YÜKSEL DURAK KALEME ALDI; KAZANIRKEN BÖYLEYSE…

YÜKSEL DURAK KALEME ALDI; KAZANIRKEN BÖYLEYSE…

TARAFTAR GÖZÜYLE SÜPER LİG 7. HAFTA (29 Eylül-2 Ekim 2023)

6. hafta başlığımız “HAKEM-VAR HATALARI, TARTIŞMALARI, Bizde Tartışma Bitmez!” olmuştu. Sonunu da “biter, biter” şeklinde tamamlamıştık. Bitecek illaki ama daha zorlu geçecek sanki…

 

Daimi şampiyon adayları; Trabzon kazandı… Galatasaray kazandı… Fenerbahçe kazandı… Beşiktaş kazandı. Dört büyük takım kazanmasına rağmen öfkeli “hakem-Var ve MHK” eleştirileri geldi. Federasyonun eleştirilmemesi işin doğasına aykırıydı, o da eleştirildi. Yayıncı kuruluş, futbol yazar ve yorumcuları, spor programları da eleştirilerden nasibini aldı.

 

Eleştirilerin bir kısmı, belki büyük bir kısmı çok haklıydı fakat herkes sadece kendi penceresinden bakıyordu olaya. Hâl böyle olunca “Herkes için adalet” mümkün olmuyordu işte. En azından şimdiye kadar mümkün olmamıştı.

 

SANTRFOR REKABETİ

 

Sezon başında futbolseverleri keyifli bir rekabetin beklediğini söylemiştik. Icardi, Dzeko ve Aboubakar vardı. Ben onlara Başakşehirli Krzysztof Piatek’i ilave etmiş ardından Adana Demirsporlu Cherif Ndiaye’yi katmıştım. Piatek’ten pek ses çıkmamış, Cherif ülkemizden ayrılmıştı. Onların yerine Antalyalı Adam Buksa katıldı.

Adana Demirspor Balotelli ile yeniden anlaştı. Balotelli ikinci dönemine 2 golle başladı.

Santrforlar yarışsın, biz keyfini çıkaralım…

 

BOYALAR DÖKÜLDÜ, “HULK” GELDİ

Futbolcular yeşile boyandı

 

İstanbul-Galatasaray maçında beyaz formalı takımın (GS) futbolcuları “yeşile” boyandı. Özellikle çok faule maruz kalan, “sürekli dayak yiyen ve yerde kalan” Torreira tam anlamıyla yeşile boyanmış bir “Hulk” (ya da Shrek) olarak bitirdi maçı.

Saçları yeşildi futbolcuların. Elleri ve yüzleri de… Yeşile boyanmış formalarını, Kaleci Muslera’nın yeşil renkli formasından ayırt etmek mümkün değildi. 

 

Atatürk Olimpiyat Stadında, 10 Haziran 2023 tarihinde Şampiyonlar Ligi final maçı oynanmış ve böyle bir rezillik -Allah’tan- yaşanmamıştı. 

Neden böyle olmuştu? İddialara göre zemin bozulmuş, çimler yanmış ve çirkin bir görüntü ortaya çıkmıştı. Bu çirkinlikle maç oynanamazdı. Çözüm gıda boyasında bulunmuştu. Gerçekten de zemin maç öncesi “yemyeşil” görünmüştü. Keşke çıkmayan boya kullansalarmış…

 

Bu kadar olmamakla beraber benzer bir durum ADS-BJK maçında da yaşandı. Beyaz formalı BJK futbolcuları da yeşile boyandı.

 

Konuyla ilgili pek çok atasözü ve deyimimiz var. Fazla zorlamayayım, takke düştü, kel göründü diyeyim.     

 

TFF Başkanı Mehmet BüyükekşiFenerbahçe ve Galatasaray arasındaki Süper Kupa maçını 30 Aralık 2023 tarihinde oynatmak istediklerini açıkladı. 

Büyükekşi, Süper Kupa maçının Suudi Arabistan ya da Abu Dabi’de oynanacağını duyurdu.

İlginç; yılbaşı tatilinden hemen önce bir maç ve üstelik ya S. Arabistan’da ya Abu Dabi’de ya da…

 

TEMCİD PİLAVI… TFF’den gelen play-off açıklamaları kafa karıştırdı. Malum, Avrupa’nın 5 büyük ligi var ve bizim çabamız altıncı olmak. Bu 5 büyük ligde play-off’un esamisi yok. 

Böyle bir düşünce ve tartışma, altıncı olma hedef ve ümidimizi kesmek anlamına gelmez mi? “Marka değeri” sözünü dilimizden düşürmezken sıradan bir lige razı mı oluyoruz?

