Başbakan Binali Yıldırım, 'AK Parti iktidarının 15 yıllık döneminde bakan, başbakan seviyesinde 8 tane arkadaşımız kabinelerde görev aldı. Başbakan olduğum 65. Hükümet'te de benimle beraber 6 arkadaşımız kabinede görev aldı. AK Parti hükümetleri içerisinde en yüksek sayıda Teknik Üniversite mezunu arkadaşımız şu anda bakan olarak görev yapıyor.' dedi.
Yıldırım, Ankara'da bir otelde düzenlenen İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Mezunları Zirvesinde bir konuşma yaptı. Yıldırım, İTÜ denildiğinde 1970'li yıllardaki Gümüşsuyu, Taşkıla'daki öğrencilik yıllarının, hatıralarının ve hocalarının aklına geldiğini belirtti.
Bir kez daha anılarının tazelendiğini aktaran Yıldırım, İTÜ toplantılarını bu yüzden çok önemsediğini ve mümkün mertebe de katılmaya gayret ettiğini ifade etti.
İTÜ'nün, Türkiye'nin son 40 yılına hükmettiğini, yönetimdeki siyasetçileri yetiştirdiğini, ülkenin imar, kalkınma, bilim ve teknoloji alanında gelişmesine önemli katkı sunan 244 yıllık geçmişe sahip bir üniversite olduğuna değinen Yıldırım, 'Türkiye'nin yüz akı ve medarı iftiharı olan, benim de mensubu olduğum bir üniversite. Dolayısıyla bu üniversitemizin mezunlarıyla bir arada bulunmak beni heyecanlandırıyor.' dedi.
Toplantının düzenlendiği binanın da İTÜ'den mezun eski Devlet Demiryolları Genel Müdürü Süleyman Karaman döneminde, yine İTÜ'lü girişimciler tarafından yap-işlet-devlet modeliyle yapıldığına işaret eden Yıldırım, şöyle devam etti:
'Avrupa'da, sayılı yüksek hızlı tren garlarından bir tanesi bu tesis. Yap-işlet-devret modeliyle Ankara'ya kazandırılan güzel bir tesis. Türkiye'nin her köşesinde, Teknik Üniversitelilerin imzası olan eserler var. Yollara gidersek görüyoruz, hızlı trenlerde görüyoruz, havalimanlarında görüyoruz.'
Başbakan Yıldırım, Türkiye'nin 1960'tan itibaren siyasi tarihine bakıldığında rahmetli Süleyman Demirel, Necmettin Erbakan ve Turgut Özal'ın özellikle son dönem siyasi tarihin unutulmaz simaları olduğunu vurgulayarak, İTÜ mezunu olan bu isimlerin artısıyla eksisiyle Türkiye'ye çok büyük hizmetler yaptıklarını bildirdi.
Yıldırım, şu değerlendirmelerde bulundu:
'Biz de daha sonraki kuşak Teknik Üniversiteliler olarak onlardan aldığımız memleketi, bayrağı biraz daha ileriye nasıl götürürüz, onun gayreti içindeyiz. AK Parti iktidarının 15 yıllık döneminde bakan, başbakan seviyesinde 8 tane arkadaşımız kabinelerde görev aldı. Başbakan olduğum 65. Hükümet'te de benimle beraber 6 arkadaşımız kabinede görev aldı. AK Parti hükümetleri içerisinde en yüksek sayıda Teknik Üniversite mezunu arkadaşımız şu anda bakan olarak görev yapıyor.'
Başbakan Yıldırım, toplantıya katılan bakanlardan Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan ile eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın İTÜ mezunu olduğunu ifade etti.
Yıldırım, ayrıca, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, salonda bulunan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tuna, Savunma Sanayi Müsteşarı Prof. Dr. İsmail Demir, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşarı Suat Hayri Aka, Orman ve Su İşleri Bakanlığı Müsteşarı Akif Özkaldı'nın yanı sıra bürokraside üst düzey görevde olan İTÜ mezunlarının da bulunduğunu belirtti.
'Üniversiteyi bitiremeyenler Nobel ödülü alıyor'
Türkiye'nin kalkınmasına, büyümesine katkılar sağlayan müteahhitler, duayen İTÜ'lüler bulunduğuna dikkati çeken Yıldırım, şu ifadeleri kullandı:
'Teknik Üniversite sadece 244 yıllık geçmişiyle, sadece teknik konularda değil sosyal alanlarda da sesini duyuran bir üniversite. Konservatuvarımızın dünya çapındaki saygın konumu, herkes tarafından biliniyor. Konservatuvarlarımızda müzik, sinema ve sanat dünyasının sayısız ismi yetişmiştir. Burada mühendislerin de edebiyatçı olacağını hem de iyiler arasında gösteren merhum Oğuz Atay'ı da saygıyla yad etmek istiyorum. Merhum Oğuz Atay, Teknik Üniversitenin, bizim de hocalığımızı yapan, ünlü hocalardan Profesör Mustafa İnan'ın da romanını yazmıştır. Bir bilim adamının romanı, aynı zamanda Teknik Üniversite'nin de romanı niteliğini taşıyor. İstanbul Teknik Üniversitesi ve edebiyat denilince akla bir diğer isim daha geliyor. Her ne kadar üniversiteyi bitirememişse veya bitirmemişse de Nobel ödülü almıştır. İşte, üniversiteyi bitiremeyenler Nobel ödülü alıyor. Bitirenlerin siz varın halini düşünün.'
