Dr. Göktan AY: “YÖK’ün 25 Maddelik Yeni Teklifi Çok Eksik!..”

Yükseköğretimle ilgili çeşitli düzenlemeler yapan 25 maddelik kanunu teklifi TBMM'ye sunuldu. Yapılan düzenlemeleri, eğitim-sanat-müzik köşe yazarımız İTÜ TMDK E. Öğr.Üy. Dr. Göktan Ay ile konuştuk.

Kültür-Sanat 26.12.2025 00:08:00 0
Dr. Göktan AY: “YÖK’ün 25 Maddelik Yeni Teklifi Çok Eksik!..”

ENPOLİTİK: “Öğretim üyelerinin emeklilik yaş haddinin 72 olarak belirlenmesi doğru mu?”

AY: Bu madde çok tartışılıyor. Genç akademisyenler  yaşın uzatılması ile önlerinin tıkanacağını ve uzun yıllar kadro açılmayacağını söylüyorlar. Ama, iyi ve üretici olduğu bir dönemde yaş haddinden ayrılan Öğr.Üyesi, mesleki ve maddi sebeplerle Vakıf Üniversitesi’ne geçiyor, çok sevdiği üniversiteden ayrılıyor. Benim de 2 yıl önce başıma geldi. İTÜ TMDK’da 2 yıl daha çalışmak istedim, ama YÖK tarafından çıkarılan “Emekli Sözleşmeli  Çalışma” yönetmeliği/maddeleri mühendislik vb. dallara göre yazıldığı için çok ağırdı, “sanat ve müzik alanında” bir akademisyenin alınması çok zordu ve olmadı. 

Bu madde -şimdilik- gençlerin önünü tıkamaz, çünkü Öğr.Üy.’ni (Dr.Öğr.Üy., Doç. ve Prof.) kapsıyor…Bir kelime her şeyi değiştirir. Eğer TBMM Genel Kurulu’nda “Öğr.Üyesi” yerine “Öğr. Elemanı” yapılırsa Öğr. Gör. ‘de kapsayacaktır. 

ENPOLİTİK: “Üniversitelerin, yurtdışında kurulan akademik birimlerinde görev alacak öğretim elemanlarına, üniversite yönetim kurulunun kararı ve Yükseköğretim Kurulunun onayıyla, birer yıllık sürelerle 10 yıla kadar aylıklı izin verilmesi sağlanıyor.” Olumlu mu?

AY:  
“YURTİÇİNDE VE DIŞINDA GÖREVLENDİRMELERDE UYULACAK ESASLARA İLİŞKİN YÖNETMELİK
(Resmi Gazete Tarihi: 07.11.1983 Resmi Gazete Sayısı: 18214)

MADDE 7. Yurtdışında görevlendirilenler; kendilerine verilen onaylanmış çalışma programına göre düzenleyecekleri ayrıntılı faaliyet raporunu yurda dönmelerinden sonra bir aylık süre içinde bilimsel bir toplantıda sunmak üzere bağlı bulundukları rektörlüklere vermekle yükümlüdürler.


MADDE 8. Hükümetlerarası (Hükümetler arası) kültür anlaşmalarına göre veya üniversitelerin yurtdışı üniversitelerle yaptığı ve Yükseköğretim Kurulunca onaylanmış bulunan anlaşmalar gereğince yapılacak yurtdışı görevlendirmeler ve 2547 sayılı Kanun'un ilgili maddeleri uyarınca yapılacak yurtdışı görevlendirmeler bu Yönetmelik'te geçen sınırlamalara tâbi değildir.”

Yeni maddeyle süre 10 yıla çıkarılmaktadır. Yorum yapamıyorum. 

 

ENPOLİTİK: “Ücretli veya ücretsiz olarak yazdırdığı tez, kitap veya projeyle akademik unvan alanların unvanları tespitin yapılması akabinde geri alınacak.” maddesi ülkemizde uygulanabilecek mi?

AY:  Yıllardır çok konuşulan, iddia edilen ama sonuçsuz kalan bir konudur. Tez yazdıranlara 10 bin TL para cezası verileceği yazılmıştır. Şu anda duyduğumuz piyasası 30 bin TL’den başlamaktadır. Kanunsuzlar yine kazanmaktadır. Daha intihal yapanların ünvanları iptal edilmemişken, idarecilerin, Prof.’un Doç.’e, Doç.’in Dr.Öğr.Üy.’ne ve hepsinin Arş.Gör.’e tahakkümü varken, tez yazdıranları kim şikayet edecek, kim tespit edecektir. 

ENPOLİTİK: “Hastanesi olmayan vakıf üniversitelerine, hastane kurabilmesi için tanınan 5 yıllık süre Cumhurbaşkanlığı kararıyla yeniden uzatılması doğru mu?” 

AY: Hastane konusu karmaşıktır. Yöneticilere ve akademisyenlere döner sermayeden ek maaş/ücret kazandırdığı için tercih edilmektedir. Ancak sağlık konusu çok önemlidir. Kadrolaşma, mekan-araç,gereç-laboratuvar, liyakatli akademisyen bulma vb. yeterli ise elbette kurulabilir.

Ama “kurmak için kurmak” doğru değildir. “Kervan yolda düzülür” anlayışı ile yola çıkılmamalıdır.

ENPOLİTİK: “Üniversiteden kaydı silinenlere yeniden kayıt hakkı tanınmaktadır.” Af çözüm olacak mı?

AY: Özellikle Corona ile başlayan süreçte, ülke ekonomisi de bozulmuş: pahalılık, ev fiyatlarının yükselmesi, yurtların yetersizliği, geçim sıkıntısı vb. 2024/2025 döneminde 800 bin öğrenci, resmi rakamlara göre ise son beş yılda toplam 324 bin 821 üniversite öğrencinin kaydını dondurduğu bilinmektedir. Ancak, daha önce çok fazla getirilen aflar için yapılan açıklamalara göre, af ile dönenlerin %20’si başarılı olmaktadır. Bu af çıksa bile bu ekonomik şartlarda çok fazla öğrencinin geri dönebileceğini sanmıyoruz.

ENPOLİTİK: “Ankara'da, Ziraat Finans ve Teknoloji Üniversitesi adı altında yeni bir Vakıf Üniversitesi kurulmaktadır.” Doğru bir yapılanma mı?

 AY: Yine 3 bilinmeyen bir araya getirilerek Üniversite kurulmaya çalışılmaktadır. Ziraat ayrı bir alan Finans ayrı bir alan Teknoloji başka bir ayrı alandır. Bu üçlüden enerji doğmayacağı gibi, rektör de atayamazsınız. “Hangi alanda atarsanız başarılı olabilir?” sorusu bitmez. Örnek vereyim: “Ankara Müzik Üniversitesi” kuruyoruz diye yola çıkılmış, sonra nedense “Güzel Sanatlar” eklenmiştir. Müzik ve Güzel Sanatlar alanı birleşince enerji doğmamıştır. Ve 2 dönemdir Müzik alanı rektör atanmaktadır. Madem böyle bir kanun teklifi var. Gelin doğru isimlendirmeyi yapalım ve kurumlarda rahat etsin:

‘Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi’ ismi ‘’Müzik ve Sahne Sanatları Üniversitesi’ olarak değiştirelim, “Güzel Sanatlar Alanı” ayrılarak, Ankara’da eksikliği duyulan ‘Ankara Güzel Sanatlar Üniversitesi’ kuralım. Fırsattır…

ENPOLİTİK: “315 sayılı Güvenlik Soruşturması Kanuna madde eklenerek, öğretim elemanlarının da öğretmenler gibi güvenlik soruşturmasıyla alınması sağlanmaktadır.”

AY: Bunda bir itiraz olmamalı. Ülkemizin jeopolitik konumu nedeniyle doğru bir karardır. 

Buna bağlı olarak akademisyenleri ilk girişte (Arş.Gör.) ve her 5/10 yılda bir ‘Kişisel Karakter Analizi’ne alınmasında, 

yine ilk girişte ‘intihal, 2547 say.kan., disiplin suçları, taciz, depotizm vb.” bilgiler okutulmalı, ‘okudum, anladım’ denilerek imzalatılmalı ve dosyasına konulmalıdır ki, yarın ‘bilmiyordum” denilmesin.

ENPOLİTİK: “Yüksek öğretimde eğitim süresinin 4 yıldan 3 yıla indirilecek, 

AY: Sn. Erol Özvar bu konuda; “Bazen akıllara takılabiliyor, 'Acaba krediler azalacak mı? Daha mı az ders görülecek? Hayır, daha az eğitim ve öğretim olmayacak. (240 AKTS ile mezun olacaklar) Ama biz bir seneden daha fazla istifade etmek istiyoruz. Böylelikle hem mali açıdan, harcamalar bakımından ciddi bir tasarrufta bulunacağımıza hem de öğrencilerimizin daha kısa sürede hayata atılmasına imkan verecek bir model üzerinde durduğumuzu ifade etmek isterim." diyor.

Burada zaten başarılı öğrenciler üst sınıftan ders alarak erken mezun olabiliyordu. Bu çalışmanın farkı ne olacak?, bekliyoruz, bakacağız…

Yine Sn.Özvar’ın en çok tartışılan açıklaması da şu konu oldu: “'Bir sene içinde 3 sömestir mantığıyla, 14 haftayı biraz daha kısaltarak ama öğrencinin alacağı kredileri, yapacağı projeleri, yapacağı çalışmaları kısaltmadan, eylülde başlayıp temmuzda bitecek şekilde 11-12 haftalık bir sömestir mantığıyla programları yeniden düzenliyoruz.”

Sadece tatilde araştırma, derleme, çalışma yapan akademisyenlerin yazın da ders vereceklerinin açıklanması ve sorulmadan, gerekçeleri açıklanmadan yapılması, emri vaki olarak “düzenliyoruz” denilmesi çok tepki aldı. Keşke bu konuda bir kamuoyu araştırması yapılsaydı…Gelişmeleri takip edeceğiz…

ENPOLİTİK: Sonuç olarak ne dersiniz?

AY:  Yaş haddi dışındaki maddelerin ne akademiye ne akademisyene bir yararı olmayacaktır. Özellikle, son on yıldır “Akademik Zam” almayan kesimin beklediği madde yoktur. Bu maddelerin liyakata, üretime, kaliteye vb. yararı da olmayacaktır. 

ENPOLİTİK: Teşekkür ederiz.

AY: Bu fırsatı verdiğiniz için teşekkür ederim.

 

Cuma 9.8 ° / 3.6 °
Cumartesi 5.6 ° / 4.7 °
Pazar 7.6 ° / 4.8 °