“Yayın gelirini arttırmak” gibi bir düşünce gerçekten varsa şaşarım… Diğerlerini geçtim, Premier Lig’in aklına gelmemesine hayret ederim. 

Lig tarihimizde sadece bir kez uygulan (2011-12) play-off sisteminin tartışmaları hâlâ sıcaklığını korumaktadır. O yıl, normal sezonu 1. bitiren takım (GS), play-off sonunda şampiyon olmuştu. Siz bir de sezonu birinci sırada tamamlayan takımın şampiyon olamadığını düşünün…   

 

FAZLA MESAİ

 

7. haftaya girerken hafta içinde erteleme maçları oynandı…

 

26.09.2023

SARI-KIRMIZI BEKLERKEN YEŞİL…

İSTANBUL-GALATASARAY: 0-1

Gol: Icardi (42’)

 

Dakika 35: Okan Erdoğan’ın müdahalesiyle Icardi yerde kaldı, Hakem Abdulkadir Bitigen penaltıyı çaldı. GS’nin penaltıcısı Icardi, kısa bir konuşma sonrası gülerek topu Kerem Aktürkoğlu’na verdi, Aktürkoğlu topu gülerek aldı.

Kısa bir şok yaşandı. Hakem Bitigen bile neredeyse emin misiniz diye soracaktı. 

Kerem Aktürkoğlu sakince geldi ve topu hafifçe ileri yuvarladı. Ok gibi gelen Icardi, kalecinin tersine vurdu. Spiker Yalçın Çetin “Ve top ağlara… Gitmiyor” dedi.

Evet, top direğin dibinden auta gitti. Icardi şok… Kerem Aktürkoğlu şaşkın… Futbolcular şaşkın… Okan Buruk mimiksiz...

 

Benzeri penaltıyı yıllar önce Messi-Suarez atmıştı. PSG’de Neymar-Icardi atmış… Ama bu defa olmadı.

Ciddiyetsizlik… Laubalilik… Rakibi küçümsemek… Takımda otorite boşluğu ve daha neler…

Maç sonunda GS kaybetseydi söylenecek sözleri herkes tahmin edebilir ülkemizde.

Oysa vaka; bir oyun… Oyunda bir enstantane ve kaçan bir gol…

 

Icardi’nin golü kaçırması bir anlamda şansımızdı. Gol olsaydı VAR’dan (Icardi’nin sol ayağı yaydaydı) penaltının tekrarı kararı gelirdi büyük ihtimalle. Daha kötüsü; hakem-VAR yönetiminden GS aleyhine çift vuruş kararı gelebilirdi ki o zaman buralar yangın yerine dönerdi…

 

TD Okan Buruk, “Oyuncuların kararına saygı duyuyorum” diyerek kendi açısından konuyu kapattı.

İstanbulspor’un teknik sorumlusu Olcay Demir, “kurallar içindeyse…” dedi.

Olcay Demir: Oyuncular biraz öyle algıladılar. Saha içinde de biraz gerginlik oldu. Biz maçı 0-0’a kilitlemiştik. Böyle bir şey yapmak doğru mu? Bence doğru değil. Messi yaptı. Dünyada, Avrupa'da örnekleri var. Yapılabilir ama maç 0-0 iken yapılmaz, bence saçma. Zaten boş kaleye de golü atamadı. Saygısızlık olarak addetmiyorum. Bu penaltı atışı kurallar içindeyse bunu yapmaya hakkı var. Maç 3-0, 5-0 olsaydı saygısızlık olurdu. Bence saçma bir şey yaptılar.

 

0-0’a kilitlenen maçı çözmek yine Kerem Aktürkoğlu-Icardi ikilisine nasip oldu. Aktürkoğlu’nun pasında Icardi, bu defa hayli zor pozisyonda, kalabalığın arasından köşeye vurdu: 1-0

Olcay Demir, maçı kilitledik dese de GS özellikle ilk yarıda, kalesinde top görmezken çok fazla gol pozisyonu üretti. GS, ikinci devre de hayli gol pozisyonuna girdi. Ayrıca VAR’dan dönen bir gol (Bardakçı ofsayttı) ve direkten dönen 2 müthiş şut (Mertens ve Kerem Demirbay) vardı.

Ev sahibi ikinci devre GS kalesinde daha fazla göründü fakat çok etkili olamadı. 

 

GS çok rahat kazandı ancak skor açılmayınca son bölümlerde taraftar elbette kasılıyor. Yenilebilecek 1 gol ile zorlu yarışta puan kaybı endişesi yaşanıyor.

