YÜKSEL DURAK KALEME ALDI; "TÜRKİYE’M NOTLARI 2024 OCAK"

BAŞIN SAĞ OLSUN TÜRKİYE'M

Güncel 4.02.2024 13:43:00 0
YÜKSEL DURAK KALEME ALDI;

BAŞIN SAĞ OLSUN TÜRKİYE'M

BAŞIMIZ SAĞ OLSUN

9 ŞEHİT...


 

HAKKINIZ ÖDENMEZ,

ÖDENEMEZ…

AFFEDİN BİZİ,

HAKKINIZI HELAL EDİN.

P.Ütğm. Gökhan Delen, P.Uzm.Çvş. Serkan Sayın, P.Söz.Er Kemal Batur, P.Söz.Er Emrullah Gülmez, P.Uzm.Çvş. Hakan Gün, P.Uzm. Çvş. Ahmet Köroğlu, İs.Söz.Er Murat Atar, İs. Söz.Er Muhammed Tunahan Evcin


 

13.01.2024

MİLLİ SAVUNMA BAKANLIĞI DUYURUSU;

Kuzey Irak'taki üs bölgesine saldırı: 9 asker şehit oldu

Terör örgütü PKK, Kuzey Irak'taki bir üs bölgesine sızmaya çalıştı. Sızma girişimi sırasında çıkan çatışmalarda 9 Türk Silahlı Kuvvetleri personeli şehit oldu. Çatışmalarda 4 personel de yaralandı. Milli Savunma Bakanlığı, saldırının ardından etkisiz hale getirilen terörist sayısının 23'e yükseldiğini açıkladı. Bölgedeki operasyonlar komando timlerinin katılımıyla sürüyor. F-16'lar da bölgedeki terör noktalarını vuruyor. Öte yandan Irak ve Suriye'nin kuzeyine gerçekleştirilen hava operasyonlarında 29 hedefin imha edildiği bildirildi. (ntv.com.tr)


 

Canlar yandı…

Yüreklere ateş, evlere kıyamet düştü…


 

ÇIKIŞ YILI

Şimdiye kadar ki hedefler başlangıçmış…

Cumhurbaşkanı 2024’ün başlangıç yılı olacağını söyledi.


 

01.01.2024

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: 2023 hedefleri başlangıçtı, asıl çıkışımızı Türkiye Yüzyılı ile 2024’le birlikte başlatıyoruz. (Anadolu Ajansı)

Hadi bakalım! 


 

ÇIKIŞ ZAMLARI

2024 “çıkış yılı” ilan edildi ya, zamlar ardı ardına gelemeye başladı

Asgari ücrete yüzde 50 civarında zam yapılmıştı. Memur ve emekliye de bu oranda bir zam beklentisi var.

Buna karşın köprü ve otoyol geçişleri, MTV, iletişim vergilerine zamlar yağmur gibi indi. Üstelik bu zamlar yüzde 50’den oldukça fazlaydı.

Gazetelere de yüzde 50 ve üstü zam geldi.

Ankara’da ekmek fiyatı 7 liradan 8 liraya çıktı.

Ay içinde akaryakıt fiyatlarında ardı ardına ciddi artışlar oldu.

29.01.2024

Ankara Simitçiler ve Pideciler Esnaf Odası Başkanı Savaş Delibaş, Ankara simidine zam kararını iptal ettiklerini açıkladı. Delibaş “Ankara simidinin satışı 10 liradan devam edecek.” dedi. (Anadolu Ajansı)

Delibaş: Cuma günü Ankara simidinin satış fiyatının 10 liradan 15 liraya çıkmasına karar vermiştik. Daha sonra bir değerlendirme yaptık ve 15 liralık fiyatın yüksek olduğuna karar verdik. Bugün itibarıyla da zammın iptali kararını aldık. Ankara simidinin satışı 10 liradan devam edecek. Gücümüz yettiğince de 10 liradan satmaya devam edeceğiz.

Çay-simit hesabı yapabilecek bir babayiğit var mı acaba ülkede?


 

MEMUR ve EMEKLİ ZAMLARI 

Memur ve memur emeklileri maaşlarına yüzde 49,3 ve

SSK, BAĞ-KUR emekli maaşlarına 37,56 zam geldi.

Ay içinde SSK ve BAĞ-KUR emekli zamları memur emekli zamları ile eşitlendi.


 

ENFLASYON

03.01.2024

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık ayı enflasyonunu yüzde 2,93 olarak açıkladı. TÜİK’e göre 2023’te yıllık enflasyon ise yüzde 64,77 oldu. Bu, Türkiye’de son 22 senenin en yüksek yıllık enflasyon oranı olarak kayıtlara geçti.

Enflasyon Araştırma Grubu’na göre (ENAG) ise Tüketici Fiyat Endeksi (E-TÜFE) geçen ay yüzde 4,12 arttı. E-TÜFE’nin 2023 yılındaki artışı da yüzde 127,21 olarak gerçekleşti.

Başta emekli ve asgari ücretli olmak üzere ücretlilerin HİSSETTİĞİ ENFLASYON ne acaba?


 

EMEKLİ MAAŞLARI

Emekliler ve muhalefet emekli maaş artışını yeterli bulmadı. Emeklilerin seyyanen zam isteği kabul görmedi.

Emekliler arasındaki zam farkı tartışmalara ve hoşnutsuzluğa neden oldu. Hükümet SSK ve BAĞ-KUR emeklilerinin maaşına zammı yüzde 42,6’ya çıkardı.

En düşük emekli maaşı 10 bin TL olarak belirlendi.

Kök maaşlarda düzeltme yapılması isteği de karşılık bulmadı.

Cumhurbaşkanı, Temmuz ayında işçi ve memur emeklisi maaşlarının eşitleneceğini söyledi.

2024 yılının “Emekliler Yılı” olacağı söylenmesine karşın yapılan zamlardan kimse tam olarak memnun olmadı.

Sabret emekli; Temmuza ne kaldı? 


 

EMEKLİLER YILI

Hükümet 2024’ü emekliler yılı ilan etti ancak yaklaşık yüzde 50 zamma rağmen emekliler pek memnun olmadı. Asgari ücretin çok altında kalan 10 bin TL emekli maaşı gerçekten vahim… 

Emekliler “seyyanen” bir zam beklentisinden vaz geçmedi. Bir kısım medyada da çıkan haberler üzerine seyyanen zam beklentisi yükseldi. 

Yerel seçimler öncesi vaatler var ancak emekli iktidara seyyanen zam beklentisini gücünün yettiğince iletiyor. Cumhurbaşkanı ve hükümeti, EYT sıkışmasının bir benzerini şimdi emekliler ile yaşıyor. 

En düşük emekli maaşı asgari ücret seviyesine çıkmadıkça emeklilerin hükümetle bir hesabı olacak.

Emekliler, uzaya yolculuk, petrol-doğalgaz keşifleri, yatırımlarla ilgisini tamamen kesti, gözünü ciddi anlamda bir seyyanen zam açıklamasına dikti. 


 

MERKEZ FAİZ

25.01.2024

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), 2024’ün ilk toplantısında politika faizini 250 baz puan artırarak yüzde 45’e çıkardı. PPK kararında “gerekli parasal sıkılık düzeyine ulaşıldığı” belirtilerek, faiz artışlarının sonuna gelindiği mesajı verildi.


 

Karar/Taha Akyol; “Yine faiz ve nas” başlıklı yazısından/30.01.2024

“Neymiş efendim? Faizleri düşürüyormuşuz. Benden başka bir şey beklemeyin. Bir Müslüman olarak naslar neyi gerektiriyorsa onu yapmaya devam edeceğim.” (19 Aralık 2021)

Her şeyin bir sonu yok mudur? Nereye kadar bu faiz?


 

DELİ ZAMLAR”

30.01.2024/internethaber

“BENZİN VE MOTORİNE ÇOK DELİ ZAM… GELİYOR! GECE YARISINI BEKLEMEYİN”


 

Sitenin haberi böyleydi.

Motorine gece yarısı 1,38 TL zam gelmişti. 24 saat geçmeden ikinci bir zam haberi daha duyuruldu. 

Bu gece yarısı benzine de kallavi zam (2 TL) geleceği haberi verildi.

Seçimlerden bu yana akaryakıta yüzde 115 zam gelmiş oldu. Bu zamlarla asgari ücretlinin alım gücü 49 litre düşmüş.


 

OYNANAMAYAN SÜPER KUPA

03.01.2024

Oynanamayan Süper Kupa maçı için federasyondan açıklama geldi;

TFF: Milli değerler ve Atatürk asla pazarlık konusu yapılmadı/Cumhurbaşkanı süreçte yoktu.

Federasyona göre aksi haberler milletin bütünlüğüne karşı provokasyondu.

Zaten Başkan Mehmet Büyükekşi’de bu sürecin kendisine komplo olduğunu düşündüğünü açıklamıştı.

İyi de bu final neden oynanmadı Bay Federasyon?


 

Cumhurbaşkanından da yeni açıklamalar geldi;

Ülkemizi tarihi ve dini bağları olan kardeş ülkelerden koparma girişiminin farkındayız. Tasvip etmeyeceğimiz nefret söylemleriyle toplumlar, inançlar hedef alınıyor. İslam düşmanlığına ve yabancı karşıtlığına varan furyayla karşı karşıyayız. 


 

NGB YAKALANDI

03.01.2024

18.12.2002 tarihinde Necip Hablemitoğlu’nun öldürülmesi olayı şüphelilerinden Nuri Gökhan Bozkır’ın yakalandığı haberi medyada yer aldı.

Hâlbuki Bozkır, bundan birkaç sene önce (2019) yurtdışında (Ukrayna) yakalanmıştı. Ne oluyordu?

Neyse ki Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) açıklaması geldi.

18.12.2002 tarihinde Necip Hablemitoğlu'nun öldürülmesi olayının şüphelilerinden, "terör örgütlerine silah sağlama" ve "tasarlayarak adam öldürme" suçlarından UYAP aranma kaydı bulunan Nuri Gökhan Bozkır, 02.01.2024 tarihinde Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ve İstihbarat Şube Müdürlüğü tarafından ortaklaşa gerçekleştirilen operasyon sonucu yakalanmıştır.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.


 

DERİN YALNIZLIK

20.01.2024

AK Parti Yalova Danışma Meclisi toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefeti sert bir dille eleştirdi. Erdoğan, konuşmasında eski CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na da sahip çıkarak “Günah keçisi ilan edip yalnızlığa ittiler” dedi. (gazeteoku)


 

UZAYDAYIZ

Jules Verne “Ay’a Yolculuk” kitabını 1865 yılında yazmıştı.

Biz de nihayet 2024 yılında uzay yolculuğumuzu yaptık.


 

19.01.2024

BİR TÜRK UZAYDA; ALPER GEZERAVCI

Alper Gezeravcı, ilk Türk uzay yolcusu oldu. Türk Hava Kuvvetleri’nde 15 yıl savaş pilotluğu yapan 44 yaşındaki Alper Gezeravcı’nın da aralarında bulunduğu Ax-3 ekibi, Kennedy Uzay Merkezi’ndeki Fırlatma Kompleksi 39A’dan fırlatıldı. Fırlatma TSİ 00.49’da gerçekleşti.

Gezeravcı, Ax-3 misyonunda İspanyol, İtalyan ve İsveçli astronotlarla birlikte görev alacak. Astronotların eğitim süreci ABD’nin Texas eyaletinin Houston kentinde yürütüldü. Gezeravcı yanında Türk bayrağı, aile fotoğrafları ve Yörük kültürüne ait bazı objeler götürecek. (medyascope)

Gezeravcı’nın yer aldığı ekip uzayda 13 deney yapacak. Bu deneyler; 

UYNA; uzay için yeni nesil alaşımlar araştırılacak, gMETAL; katı-akışkan karışımlar yer çekimsiz ortamda incelenecek, UzMAn; uzay görevlileri için mikroalgal yaşam destek ünitesi geliştirilecek, EXTREMOPHYTE; Tuz Gölü bitkisi uzay ortamında incelenecek, METABOLOM; astronotların uzaydaki fizyolojik ve biyokimyasal değişimleri incelenecek, MİYELOİD; uzay radyasyonunun kansere etkisi araştırılacak, MESSAGE; yer çekimsiz ortamdan etkilenen genler kaşfedilecek, ALGALSPACE; uzay ve Antarktika koşulları karşılaştırılacak, CRISPR-GEM; mikro yer çekiminde bitkilerde gen verimliliği incelenecek, PRANET; propolisin antibakteriyel etkisi araştırılacak, VOKALKORD; yer çekimsizliğinin sebep olduğu rahatsızlıklar araştırılacak, OKSİJEN SATURASYONU; yapay zekâ desteğiyle havadaki oksijen seviyesi hesaplanacak, MİYOKA; mikro yer çekiminin kurşunsuz lehimleme sürecine etkileri araştırılacak…


 

Gezeravcı’nın uzaydan mesajı anlamlı oldu; “İstikbal göklerdedir…”


 

YOLCULUĞUN MALİYETİ 55 MİLYON DOLAR

03.01.2024

Yakın zaman içinde aya sert iniş/yumuşak iniş tartışmaları yaşamıştık. 

Hatta ayın karanlık yüzünde (öteki yüzü denilebilir mi?) trilyon dolarlık madenler vardı ve onlar ülkemiz getirilebilir konuları da gündemlerimizde yer almıştı.

Geldiğimiz nokta;

Aya uçuş yapamadık ama Türk Hava Kuvvetleri pilotu Albay Alper Gezeravcı’nın Türkiye’nin ilk astronotu olarak (hava koşulları izin verirse) 17 Ocak’ta uzaya çıkması bekleniyor. Gezeravcı’nın bir dizi bilimsel deney yapacağı uçuş ise şimdilik Türkiye’nin uzay çalışmalarının sonucu değil, adam başına 55 milyon dolara uzay turizmi başlatan ABD’nin Texas eyaletinin Houston şehrindeki Axiom Space isimli bir şirket. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fatih Kacır, 14 gün sürecek uçuşta biyoloji, tıp, malzeme bilimi ve genetik gibi alanlarda gerçekleşecek 13 deneyden birinin Muş Bilim ve Sanat Merkezindeki öğrenciler tarafından hazırlandığını duyurmuş, daha fazla ayrıntı vermemişti. 

Teknoloji yazarı Füsun Sarp Nebil konuyu ayrıntılı bir biçimde haber yaptı.


 

SOSYAL MEDYADA UZAY;

“Asgari ücretin 17 bin 2 lira, ortalama ev kirasının 14 bin lira olduğu bir ülkede en düşük emekli aylığı olan 10 bin lira ile nasıl geçinilir deneyi yapılsaymış.”


 

BİZDE REFORM BİTMEZ…

YİNE YARGI PAKETİ

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Sekizinci Yargı Paketine ilişkin, “Takvim çok uzamaz. Seçim takvimi içerisindeyiz şu anda ama Meclis seçim için tatile ayrılmadan, ara vermeden, şubat sonu gibi, marta kalmaz, şubat ortaları gibi Mecliste görüşülür.” dedi. Yılmaz Tunç, Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala hakkındaki AİHM kararıyla ilgili konuştu. Can Atalay konusuna da değindi.

Toplumda cezasızlık algısının yaygın olduğunu belirten Tunç, Sekizinci Yargı Paketinde bu duruma ilişkin düzenlemeler de bulunduğuna dikkati çekerek, “Bu algıyı ortadan kaldırmamız lazım. Düzensizlik algısını ortadan kaldıracak düzenlemelerimiz var. İki yıl ceza almışsa birisi, bir yıl sonra koşullu salıverme süresi dolar. Koşullu salıverme süresi bir yıl olduğunda denetimli serbestlik süresi de bir yıl, o zaman iki yıldan yatacak hiçbir ceza kalmaz. Dolayısıyla iki yıl ceza alan hiç cezaevinde kalmamış olur. Böyle bir durum da tabii özellikle cezası iki yılın altında, üç yılın altında suçlar bakımından ‘suç işledi, yanına kar kaldı’ şeklinde bir algı var. Burada yaptığımız düzenleme, bir yıllık maktu denetimli serbestlik yerine oran getirmek istiyoruz.”

Sayın Bakana bir soru; bu gerçekten bir algı mı, fiili durum böyle değil mi?

Fiili durumda zanlılar “kamu otoritesini” yok saymıyor mu?


 

Demirtaş ve Kavala davalarına ilişkin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) siyasi yaklaştığını söyleyen Bakan Tunç, “AİHM bu davalara siyasi yaklaşıyor. Kararı ortaya çıkaran deliller hukuki açıdan değerlendirmiyor. Türk yargımız bu davalardaki kararlar Yargıtay’dan geçmiş olan kararlar” ifadelerine yer verdi.

Tunç: TBMM’de sorunlar çözülebilir, iki mahkememizin de yıpratılmaması lazım. Anayasa’nın 153’üncü maddesi “Anayasa mahkemesi kararları bağlayıcıdır” diyor, hemen 154’üncü madde var, Yargıtay kararları da bağlayıcıdır. Yargıtay, adliye mahkemelerinden verilen kararların son inceleme merciidir. Bütün mahkeme kararları bağlayıcıdır. Ama verilen bir karar noktasında, her ikisi de Anayasa’nın bazı maddelerini farklı yorumlayarak, “siz bu maddeyi ihlal ettiniz” diyor.

Sorunun kaynağı Anayasa, 184 kez değiştirildi. Bu değişiklikler zaman içerisinde Anayasa’mızın maddeleri arasındaki yeknesaklığı da bozdu. Şimdi siz AYM'nin mevcut yapısı içerisinde adliye mahkemelerinden verilen kararların da oraya gitmesini sağlarsanız o zaman süper bir temyiz mahkemesi olur. Ama orada o yapısal kadro var mı? Çünkü Yargıtay Ceza Genel Kurulunda ceza daireleri başkanlarının verdiği bir karar kesin hüküm, hukukçu olmayan bir kesim tarafından incelendiğinde işte orada problem oluyor. Orada mesela şu düzenlenebilir, keşke öyle bir uzlaşma olabilse; Bireysel başvuruları inceleyecek Anayasa Mahkemesi bölümü Yargıtay ve Danıştay’dan gelen üyelerden oluşur dense mesela, o zaman dersiniz ki bu kesin hükmü hukukçular incelesin. Bu anayasa değişikliği gerektiriyor. Aslında buna da itiraz edilmez.


 

Bakan Tunç, af gibi bir konunun gündemde olmadığını da açıkladı.


 

KÜÇÜLEN ORMANLAR

Resmî Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı kararına göre Antalya, Balıkesir, İstanbul, İzmir, Kütahya, Manisa, Muğla, Mersin, Sivas, Trabzon ve Yozgat’ta bazı alanlar orman sınırlarının dışına çıkarıldı.


 

KANAL MI? NE KANALI?

23.01.2024

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan adayı Murat Kurum, 25 Ocak Perşembe günü Haliç Kongre Merkezi’nde düzenleyeceği geniş katılımlı bir tanıtım toplantısıyla projelerini anlatacak. Kanal İstanbul sorusuna Kurum, “İstanbul halkı neyi istiyorsa, neyi bekliyorsa biz de hep onların isteği ve dilekleri doğrultusunda çalışacağız” yanıtını verdi. (gazeteoku)


 

NE? YİNE YENİ BİR KEŞİF Mİ?

24 Ocak tarihli internethaberden bir manşet seçim öncesi dikkat çekici oldu. 

Yine bir keşif vardı… Petrol, doğalgaz bulunmuş olabilirdi. Hatta doğrudan araçlarda kullanılabilecek “benzin” rezervi bile bulunmuş olabilirdi. Değilse yeniden bir jelibon rezervi keşfedilmiş olabilirdi.

Değilmiş…

“Konya’nın Sarayönü ilçesinde, Roma dönemine ait “Sarayini” yer altı şehrinin bir kilometre kuzeyinde, birbirine tünellerle bağlı yeni bir yer altı şehri keşfedildi. Konya Müzeler Müdürlüğü Arkeoloğu ve Kazı Başkanı Hasan Uğuz, “Sarnıcı besleyen kuyularla birlikte neredeyse 20 bin kişilik bir su kaynağı var.” dedi. (internethaber.com)


 

GELİR DAĞILIMI MAKASI

TÜİK verilerine göre yüzde 20’lik grubun (en çok payı alanlar, zenginler) toplam gelirden aldığı pay yüzde 1,8 artarak yüzde 49,8’e yükseldi. 

En düşük gelire sahip kesimin geliri yüzde 0,1 puan azalarak yüzde 5,9’a düştü.

Bu makasın kapanması gerekmez miydi? Ne oluyor?


 

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ

YOK, DÜŞÜRÜLDÜ…

Gezi Parkı davası hükümlüsü, TİP’ten Hatay milletvekili seçilen Can Atalay’ın milletvekilliği düşürüldü.

Genel Kurulda CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Can Atalay ile ilgili kararın okunmasından önce usul tartışması açılmasını istedi.

Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ, lehte ve aleyhte olmak üzere 4 milletvekiline söz verdi.


 

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Anayasa Mahkemesinin Atalay hakkındaki hak ihlali kararlarına uyulmasına yer olmadığına ve kararın TBMM Başkanlığına gönderilmesine hükmetmişti.


 

Karar, Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ tarafından okundu ve Can Atalay’ın milletvekilliği düştü.


 

Bir milletvekilinin seçilmeye engel bir suçtan hüküm giydiğine ilişkin kesinleşen mahkeme kararı hakkında TBMM Başkanlığına gelen tezkere, Genel Kurulda okunduğu anda milletvekilliği düşüyor.


 

TERÖR, İSVEÇ, NATO

24.01.2024

TBMM, İsveç’in NATO’ya katılımına onay verdi…

İsveç’in NATO’ya katılım protokolünün onaylanmasının uygun bulunduğuna dair kanun teklifi, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi. (trthaber)

Görüşmelerin sonunda teklif, oylamaya katılan 346 milletvekilinden 287’sinin oyuyla kabul edilerek yasalaştı.

55 milletvekili teklife “ret” oyu verirken, 4 milletvekili “çekimser” oy kullandı.

Başta Avrupalılar olmak üzere “müttefikler” bu işe çok memnun oldu.

Tamam mı? İsveç artık teröre destek vermeyecek değil mi?


 

KOLOMBİYA ŞANSI

02.01.2024

Yılbaşı büyük ikramiyesi 400 milyon TL idi. İkramiye tam bilete çıktı.

Şanslının, Kolombiya’dan online oynayan bir talihli olduğu iddia edildi.

Görüyon mu elin Kolombiyalısını, bizim ikramiyeyi kaptı gitti.


 

Neyse ki medya vardı; Milliyet Gazetesi olayı aydınlattı.

2024 Milli Piyango Yılbaşı özel çekilişinde büyük ikramiye 400 milyon TL'idi. Büyük ikramiye kazandıran numaralar 3 5 5 0 0 5 4 oldu. Milli Piyango yılbaşı özel çekilişinde 400 milyon TL büyük ikramiye Milli Piyango Online üzerinden alınan bir tam bilete çıktı. Büyük ikramiyenin çıktığı bilet ise İstanbul'da ikamet eden bir kişiye çıktı.

(milliyet.com.tr/galeri/milli-piyango-hangi-sehre-cikti-400-milyon-tl-buyuk-ikramiye-kime-cikti)


 

SU BİLE İÇMEN!

02.01.2024

Ufka Doğru Derneğinden bir hoca: Televizyon seyretmeyin. Yılbaşı alışverişi yapmayın. Yatsı namazını kılın. Ya Mekke’nin fethi programını izleyin ya da erkenden yatın.

Bir an için hocanın(!) su bile içmeyin diyeceğini düşündüm.


 

TARİH YAZMAK

02.01.2024

Sivasspor’da teknik direktör değişikliği. Takımdan ayrılan Servet Çetin’in yerine Bülent Uygun geldi…

Bülent Uygun: Esaretimizi kıracağız, cesaretimizle burada gene tarih yazmaya başlayacağız.

Hayda! Esaret? Ne esareti hoca?

Bir de kusura bakma, daha önce bir tarih yazmışsın demek ki. Kimler okudu acaba? 

03.01.2024

Bülent Uygun belki oyunuyla değil ama demeçleriyle gündem olacak gibi; 2 şampiyonluğumuzu elimizden aldılar.


 

KIYIDA CESETLER

23.01.2024

Antalya, Muğla ve KKTC’de kıyıya vuran cesetler endişe yarattı. Üstelik cesetlerin uzuvları parçalanmış ve eksikti. 

Antalya Valiliği 6 cansız bedenden birinin kimliğinin kayıp M.Ş.E.’ye ait olduğunun değerlendirildiğini açıkladı. Diğer cesetlerin üzerindeki kıyafetlerin üretim yerinin Suriye olduğu belirtildi.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’dan sosyal medya açıklaması geldi: Antalya ve Muğla sahillerine vuran cansız bedenlerle ilgili açıklama: Son 6 günde Antalya kıyılarına 8, Muğla kıyılarına 1olmak üzere toplam 9 cansız beden vurdu. Antalya'da kıyıya vuran cansız bedenlerden birinin, bir süre önce kaybolan M.Ş.E'ye ait olduğu değerlendirilmektedir. Kesin sonuç adli tıp incelemesi sonrası ortaya çıkacaktır.


 

23 Ocak 2024 tarihli Hürriyet Gazetesi’nin manşeti cesetler konusuna ayırmıştı;

“O CESETLERİN SIRRI ÇÖZÜLDÜ”

“Antalya sahillerinde 8, Muğla’da 3 ve KKTC’de 2 parçalanmış ceset bulunması “Seri katil mi, göçmen faciası mı” tartışmasına yol açtı. Hürriyet’e konuşan Antalya Valisi Hulusi Şahin, “Cesetlerin 7’sindeki ayakkabı ve kıyafetlerin üretim yeri Suriye” dedi.

Neyse ki Hürriyet böylece olayı çözmüştü… 


 

KİLİSEYE SALDIRI

30.01.2024

İstanbul Sarıyer’de Santa Maria Kilisesi’ne saldırı düzenlendi. 

Bir kişinin hayatını kaybettiği Santa Maria Kilisesi’ndeki silahlı saldırıyla ilgili gözaltına alınan şüpheliler sağlık kontrolünden geçirildi. Zanlıların yakalandığı adresin yakınında kar maskeleri bulunurken, silahlara henüz ulaşılamadığı belirtildi. Pazar ayini için kilisede görev yazılan bir polis hakkında soruşturma başlatılıp açığa alındı. Zanlılardan ele geçirilen mesajlaşmalar çözülüyor...

Zanlıların DAEŞ militanı olduğu iddia edildi.


 

SOYKIRIM MAHKEMESİ

Uluslararası Adalet Divanı, Güney Afrika Cumhuriyeti’nin İsrail için yaptığı “Soykırım Suçlamasını” kabul etti. 

Güney Afrika Cumhuriyeti’nin “Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesinin” ihlali gerekçesiyle İsrail aleyhine açtığı davada talep edilen geçici tedbirlere dair duruşmalar 11-12 Ocak 2024 tarihinde yapıldı.

Adalet Divanı geçici tedbir kararlarını açıkladı.

Adalet Divanı, 2002’de Ukrayna’nın Rusya’ya karşı açtığı davada geçici tedbir kararlarını hızlı açıklamıştı.

Ancak İsrail kararı çok daha hızlı bir şekilde, 14 gün içinde açıklanmış oldu.

Dünyada onca “büyük” ülke varken, onlarca Müslüman yoğunluklu ülke varken suçlamanın Güney Afrika Cumhuriyeti’nden gelmesi manidar değil mi?

Soykırım mağduru Yahudilerin ülkesi İsrail’in soykırım ile yargılanması… En azından ilginç değil mi?

Toprağı bol olsun, Demokratik Sosyalist Nelson Mandela’nın ruhu şad olmamış mıdır?


 

Nelson Rolihlahla Mandela ya da kabile adıyla Madiba (18 Temmuz 1918 - 5 Aralık 2013), Güney Afrikalı Anti Apartheid (ayrımcılık karşıtı) aktivist ve Güney Afrika Cumhuriyeti'nin ilk siyahî devlet başkanı. 1994'te ilk defa tüm halkın katıldığı seçimlerde devlet başkanı seçilmiştir. Yönetimi, Apartheid'ın mirasının dağılmasına, ırkçılığı engellemeye, fakirlik ve eşitsizliğe odaklanmıştır. Siyasi görüş olarak Demokratik Sosyalist olan Mandela, Afrika Ulusal Konseyi siyasi partisinde 1990'dan 1999'a kadar parti başkanlığı yapmıştır. (Wikipedia)


 

EPSTEİN REZALETİ

ABD’de pedofili, çocuklara yönelik cinsel istismar ve fuhuş ağı oluşturma suçlamasıyla yargılanırken hapishanede ölü bulunan Jeffrey Epstein davasına ilişkin iddialar gündemi sarsmaya devam ediyor. Kan dondurucu iddiaların yer aldığı dosyalarda prenslerden sanatçılara siyasetçilerden Mossad’a uzanan ifşalar yer alıyor.

Epstein en küçüğü 14 olmak üzere 18 yaş altındaki onlarca kız çocuğuna cinsel istismarda bulunmak ve fuhuş ağı oluşturmak suçlamasıyla yargılanıyordu.


 

Dosyalarda, Epstein’in fuhuş ağına, Ghislaine Maxwell, Uluslararası Adalet Divanında (UAD) İsrail’i savunması planlanan avukat Alan Dershowitz, modellik ajansı sahibi Jean Luc Brunel, Prens Andrew, bilim insanı Stephen Hawking ve birçok önemli şahsın dâhil olduğu ve Epstein’in cinsel istismar suçlarına ortak oldukları iddiası yer aldı. (ntv.com.tr)

Medeniyet…


 

YERALTI TÜNELLERİ

GAZZE’NİN TÜNELLERİ DERKEN ASIL HABER NEWYORK’UN TÜNELLERİYMİŞ MEĞER…


 

Gazze’nin yeraltı tünelleri “Aksa Tufanı Operasyonu” esansında gündeme girerken bir tünel haberi de ABD’nin göbeğinden geldi.

New York’un Brooklyn semtinde Haredi Ortodoks Chabad cemaatine ait bir sinagogun altında 60 metrelik gizli bir tünel bulundu. Ortodoks Yahudiler, tünelin kapanmasını engellemek için polisle çatıştı, 12 kişi gözaltına alındı.


 

Konuyla ilgili kapsamlı bir yazıyı “New York’un ortasında Mesih kavgası” diyerek Serbestiyet’ten Yunus Emre Döğen yazdı.

https://serbestiyet.com/gunun-yazilari/new-yorkun-ortasinda-mesih-kavgasi-ortodoks-haredi-yahudileri-neden-sinagogun-altinda-gizli-tunel-kazdi


 

YEMEN BOMBALANDI

ABD ve İngiltere Yemen’e havadan ve denizden saldırılar düzenledi.

Saldırılara ABD ve İngiltere'nin bazı müttefikleri de destek verdi.

Cuma gece yarısı boyunca fırlatılan füzelerle birçok bölge vuruldu.

Saldırının Yemen’e değil, Husi hedeflerine olduğu açıklaması yapıldı.


 

Cuma namazı çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD ve İngiltere'nin Husi hedeflerini vurmasıyla ilgili soruya, "Orantısız güç kullanımıdır. Kızıldeniz'i adeta kan gölüne çevirme hevesindeler" dedi. 

İngiltere Başbakanlık Sözcüsü, bu sözlere katılmadıklarını ifade etti, saldırıların "sınırlı ve hedefe yönelik olduğunu" söyledi.


 


 

MERKEZ’DE NELER OLUYOR?

Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın haberleri düştü medyaya. 

Habere göre Başkan Erkan’ın babasının bir ofisi vardı banka binasında. Bay Erkan burada adeta gölge başkan gibi çalışıyor, personele emirler yağdırıyordu. 

O kadar ki, Bay Erkan bir personeli tokatlamış ve işten de atmıştı.

Bankanın bir sosyal tesisi de Erkan ailesine tahsis edilmiş, banka görevlileri burada ailenin hizmetini görüyordu. 

Bay Erkan’a bir de makam aracı tahsis edildiği de iddia edildi.


 

İstanbul’da ev kirası ve Sadık abi ile bir ara gündem olan Hafize Gaye Özkan, bütün bu iddiaları yalanladı ve “şaşkın” olduğunu açıkladı.

Buna karşın Rasim Ozan Kütahya’lı da sosyal medya hesabından iddiaların doğru olduğu bilgisini paylaştı.


 

Bir iddia daha geldi; Başkan Erkan ile Başkan Yardımcısı Osman Cevdet Akçay kavgalıydı.

Uğur Dündar haberin seyrini değiştirdi. Dündar’a göre Hafize Gaye Erkan’a iftira atılacağı haberi, 15 gün önce anne Erkan’a bildirilmişti.

Ayrıca karı koca Erkanlar torun bakıyordu. Hafize Gaye Erkan işler aksamasın diye bebeğini bankada emziriyordu. Erkanlar onun için banka binasında bulunuyorlardı.


 

YARGI ve İNFAZ

20.01.2024

Diyarbakır’ın Kulp ilçesinden akıl almaz bir iddia geldi. İddiaya göre Kaymakam Burak Akeller’in, cuma namazı için gittiği camide imam M.K.’yi mikrofonla darbettiği iddia edildi. İmam hastaneye giderek darp raporu aldı. Kaymakam Akeller, “Hutbede, bu hafta şehitlerimiz ile ilgili olarak rahmet duası vardı. Cami imamı bu kısmı okumadı, ben de hutbeden sonra dışarıda kendisine yüksek sesle tepki gösterdim” dedi. (gazeteoku)

Kaymakam imamı yüksek sesle ikaz ettiğini açıkladı. Akeller’e göre darp yoktu.


 

Devlet Bahçeli, Akeller’e destek verirken “Alnından öpüyorum” dedi.


 

ÇORBAYA MUHTAÇ ETMEK

24.01.2024/Talat Atilla/TURKTIME

AK Parti İstanbul Belediye Başkan Adayı Murat Kurum ile ilgili yazısı;

KURUM’UN RENGİ YOK!

İktidar partisinin adayı Murat Kurum olabilecek adaylar içinde en iyilerinden birisiydi ama en iyisi değildi.

Bir başkan adayının ilk vaadi 'Size bedava çorba dağıtacağım' olabilir mi?

Burası Uganda mı?

Bu, 'İktidarımızda sizi çorbaya muhtaç ettik.' duygusunu tetiklemez mi?

Hadi onu geçtik.

Vatandaş soru sorarken, kamerayı elinle kapatmaya çalışmak neyin nesi?

Durumu toparlayabilir mi?

Evet, halen vakit var ama Kurum öncelikle ortaya bir siyasi renk koymalı.

Bir duruş, bir artı değer. Kuvvetli replikler.

İktidar mensuplarının müthiş bir konfor alanı var.

"Ben dağıtayım. Nasılsa Erdoğan toplar” diyen bu bakış DNA'lara işlemiş.

Eski adanmışlık, eski tempo yok.

Dem aday çıkarırsa, Kurum'un şansı artabilir. Yoksa bu tempo, bu havayla çok zor…

İmamoğlu'na kibirli görüntüsü zarar verirken, Kurum'un renksizliği onu görünmez yapıyor!


 

DEREBEYLİKLER

Metin Külünk (@mkulunk): 15 Temmuz’dan sonra gücünün çok daha ötelere taşmasından kaynaklanan derebeylikler oluştu. Sayın Erdoğan’ın gücünü elinde tutanlar kendi göstergesini oluşturdular. (https://twitter.com/KararHaber/status)


 

Cumhuriyet’ten Barış Terkoğlu’nun “14 Temmuz pavyonu, 15 Temmuz darbesi, 16 Temmuz devleti” başlıklı yazısı (29.01.2024) bunun bir örneğiydi herhalde.


 

KÖŞELİ SÖYLEM

“Ceviz yuvarlaktır ama her yuvarlak ceviz değildir.” (Devlet Bahçeli)


 

AYIN OLAYI; PAVYON

Yılmaz Erdoğan’ın “İnci Taneleri” dizisi yayına girdi ve gündemimiz oldu.

Hayır! Dizinin sanatsal yanı, kalitesi, iyiliği kötülüğü değildi mesele. Mesele dizideki kadın kahramanın, pavyon kadının yaptığı danstı.

Ayın bütün sorunlarını bıraktık, “pavyon dansına” odaklandık.


 

Gerçekten Memduh Bayraktaroğlu’nun dediği gibi dizi ve filmleri gerçek, gerçeği dizi ve film mi sanıyorduk?


 

SÜPER LİG; NERDE KALMIŞTIK

02.01.2024

Süper Lig 2024’te kaldığı yerden devam etti. İlk hafta maçlarından sonra teknik direktör ve futbolcuların en çok kullandığı söz, “rakibin nasıl oynayacağını biliyorduk” oldu.

Herkes herkesin nasıl oynayacağını biliyor ancak bu kazanmak için yeterli olmuyor anlaşılan… 

Ocak ayını Fenerbahçe lider, aynı puanla Galatasaray ikinci sırada tamamladı.

Şampiyonluk yarışı iki takım arasında hız kesmeden devam etti.


 

Beşiktaş ve Trabzon ise kötü gidişe son veremedi. İki takım da bu sezonu zor bitirecek gibi.

Recep Uçar’la iyi bir dönem yaşayan Kayseri son yedi maçını kaybedince yollar ayrıldı, takımın başına Burak Yılmaz geldi.


 

Sezonun en rahat ve keyifli takımı Kasımpaşa olsa gerek. 


 

TRANSFER REKORU

Galatasaraylı Sacha Boey Bayern Münih’e gitti. 

Transfer bedeli 30 milyon Euro’yu geçti, net 32 milyon Euro iddiası vardı. Rakamın bonuslarla birlikte 40 milyon Euro olacağı haberleri medyada yer aldı.

Böylece Türk futbol tarihinin rekor transferine imza atılmış oldu.


 

Atletico Madrid’de forma giyen Çağlar Söyüncü sezon sonuna kadar Fenerbahçe ile anlaştı. 


 

YAZI

KALEMLER TEPETAKLAK

Merhum Kemal Sunal, bir filminin bir sahnesinde yazı-tura atıyordu. Yazı mı tura mı derken para dik durmuştu. Kemal Sunal, o muhteşem şaşkınlığıyla “A! Dik durdu” demişti.


 

Güzel ülkemde yaşanan iki olayda, bir kısım köşe yazarının kalemi tepetaklak dik durdu… Kalemler tersten tepesi üzerine dikildi, yazı yazmak kolay olmadı.


 

Birinci olayın kahramanı Merkez Bankası’ydı. 

Bir çalışan ilginç ve hatta inanılmaz iddialarla Merkez Bankası Başkanını suçlamış ve CİMER’e şikâyet etmişti.

Şimdi bir tarafta Başkan, bizatihi devlet vardı.

Bir tarafta da bir çalışan…

Çalışan ve şikâyette bulunan kişi “normal biri” olsaydı yazı yazmak gayet kolaydı. Ancak şikâyetçi bir kadındı. Üstelik türbanlıydı.

“Nal ve mıh” bir arada olunca bazıları için vurmak kolay olmuyordu. Sezen Aksu, “Kaleme tedbir ko'ma, tek durmaz” diyordu ama… 


 

İkinci olayın kahramanı Diyarbakır/Kulp’tu.

İddialara göre Kulp Kaymakamı cami imamını, hutbeyi eksik okuduğu gerekçesiyle azarlamış, ancak Kaymakam Bey bununla yetinmemiş, imamı odasında darp etmişti. İmam darp raporu almıştı.

Kaymakama göre darp yoktu. Hutbede şehitlerimize rahmet kısmını okumayan imam uyarılmıştı.


 

Olay medyaya düşünce sendikalar ve Memur-Sen Genel Başkanı kaymakama tepki göstermiş, bu çirkinlik örtülemez, İçişleri Bakanlığı gereğini yapacaktır mesajları verilmişti.

Mülki İdareler; kaymakam ve valilerin bir kısmına göre kaymakam gereğini yapmıştı. Vali ve kaymakamların bir kısmı açıktan Kulp Kaymakamına destek mesajları paylaşmış, sendikalar ve Memur-Sen Genel Başkanı eleştirilmiş, Memur-Sen Genel Başkanına “Ali efendi” denmişti.

Bizatihi devlet (mülki idareler), çalışanıyla/memuruyla (imamlar devlet memuru) sosyal medya üzerinden mesajlarla kavga etti.


 

Bir tarafta devlet vardı, sorun yoktu.

Diğer tarafta “imam” olmasaydı.

Buradaki “nal-mıh” birinci olaydan daha fena ve yakındı. Sıkıysa gel vur…


 

Eller kaleme gitmedi belki. Gidenlerde de kalem boş bırakılmadı, kuvvetlice sıkıldı. Kelimeler, cümleler özenle seçildi. Bazıları nala da mıha da vurmamayı ve aynı zamanda olayı yazmayı başardı. Bu, övülesi bir özellik olsa gerekti


 

Olaylarda kim haklı, kim haksız? Geçmiş deneyimlere aykırı bir durum olmazsa bunu asla öğrenemeyeceğiz.

Haksız olanlara bir işlem, bir ceza uygulanacak mı? Bunu da asla öğrenemeyeceğiz.

Ama olayları yazanları okuduk, gördük. 


 

Bütün bu olaylardan sonra Gülşen geldi aklıma… Olaylar mı Gülşen’in kulağını çınlatmıştı, Gülşen mi bizim kulağımızı? Bilemedim.


 

Her neyse; iyi ki medyacılar vardı da gerçekleri öğrenebiliyorduk.


Anahtar Kelimeler: YÜKSEL DURAK KALEME ; "TÜRKİYE’ NOTLARI "
Cumartesi 31.3 ° / 19.6 °
Cumartesi 31.3 ° / 19.6 °
Pazar 31.5 ° / 19.5 °