Tarih: 05.09.2022 14:00

KILIÇDAROGLU: DEVLETI SOYAN DANISMAN MI OLUR? ERDOGAN NIYE KONUSMUYOR?

Facebook Twitter Linked-in

CHP Genel Baskani Kemal Kiliçdaroglu, “Danisman seçiyorsun, neye göre seçiyorsun. Mali götüren danisman mi olur Allah askina. Devleti soyan danisman mi olur? Niye konusmuyor? Erdogan niye konusmuyor? Bunlari neden vermiyor mahkemeye. Hangi gerekçe ile vermiyor” dedi. Kiliçdaroglu, TÜIK’in açikladigi enflasyon verilerine dikkat çekerek, AKP ve MHP’ye “Peki bu ne? Hadi ENAG’i diyelim ki tartisiyor o kanat. Kendilerine Cumhur dedikleri kanat tartisiyor, ‘ENAG verileri dogru degil’ diye. Bu TÜIK nedir Allah askina” diye sordu.

CHP Genel Baskani Kiliçdaroglu, FOX TV’de Çalar Saat programinda bu sabah Ilker Karagöz’ün konugu oldu. Kiliçdaroglu, Karagöz’ün gündemdeki sorularina su yanitlari verdi:

“BAHÇELI NE DER ÖNEMLI DEGIL. ‘BUGÜN AZ YIYENLER, YARIN ÇOK YIYECEK…’ ITIRAF EDIYOR YANI.: Bahçeli ne der önemli degil. Elini tasin altina koymus birisi degil. Tek görevi var Erdogan a destek vermek. Ona biat etmis vaziyette. Bir partiyi bir kisiye biat ettiremezsiniz. Sadece gider Erdogan’a ‘Aldiginiz kararin arkasindayiz’ der. Öyle diyor zaten. Süleyman Sah Türbesi’ni kaçirirken de ayni sekilde oldu. Askeri hastaneler kapatilirken de ayni sekilde oldu. Dolayisiyla bugün az yiyenler, yarin çok yiyecek. Itiraf ediyor yani. Bugün az yiyen ne demektir, binlerce yoksul var demektir. Demek geçinemiyor. Arada bir mecburen dogrulari da söylüyor. Ben öyle anliyorum. TÜRK-IS’in belirledigi açlik siniri 6 bin 839 lira. Asgari ücret 5 bin 500 lira. Nasil oluyor bu? Açlik sinirinin altinda asgari ücret. Açlik sinirinin altinda. Demek ki bu ülkede bütün asgari ücretli ki bu ortalama ücret oldu ülkede, açlik sinirinin altinda çalisiyor.

BIZIM IÇIN CEHENNEM, ONLAR IÇIN CENNET OLDU: Türkiye’yi ucuz pazara dönüstürdüler, bizim için cehennem, onlar için cennet oldu. Düsünebiliyor musunuz? Kendi vataninda vatandas adeta cehennemi yasayacak. Pazarda, sofrada, elektrikte, gübrede her alanda. Elin oglu gelecek çok düsük paralarla burada krallar gibi yasayacak. Biz onlari besleyecegiz. Bana söyler misiniz? Cumhuriyet tarihinde böyle gariplikler oldu mu? Böyle bir tablo ortaya çikti mi? Bahçeli ne diyor buna?

AILEYE EN BÜYÜK KÖTÜLÜGÜ YAPANLAR BUNLAR: Bir sey daha söylemek zorundayim, kusura bakmasin Bahçeli diyorum. Ya derin yoksulluk diye bir kavram çikti ortaya. Derin yoksulluk. Yoksullugu biraktik, derin yoksulluk diye kavram ortaya çikti. Büyük kentlerin varoslarinda yüz binler var. Evine ekmek alamiyor, issiz güçsüz bu insanlar. Bu toplumda uyusturucu baronlarinin kol gezdigi, bunlarin da siyasal iktidar tarafindan kolladigi düzeni yasiyoruz biz. Ahlak temelden sarsildi, aile yapisi temelden sarsildi. Bunlar saniyorlar ki ‘Biz aileye saygi duyuyoruz’. Hayir efendim aileye en büyük kötülügü yapanlar bunlar. Gitsinler, açsinlar bosanma davalarina baksinlar. Evlerde huzur yok. Evlerde insanlar geçinemiyor artik. Bunlar görmüyorlar mi? Her seyi saray gibi görüyor. Saraya bakiyor, bir sürü insan var. Her birisinin dört, bes maasi var. Keyfi yerinde. Diyorlar ki ‘Herhalde Türkiye de böyle’. Böyle degil efendim. Bakin, oturun, konusun, bu insanlar ne olacak diye. En büyük tehlike çiftçiyi topraga küstürmek. Çiftçiyi topraga küstürürsen hepimiz aç kalacagiz.