 

İstanbul için beraberlik yeterliydi. GS’de tempoyu yükseltmeyince “hazırlık maçı” kıvamında bir karşılaşma oynandı. Ev sahibinde Ali Yaşar’ı beğendim. GS’de oyuncular iyiydi fakat Boey’i belirtmemek haksızlık olur.

 

Bir hakem için kolay maçtı. Bitigen de oldukça iyi yönetti fakat son on dakikada konsantrasyonunu kaybetti sanki. Bu bölümde tartışmalı kararlar verdi lakin sonucu etkilememesi şansı oldu. Bu arada Rroca çok daha önce sarı kart görmeliydi…

 

Icardi… İlk 11 çıktığı 13. maçında da gol atarak rekorunu geliştirdi…

 

GS’nin, beyaz formayla başladığı maçı, “gıda boyası” nedeniyle yeşil formayla tamamlaması inanılmazdı.

 

27.09.2023

MONTELLA’DAN KLUİVERT’E…

ADANADEMİRSPOR-BEŞİKTAŞ: 4-2

Goller: Belhanda (8’), Niang (17’), Emre Akbaba (59’), Yusuf Erdoğan (75’)/Aboubakar (79’), Rashica (89’)

 

Adana Demirspor, Montella ile bir oyun anlayışı yakalamıştı. Hızlı, çabuk ve yüksek tempo... Futbolsevere seyir zevki veren bir oyun.

Ancak takım savunması zaman zaman zafiyet gösteriyordu. Takım, büyük takımlara karşı maç kazanamıyor ya da çok zorlanıyordu. 6 haftalık periyotta TD Kluivert bu sorunu çözmüş gibi görünüyor. Adana deplasmanı zordu… Artık çok daha zor...

 

Ev sahibi yine önde baskı ve çabuk oyunla başladı. Beşiktaş cevap vermek istedi. Yüksek tempoda keyifli başladı maç.

ADS, ilk 20 dakikada ceza sahası dışından bulduğu 2 golle öne geçti. Ama skorun böyle kalmayacağı çok netti.

Ev sahibinin iyi oyununa rağmen skorun 4-0’a geleceğini tahmin etmek çok güçtü lakin oldu. ADS farkı daha da açacak pozisyonlar buldu.

 

Şenol Güneş’in Muleka, Rashica hamlesinde etkili görünen Muleka olurken, gol Rashica’dan geldi. 

Bu golün öncesinde Kaleci Vedat Karakuş’un hatasında topu kapan Aboubakar, kaleciden kurtulduktan sonra dar açıya rağmen şapkadan yine bir gol çıkardı. Müthiş bir vuruşla topu uzak direğin doksanından topu ağlara gönderdi. Bu 2 gol Beşiktaş’ı farktan kurtaran goller olarak kayıtlara geçti.

 

BJK’nin en etkili iki oyuncusu Salih Uçan ve Hadziahmetovic oldu. Necip Uysal çalışkanken Kaleci Mert Günok şansız bir gün geçirdi.

Eksiklerine karşın ADS’de kötü oynayan oyuncu yoktu. Üstelik Belhanda ve Niang sakatlık nedeniyle oyunu tamamlayamadı.

Çok çalışkan ve etkili olan Yusuf Sarı’nın tek eksiği kısmetinde olmayan goldü. Luis Nani ince işler yaptı. Aboubakar’a nefes aldırmayan Gravillon, neredeyse hatasız oynadı. Yusuf Erdoğan, kulübeden gelip takıma katkı vermenin müthiş bir örnekliğini sundu.

Bir de gol atan ve takımının oyun aklı olan Emre Akbaba, sahanın en iyisiydi.    

 

Hakem Ümit Öztürk iyi bir yönetim gösterdi. 

 

Günün kazananı Kluivert oldu. Hollandalı, selefinden aldığı iyi takımı daha iyi bir seviyeye çıkarmayı başardı. Adana seyircisi bu takıma sahip çıkmalı ve her maçta tribünleri doldurmalı. Akdeniz Bölgesinden bir şampiyon çıkacaksa, ADS buna çok yakın. 

 

Şenol Güneş, yaşadığı bu zorlu günleri atlatacak, takımını krizden çıkaracak bilgi, birikim ve tecrübeye sahip elbette ama hocanın beden dili bu umudu vermekten uzak. 

Şimdi önlerinde zorlu Konya deplasmanı var. Camia bir bütün olup bu maçı kazanabilirse bir çıkış yakalayabilir. Aksi halde hocanın ve BJK’nin işi gerçekten çok zor.

