(MHA) Saadet Partisi Akhisar İlçe Başkanı Ali Dursun, 2025 yılının son günlerinde düzenlediği basın toplantısında hem ülke gündemindeki gelişmeleri hem de 2026 yılı merkezi yönetim bütçesini değerlendirdi. Konuşmasına, iktidarın yıllar boyunca terörle mücadele konusunda kullandığı sert söylemleri hatırlatarak başlayan Dursun, “Bir zamanlar ‘ayakkabı numaralarını biliyoruz’ diyenler, bugün aynı terör örgütünün elebaşı hakkında af tartışmalarının merkezine sürüklenmiş durumda” ifadelerini kullandı. Seçim dönemlerinde halka açıklanmayan hiçbir politikanın seçim sonrasında “oldu bitti” ile hayata geçirilemeyeceğini belirten Dursun, bu yaklaşımın ne demokratik teamüllerle ne de toplumsal huzurla bağdaşmadığını savundu.
İktidarın terör politikası konusundaki söylem ve tutum değişikliğinin sadece siyasi bir manevra olarak görülemeyeceğini dile getiren Dursun, “Güvenlik meselesi üzerinden yıllarca toplumu kutuplaştıranlar, bugün bambaşka bir dil kullanıyor. Bu zikzaklar, devlet ciddiyetiyle bağdaşmadığı gibi vatandaşın devlete olan güvenini de zedeliyor” değerlendirmesinde bulundu. Terörle mücadelenin günlük siyasetin parçası haline getirilmemesi gerektiğini vurgulayan Saadet Partili Dursun, “İlkeli, şeffaf ve öngörülebilir bir devlet dili” çağrısında bulundu.
Ekonomi başlığına da geniş yer ayıran Ali Dursun, 2026 bütçesini “halkın değil faizin bütçesi” olarak nitelendirdi. Yaklaşık 19 trilyon liralık bütçe büyüklüğünün 2,7 trilyon liralık kısmının doğrudan faiz ödemelerine ayrılmasının kabul edilebilir olmadığını dile getiren Dursun, bu tutarın Milli Savunma, Milli Eğitim ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlıklarına ayrılan paylarla karşılaştırıldığında, ülke kaynaklarının önceliğinin üretim yerine borçlanmaya verildiğini iddia etti. “Lafa gelince ‘Nas var’ diyenler, uygulamada milleti ağır faiz yükü altında bırakıyor” diyen Dursun, 23 yıllık iktidar döneminde ödenen toplam faizin, Türkiye’nin yapı stokunu baştan sona yenilemeye yetecek düzeye ulaştığını savundu.
Hayat pahalılığına da dikkat çeken Saadet Partisi Akhisar İlçe Başkanı, asgari ücretin güncel fiyatlar karşısında hızla eridiğini belirterek, iktidar temsilcilerine “Pazarda, markette etiketleri gerçekten görüyor musunuz?” sorusunu yöneltti. Özellikle şeker fabrikalarının özelleştirilmesi, gübre, mazot ve ilaç gibi tarımsal girdilerdeki ciddi artışların hem üreticiyi hem tüketiciyi nefes alamaz hale getirdiğini söyleyen Dursun, temel gıda ürünlerindeki fiyat dalgalanmalarının da bu yanlış politikaların sonucu olduğunu ifade etti. Vatandaşın artık günlük geçim derdine odaklandığını kaydeden Dursun, “Mutfaktaki yangını görmeden makro rakamlarla övünen hiçbir bütçenin toplumda karşılığı yok” dedi.
Ali Dursun, Saadet Partisi olarak 2026 bütçesini tümüyle reddettiklerini vurgulayarak, bütçenin üretimi, istihdamı, adaleti ve gelir dağılımında dengeyi önceleyen bir anlayışla yeniden ele alınması gerektiğini dile getirdi. Kalıcı çözümün, borç ve faize dayalı ekonomi modelinden vazgeçilerek katma değeri yüksek üretime yönelmekten geçtiğini savunan Dursun, “Millet, kendisine bedel ödeten bu gidişata sandıkta mutlaka dur diyecektir” ifadelerini kullandı. Saadet Partisi Akhisar İlçe Teşkilatı’nın, yerelde de bütçe politikalarının vatandaş üzerindeki etkilerini izleyerek raporlaştıracağını belirten Dursun, ekonomik dar boğazdan çıkış için samimi ve tutarlı bir reform programı çağrısını yineledi.