Aygün Attar


DOSTUNU BANA SÖYLE...

DOSTUNU BANA SÖYLE...


Bana dostunu söyle sana kim olduğunu söyleyeyim demiş atalarımız..

Richard Jozeph Durbin Amerikadakı Ermeni diasporasının senatodakı 'temsilcisidir'.


ABD?deki başlıca Ermeni lobi grubu olan Amerika Ermeni Ulusal Komitesi (the Armenian National Committee of America ? ANCA) sitesine bakınız, bu zatın kim olduğunu , Ermeni lobisine nasıl uşaklık yaptığını göreceksiniz.
Richard Jozeph Durbin, Amerikan senatosunda Azerbaycan 'a ve Azerbaycan Cumhurbaşkanına karşı sert uygulamalar yapılmasını teklif etmiş, buna şaşırmadım çünkü adam tescilli Ermeniperest  daha önce de aynı mekanda ve aynı hararetle Türkiye ve Türkiye Cumhurbaşkanı hakkında aynı mealda radikal bir yaptırım teklif etmiş idi,fakat hayreti mucip olduğum ülkemdeki bazı  muhalif kesimin bu haberi adeta davul zurna eşliğinde  mutlulukla karşılaması oldu.


Ağlar mısın güler misin?.


Olayın vehametini anlamak için resmin tamamına bakmak  lazım, Bileceri'den öteyi görmek lazım sevgili soydaşlarım.


Azerbaycan'ın 2018 seçimleri üzerinde kumar oynayan , karalama kampanyası başlatan devletlerin Ermeni lobisinin güdümü ile hereket ettiğini anlamak için başımızı azacık kaldırarak etrafımıza  bakmak yeterlidir.
Kimin eli kimin cebinde; bir göz atalım..


21 Nisan 2017 tarihinde Amerika 'da gösterime giren The Promise filmi, Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı İmparatorluğu?nda sevk ve iskan edilen Ermenilerin hikayesini anlatmaktadır. Ermeni işadamı Kirk Kerkorian tarafından sağlanan yaklaşık 100 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilen film gişede başarısız olmuş ve sadece 8.2 milyon dolarlık gelir elde edebilmiştir.

Ermeni rahip Bedros Shetilian tarafından Taşnak bağlantılı Armenian Weekly gazetesi için kaleme aldığı bir makalesinde Ermenilerin ?soykırımın kitleler tarafından tanınması?nı sağlamak zorunda olduğunu savunarak Hollywood?daki Ermeni nüfusunu ?Ermeni davası? yolunda seferber olmaya çağırmıştır. Ayrıca Amerikan Kongresinin bu anlamda aktif faaliyetinin önemine vurgu yapmıştır.


Ermeni lobisi yöneticileri bu filmi  tanıtma faaliyetleri kapsamında ?Ermeni davası?na daha büyük ilgi çekmek için her zamankı gibi ünlü kişileri de kullanma yoluna giderek The Promise filminin Los Angeles ,New York  ve Washington  'da düzenlenen galasına şarkıcı Cher, Kardashian kardeşleri, aktör Sylvester Stallone gibi isimleri ve Amerikan Kongresinin anlı şanlı temsilcilerini davet ettiler.


Kongre üyeleri ve çalışanları ile Washington DC?deki dış politika camiası tarafından ciddi katılıma muvaffak da oldular.


Bunların arasında Richard Jozeph Durbin'in de bulunduğunu söylemem şaşırtıcı olmayacaktır. Dolayısıyla aynı Richard Durbin'in Amerikan Kongresinde Azerbaycan 'ı hedef alan ateşli konuşmaları ve Azerbaycan 'a karşı ağır uygulamalar teklifini gündeme getirmesinin altında yatan neden demokrasiye olan aşkı yahut adaletin tecellisi namına sarfettiği bir çaba değil , onun beslendiği Ermeni lobisine olan diyet borcudur.Amerika ve Avrupa'da işlerini bu şekilde yürütmeyi alışkanlık haline getiren Ermeniler Azerbaycan'ın lobi faaliyetlerini 'kirli çamaşırlar ' başlığı ile The Guardian 'a manşet yaptırdılar, içimizdeki bazı ' vatanseverler'de bir haylı sevinç duydular ANCA 'nın bu operasyonundan..


Ermeni lobisinin etkili  ve kamuya mal olmuş popüler kişilerle işbirliği yaparak ?Ermeni davası? lehine bir bilinç oluşturulması yönünde yürüttüğü geniş kapsamlı çabaların bariz göstergesi olan bu tür yüzlerce  faaliyetleri mevcuttur.


ABD?deki başlıca Ermeni lobi grubu olan Amerika Ermeni Ulusal Komitesi (the Armenian National Committee of America ? ANCA),direkt kanun koyucular ile çalışma yapmaktadır yıllardır, üzülerek belirtmeyelim ki bu konuda haylı da başarılıdır.


Türk diasporasının zayıf noktalarını tesbit ederek boşlukları stratejik yöntemler ile kendi yararına dolduran Ermeni diasporasının nihai hedefinin  Türkiye?yi ?Ermeni Soykırımını tanımaya, tazminat ödemeye ve topraklarını geri vermeye zorlamak? olduğunu bizzat ifade eden Ermeni rahip Bedros Shetilian, Ermeni lobisinin Türkiye?nin ve Türklerin Batı?daki olumsuz imajını kendi lehine kullanması gerektiğini resmen yayınladığı makalelerde deklare etmektedir.


Dünya'nın pek çok ülkesinde bulunan şoven milliyetçi Ermeni Ulusal Komitesi'nin ABD birimi PKK terör örgütüne açık destek vermekte, HDP eşbaşkanı Demirtaş'ın savunuculuğunu yapmakta ve  özellikle Türkiye ve Azerbaycan 'a saldırmak için her yolu denemekte  bu istikamette hiç bir fırsatı kaçırmamaktadır.


Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın son Amerika ziyareti kapsamında korumalar üzerinden kurgulanan oyunun senaryosu  the Armenian National Committee of America ? ANCA) tarafından yazılmış, olayın arzu ettiği mecrada ilerlemesinde aktif rol üstlenen başkan Aram Hamparian Amerikan kongresine önde gelen malum basın kuruluşları aracığıyla bir mektup göndererek konunun gündeme alınmasını talep etmiş, kabul gören bu talebin akabinde 'olayın tanığı ' sıfatıyla konuşma yaptığı kongrede içindeki tüm Türk düşmanlığını diline dökerek Türkiye  ve onun başkanı hakkında nefret ve kin kusma fırsatı elde etmiştir.


Aram Hamparian ile birlikte PKK lı bir kaç kişinin tanıklığına başvuran Amerikan kongresinden çıkarılan Türkiye aleyhindeki karar ise ANCA tarafından Ermeni lobisinin başarısı olarak lanse edilmiştir.


Medya sektöründe eli kolu haylı uzun olan Ermeni lobisi ,ne yazık ki The Guardian , Washington Post,  The Times gibi önemli gazete ve dergilerde manşet haberler yaptıracak kadar güçlüdür.


Oyun kurmakta ve oynamakta usta olan Ermeni diasporasının başarılı olduğunu kabul etmeliyiz, hedefe ulaşmak için her yolu mübah gören bir zihniyet var karşımızda.


En haksız olduğu durumdan mağduriyet yaratacak  kadar yüzsüz bir yapıyla muhatabız;Hocalı Soykırımının kan izleri ortada iken 1915 de yapıldığı söylenilen sözde Ermeni Soykırımı için dünyayı ayağa kaldıran yüzsüz bir çete var karşımızda.


Alışık olduğu sahtekarlıkla ile dünyanın tapusunun Ermeni milletinin üzerine müjdelendiği yalanını rahatça söyleye bilen,Nuh peygamber üzerinde , yaratıcı  güç üzerinde hak iddia edecek kadar kontroldan çıkmış bir yapıyla karşı karşıyayız, işimiz kolay değil.


Kim Kardaşyan örneği Ermeni lobisinin her ortamda nasıl verimli çalıştığının , aleyhinde olanı lehine dönüştüre bildiğinin somut örneğidir.


Pornocu mesleğini  yüksek performansla ,haylı maharetli şekilde icra ettiği görüntülerle tescilli olan toplumun dışladığı CD oyuncusundan Ermeni diasporasına has mükemmel metod ile dünyanın  en pahalı markasına sahip masum yıldız yaratarak bu yıldızı  Vatikan'ın Eçmiyadzin'in din görevlilerine kabul ettiren ve sözde Soykırım ayinlerinde onur misafiri gibi ağırlamayı başara bilen  bir  pazarlama sektörü taktiğine sahiptir Ermeni lobisi.
Ermeni diasporasının aynı şekilde dünyanın ana akım medyasında etkili olduğu bilinmektedir.


Bundan dolayıdır Ermenistan'ın ekseriyet olarak mağduriyet yaşayan ülke gibi haberlerde yer alması.
Oysa, Azerbaycan topraklarının yüzde iyirmisi Ermenistan 'ın işgali altında olduğu için çeyrek yüzyıldır ülkede bir milyondan fazla insan yaşadığı toprakları terk etme mecburiyetinde kalmış, evinden yurdundan koparılmaya mahkum bırakılmıştır. İnsanın en doğal hakkı meskûn olduğu yerde,ona ait olan topraklarda yaşam  koşulunun temin edilmesidir.


İnsan hakları, demokrasi,hümanizm söylemlerini dillerinde pelesenk etmiş olan ve bu nedenle Azerbaycan 'dan Türkiyede'den her fırsatta hesap soran Batılı devletler ise tüm bu ciddi sorunların kaynağı olan Ermenistan'a temel yaşam hakkını kasp ettiği için medya aracığıyla gözün üste kaşın var dememekte ısrarlıdır.


Avrupa'nın  bir kaç sene önce söylemiş olduğu 'Ermenistan küçük kızkardeşimizdir'söyleminden yola çıkarsak, anlaşılan birilerinin abilerine kızkardeşlerinin kötü yola düştüğünü ciddi biçimde hatırlatması elzemdir.


Son dönemlerde Batı medyasında Azerbaycan'a ,özellikle ülke başkanına ve ailesine yönelik delilden yoksun, dedi kodu , iftira mahiyetindeki karalama dolu manşetlerine dönecek olursak bunun altında 2018 de yapılacak olan Prezident seçimleri yatmaktadır.


Ülkede mevcut iktidardan rahatsız olan kesimi ayaklandırarak iç çatışma çıkarmayı hedefleyen dış güçler ilk adımı itibarsızlaştırma kampanyası kapsamında başlatmakla nabız yoklaması yapmaktalar, nafile.


İç siyasetle dış siyaset farklı özellikler ihtiva eden alanlardır ve dışarıdan vadedilen demokrasinin ülkeleri ne duruma düşürdüğünü Irak, Mısır, Suriye, Lübnan, Ukrayna örneğinde görmüş olan eğitim seviyesi yüksek bir ülkede kimse bu oyuna gelmeyecek ve bundan medet umanlar avuçlarını yalayacaklar..


Hayatını Türk düşmanlığı üzerine kuran, sözde Soykırım nedeni ile intikam üzerinden yaşam felsefesi  inşa  eden, PKK  ve FETÖ terör örgütleri ile işbirliği içinde kolkola gezen Ermeni diasporasının yazdığı senaryonun oyuncularının ,figüranlarının   bizim ülkelere iyilik yapmasını beklemek akıl karı değil.


Memnun kalmadığımız alanlarda iyileşmeler için,mevcut sorunlarının düzelmesi için problemlerimizi kendi içimizde dialog yolu ile çözme yolu var iken neden elin oğlundan medet umalım ki?


Soros'un milyonları boşuna mı dünyanı yeniden dizayn etmek için ortalıklara saçılmakta?


Azerbaycan hakikatını uzun yıllardır görmezden gelen dış güçler neden aniden Azerbaycan sever oldular?
Resmî lobi kuruluşu olan Ermeni Ulusal Komitesinin milyonlarca dolarları bulan militanca faaliyetleri , siyasete ekonomiye nüfuz eden yaptırım güçü görmezden gelinirken neden bu alanda insiyatif kullanmaya başlamış olan Azerbaycan'ın her kuruşunun hesabı sorguya çekilmekte?


Azerbaycan'ın Garabağ gibi derdi, Hocalı gibi yarası var; neden derdini anlatması için sivil dialoglardan kaçınsın ki?
Azerbaycan'ın haklı hakikatinin Batı dünyasında ve yabancılar tarafından dile getirilmesi neden Ermeni lobisini bu kadar rahatsız etti?


Dünya medyası neden Azerbaycan'ın lobi faaliyetlerine ayırdığı para kadar önemsemedi masum bebeklerin Ermeni teröristleri tarafından katledildiğini?


Neden 25 yıldır alıkonulan  esir kadınlarımızın erkeklerimizin hesabı sorulmamakta, Hocalı Soykırımının failleri cezalandırılmamakta?


Neden bir darbe ile Türkiye 'de devleti ele geçirmek isteyenler bizden hesap soran devletlerin himayesinde varlıklarını rahatça devam ettirmekte?


Elimizi vicdanımıza koyalım riyakar , çifte standartlı bu devletler mi bize adalet, demokrasi getirecek?


Neyin karşılığında oynanmakta bir yerlerden düğmeye basılarak başlatılan bu kirli oyun, kime neyin karşılığında iktidar sözü verilmekte  acaba? Gözümüzü iyice açarsak masaya yatırılmış ve üzerinden çeşitli pazarlıkların yapıldığı kirli oyunun kurbanın Vatan olduğunu görürüz.


Unutmayalım;
söz konusu vatansa  onun pazarlığı olamaz,İç siyasetle dış siyaseti bir birinden ayırmak lazım: önce vatan..