 

28.09.2023

DAHA BİSMİLLAH DEMEMİŞTİK…

FENERBAHÇE-BAŞAKŞEHİR: 4-0

Goller: Djiku (5’), Leo Duarte (10’-KK), Szymanski (20’ ve 84’)

 

10 dakikada skoru 2-0’a getiren Fenerbahçe, 20’de 3 yaparak maçı bitirdi ve kimseye söylenecek söz ve yorum bırakmadı.

Baştan sona üstün oynayan ev sahibinde görevini yapmayan tek oyuncu Kaleci Liyakovic oldu. Muhtemelen canı bir hayli sıkılan Liyakovic’in kalesine isabetli tek bir şut gelmedi. 

20. dakikadan sonra vitesi küçülten FB’li oyuncular maçı bir antrenmana çevirdiler ki maç on biri, antrenmanda bile bu kadar rahat değildir.

İkinci devrede de pozisyon bulan FB’de Szymanski “üçlemenin/hattrick” kenarından dönerken 2 golle maçın en iyisi oldu.

 

Szymanski’nin ilk golde vuruşu harikaydı. Gol, FB atağında gelseydi, haftanın golü olmaya aday olurdu. Ben, rakibin hatası sonucu gelen golleri (BJK’li Aboubakar’ın golü de bir örnek) haftanın golü listeme almıyorum.

 

TD Çağdaş Atan’ın zannımca en büyük hatası Başakşehir-GS maçındaki skor (1-2) oldu. O maçta da pek bir varlık gösteremeyen takımını, skor nedeniyle iyi oynadı sandı. 

Evet, rakipler ardı ardına GS ve FB idi ancak Başakşehir’in bu kadar etkisiz kalması düşünülür değildi.

Sezona kötü başlayan, teknik direktör değiştiren Başakşehir’in işi, en azından yakın zamanda hiç kolay değil.

 

Kulübede İsmail Kartal ve ekibi ile tribünde taraftarlar ve ekranları başında milyonlarca FB seyircisi için keyifli bir gece oldu.

 

Hakem Zorbay Küçük, gecenin en şanslısı olmalı. Büyük olasılıkla hayatının en kolay maçlarından birini sorunsuz bir biçimde yönetti. 

 

20. dakikada biten maçta, o dakikadan sonra “coşku” katmak isteyen spikerin çabası takdire değer lakin…

Leo Duarte’nin kendi kalesine golünde spiker saniyelerce -belki 1 dakika- Dzeko dedi. Olabilir, ben de ilk anda Dzeko sandım fakat anında gözüm Dzeko’ya takıldı. Oyuncuda, gol atan bir oyuncunun tepkisi ve sevinci yoktu.

Bunun bir benzerini de geçen yıl -maçı hatırlamıyorum- Icardi ile yaşamıştık. 

 

29.09.2023/Cuma

SUMUDİCA FARKI

YILPORT SAMSUNSPOR-GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ AŞ: 1-2  

Goller: Ntcham (90+3’-P)/Draguş (3’), Jevtovic (17’)

 

Sezona kötü bir başlangıç yapan Gaziantep, Sumudica ile birlikte kazanmaya başladı. Romen teknik adam, artısıyla eksisiyle renkli bir kişilik... Gaziantep ile bir uyumu da söz konusu.

 

Samsun’un bir oyun anlayışı var. Taktik plana sadık bir mücadele sergiliyor. Fakat hücumdaki etkisizlik skor yapmasını engelliyor. Nitekim bu maçta da istatistik olarak konuk takımın çok önündeydi. 

6 maçta sadece 1 puan şehir için çok can sıkıcı olsa gerek.

 

30.09.2023/Cumartesi

EMS YAPI SİVASSPOR-ATAKAŞ HATAYSPOR: 0-0

 

Sivas, ilk yarıda kazanmayı daha çok isteyen takım olarak göründü. Baskıyla Hatay’ı yarı sahasına kapatmayı başardı fakat golü bulamadı.

 

Trabzon maçında olduğu gibi Hatay, ikinci yarıda rakip kaleyi daha çok düşündü. Zaman zaman iyi pozisyonlar da üretti. Fakat bugün gol kısmet değildi. 

  

İSTANBULSPOR AŞ-BITEXEN ANTALYASPOR: 1-2

Goller: Ethemi (26’)/Buksa (50’ ve 60’) 

 

İlk yarısı vasat geçen maçta Antalya, ikinci yarıda bütünüyle oyundaydı. Golcüsü Buksa’nın 2 nefis golüyle skor üstünlüğünü de ele geçirince çok daha iyi oynadı. 

Konuk takım farkı açacağı maçta pozisyonları cömertçe harcadı.

 

80’den sonra ev sahibi hiç olmazsa 1 puan dedi fakat Antalya izin vermedi.

