1979 Şubatının ikinci haftasında, gazetenin 2. sayısının yazılarının matba aya teslim edilmesi için hazırlık yapılırken, TRT'nin 14 Şubat 1979 günü saat 13:00 haber bülteninde (ve ertesi gün gazetelerde) yayınlanan Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı'nın resmî açıklamasında, "Bölücü ve yıkıcı yayınlar yapan Roja Welat, Özgürlük Yolu, Rızgari, Ala Rızgari, Kava, Halkın Kurtuluşu, Halkın Sesi, Kon isimli yayın organlarının basım ve dağıtımının yasaklandığı" duyuruldu. Sıkıyönetim Komutanlığı'nın açıklamasında ilginç ve üzücü olan husus, bölücü ve yıkıcı faaliyetlere karşı millî birlik ve beraberlik çizgisinde yayın yapan Kon gazetesinin, Marksist-Leninist ve Kürtçü-bölücü yayınlarla aynı kefeye konulup kapatılmasıydı. Bu vahim çelişkiye bir türlü anlam verilemiyordu.

Ardından, 16 Şubat'ı 17 Şubat 1979'a bağlayan gece yarısı saat 01:00 sıralarında, Ankara'nın Ziya Gökalp Caddesi üzerindeki Kon Bürosu, Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı bir polis timi tarafından basıldı. Gazetenin yaklaşık üç bin adet nüshası ile arşivine el konuldu. Hayri Başbuğ ile 5 arkadaşı gözaltına alındı. Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne götürülerek birkaç gün gözaltında tutulan ve sorgulanan grup, anlaşılmaz bir şekilde, oradan adliye/savcılık yerine Mamak Askeri Cezaevi'ne sevk edildi.

KON gazetesinin yasaklanmasıyla birlikte akamete uğrayan çalışmalar, birkaç ay sonra kurulan "Kon Yayınevi" adı altında sürdürüldü. Neşredilen ilk kitap, Mehmet Şükrü Sekban'ın "Kürt Meselesi" (1979) adlı eseriydi. İkincisi ise, "Şadillili Vedat" [Vedat Güldoğan]'ın "Türkiye'de Kürtçülük Hareketleri ve İsyanlar" (1980) adlı kitabıydı. Yayınevi faaliyeti de 12 Eylül 1980 askeri darbesi ile birlikte sona erdi. Basılan iki kitabın yaklaşık 6 bin adedine, 17 Eylül 1980 günü yayınevinin bürosuna operasyon düzenleyen bir askeri tim tarafından el konuldu. Bu olaydan sonra Kon Yayınevi de kapatıldı."

VEDAT GÜLDOĞAN DİYARBAKIR'DA GENÇ ÜLKÜCÜLER TEŞKİLATI VE ÜLKÜ OCAKLARI BAŞKANLIĞI YAPTI

KON Gazetesinin sahipliğini Abdurrahman Öncel, Sorumlu Müdür, Ali İhsan Bacalan, Genel Yayın müdürü Hayri Başbuğ, yazarları arasında Vedat Gündoğan, Hayri Başbuğ, Ali İhsan Bacalan, Prof. Dr. Mehmet Eröz, Prof. Dr. Orhan Türkdoğan, Abdurrahman Öncel gibi isimler vardır.

Vedat Güldoğan Şadilli Aşiretine mensup olmasından dolayı "Şadillili Vedat" olarak da bilinmektedir. İlk ve orta öğrenimini Diyarbakır'da tamamladı. İstanbul Yıldız Devlet Mimarlık Mühendislik Akademisi'nde bir süre okuduktan sonra Elazığ Devlet Mimarlık Mühendislik Akademisi'nden inşaat mühendisi olarak mezun oldu. 1969-1975 yılları arasında Diyarbakır Genç Ülkücüler Teşkilatı ve Ülkü Ocakları Başkanlığı yaptı. 1974 yılında aylık "Büyük Çağrı" dergisini yayımlamaya başlayarak, derginin yayınını 18 sayı devam ettirdi. 1979 yılında da bir gurup arkadaşıyla birlikte "KON" isimli gazeteyi çıkardı.

Diyarbakır musikisi ile ilgili iki yüzün üzerinde şarkı ve türkü derlemeleri olan Vedat Güldoğan, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun sosyo-kültürel yapısıyla ilgili çok sayıda araştırmalar yapmıştır. Birçok dergi ve gazetelerde makaleleri yayımlanan; ulusal ve uluslararası sempozyumlara katılarak tebliğler sunan Vedat Güldoğan; TRT'nin yayımlamış olduğu belgesellere danışmanlık yapmış, ulusal ve bölgesel televizyonlara konuk olarak Doğu ve Güneydoğu ile ilgili bilgiler aktarmıştır.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —