Namık Açıkgöz


ESENLER BELEDİYESİ ŞAŞIRTTI

Esenlerde kuvvetli bir kültür havası da esiyor. Allah devamını göstersin.


Her şey Halil İbrahim Aygül’ün telefonu ile başladı: “Değerli Hocam, Esenler Belediyesi olarak 26-28 Ocak tarihlerinde gerçekleştireceğimiz 3. Esenler Öykü Günleri’nde ‘öykülerde yol metaforu’ konusunda konuşmacı olarak davet etmek istiyoruz.” deyince hızla ajandama baktım; uygundum. “Mustafa Kutlu’nun hikâyelerinde yol konusunu konuşabilirim” dedim. 

Deyiş, o deyiş… 

Şimdi o öykü gümlerinin içindeyim 2 gündür

Bu seneyi “Evliya Çelebi Kültür Sezonu” olarak kabul etmiş belediye ve bu çerçevede yol öyküleri konuşulacakmış.

3 gün ve 7 oturumda gerçekleşen öykü günlerinin ilk oturumunda Mustafa Kutlu’ya onur ödülü verildi ve yanında “Tirende Bir Keman” hikâyesindeki iki kahramanın yapay zeka ile yapılmış portre tablosu hediye edildi.  Kutlu, kendi hikâye anlayışını veciz bir şekilde anlattı. 

Kutlu ile yıllar sonra beraberdik. “Nâmık, sanki senle görüşmeyeli 100 yıl olmuş.” dedi. “Ben de tek kişilik hayata çok kişi sığdıran bir insan için aradan geçen 25 yıl 100 yıl gibi olmuş abi.” dedim. Gerçekten de Kutlu, bizim kuşak için hem hikâyeci, hem düşünür, hem dergici ve hem de desen çizen kişi idi ve hepsinin toplamı bir kültür adamı idi. Bu tür toplantılara pek gelmediği halde sevgili Özcan Ünlü’nün ısrarı ile gelmişti. Karşılaştığı ortamdan çok memnun ayrıldı. Çünkü salonda ona hayli ilgi vardır ve ayaküstü “Korsan” imza günü bile yapmıştı. Bu arada, en çok tren hikâyesi kaleme alan bir yazar olarak Mustafa Kutlu’ya Metinbilim Enstitüsü Derneği olarak hazırladığımız “İki İstasyon Arası Tren Yazıları” kitabını takdim ettik.

Belediye “Şehri Adımlayan Hikâyeler” yarışması yapmış. Katılım hayli iyiymiş. Ödülleri de açılış töreninde verildi. Bir belediyenin hikâye yarışması düzenlemesi ve katılımın güzel olması beni bile heyecanlandırdı.  Tabii, arka planını da öğrendim. Belediye Kültür-Sanat kartı dağıtmış; gelenler çıkışta kartı okutup puan topluyorlar ve buna göre hediye kazanıyorlar.

3. ESENLER ÖYKÜ GÜNLERİ

Diğer 6 oturumda çok güzel şeyler konuşuldu. İlk oturumda Prof. Dr. Mehmet Güneş’in moderatörlüğünde “Mustafa Kutlu’nun Öykülerinde Yol” konuşuldu. Ali Ayçil ve Mukadder Gemici, Kutlu hikâyelerinin yol ile olan ilişkilerini anlattı. 

İkinci oturumda Şakir Kurtulmuş’um moderatörlüğünde Prof. Dr. Abdullah Harmancı ve Prof. Dr. Alpay Doğan Yıldız, Mustafa Kutlu öykücülüğü konusuna devam etti.

Üçüncü Oturumu Özcan Ünlü yönetti ve derin bir acının hikâyesinin konuşulduğu oturum oldu. Cihan Aktaş ve Cemal Şakar, mübadele öykülerini ele aldılar. Cemal bey, bir Pomak mübadili olarak olayın tam da merkezinde idi ve hikâye ve romanlarda mübadele yolunda çekilenlerin anlatıldığı ve özellikle 1990’dan sonra yazılan eserleri ele aldı. Cihan Aktaş, Esenler’e yerleşen mübadillerin yaşadıkları acıları, bizzat kendilerinden dinlemiş ve onlardan örnekler verip eserine yansıtamadığı kısımları anlattı.