Başbakan Yıldırım'ın üniversitedeki hocalarından, gemi makineleri dersine gelen Selim Pala'nın aynı zamanda merhum Başbakanlardan Erbakan'ın da hocalığını yaptığını belirtti. Yıldırım, Pala'nın Erbakan'ın taklidini yaptığını anlatması salonda bulunanları gülümsetti.
Yıldırım, yetişmelerinde emeği geçen, vefat eden tüm hocalarına rahmet, hayatta olanlara da hayırlı ömürler diledi.
Başbakan Binali Yıldırım, 'Üçüncü çeyrek büyümemiz dünyada bir rekor oldu, yüzde 11,1. Bu, hiçbir ülkede gerçekleşmeyen bir şey. Ülkemizde de son 6 yılda yakalanan en büyük büyüme oranı. Bu büyüme oranının tesadüfi olmadığını da ifade etmek isterim. Bazıları bunu da tabii sulandırmaya çalışıyorlar ama ne yaparsa yapsınlar, bu büyümenin arkasında güçlü bankacılık sistemi var, sağlıklı kamu maliyesi var, dinamik genç nüfus yapısı var, iş yapımına uygun birikim ve kültür var, mali teşvikler var.' dedi.
Başbakan Yıldırım, Ankara'da bir otelde düzenlenen İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Mezunları Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, teknik üniversitenin bundan sonraki hedefinin, bilim ve yenilikçi teknolojilerle 2023 hedeflerini yakalayacak bilim adamları ve mühendislerini yetiştirmek olduğunu belirtti.
İstanbul Teknik Üniversitesi'nin emin adamlarla bu yönde yoluna devam ettiğini, İTÜ'nün tekno parklar içerisinde Türkiye'de en fazla ihracat yapan konuma geldiğini, bunun gurur verici olduğunu anlatan Yıldırım, son 10 yıl içerisinde Türkiye'de tekno parklarla ilgili çok gelişme sağlandığını, şu anda 69 tekno parktan 57'sinin faaliyette bulunduğunu kaydetti.
Bu tekno parklarda 40 binin üzerinde araştırmacının bulunduğunu aktaran Başbakan Yıldırım, 'Teknik üniversiteler, ülkenin kalkınmasında, ilerlemesinde, büyük mesafeler katetmesinde ciddi katkısı olan bir üniversite. Bunu biz, 15 yıllık dönemde çok açık bir şekilde gördük.' diye konuştu.
Yıldırım, uzun yıllar görev yaptığı Ulaştırma Bakanlığı'nda, özellikle altyapılarda, demir yollarında, bölünmüş yollarda, otoyollarda hep teknik üniversitelilerle çalıştıklarını belirterek, şunları söyledi:
'Onların sorumluluğunda bu büyük projeleri Türkiye'ye kazandırdık. Son 15 yılda Türkiye'de altyapıda yapılan ne varsa, 25 bin kilometreye ulaşan bölünmüş yol, bin 500 kilometreye ulaşan yüksek hızlı tren, 350 kilometreden fazla tünel, dünyanın sayılı havalimanları, iletişim, Türkiye'nin gelecek yıllarını garanti altına alan bütün altyapı projelerinde, teknik üniversitelilerin imzası var. Müteahhidiyle proje sahibiyle sorumlusuyla hep gurur duyduğumuz bu irfan yuvasının mezunları burada görev aldılar. Çok güzel eserleri ülkemize kazandırdılar. Hepsine teşekkür ediyorum.'
'OECD'nin üzerinde eğitme kaynak ayırıyoruz'
Türkiye'nin kalkınması, refahı, huzurunun üniversitelerin bilgi ve değer üretmesine bağlı olduğuna işaret eden Başbakan Binali Yıldırım, bu bilinçle gençlere hizmet üretmek, iyi bir gelecek sağlamak için 15 yıldır milletten aldıkları güçle çalıştıklarını anlattı.
Herkesin eğitim hakkına sahip olması, eğitimde fırsat eşitliğini yakalaması için üniversitelerin gelişmesine çok önem verdiklerini vurgulayan Yıldırım, 'Çünkü Türkiye'nin dünyanın güçlü devletleri arasında yer alma hedefini, ancak ve ancak gelişmiş üniversitelerle tutturabileceğiz. Bu hedeflere doğru, azim ve kararlılıkla ilerliyoruz.' dedi.