BUYURUN KIMSE ALMIYOR. ELINDE KALDI FINDIK. : Çeltik, dedik ki, ‘20 lira fiyat verin’. 20 lira. Yani birinci boy olani. Orta boya diyorlar, ‘18 lira olabilir. Bunu istiyoruz diyor, makul bir karimiz var. Biz biliyoruz, alti ay sonra büyük zam gelecek. Hiç degilse önümüzü görelim’. Findikta da ayni tablo. 52 mi, 54 mü bir rakam açikladi. Buyurun, kimse almiyor. Elinde kaldi findik. Findikta bir numarayiz. Böyle bir tablo. Findik üretiminde bir numarayiz, findik fiyatini siz belirlemiyorsunuz, baskalari belirliyor. Baskalari dünyanin milyar dolarlarini kazanirken siz 2,5 milyar dolar bile kazanmiyorsunuz.

AÇIKÇA DEVLET SOYULUYOR SU ANDA. HER ALANDA SOYULUYOR: Efendim, bu sistemi degistirecegiz. Allah nasip ederse bu sistemi degistirecegiz. Biz oyumuz artsin atmasin bu seyde degiliz. Türkiye elden gidiyor. Türkiye’yi perisan ettiler. Sorun parti sorunu olmaktan çikti. Sorun bir Türkiye sorunudur. Alti liderin bir araya gelmesinin temel nedeni Türkiye’nin yasadigi sorunu asmaktir. Türkiye’nin yasadigi sorunu asmamiz için uzlasmamiz, bir araya gelmemiz lazim. Çözümü bulmamiz lazim. Çözümü halkla paylasmamiz lazim. Devletin saydam olmasi lazim, devlette liyakatin olmasi lazim. Ahlakli bir yönetimin olmasi lazim. Allah askina söyler misiniz? Bir açiklama yapildi, kimin eli kimin cebinde belli degil. Herkes mali götürmekle mesgul. Herkes ama. Seçime gidiyoruz, bunlar kaybedecekler, ne götürürsek kardir. Açikça devlet soyuluyor su anda. Her alanda soyuluyor. Bürokrati soyuyor, üç kagitçi bürokratini kastediyorum. Borsa araciligiyla soygunlar var. Orada zaten dünyanin soygunu var. Bu soygunlarin üzerine gidilmiyor. Niye gidilmiyor?

BIZ SARAYIN SAVCISI ISTEMIYORUZ. CUMHURIYET SAVCISI ISTIYORUZ: Saraya bagli. Savciya talimat verirler, dosyayi kapatin derler. Bu kadar basit. Biz sarayin savcisi istemiyoruz. Cumhuriyet savcisi istiyoruz. Cumhuriyet sözcügü kamu görevlileri arasinda sadece savciya verilmistir. Savci Cumhuriyeti ve degerlerini korumakla yükümlüdür. Cumhuriyete ve Cumhuriyetin degerlerine yapilacak her saldiriyi sorusturma konusu yapmak zorundadir. Yolsuzluk yapiyorlar, uyusturucu boranlari kol geziyor… Bunu da bütün vatandaslarimin bilmesini isterim. Her gelir grubuna göre uyusturucu pazarlaniyor Türkiye’de. Fakire ve en zengine.