Dördüncü Oturum’da Tren öyküleri ele alındı. Osman Koca’nın yönettiği oturumda Yıldız Ramazanoğlu ve Gülhan Tuba Çelik,  öykülerde işlenen tren yolculuklarını değerlendirdi. Tabii konu trene gelmişken kendilerine Metinbilim Enstitüsü Derneği olarak hazırladığımız İki İstasyon Arası Tren Yazıları” kitabını takdim edip salonda tanıttık.

28 Ocak Cumartesi günü etkinlik “Türk Öyküsünde Taşra ve Merkez İlişkisi, Türk Öyküsünde Yol Metaforu, Şehir ve Yol Öyküleri” oturumları ile devam edecek. Ben “Türk Öyküsünde Yol Metaforu” oturumunda “Mustafa Kutlu’nun Yoksulluk İçimizde” hikâyesindeki Süheylâ ve Engin’in manevi yolculuğunu ele alacağım.

Belediye açılış oturumuna katılanlardan 10 kişiye Doğu Ekspresi seyahat bileti verdi. Ayrıca her oturumda 5 şanslı kişiye Mustafa Kutlu kitap seti hediye etti.

İlk gün akşam, Mustafa Kutlu’nun Uzun Hikâye adlı kitabından sinemaya uyarlanan Uzun Hikâye filmi gösterildi. İkinci gün akşam da gene Mustafa Kutlu’nun Mavi Kuş adlı kitabının tiyatroya uygulanmışı sergilendi. Üçüncü akşam da Erol Çalı ve Tansu Can’dan Yol Türküleri dinletisi var.

Yoook!... 

Şaşırmaya devam edeceksiniz…

BAŞKA NELER VAR?

"Esenler Belediyesi, Gökhan Genç’e Tanpınar’ın Saatleri Ayarlama Enstitüsü Romanının şahıslarının yapay zekâ ile resimlerini yaptırmış ve sergi salonunda sergiliyor. Gel de şaşma!... Bir belediye bir romanın kahramanlarını henüz yeni gelişmekte olan bir teknoloji ile görünür hale getiriyor. Müthiş!...

Kadir Topbaş Kültür Merkezindeki salonların adlarında birer kültürel hafıza yansıtılıyor: Kazım Türker Salonu, Niyazi Sayın Salonu, Mesut Uçakan Salonu, Hüseyin Kutlu Sınıfı, 

Arada seyrettiğim Şehir Ekranı da Esenler Belediyesininmiş, iyi mi?...

Yayınlanmış onlarca kültür kitabı, ayrı bir heyecan.

Belediyenin sayfasına girin de görün kültürel faaliyetleri… Harika şeyler yapmışlar ve yapıyorlar.

1984-1989 arası Turgutlu’da ANAP’tan belediye başkanlığı yapan rahmetli Mehmet Tüzel Gökyayla bey vardı. Belediyenin normal işlerini yaptıktan sonra mesaisini kurduğu Belediye Kütüphanesi’nde geçirir ve kütüphanenin gelişip büyümesi için ciddi gayret sarf ederdi ama onun için “Kültür Müdürü mü, Belediye abşkanı mı?” diye olumsuz propaganda yapmışlardı. Maşallah Esenler Belediyesi personeli, başta M. Tevfik Göksu olmak üzere büyük bir kültür hamlesi yapmışlar. Tabii ki bunda kültür işleriyle uğraşan Hüseyin Cerrahoğlu başta olmak üzere Halil İbrahim Aygül ve danışman Özcan Ünlü’nün de büyük emekleri var.

Neyse…

Lafı uzatmayalım…

Kısaca Esenlerde kuvvetli bir kültür havası da esiyor. Allah devamını göstersin. Gayret edenlerin hepsinden de Allah razı olsun.

Hâsılı 3 gündür bir kültür bombardımanına maruz kalıyorum Süheylâ!... Gel de şaşma!...