Başbakan Yıldırım, yeni yayımlanan OECD raporuna göre, Türkiye'nin bütçe içindeki eğitim harcamasının 160 milyar liraya ulaştığına işaret ederek, bunun milli gelire oranının yüzde 6,2 olduğunu bildirdi.
OECD ortalamasının yüzde 5,2 olduğunu belirten Yıldırım, 'OECD ortalamasının üzerinde eğitme kaynak ayırıyoruz. Bu, Türkiye'nin eğitime ne kadar önem verdiğini ve ne kadar büyük kaynak ayırdığını ortaya koyuyor.' diye konuştu.
Son 15 yılda milletle beraber çalışarak, üreterek Türkiye'yi tam 3 kat büyüttüklerine vurgu yapan Yıldırım, üniversite sayısını 76'dan 186'ya çıkardıklarını, üniversite öğrencilerinin sayısının 7 milyon 200 bine ulaştığını kaydetti.
'Kaliteye önem verilmeli'
Yıldırım, bugün ortaöğretimden mezun olan her gencin kapasite olarak bir üniversiteye girecek durumda olduğunu belirterek, geçmişten gelen beklemeler sayılmadığında, lise mezunuyla üniversite kapasitesinin birbirine eşitlendiğini, bundan sonra kaliteye önem verilmesi gerektiğini, 158 bin akademisyenin gençleri geleceğe hazırladığını ifade etti.
Üniversite öğrencilerinin barınma, burs ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik tarihi adımlar attıklarını kaydeden Yıldırım, Türkiye'nin hayallerini gerçekleştirmenin peşinde olduklarını ve bu konuda önemli mesafeler katettiklerini vurguladı.
Başbakan Yıldırım, geçen yıllarda demokrasinin, vesayet unsurlarının elinde bir oyuncak haline geldiğini, bütün özgürlüklerin önünde engellerin bulunduğunu anımsatarak, 'Bir yandan ekonomik krizleri aşa aşa bugünlere geldik. Diğer yandan da ülkemizin, insanımızın arzu ettiği hizmetleri daha fazla geciktirmeden tamamlayarak ülkemizin daha üst sıralara yükselmesini sağladık.' ifadesini kullandı.
'Türkiye'nin problemlerini çözdük'
'Türkiye'nin problemlerini çözdük, demokrasiyi geliştirmek, vesayetleri, darbeleri önlemek için gerekli demokratik duruşu gösterdik. Aynı zamanda da milletin ihtiyacı olan yatırımları, hizmetleri tamamlamanın gayreti içerisinde olduk.' diyen Yıldırım, Türkiye'yi durdurmak, hızını yavaşlatmak isteyen her türlü girişime karşı kararlı bir şekilde durduklarını, en son 15 Temmuz olmak üzere, bütün darbe ve vesayet girişimlerini demokrasi tarihinin geçmiş sayfalarına gönderdiklerini aktardı.
Yıldırım, Türkiye'nin son birkaç yılda kaydettiği ekonomik büyümenin dünya ortalamasının çok üzerinde bulunduğuna işaret ederek, şu görüşlerini paylaştı:
'Bu büyüme sadece devletin oluşturduğu imkanlarla değil, daha fazlası özel sektör yatırımlarıyla oluyor. İşin güzel tarafı da bu. Türkiye'de kamu bugün bir yatırım yapıyorsa özel sektör 8 yatırım yapıyor. Dolayısıyla Türkiye'nin büyümesi daha sağlıklı. Geleceğe yönelik yatırımları, atılımları daha sağlıklı bir şekilde devam ediyor. Üçüncü çeyrek büyümemiz, dünyada bir rekor oldu. Yüzde 11,1. Bu hiçbir ülkede gerçekleşmeyen bir şey. Ülkemizde de son 6 yılda yakalanan en büyük büyüme oranı. Bu büyüme oranının tesadüfi olmadığını da ifade etmek isterim. Bazıları bunu da tabii sulandırmaya çalışıyorlar ama ne yaparsa yapsınlar, bu büyümenin arkasında güçlü bankacılık sistemi var, sağlıklı kamu maliyesi var, dinamik genç nüfus yapısı var, iş yapımına uygun birikim ve kültür var, mali teşvikler var.'
'Yıl sonu büyümesi 6,5-7 seviyesinde'
Başbakan Yıldırım, yatırımcıların iş planlarını daha da sağlıklı şekilde gerçekleştirmeleri için 220 milyar liralık bir kredi hacmi oluşturduklarını, bundan 360 bin işletmenin yararlandığını, bütün bunların sonucunda yüzde 11'in üzerinde bir büyümenin gerçekleştiğini ifade etti.
Yıldırım, Türkiye'nin yıl sonu büyümesinin, yüzde 6,5-7 seviyesinde gerçekleşeceğinin rahatlıkla söylenebileceğini vurguladı.