CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI OKTAY, ASGARİ ÜCRET ARTIŞINI ETKİLEYECEK ENFLASYON TAHMİNİNİ AÇIKLADI

CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI OKTAY, ASGARİ ÜCRET ARTIŞINI ETKİLEYECEK ENFLASYON TAHMİNİNİ AÇIKLADI

Oktay, “2002 yılında 9 bin 279 dolar olan satın alma gücü paritesine göre kişi başına gelirimizi program dönemi sonunda yaklaşık 44 bin dolar düzeyine çıkarmayı amaçlıyoruz” değerlendirmesini yaptı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, TBMM Genel Kurulu’ndaki 2023 yılı bütçe görüşmelerinde; asgari ücret artış oranını yakından ilgilendiren yıl sonu enflasyon hedefi ile ilgili “TÜFE yıllık artış oranının yıl sonunda Orta Vadeli Program hedeflerimizle uyumlu olarak yüzde 65 civarında gerçekleşeceği; takip eden aylarda yıllık enflasyonun peyder pey gerileyeceği öngörülmektedir” dedi. Oktay, işsizlik oranı ile ilgili olarak da “2025 yılında yüzde 9,6 seviyesinde gerçekleşmesi tahmin edilmektedir” diye konuştu. “Ekonomiyi büyütüp refahı tabana yaymayı amaçlayan politikalarla kişi başına düşen milli geliri tekrar 10 bin doların üzerine çıkartıyoruz” ifadelerini kullanan Oktay, “2002 yılında 9 bin 279 dolar olan satın alma gücü paritesine göre kişi başına gelirimizi program dönemi sonunda yaklaşık 44 bin dolar düzeyine çıkarmayı amaçlıyoruz” değerlendirmesini yaptı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, TBMM Genel Kurulu’ndaki 2023 yılı bütçe görüşmelerinde; asgari ücret artış oranını yakından ilgilendiren yıl sonu enflasyon hedefi ile ilgili “TÜFE yıllık artış oranının yıl sonunda Orta Vadeli Program hedeflerimizle uyumlu olarak yüzde 65 civarında gerçekleşeceği; takip eden aylarda yıllık enflasyonun peyder pey gerileyeceği öngörülmektedir” dedi. Oktay, işsizlik oranı ile ilgili olarak da “2025 yılında yüzde 9,6 seviyesinde gerçekleşmesi tahmin edilmektedir” diye konuştu. “Ekonomiyi büyütüp refahı tabana yaymayı amaçlayan politikalarla kişi başına düşen milli geliri tekrar 10 bin doların üzerine çıkartıyoruz” ifadelerini kullanan Oktay, “2002 yılında 9 bin 279 dolar olan satın alma gücü paritesine göre kişi başına gelirimizi program dönemi sonunda yaklaşık 44 bin dolar düzeyine çıkarmayı amaçlıyoruz” değerlendirmesini yaptı.

TBMM Genel Kurulu’nda; 2021 Yılı Kesin Hesap Kanun Teklifi ve 2023 Yılı Bütçe Kanun Teklifi görüşülüyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, HDP Eş Genel Başkanları Mithat Sancar ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de Genel Kurul’da görüşmeleri takip ediyor.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Genel Kurul’da şunları söyledi:

“KOMİSYONDA 230 SAAT SÜRDÜ: 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi, Plan ve Bütçe Komisyonunda 230 saat süren 21 birleşim sonunda son şeklini almıştır. 36 gün boyunca yoğun mesai yapan Plan ve Bütçe Komisyonumuzun Değerli Başkan ve Üyelerine, tüm milletvekillerine, süreci birlikte yürüttüğümüz Bakan arkadaşlarıma, kamu kurumlarımızın temsilcilerine ve Komisyon çalışanlarına verdikleri emek ve katkıları için bir kez daha teşekkür ediyorum.

ADİL VE SOSYAL ANLAYIŞA SAHİPTİR: 2023 bütçe kanunu teklifimizin temel misyonu; insanımızı küresel belirsizliklerden ve risklerden koruyacak, her kesimden vatandaşımızı kollayacak bir mali altyapı oluşturmaktır. Bütçe teklifimiz, milletimizin ihtiyaçlarına odaklanan bir bütçe olarak, adil ve sosyal bir anlayışa sahiptir. Bu kapsamda toplumun tüm kesimlerine hitap eden, sahip çıkan programlar, destekler ve ödenekler içermektedir.

100’üncü yılın bütçesi; yatırım, üretim, istihdam, ihracat ve büyüme odaklı bir yapıdadır. Bütçemiz kalem kalem işçisinden işverenine, çiftçiden esnafa emekliye, öğretmenlerimizden emniyet güçlerimize, KOBİ’lerimizden sanatçılarımıza; genci, yaşlısı dezavantajlı tüm bireyleriyle 85 milyonun bütçesidir. Bu toprağın bağrında sıradağlar gibi duran şehitlerimizin aziz hatırasına sahip çıkarak terör bataklıklarını kurutan Türkiye’nin bütçesidir.

TALEPTEKİ ZAYIFLAMA KÜRESEL ENFLASYONU DÜŞÜRECEK: ABD Merkez Bankası Başkanı, faiz artırımında yavaşlamanın bu ay içerisinde başlayabileceğini açıklamıştır. Olası bir durgunluğu dizginlemeye yönelik benzer politikaların 2023 yılında yaygınlaşması beklenmektedir. Bununla birlikte, petrol ve diğer emtia fiyatlarındaki gerilemenin etkisi başta olmak üzere öncü veriler, küresel enflasyon görünümünde iyileşmeye işaret etmektedir. Talepteki zayıflamanın da önümüzdeki dönemde küresel enflasyonu düşürücü etkisinin olacağı değerlendirilmektedir.

SON 50 YILIN EN YÜKSEK BÜYÜME HIZI: Türkiye 2021 yılında ise güçlü sağlık altyapısı sayesinde aşılamaya hız kazandırarak yılın ikinci yarısından itibaren kontrollü normalleşme dönemine geçmiştir. Sanayide çarkları durdurmadan üretime ve ihracata hızla devam edilmesi ile firmalar ve hane halkına verilen desteklerin etkisiyle ekonomimiz yüzde 11,4 büyüyerek son elli yılın en yüksek büyüme hızına ulaşarak kesintisiz büyümesini sürdürmüştür. Ukrayna'daki savaşın olumsuz etkileri, salgın tarafından hali hazırda zarar görmüş dünya ekonomisinin toparlanmasını engellerken, 2022 yılının ilk dokuz ayında yüzde 6,2 oranında büyüyen Türkiye ekonomisi harcamalar yönüyle değerlendirildiğinde orta vadeli program hedefleriyle uyumlu hareket etmiştir… Bu dönemde iç talebin büyümeye katkısı 4,2 puan düzeyinde olurken, özel önem verdiğimiz ve ekonomi politikamızın önemli yapıtaşlarından biri olan net mal ve hizmet ihracatının büyümeye katkısı ihracatçılarımız ve turizm sektörünün yüksek performansı ile 2 puan düzeyinde gerçekleşmiştir.