IÇISLERI BAKANI ÇIKTI TELEVIZYONA, DEVLETIN TELEVIZYONUNA ÇIKTI: Türkiye böyle bir tabloyu hiç yasamamisti, hiç ama hiç yasamamisti. Böyle bir tabloyu böyle bir ülkeye nasil yasatirsiniz ya. Yolsuzluklar, yolsuzluktan mahkum olan kim var? Kim? Bu ülkenin Içisleri Bakani çikti televizyona, devletin televizyonuna çikti, ‘Bir siyasetçiye her ay 10 bin dolar rüsvet veriliyor’. Söyleyen ben degilim, bakkal Ahmet Efendi, apartman görevlisi Ismail Efendi de degil. Kim bunu yapiyor? Kim? Ayda 10 bin dolar rüsvet aldigini söyleyen Içisleri Bakani. Bu Içisleri Bakani ayda 10 bin dolar rüsvet alan adamla ilgili ne yapti? Hiçbir sey.

ERDOGAN’IN ILGILENMESI LAZIM: Erdogan’a dedim, ‘Al biraz ilgilen’ dedim. Ilgi bekliyor diye. Ilgilenmesi lazim. 10 bin dolar rüsvet alan kisiyi açiklayip, bu kisinin kimligini ve cumhuriyet savciligina dilekçe vermiyorsa, bu kisi rüsvetin ortagidir. Nokta. Baska olamaz zaten yani. Devleti yöneten kisi rüsvetçiyi korur mu? Rüsvetçiden yana tavir alir mi?

SADECE FOTOROMAN SÜLEYMAN’IN ISI DEGIL, YUKARIDAN GELEN TALIMATTIR: Istanbul Büyüksehir Belediyesi, Ankara Büyüksehir Belediyesi alindi. Degisti. Vatandasin taktiridir. Yolsuzluklar var miydi, vardi. Dosyalar var miydi, dosyalar da vardi. Dosyalar hazirlandi, Içisleri Bakanligi gönderdigi müfettisleri dosyalarin tamamini bize verin. Verdik, bir yildan fazla. Ne oldu bu dosyalar? Tamami kapatildi. Bu sadece fotoroman Süleyman’in isi degil, yukaridan gelen talimattir. Yukarindan gelen talimattir.

DEVLETI SOYAN DANISMAN MI OLUR? ERDOGAN NIYE KONUSMUYOR?: Danisman seçiyorsun, neye göre seçiyorsun. Mali götüren danisman mi olur Allah askina. Devleti soyan danisman mi olur? Niye konusmuyor? Erdogan niye konusmuyor? Bunlari neden vermiyor mahkemeye. Hangi gerekçe ile vermiyor.

TÜYÜ BITMEMIS YETIMIN HAKKINI YIYECEKSIN. GÖRECEK, BOGAZINDA KALACAK: Sarki söyledi diye hapse atiyorsun, milyar dolarlari götürüyor. Sirtini sivazliyorsun. Sonra da kalkiyorsun bana ahlak dersi veriyorsun. Hangi ahlaktan bahsediyorsun. Hangi erdemden bahsediyorsun. Hangi devlet yönetiminden bahsediyorsun sen. Ama bu millete sözüm var benim, onlarin tamaminin burnundan fitil fitil getirecegim. Tüyü bitmemis yetimin hakki yenir mi? Tüyü bitmemis yetimin hakkini yiyeceksin, bogazinda kalacak senin o. Görecek, bogazinda kalacak. Milyar dolarlarini yurt disina götüreceksin, oturacaksin bunlarla keyif süreceksin. Bay Kemal seyretmez, yemezler.

BU TÜIK NEDIR ALLAH ASKINA: Gizleyemezsiniz zaten. Gizleyemezsiniz. Enflasyonla mücadele kimin görevi? Yasaya göre fiyat istikrarindan sorumlu Merkez Bankasi. Merkez Bankasi kanunun dördüncü maddesi diyor ki, Merkez Bankasi’nin temel görevi fiyat istikrarini saglamaktir. Nokta. Merkez Bankasi fiyat istikrarini sagliyor mu? Merkez Bankasi diye bir banka mi var? Su anda Merkez Bankasi’nin adi banknot matbaasi. Habire para basip piyasaya sürüyor, o kadar. Herhangi bir önlem aliyor mu? Hiçbir önlemi yok Merkez Bankasi’nin. Dünyadan haberi yok Merkez Bankasi’nin. Devleti yöneten kisi Merkez Bankasi kanununda yer alan bu hükmü, bir kanun hükmünde kararname çikardi, ‘Fiyat Istikrar Komitesi kuruyorum’ dedi. Kim sana bu yetkiyi verdi? Gittik Anayasa Mahkemesi’ne Anayasa Mahkemesi iptal etti. Bir kuruma parlamentonun verdigi yetkiyi bir kisi çikiyor bir genelge ile ‘Ben orayi kapatiyorum, senden bu yetkiyi aliyorum, bu yapacak’ diye. Peki onlar yapti, fiyat istikrari saglandi mi? Saglanmadi. Peki bu ne? Hadi ENAG’i diyelim ki tartisiyor o kanat. Kendilerine Cumhur dedikleri kanat tartisiyor, ‘ENAG verileri dogru degil’ diye. Bu TÜIK nedir Allah askina.

BU ENFLASYONU KIM YAPTI? BAY KEMAL MI YAPTI?: Bir soru daha soralim, bu enflasyonu kim yapti? Bay Kemal mi yapti? Kim yapti? Meral Hanim mi, Temel Bey mi, Ali Babacan mi, Davutoglu mu yapti? Gültekin Bey mi yapti? Kim yapti bu enflasyonu? Yüzde 80-90’lara. Üretici enflasyonunu yüzde 150’lilere kim çikardi? Yüzde 160’lara kim çikardi? Hangi politika çikardi? Biz mi çikardik? Simdi dönüp bizi suçluyorlar. Arkadaslar biz devleti yönetmiyoruz. Yöneten sizsiniz. Size nasil yönetilmesi gerektigini de anlatiyoruz. Siz artik devleti yönetemiyorsunuz. Neden? Mali götürme telasi içinde devlet yönetilmiyor.

“CUMHURBASKANI KEMAL KILIÇDAROGLU, DIGER LIDERLER CUMHURBASKANI YARDIMCISI” FORMÜLÜ IDDIASI: Bu tartismalar olur. Köse yazarlari da ülkenin aydinlari da bir sekliyle kendilerine göre bir seyler yaziyor, çiziyorlar. Biz ama kendi aramizda bu konulari hiç görüsmedik. Kendi aramizda görüsmedigimiz konular konusunda benim özel bir düsüncem, altili masayi baglayacak özel bir düsünce ifade etmem dogru degil. Çünkü biz birbirimize söz verdik, birbirimize açik olacagiz.

SEÇIME HAZIRLIK VAR MI?: Biz su andan itibaren seçime hazirlaniyoruz. Biz seçim güvenligini saglamak için bütün sandiklarda görevli belirledik ve egitimini yapiyoruz su anda. Ben sizden ayrildiktan sonra Giresun’a gidecegim ve halkla konusacagim. Daha önce Samsun’daydim. Vezirköprü, Bafra, Havza, Amasra’ya gittim. Amasya’da gençlerle oturduk, konustuk. Kanaat önderleri ile bir araya geldim, kanaat önderleri ile konustuk. Onlar her türlü soruyu soruyorlar, biz de düsüncelerimizi açik ve net bir sekilde onlara aktariyoruz. Dolayisiyla toplumun her kesimi ile sicak ve samimi baglanti kuruyoruz. Biz seçime çalisiyoruz aslinda. Çünkü ne yapacaklari, nasil karar alacaklari da belli degil. Her an her sey olabilir Türkiye’de.

ÜNIVERSITELERIN KENDI KÜLTÜRLERI VARDIR: Bir saat sonra Türkiye’de ne olacagindan kimin seyi var. Her an her sey olabilir. Bakin egitim sistemini allak bullak ettiler, üniversiteleri perisan ettiler. Bogaziçi Üniversitesi dünya çapinda saygin bir üniversiteydi. Listelere, siralamalara girerdi. Bu üniversiteyi aldilar, berbat ettiler. Zorla ‘Ben seni bu makama getirecegim’. Kimsin sen arkadas ya? Üniversitelerin kendi kültürleri vardir. ODTÜ’nün kurulusundan bu yana gelen, geleneksellesen kültürleri vardir. Ankara Üniversitesi’nin kendi, Istanbul Üniversitesi’nin kendi kültürleri vardir. Siz bu kültüre müdahale edemezsiniz. Dogru degildir. Üniversiteler her türlü düsüncenin özgürce tartisildigi mekanlardir. Siz üniversiteyi ‘Benim dedigimi yapacak, benim gibi düsünecek’. Kapatin bütün okullari. Sen düsünüyorsun zaten. Digerleri düsünmesin. Bu insanin aklini kiraya vermesi demektir. Kimse kusura bakmasin biz aklimizi kiraya vermeyiz.

BEN GENÇLERDEN KORKMUYORUM: Gençlerden korkuyorlar. Ben gençlerden korkmuyorum. Gençlere diyorum, ‘Sizin hayalleriniz benim hedefim olacaktir’. Gençlerin hayal kurmasi lazim. Güzel bir Türkiye hayali kurmasi lazim. Güzel bir Türkiye hayali kurmasi lazim. Bir sairimiz demis ‘Insan hayal ettigi mühletçe yasar’ diye. Siz gençlerin hayalini çaldiniz ya. Birakin eglensin gençler, enerjilerini sanatçilari dinlerken bosaltsinlar ya. Meydana çikmayacaksin. Oturup konusmayacaksin. Sanatçiya gitmeyeceksin. Iki tane tweet attin sabahin köründe polis basacak evini, alacak savcinin önüne götürecek. Eline kelepçe vuracaksin.

TOPLUMA KORKU SALMAK ISTIYORLAR: Korku, topluma korku salmak istiyorlar. Bütün vatandaslarima söylüyorum. Hangi partiden olursa olsun. Korkunun ecele faydasi yoktur. Bunlar gidecekler. Herkesten sabir istiyorum. Tahrik edeceklerdir. Gençleri sokaga çekmek isteyeceklerdir, gençler taskinlik yapsin isteyeceklerdir. Polis gelecek vuracaktir. Dolayisiyla polise sunu söylemek isterim. Polis arkadaslarimiz dogal olarak amirlerinden, yöneticilerinden aldiklari talimatlari yerine getiriyorlar. Polis arkadaslar da bu düzenden memnun degiller.

ZOR DEGIL KEYIFLI BIR SEÇIM DÖNEMI OLACAK: Zor degil keyifli bir seçim dönemi olacak. Her sandikta bir görevlimiz olacak. Diger partilerin de görevleri olacak. Benim gençlerden bekledigim sadece su. Seçim günü sandiga gidin mutlaka oyunuzu kullanin. Mutlaka. AK Partililere ve MHP’ye geçmiste oy veren vatandaslara da sunu söylüyorum, sandiga gidin. Elinizi vicdaniniza koyun, oyunuzu öyle kullanin. Sorgulayin, hayati sorgulayin. Komsunuza, yakinlariniza, çiftçiye, emekliye, birlikte oturdugunuz apartman görevlisine, evlatlari üniversiteyi bitirip issiz gezen insanlara bakin ve oyunuzu öyle kullanin. Bir devlet bir kisinin iradesine teslim edilemez. Devleti bir kisinin iradesine teslim ederseniz bugünkü tablo ortaya çikar. Sorun A kisisi B kisisi olmaktan çoktan çikmis. Sorun sistem sorunu. Bu sistem sistem olmaktan çoktan çikmis.

BU MODEL HALKIN MODELIDIR. O NEDENLE BIZIM ITTIFAKIMIZIN ADI MILLET ITTIFAKIDIR: Parlamentoda bir irade var mi? Efendim oradakileri millet seçti. Hangi millet seçti? Liderler seçiyor degil mi?  Vatandas geliyor sadece altina mühür basiyor. Vatandas milletvekili seçmiyor ki, bunu biz de biliyoruz. Bu rejimin ve yapinin tümüyle degismesi lazim. Gerçek anlamda demokrasinin gelmesi lazim. Gerçek anlamda özgürlügün gelmesi lazim. Demokratik standartlari yükselttiginiz andan itibaren Türkiye’nin dinamizmini göreceksiniz. Çok kisa süre içinde kisi basina gelir artacak, issizlik azalacak, insanlar rahat edecek, üretenler ürettiklerinin degerinin karsiligini alacaklar. Bizim hayal ettigimiz ve kurmak istedigimiz düzenden besli çeteler, tefeciler, kamu özel isbirligi yapip devleti soyanlar memnun olmayacak. Biz bunlari biliyoruz zaten. Biz 85 milyonun memnun olacagi, kenetlenecegi, Türkiye’nin büyümesi için çalisacagi bir modeli kuracagiz. Bu model halkin modelidir. O nedenle bizim ittifakimizin adi Millet Ittifakidir. Milleti bir arada tutmak, heyecanlandirmak, milletin dinamizmini ekonomi, sanatta her alanda büyütmek. Türkiye’yi bir dünya markasi haline getirmek. Bizim asil hedefimiz bu.

EYT’LILERIN SORUNU: EYT’liler konusunu uzun yillardir dillendiriyorum. Çözülmesi gerektigi konusundaki düsüncelerimi de ifade ettim. Dolayisiyla bakalim. (EYT ile ilgili hazirlik var) Kesinlikle. EYT’lilerin sorunlarinin nasil çözülmesiyle ilgili bir hazirligimiz var tabii ki.

TASERONA KADRO: Kesinlikle tamamina kadro verilecek. Sözlesmeli ögretmen var, ücretli ögretmen var, kadrolu ögretmen var. Ne için? Neden bu standart farkli. Tamami kadrolu ögretmen olacak. Ögretmen yerde sürüklenmeyecek. Ögretmenleri bas taci etmeyen bir toplumun büyüme, gelisme sansi yoktur. Itibar, sayginlik kazanma sansi yoktur. Ögretmen eli öpülmesi gereken kisidir. Bizim evlatlarimizi yetistiren kisidir. Türkiye’yi aydinliga çikaran kisidir. Siz ögretmeni nasil yerde sürüklersiniz, ögretmene nasil el kaldirirsiniz. Ögretmen hak istiyor, ögretmen hak istemeyip de kim isteyecek?

Asgari ücretin altinda ücretli ögretmene para veriyorsunuz. Akil, mantik alacak sey degil. Bunlarin tamaminin degismesi lazim. Devleti yeniden insa edecegiz. Bütün kurumlariyla. Çürüyen kurumlarini yeniden ayaga kaldiracagiz. Çürümesine yol açan bütün olaylardan devleti arindiracagiz.

O FETÖ’NÜN SIYASI AYAGINI DA ÇIKARACAGIM ORTAYA. DEVLETI PERISAN ETTILER. BIR IPTE IKI CAMBAZ OYNUYORDU: KHK’lilarla ilgili daha önce grupta, diger yerlerde açiklama yaptim. Bir, kisiyi KHK ile üniversiteden atmissiniz, bunlara Baris Akademisyenleri deniyor. Bunlarin tamamini görev iade edecegiz. Yani kisi benim gibi düsünmek zorunda degil ki. Hele üniversite hocasi. Nasil düsünürse düsünsün. Benim evlatlarimi iyi yetistiriyorsa niye üniversiteden atayim ben. Iki, kisiyi almissiniz KHK ile atmissiniz, kamu görevlisi. Savciya gitmis. Savci takipsizlik vermis. Bununla ilgili hiçbir sey yok. Ne yapacaksiniz? Savciyi mi döveceksiniz? Savci diyor ki, ‘Burada suç yok’. Göreve iade edeceksiniz. Üç, KHK’li. Atmissiniz görevden. Savci sorusturma açmis. Mahkemeye vermis, mahkeme beraat ettirmis, mahkeme demis ki, ‘Bunun beraat etmesi lazim kardesim, burada bir sey yok’. Normalde göreve iade etmeniz gerekmiyor mu? Göreve iade edeceksiniz. Yoksa kisi mahkum olmussa, o KHK degil. Bunlar KHK ile mahkeme kararinin da ne oldugunu bilmiyor. Diyorum ya, devleti yönetmekten o kadar acizler ki. Benim söyledigimi nasil çarpitabiliriz... Yok efendim ‘FETÖ’cüleri affedecek’ falan filan. Sunu unutmasinlar Allah nasip ederse Bay Kemal, o FETÖ’nün siyasi ayagini da çikaracagim ortaya. Devleti perisan ettiler. Bir ipte iki cambaz oynuyordu. Cambazdan birisi düstü, diger cambaz ipin üstünde. Diger cambaz ipin üstünde. Onu da düsürecegiz asagiya.