 

ZOR OLSA DA…

TRABZONSPOR AŞ-SİLTAŞ YAPI PENDİKSPOR FUTBOL AŞ 

Goller: Onuachu (3’), Bakasetas (27’)/Endri Çekiçi (36’)

KK: Mendy (72’-Trabzon) 

 

Hatay’da kaybedilen şok maçtan sonra seyircisi önünde işi hayli zordu fakat erken bir golle başladı Trabzon. Onuachu yine golünü attı. Golden hemen önceki faul ve korner kararları tartışmaya açıktı. 

27. dakika: Serbest vuruşta topun başına doğal olarak Bakasetas geldi. Hatay barajı kurdu. Barajın arkasında bir oyuncu yere yattı. Bakasetas sert vurdu. Top, yükselen Hatay barajının altından geçti, yerde yatan oyuncunun topuğuna çarparak kaleciyi kontrpiyede bıraktı ve filelerle buluştu. Kısmetliydi Bakasetas ya da Trabzon veya Bjelica… Belki de hepsi.

 

Golden sonra Pendik farkı umursamaksızın maça asıldı. Bulduğu golle ümitlendi ve rakibiyle başa baş bir oyun ortaya koydu. Konuk takım, Mendy’nin kırmızı kartından sonra daha etkili oldu lakin gol atamadı.   

 

Maçın tartışmalı pozisyonları, sinir ucu pozisyonlardı ve hakem-VAR yönetimi adına gerçekten talihsiz pozisyonlardı. Bahattin Şimşek, hakem şansı için daha çok dua etmeli.

 

3 puan Bjelica için nefes alma şansı verdi.

 

ÇORUMLU BAHADIR GALATASARAY’A KARŞI  

GALATASARAY AŞ-MKE ANKARAGÜCÜ: 2-1

Goller: Zaha (56’), Hayrullah Bilazer (69’-KK)/Cephas (48’)

 

Galatasaray; 13 isabetli ve etkili şut, 2 gol

Ankaragücü; 1 isabetli ve etkili şut, 1 gol

Kaleci Bahadır Han Güngördü, 11 net kurtarış.

 

Seyircisinin desteğini alan GS, yüksek tempo ve baskıyla başladığı maçta, 10 dakika içinde Kaleci Bahadır’ın iki net kurtarışına şahit oldu. Spikerin söylemiyle; Bahadır, GS’ye tek başına direniyordu.

 

Ev sahibi vazgeçmedi… Ankaragücü kalesini Zaha, Tete, Icardi, Boey ve daha kim varsa dövmeye devam etti. Muslera haricinde hemen herkes rakip kaleyi en az bir şutla tehdit etti.

Bahadır Han Güngördü direndi, ilk yarı 0-0 bitti. Bu yarıda Muslera’ya tek top, Morutan’ın orta-şut karışımında geldi.

 

İkinci devre başında GS taraftarı takımından emindi, bu güneşe kar dayanmazdı, gol/goller gelecekti. Geldi de…

Ankaragücü Cephas ile öne geçti. Şok gol bir an için sessizliğe neden olsa da ev sahibinin tek seçeneği vardı; vitesi yükseltmek.

Vites yükseltildikten sonra sahanın en iyilerinden Zaha direksiyona geçti. Birkaç denemesinden sonra müthiş bir vuruşla Kaleci Bahadır’a “bi dur da!” dedi.

Ardından Boey kaleciyi geçti fakat top çizgide, Hayrullah Bilazer’in altında kaldı ve oyuncu topu filelere gitmeden çıkarmayı başardı. Ancak VAR kontrolünde topun çizgiyi geçtiği görüldü, gol kararı çıktı, GS 2-1 öne geçti.

2-1’den sonra aynı senaryo devam etti fakat haftanın performansına imza atan Bahadır Han Güngördü daha fazlasına izin vermedi.

 

Bahadır Han Güngördü, maçın yıldızı olmaya çok yaklaşmıştı lakin Zaha izin vermedi, maçın yıldızı benim dedi. 

Boey, haftanın performansı listesinde kendisine bir yer rezerve etmiş, her hafta orada. Yine iyi oynayan Davinson Sanchez direğe takıldı.

 

Hakem Volkan Bayarslan ve hakem yönetimi, zorlu maçtan çıkmayı başardı. Ancak ev sahibi puan kaybetseydi daha fazla tartışılırdı. Zaha’nın golünden önce taç kararı verilen pozisyona faul isteyen Mert Çetin çok itiraz etti ve sarı kart gördü. Volkan Bayarslan takdir hakkını devamdan yana kullandı ve bence de doğru olanı yaptı.

TFF acilen “gol teknolojisi” uygulamasını başlatmalı. Günümüzde goldü-değildi tartışması gerçekten çok gereksiz ve saçma…

 

Manchester United maçı öncesi GS’nin temposunu yükseltmesi ve bunu maçın sonuna kadar devam ettirmesi umut verici oldu.

 

01.10.2023/Pazar

VAVACARS FATİH KARAGÜMRÜK-KASIMPAŞA AŞ: 2-3

Goller: Ceccherini (43’), Sturaro (89’)/Ceccherini (3’-KK), Aytaç Kara (6’ ve 34’)

 

Aytaç Kara olmasaydı muhtemelen maçı Karagümrük kazanırdı. Ev sahibi, hayli üstün oynadığı maçı, geçen haftanın flaş oyuncularından Aytaç Kara’yı durduramayınca kaybetti.

2 güzel gol atan Kara, haftanın performansına aday olurken birinci golü de muhtemelen haftanın golü olacak güzellikteydi.

 

Serdar Dursun’un son dakikada direkten auta giden vuruşu kendisi ve takımı adına talihsizlikti.   

 

ÇAYLAR RİZE’DEN

FENERBAHÇE AŞ-ÇAYKUR RİZESPOR AŞ: 5-0  

Szymanski (3’), İrfan Can Kahveci (47’), Dzeko (62’), Tadic (75’), King (90+3’)

 

Fenerbahçe, evinde erken gol bulduğunda durdurulamaz bir kâbusa dönüşüyor. Maç başka bir boyuta evriliyor.

Başakşehir maçından sonra FB, yine erken bir golle maça başladı. Ardından sürekli pozisyonlar üretti. Bunların kiminde Rize defansına takılırken kimilerinde şanssızdı. Arada hakem-VAR faktörü göründü.

Ev sahibinin iyi oyunu ve müthiş baskısı altında geçen ilk yarıda ikinci golün gelmemesi Rize adına bir şanstı.

 

Ancak ev sahibi ikinci devreye de golle başlayınca maç, taraftar için keyfe, sarı lacivertli oyuncular için antrenmana, Rizeli oyuncular için işkenceye döndü.

FB, 5 gollü flaş bir galibiyet alırken İlhan Palut’un takımı sadece bir isabetli şut atabildi.

 

FB’de herkes iyiydi. Ferdi Kadıoğlu yine standardındaydı. Orta alanda İsmail Yüksek ve Fred oyuna doyamadı. İrfan Can Kahveci eski günlerine döndü. Ancak bu çocuğun sıkıntısı oyundan keyif alamaması... Sürekli agresif ve sinirli. 

Rize kadrosunda Shelvey’i ve yapabilecek bir şeyi olmayan Gökhan Akkan’ı ayrı tutarsak, bu maçta kimse yoktu sahada.

 

Hakem Cihan Aydın ve VAR yönetimine şaştım. Böylesine kolay bir maçı zora çevirmek maharet olsa gerek. Belki hakem şansı da yanlarında değildi. 

Diğer pozisyonları geçtim, Rize ceza sahasında Olawoyin-Tadic mücadelesinde, Tadic’e yapılan müdahale penaltı değilse nedir? Rize lehine düdük çalsa hakem yine anlarım fakat bu pozisyon görmezden gelinecek bir pozisyon değildi. 

78. dakikada FB ceza sahasında yaşanan pozisyonda dirseği bir tek hakemler ve VAR görmedi herhalde. Kanıtsa; çok açık ve net bir kanıt ve tartışmasız bir kanıt. 

Düşünüyorum; hakem-VAR, FB’nin ve Rize’nin penaltısını çalsa kıyamet mi kopardı? Anlamak gerçekten mümkün değil. Bu durum kasıt ve kötü niyet ile bile açıklanabilir bir hâl değil. 

Nasreddin Hoca bile bindiği dalı bu denli kesmiş değildir… 

 

BALOTELLİ’Lİ GÜNLER…

YUKATEL ADANA DEMİRSPOR AŞ-CORENDON ALANYASPOR: 4-0

Goller: Balotelli (30’ ve 47’), Belhanda (71’), Tayfun Aydoğan (87’) 

 

Şüphesiz Mavi Şimşekler ligin en renkli takımlarının başında geliyordu. Maçları heyecanlı geçiyor, futbolsevere seyir zevki veriyordu. Başkanın söylediği gibi, herkesin ikinci takımı olma yolunda hızla yol alıyordu.

Üstelik takım, Montella’dan sonra Kluivert ile sanki yere daha sağlam basıyordu. Ve artık Adana, bu ligin en zor Anadolu deplasmanıydı.

 

Bu takım Alanya maçına eski göz ağrısı Balotelli ile çıktı. Şehir Balotelli’yi, Balotelli şehri özlemişti. Ganalı İtalyan, Yusuf Sarı’nın iki asistinde 2 gol ile ikinci dönemine merhaba dedi.

2-0’da sonra bu takımı durdurmak herkesin harcı değildi. Ardından gelen 2 gol skoru belirledi.

 

Alanya’nın 10 şutundan sadece birinin isabetli olması konuk takım adına düşündürücü. Bu istatistik ligimizin temel sorunlarından birini gözler önüne sermekle beraber 1/10 gerçekten çok olumsuz. Bu şartlarda puan almak şansa ya da rakibin olağanüstü beceriksiz olmasıyla mümkün olabilir.

 

BİR İSABET İKİ GOL…

TÜMOSAN KONYASPOR-BEŞİKTAŞ AŞ: 0-2

Goller: Uğurcan Yazğılı (45+1’), Aboubakar (63’)

Kırmızı Kart: Oğulcan Ülgün (55’-Konya)

 

Zorlu günler yaşıyordu Beşiktaş… Zorlu günler yaşıyordu Şenol Güneş. Acilen bir çıkış gerekiyordu. Üstelik puan olarak önde olan rakipler oyun olarak da çok iyiydi. Puan farkı açıldığında sezon kolayına bitmezdi.

Konya da kolay bir deplasman değildi. Buradan ancak Şenol Güneş tecrübesi ve ortaya çıkarsa Aboubakar takımı çıkarabilirdi…

 

İlk devre Beşiktaş için beklendiğinden fazlasıyla kötü geçti. Siyah beyazlı oyuncular pozisyon üretemedi, isabetli bir şut atamadı.

İkinci devre Beşiktaş için bir kısmetle başladı. Uğurcan Yazğılı’dan kendi kalesine sakar bir gol geldi. O ana değin sahada pek görünmeyen Aboubakar, bu defa bir “Messi” golü attı ve 3 puanı sağlama aldı. Bu, Beşiktaş’ın maçta attığı tek isabetli şuttu.

 

Konya, en azından 1 puanı hak ettiği maçtan mağlubiyetle ayrıldı. Buradaki sorunu teknik kadronun çözmesi gerek.

 

3 puana rağmen Şenol Güneş çok sinirliydi. Tecrübeli teknik adam önce yayıncı kuruluşu eleştirdi. Ardından hakem, VAR, federasyon ve yorumcular/yazarlar nasibini aldı. Hoca’nın haklı olduğu kısımlar olmakla birlikte ortada oyun yoktu. Kısacası Şenol Güneş ve takımı geçen seneyi mumla arıyordu.

 

Hakem-VAR yönetimi kırmızı kartta haklıydı. Aboubakar’ın pozisyonunda çalınmayan penaltı düdüğünde futbol kamuoyu hakemi genel olarak haklı buldu. Buna karşın iyi bir yönetimden söz etmek mümkün olmadı.

ELİN DOĞAL POZİSYONU… VÜCUDUN DOĞAL HÂLİ…

Benim düşünceme göre futbolda “elin doğal pozisyonu, vücudun doğal hâli” gibi kavramlara yer yok. Futbolcuya deli gömleği giydirilemez… Oyuncu robot gibi oynayamaz.

Bu nedenle “Futbolun doğası” diyorum. Futbolun doğası gereği Aboubakar’ın eline topun çarpması -beklenmeyen top- penaltı değil. Fakat defans oyuncularının ellerini, kollarını saklamak için ne yapacaklarını bilemez bir halde müdahale çabası ve en ufak bir temasta penaltı çalınan bir ligde, Aboubakar’ın elle teması mutlak penaltıdır. Ve maalesef benim ülkemde, bu temasa penaltı Anadolu takımlarının aleyhine mutlaka çalınmaktadır.

   

02.10.2023/Pazartesi

MONDİHOME KAYSERİSPOR-RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ: 0-0  

Çağdaş Atan, bu defa Kayseri’ye rakipti. Ligde zor günler geçiren ve ağır bir mağlubiyetten sonra çıkış arayan Başakşehir için Kayseri en zor deplasmanlardan biriydi. 

 

Ev sahibi daha etkili olan taraftı. Ancak pozisyon üretmede yaşanan sıkıntı ve az sayıdaki isabetli şuttan gol çıkarma imkânı olmadı.

Çağdaş Atan’da yenemiyorsan yenilme mantığıyla çıktığı maçtan 1 puanla dönmeyi başardı.

 

Bu maçta her iki kalecinin performansından bahsetmemek haksızlık olur.

 

Haftanın Maçı

ADS-BJK (4-2)

Haftanın Heyecanlı Maçı

Galatasaray-Ankaragücü (2-1)

Haftanın Takımı

Adana Demirspor

Haftanın Futbolcusu

Bahadır Han Güngördü (Ankaragücü)

Haftanın performansı

Kluivert (ADS TD)

İsmail Kartal (FB TD)

Haftanın Performansları

Gravillon, Y. Sarı, Y. Erdoğan Balotelli (ADS), Torreira, Boey, Zaha (GS), İsmail Şimşek, Fred, Ferdi Kadıoğlu (FB), Aytaç Kara (Kasımpaşa), Buksa (Antalya)  

Haftanın Golü

Aytaç Kara (Birinci gol)

Güzel Goller

Buksa (Antalya), Zaha (GS), Dzeko (FB), Aboubakar (Beşiktaş)

Haftanın Asisti

Luis Nani (ADS’nin 4. golünde) 

Haftanın Pozisyonu

Pozisyon açısından bereketli bir hafta yaşandı…

Gıda boyası nedeniyle futbolcuların yeşile boyanması

Kerem Aktürkoğlu-Icardi’nin kaçan penaltısı

Şenol Güneş’in, oyuncusu Salih Uçan’ı çekmesi, itmesi

 

Ama haftanın esaslı pozisyonu Premier Lig’den geldi. Tottenham-Liverpool maçında, Liverpool’un attığı gol ofsayt nedeniyle iptal edildi. Ancak golde ofsayt yoktu. Nitekim ofsayt çizgisi de çekilemedi. VAR ve hakem iletişim hatası yaşamış, anlaşamamış ve gol iptal edilmişti. 

Premier Lig hakem kurulu açık, net ve şeffaf bir şekilde Liverpool ve İngiliz futbol kamuoyundan özür diledi.    

Haftanın Talihsizi

Karagümrük

Haftanın Talihlisi

Hakemler… (Şampiyon adaylarının maçlarını kazanmasıyla)

Haftanın Söylemi

Başakşehir Teknik Direktörü Çağdaş Atan: Galatasaray ve Fenerbahçe’nin kalitesi ligin üzerinde. Hiç bu kadar güç farkının olduğu bir ortam görmedim. Rakamlar zaten her şeyi söylüyor…

Rize Teknik Direktörü İlhan Palut: Sonuçlar sadece kadro kalitesiyle açıklanamaz. Teknik ekibin ve oyuncuların da hakkını vermek gerek.

Haftanın Kötüsü

Futbolcu sahtekârlığı…

TSL… Trendyol Süper Lig…

Ancak bu gidişle -federasyon önlem almazsa- Türkiye Sahtekârlar Ligi olacak.

Toprağı bol olsun, Hıncal Uluç çok dile getirirdi. Son iki haftadır darbe almayan ya da en ufak bir temasta yüzüne darbe almış gibi canhıraş taklalar atan oyuncular can sıkmaya başladı. Bu oyuncuların seyirciye/taraftara, rakibe ve oyuna saygıları yok maalesef. Kendisine saygısı olmayandan başkasına saygı duymasını beklemek abesle iştigal elbette… O zaman ciddi yaptırım gerek.

Milli takım arasından sonra dönüşte, bu tip oyuncuları “Haftanın Utanmazı” seçeceğim…

Federasyon da eğer marka değerini gerçekten umursuyorsa çözüm bulmak zorunda. 

 

GÖZE TAKILANLAR

 

*ADS-BJK maçı sonrası, TD Şenol Güneş, rakiple konuşan -belki tebrik eden oyuncusu- Salih Uçan’ı önce çekti, sonra soyunma odasına doğru itti. Bu maçta BJK’nin iyilerinden biri olan Salih Uçan’ın şaşkın bakışları, bu harekete bir anlam veremediği yönündeydi.

Aynı anlarda Vincent Aboubakar, Luis Nani ile hoş bir sohbet tutturmuştu…

*İstanbulspor Teknik Sorumlusu Olcay Demir, maçların ertelenmesini eleştirdi. Trabzon maçından sonra Şenol Güneş de eleştirmişti. Biz Enpolitik olarak bunu, maçlar ertelendiğinde yazmıştık…

*Kadro kalitesi ve toplam kadro değeri elbette çok önemli... Şampiyonlar da genellikle bu takımlardan çıkıyor. Ancak futbol sadece parayla oynanmıyor. Koşu, fizik güç ve yüksek mücadele ile çözüm bulmak teknik kadroların işi. Savunma da bu oyunun bir parçası.