TÜFE YIL SONUNDA YÜZDE 65: 2022 yılı Ocak-Ekim döneminde birikimli TÜFE artış oranı yüzde 57,8 olarak kaydedilmiştir. Bu eğilimde kur gelişmelerinin birikimli etkileri, Rusya-Ukrayna savaşına bağlı olarak yüksek oranda artan enerji ve gıda fiyatlarının yansımaları ve tedarik zincirlerindeki aksaklıklar belirleyici olmuştur. Bununla birlikte, enflasyonist dinamikler yakından incelendiğinde, yılın ilk çeyreğinde ortalama yüzde 7 civarında olan aylık enflasyonun, yılın ikinci çeyreğinde yüzde 5 ve yılın üçüncü çeyreğinde ortalama yüzde 2,3 seviyesine gerilediği görülmektedir. Diğer bir ifade ile yılın ikinci yarısında aylık enflasyonların yılın ilk yarısına göre belirgin şekilde gerileme eğilimine girdiği gözlenmektedir. TÜFE yıllık artış oranının yıl sonunda OVP hedeflerimizle uyumlu olarak yüzde 65 civarında gerçekleşeceği; takip eden aylarda yıllık enflasyonun peyder pey gerileyeceği öngörülmektedir.

ENERJİ FİYATLARINDAKİ OLUMSUZ YANSIMA OLMASAYDI CARİ İŞLEMLER DENGEMİZ FAZLA VERECEKTİ: 2022 yılında da enerji ithalat birim değerleri tarihsel ortalamaları düzeyinde devam ediyor olsaydı, 2022 yılı Ocak-Eylül döneminde 73,1 milyar dolar seviyesinde gerçekleşen enerji ithalat tutarı yarıdan fazla azalarak 31,9 milyar dolar seviyesinde gerçekleşecekti. Diğer bir deyişle, küresel jeopolitik gerilimlerin fiyatlar üzerinden dış ticaret ve cari dengemize yılın ilk dokuz ayında yaklaşık 41,2 milyar dolarlık olumsuz bir yansıması olmuştur. Sonuç itibarıyla küresel enerji fiyatlarındaki bu olumsuz yansıma olmasaydı cari işlemler dengemiz fazla verecekti.

ENERJİ ÜRETİMİNDE DÜNYADAKİ SIRALAMAYI AÇIKLADI: Tarımdan turizme, sosyal politikalardan sanayiye her alanda yıl içinde sağladığımız kazanımların sadece öne çıkanlarına değinmek isterim. Rize-Artvin Havalimanı, Tokat Havalimanı ve 1915 Çanakkale Köprüsü’nü tamamlayarak hizmete açtık. Savaş sebebiyle Ukrayna limanlarına sıkışmış 25 milyon ton tahılın sevkiyat düğümünü İstanbul'da çözdük. Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından yapımı tamamlanan 34 hidroelektrik santrale ek olarak Konya-Avşar Hadimi Barajı ve yükseklik bakımından Türkiye'de birinci, dünyada 5'inci sırada yer alan Yusufeli Barajı ve Hidroelektrik Santralini ülkemize kazandırdık. Hidroelektrikte Avrupa’da 2’nci, dünyada 9’uncu; jeotermal enerjide Avrupa’da 1’inci, dünyada 4’üncü; rüzgâr enerjisinde Avrupa’da 7’inci, dünyada 12’nci; güneş enerjisinde ise Avrupa’da 8’inci, dünyada 16’ncı sırada yer almaktayız.

ŞIRNAK’TA PETROL SAHASI: Çukurova petrol sahasında rezerv değeri yaklaşık 800 milyon dolar olan petrol keşfini gerçekleştirdik. Bölgedeki üretilebilir petrol rezervinin yaklaşık 8 milyon varil olduğunu öngörüyoruz. 2022 yılında şehit Astsubayımız Esma Çevik’in ismini verdiğimiz dünya genelinde en büyük petrol sahası keşiflerinden birini Şırnak’ta gerçekleştirdik.  Diğer taraftan, yerli teknolojinin güç kaynağı olması beklenen yerli lityum için Eskişehir Kırka'da 600 tonluk, Balıkesir Bandırma'da 100 tonluk olmak üzere 700 tonluk yıllık kapasiteli lityum karbonat üretim tesislerinin kurulmasına yönelik çalışmaları ilerlettik.

YERLİ GAZ YILIN İLK ÇEYREĞİNDE: Filyos Doğal Gaz İşleme Tesisi'nde sona yaklaştık.  Batı Karadeniz’de 2 bin 200 metre derinliği ve 170 kilometre uzunluğuyla dünyanın en derin ve en uzun deniz tabanı iletim sistemini inşa ediyoruz. Tesisin deniz tarafındaki iletim hatlarını bitirdik, test ve devreye alma işlemlerine başladık. BOTAŞ boru hattıyla Karadeniz'in 170 kilometre açığından gelecek yerli gazımızı gelecek yılın ilk çeyreğinde ulusal doğal gaz iletim sistemine vermek için gün sayıyoruz.

MİLLİ GELİR TEKRAR 10 DOLARIN ÜSTÜNE ÇIKIYOR: Ekonomiyi büyütüp refahı tabana yaymayı amaçlayan politikalarla kişi başına düşen milli geliri tekrar 10 bin doların üzerine çıkartıyoruz.

TOGG 2023’ÜN İLK ÇEYREĞİNDE YOLLARDA: TOGG'u 2023'ün ilk çeyreğinin sonunda yollarda görmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.  Üretim kampüsü ise tam kapasiteye ulaştığında her yıl 175 bin araç üretilmesi, 4 bin 300 kişiye doğrudan, 20 bin kişiye dolaylı istihdam sağlanması hedeflenmektedir.  2020 yılında temeli atılan ve geçen yılki bütçe sunuşumda açmayı planladığımızı zikrettiğimiz Lityum İyon Pil Üretim Tesisi Aspilsan Enerji’de seri üretime geçilmiştir.

Tarımsal destek miktarını 39,2 milyar liraya yükselterek son yirmi yılda çiftçimize cari değerlerle yaklaşık 500 milyar liraya yakın tarımsal destek sağladık. Tarım ürünlerindeki net dış ticaret fazlası 2021 yılında 7,2 milyar dolar, son 20 yılda ise toplam 87 milyar dolara ulaşmıştır.

Öğretmenlik Meslek Kanununu yürürlüğe koyduk, böylece öğretmenlerin kariyer imkânlarını genişlettik.  Yürürlüğe koyduğumuz Öğretmenlik Meslek Kanunu ile birlikte öğretmenlerimiz, uzman öğretmen olduklarında maaşlarında 2023 yılında yaklaşık 2 bin 250 lira, başöğretmen olduklarında ise yaklaşık 4 bin 500 lira artış olacaktır.

ÇIRAK VE KALFA SAYISINDA 1 MİLYONA YAKIN ARTIŞ: Mesleki Eğitim Kanunu’nda yapılan iyileştirmeler ve öğrencilerimize sağladığımız desteklerle Aralık 2021’de 159 bin olan çırak ve kalfa sayısı bugün itibarıyla 1 milyon 108 bine yükselmiştir. Sınavla öğrenci alan eğitim kurumlarındaki doluluk oranları da yüzde 99’a ulaşmıştır. 2021 yılı sonunda tüm OSB’lerde ve sanayi sitelerinde mesleki eğitim merkezlerinin kurulumu da tamamlanmıştır.

KKM FİNANSAL İSTİKRARIMIZI GÜÇLENDİRDİ: Geçtiğimiz yılın aralık ayında uygulamaya koyduğumuz Kur Korumalı Mevduat ve Katılma Hesabı (KKM) şüphesiz öngörülebilirliği önemli ölçüde artırarak finansal istikrarımızı güçlendirmiştir.  KKM ile birlikte devreye aldığımız destekleyici enstrümanlar sayesinde döviz kurlarındaki dalgalanma en aza indirilmiş, döviz tevdiat hesaplarının toplam mevduatlardaki payı önemli ölçüde gerilemiş ve TL mevduatların ortalama vadesi uzamıştır.

VATANDAŞLAR FİYATLARDAN AZ ETKİLENSİN DİYE ENERJİDE SÜBVANSİYON: Dünyada giderek belirsizliklerin ve risklerin arttığı bu süreçte, kaynak ve güzergâh çeşitliliği anlamında sıvılaştırılmış doğalgaz konusunda yaptığımız yatırımlar, yer altı gaz depolarındaki sayı ve kapasite artışları, yenilenebilir enerji yatırımlarımız sayesinde enerji arz güvenliği sorununu en az hisseden ülkelerden biri olduk.  Yine de enerji arz güvenliğimizi sürdürmek ve daha rekabetçi fiyatlardan enerji temin edebilmek için ithalat güzergâhlarımızı çeşitlendirme noktasında başta Azerbaycan olmak üzere kaynak ülkelerle görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Bunun yanı sıra, küresel enerji fiyatlarında yaşanan önemli artıştan vatandaşlarımızın asgari seviyede etkilenmesi için mevcut fiyatlar çerçevesinde vatandaşlarımıza doğalgazda yüzde 75, elektrikte ise birinci kademede yüzde 50 sübvansiyon sağlıyoruz.

KİŞİ BAŞI GELİRDE 44 BİN DOLAR VAADİ: 2023-2025 yıllarını kapsayan Orta Vadeli Programla, küresel çapta yaşanan zorlu sınamalara rağmen ülkemizi hedeflerine en sağlıklı şekilde ulaştırmayı ve bu süreçteki kazanımlarımızı da korumayı amaçlamaktayız… 2023 yılında hedeflediğimiz büyüme artışı ile 2002 yılında 9 bin 279 dolar olan satın alma gücü paritesine göre kişi başına gelirimizi program dönemi sonunda yaklaşık 44 bin dolar düzeyine çıkarmayı amaçlıyoruz.

İŞSİZLİK 2025’TE YÜZDE 9,6 SEVİYESİNE İNEBİLECEK: Program dönemi boyunca istihdamın yıllık ortalama 890 bin kişi artması ve işgücüne katılım oranlarındaki öngörülen artışa rağmen işsizlik oranının kademeli olarak gerileyerek 2025 yılında yüzde 9,6 seviyesinde gerçekleşmesi tahmin edilmektedir.

CARİ AÇIKTA HEDEF YÜZDE 1,5: Orta Vadeli Programımızın uygulama sürecinde, politikalarımızda göstereceğimiz kararlılıkla, bütçe açığımızın da GSYH’ye oranını program dönemi sonunda yüzde 1,5 düzeyine indirmeyi hedefliyoruz.

AB ülkelerinde yüzde 86,4 gibi nispeten yüksek bir seviyede seyreden Avrupa Birliği (AB) tanımlı borç stokunun GSYH’ye oranı, ülkemizde 2022 yılı ikinci çeyreği itibarıyla yüzde 39,3’tür… 2022 yılında AB tanımlı genel yönetim borç stokunun GSYH’ye oranının bir önceki yıla göre 5,1 puan azalarak yüzde 36,7 olarak gerçekleşmesini ve 2025 yılında yüzde 32,1’e gerilemesini hedeflemekteyiz.

SAYIŞTAY’IN TESPİTLERİYLE İLGİLİ ÇALIŞMA YAPILIYOR: Sayıştay raporlarında eleştirilen hususların kamu idarelerince yerine getirilmesini sağlamak amacıyla Cumhurbaşkanlığı koordinasyonunda hem Strateji ve Bütçe Başkanlığında hem de Hazine ve Maliye Bakanlığı bünyesinde çalışmalar yürütülmektedir.  Bu birimlerimizce her bir Sayıştay bulgusu üzerinde gerekli çalışmalar yapılmaktadır. Eleştiri konusu bulguların yerine getirilmesini sağlamak amacıyla hem personel eğitim çalışmaları hem de ön mali kontrolü sağlamaya yönelik bilişim sistemleri oluşturulması çalışmaları devam etmektedir.

2023’DE BÜTÇESİ YÜZDE 58 ARTTI, ÖNÜMÜZDEKİ YIL FAİZE 565 MİLYAR LİRA ÖDENECEK: 2023 yılı bütçemizde; bütçe Giderleri 4 trilyon 469,6 milyar lira, bütçe gelirleri 3 trilyon 810,1 milyar lira, bütçe açığı 659,4 milyar lira olarak öngörülmüştür. 2022 yılına göre (ek bütçe dahil) 2023 yılı bütçe ödenekleri yüzde 57,9 artmaktadır.  2023 yılı bütçe giderlerinin ekonomik sınıflandırmaya göre dağılımı ise şöyledir; personel giderleri 952,3 milyar lira, Sosyal Güvenlik Kurumlarına devlet primi giderleri 150,4 milyar lira, mal ve hizmet alım giderleri 318,7 milyar lira, cari transferler 1 trilyon 682 milyar lira, sermaye giderleri 315,8 milyar lira, sermaye transferleri 37,3 milyar lira, borç verme giderleri 359,2 milyar lira, yedek ödenekler 88,2 milyar lira ve faiz giderleri 565,6 milyar liradır.

MAZOT DESTEĞİ YÜZDE 282, GÜBRE DESTEĞİ 140 ARTACAK: 2023 yılında bütçemizden tarıma ayrılan toplam kaynağı 142,9 milyar liraya yükseltiyoruz. Bu çerçevede; tarımsal destek programları için 54 milyar lira, tarım sektörü yatırım ödenekleri için 40,4 milyar lira, tarımsal kredi sübvansiyonu, müdahale alımları, tarımsal KİT ve ihracat destekleri için 48,5 milyar lira kaynak tahsis ediyoruz…. 2023 yılı bütçesinde 2022 yılı bütçesine göre mazot desteğini yüzde 282, gübre desteğini yüzde 140 oranında artırıyoruz. Bu çerçevede mazot desteği için 12 milyar lira ve gübre desteği için 4,9 milyar lira olmak üzere toplam 16,9 milyar lira ödenek öngörüyoruz.

ASGARİ ÜCRETİN VERGİ DIŞI TUTULMASININ MALİYETİ 300 MİLYAR LİRA: Sosyal devlet ilkesi gereği toplum kesimlerine 2023 yılında sağlayacağımız refah katkısı yaklaşık 1 trilyon 140 milyar liraya ulaşmaktadır. Bu tutar bütçenin yaklaşık yüzde 25,6’sına tekabül etmektedir.  Bu kapsamda 2023 yılında; doğalgaz ve elektrik sübvansiyonları için 530 milyar lira, Asgari ücretin vergi dışı tutulmasıyla 300 milyar lira, yaşlı, engelli, emekli, dul ve yetimler gibi toplum kesimlerini korumak amacıyla yapılan vergi indirimleri kapsamında 51 milyar lira kaynak sağlanması öngörülmektedir.

MALİ DİSİPLİNDEN TAVİZ VERMEYECEĞİZ: 2023 yılı bütçemizin, ülkemizin kalkınması ve vatandaşlarımızın refahının artırılması doğrultusunda en kaliteli kamu hizmetlerine dayanak teşkil edeceğine inanıyoruz. Bütçemizin uygulanmasında bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da mali disiplinden taviz vermeyeceğiz.”

CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, Oktay’ın sunumunun ardından TBMM Başkanı Mustafa Şentop’tan “Sarayın temsilcisi olarak burada verdiği rakamların, ülkemizdeki kendisini dinleyen insanları yanıltacak beyanlar olduğunu gördüğümüzden, kendisinin yaklaşık 2 saatlik konuşmasına karşılık 1 dakikalık cevap vermek istiyorum” ifadeleri ile söz talebinde bulundu.

Ancak Şentop söz vermedi. Özkoç'un ısrarı üzerine Şentop, milletvekillerine daha sonra söz vereceğini söyledi ve Özkoç'un konuşma talebini ikinci kez geri çevirdi.