ISIMIZ ÇOK. DIYORUM YA DEVLETI AHLAK TEMELLI YENIDEN INSA EDECEGIZ: Elbette. Sadece FETÖ’nün siyasi ayagi degil? Uyusturucu baronlari var. Devleti soyanlar var, besli çeteler var, servetini yurt disina kaçiranlar var. Fakir, fukaranin hakkini yiyenler, yolsuzluk yapanlar var. Yani isimiz çok. Diyorum ya devleti yeniden ahlak temelli yeniden insa edecegiz. Isi erbabina teslim edecegiz. Isi erbabina teslim etmezseniz bu mümkün degil. Biz bunu altili masada konustuk. Millet masasinda konustuk. O masada alti lider de devlette liyakat sisteminin olmasi gerektigine karar aldik. Bunun altina imza attik. Isi ehline teslim ettiginiz zaman devleti yönetenler rahat etmis olacaklardir. Yoksa telefon açip da Istanbul’daki kupan araziyi bana bildir. Ne demektir kupon araziyi bana bildir. Bunlarin tamamina son verecegiz. Milleti rahat ettirecegiz.

SEÇIM NE ZAMAN OLUR?: Dogrusunu isterseniz, bir erken seçim büyük olasilikla olacaktir. Mayis ayinda vesaire. 2023’e kalir.

ALTILI MASANIN ADAYI KILIÇDAROGLU MU?: Ona liderler karar verecek. Alti lider bir araya gelecegiz, karar verecegiz. Herkesin görüsüne saygi duymamiz gerekiyor, liderlerin görüsüne saygi duymamiz gerekiyor. Bir araya geldik, oturuyoruz, konusuyoruz, dertlesiyoruz. Türkiye’nin içinde bulundugu sartlar hepimizde ciddi rahatsizliklar yaratiyor. Dolayisiyla bir araya gelip konusmak, Türkiye’nin sorunlarini çözmek için hangi önlemleri alacagimizi, en azindan kendi kurmaylarimizla beraber belirlemek son derece önemli. (Mansur Yavas ve Ekrem Imamoglu adaylik denklemi içinde mi?) Bunlar hiç konusulmadi. Görevlerinde çalisiyorlar.

LIDERLER ORTAK MITING YAPACAK MI?: O konuda da oturup konusacagiz. Hiç gündeme gelmedi masada. Geldigi zaman oturur konusuruz.

ORTAK LISTE GÜNDEME GELIR MI?: Su anda kendi partimiz açisindan, biz hangi ilde seçimler hangi kosullarda yapilirsa Millet Ittifaki parlamentoda çogunlugu saglar diye özel bir çalismamiz var. Bu çalismayi bir ekip yapiyor. Diger partiler de benzer çalismalar büyük ihtimalle yapiyorlar. Ama su gerçegi de kimsenin unutmamasi lazim. Seçime giren her parti 41 ilde seçime girmek zorundadir, bagimsiz olarak kendi logosu ile. Bu çerçevede bazi yerlerde ufak tefek düzenlemeler olabilir. Tek liste ile gidilir tabii. Bu da ancak liderler bir araya gelip, oturup durumu degerlendirip, nerelerde, belki her birimiz ayri ayri girecegiz. Belki her birimiz ortak liste. Belki bir parti diyebilir ki, ‘Ben bütün illerde tek basima kendi partimin logosu ile girmek istiyorum’. Bunlarin hepsine saygi gösterecegiz. Masada tartisilmadi. Ama seçenek fazla. Makul insanlariz. Geliriz, otururuz, tartisiriz. Önemli olan Türkiye. Türkiye’yi aydinliga çikarmamiz lazim. Türkiye’nin rahatlamasi, bölgesinde saygin olmasi lazim.

ILK YAPACAGIM ISLERDEN BIRISI: Ilk yapacagim islerden birisi de rüsvetçi büyükelçileri kesinlikle Türkiye’ye süratli bir sekilde çagirmak. Itibari korumak öyle olur. Rüsvet alandan büyükelçi mi olur? AK Partili kardeslerime, MHP’ye oy veren kardeslerime sorayim. (Ilker Karagöz: Ilk yapacagim islerden birisi diyorsunuz, karsimizda CHP Genel Baskani degil de böyle aslinda Cumhurbaskani adayi…) Bu hepinizin ortak görüsü yani. Rüsvet alan adamdan büyükelçi olur mu? Bütün dünyanin rüsvet aldigini bildigi adami büyükelçi tayin ediyorsunuz.”




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —