Tarih: 09.05.2025 07:17

CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN VE TÜRKİYE’NİN GÜNDEMİ

Facebook Twitter Linked-in

ÖZEL RÖPORTAJ

SÖYLEŞİ: ULUSLARARASI İŞADAMI VE POLİTİK GÖZLEMCİ ÇETİN AY İLE

Soru :  Sayın Çetin Ay, Türkiye siyasetinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ruh hali ve erken seçim ihtimali sıkça konuşuluyor. Bu süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?

Çetin Ay: Türkiye siyasetinde dönemsel değişim ve dönüşüm süreçleri kaçınılmazdır. Sayın Erdoğan uzun yıllardır etkili bir figür olarak siyaset sahnesinde yer aldı. Ancak siyaset, bireysel liderlikten çok toplumun eğilimlerine göre şekillenir. Bugün Türkiye’de seçmenin öncelikleri ve bakış açıları değişiyor. Bu durum, siyasi kararların da yönünü etkiliyor. Özellikle son yıllarda farklı siyasal yaklaşımların ve alternatif liderliklerin toplumda karşılık bulması, siyaset bilimi açısından dikkat çekici bir gelişme.

Soru: Halkın siyasal eğilimlerinde bir değişim gözlemliyor musunuz ?

Çetin Ay: Kesinlikle. Siyasal eğilimler sürekli değişim halindedir ama bazı dönemler köklü dönüşümlere sahne olur. Toplumlarda değişim ertelenebilir; fakat seçmenin zihinsel dönüşümü başladığında, artık değişimin ertelenmesi bir anlam taşımaz. Dönüşüm, değişimi geride bırakır. Bugün Türkiye’de, özellikle genç kuşaklarda, yeni siyasal düşünce biçimlerinin ve alternatif politik aktörlerin benimsendiğini görüyoruz. Bu, demokratik çeşitliliğin bir işaretidir ve siyaset bilimi açısından olumlu bir toplumsal olgunluk göstergesidir.

“Toplumun sesi, sandığın değil; zihnin dönüşümünde gizlidir...Çetin Ay""

Soru: Kulislerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ailesiyle yaptığı görüşmelerin ana konuları da konuşuluyor. Bu konuda bir değerlendirme yapabilir misiniz?

Çetin Ay: Elbette bu kişisel bir alan. Ancak liderlik psikolojisine göre, uzun süre görevde kalan figürler genellikle siyasi mirasın devri, sağlık durumu ve görev sonrası dönemle ilgili değerlendirmeler yapar. Bu, siyasi tarihte birçok örnekte gözlenmiş bir durumdur.
Soru: Erken seçim ihtimali hakkında görüşünüz nedir?

Çetin Ay: Teknik olarak erken seçim, anayasal ve siyasi dengelere bağlıdır. 2026 sonu veya 2027 başı sıkça dile getirilen tarihler arasında. Fakat erken seçimin gerçekleşmesi yalnızca teknik bir konu değil; siyasal talepler, toplumsal beklentiler ve demokratik mekanizmalar da bu süreci şekillendirecek. Son dönemde muhalefet partilerinin daha kapsayıcı ve gençlere hitap eden politikalar üretmesi, bu tartışmaları daha da anlamlı kılıyor. Siyasi denge arayışının bir sonucu olarak erken seçim ihtimali göz ardı edilmemeli.

Soru : Türkiye’nin siyasal geleceği için hangi adımların atılması gerektiğini düşünüyorsunuz?

Çetin Ay: Sağlıklı bir siyasal gelecek için üç temel adım önemlidir:
Birincisi, kişilere bağlı yönetim anlayışından kurumsallaşmış demokrasiye geçmek.
İkincisi, toplumu oluşturan tüm kesimlerin temsil edildiği bir sosyal sözleşme oluşturmak.
Üçüncüsü, özellikle gençlerin taleplerine uygun, yenilikçi politikalar geliştirmek. Bu noktada, toplumsal beklentilere daha duyarlı olan siyasal hareketlerin güç kazanması, demokratik sürecin doğası gereğidir. Gelecek, bu dinamiklerin bir araya gelmesiyle şekillenecektir.

Soru : Siyasetin yönünü kim belirleyecek sizce?

Çetin Ay: Siyasal yönelimler, bireysel tercihler, liderlerin kararları ve halkın kolektif eğilimlerinin bileşiminden oluşur. Ancak uzun vadede, dönüşüme açık ve toplumsal talepleri dikkate alan siyasal yaklaşımlar daha belirleyici olacaktır. Bu, Türkiye’nin yalnızca bugünkü değil, yarınki siyasal yapısını da etkileyecek.


Enpolitik : Sayın Ay, değerlendirmeleriniz için teşekkür ederiz.

Çetin Ay: Ben teşekkür ederim. Siyasal ve toplumsal süreçleri tarafsız bir gözle değerlendirmek her zaman önemlidir.

Editörün Notu:

Çetin Ay, Türkiye’de siyasal eğilimler ve toplumsal dönüşümler üzerine objektif analizler sunan bir gözlemcidir. Bu söyleşi, herhangi bir siyasi aidiyetten bağımsız olarak akademik değerlendirmeler ve toplumsal gözlemler içermektedir.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —