UTKU ÇAKIRÖZER, KATAR SAVAS UÇAKLARININ TÜRKIYE’DE KONUSLANMASINI SAGLAYAN ANLASMAYI DEGERLENDIRDI

TBMM Disisleri Komisyonu üyesi ve CHP Eskisehir Milletvekili Utku Çakirözer, Katar savas uçaklarinin Türkiye’de konuslanabilmesine iliskin anlasmanin yürürlüge girmesi ile ilgili olarak, “AKP iktidari döneminde, Ege’de silah gücü üstünlügü anlaminda, Türk

Güncel 24.09.2022 14:29:00 0
UTKU ÇAKIRÖZER, KATAR SAVAS UÇAKLARININ TÜRKIYE’DE KONUSLANMASINI SAGLAYAN ANLASMAYI DEGERLENDIRDI

TBMM Disisleri Komisyonu üyesi ve CHP Eskisehir Milletvekili Utku Çakirözer, Katar savas uçaklarinin Türkiye’de konuslanabilmesine iliskin anlasmanin yürürlüge girmesi ile ilgili olarak, “AKP iktidari döneminde, Ege’de silah gücü üstünlügü anlaminda, Türkiye ilk defa Yunanistan’in gerisine düsmüstür. Simdi hem böyle bir zafiyete ortak olacaksiniz. Ondan sonra da kendinizi savunabilmek için Katar ordusuyla tatbikat yapacaksiniz ki Yunanlarin Rafale’sini ögrenin. Bu büyük bir zafiyettir. Böyle ülke savunmasi olmaz. O yüzden bu anlasma her haliyle Türkiye’yi riske sokacak, Türkiye’nin çikari olmayan, aslinda içinde de belirsizliklerle dolu bir anlasma” dedi.

TBMM Disisleri Komisyonu üyesi ve CHP Eskisehir Milletvekili Utku Çakirözer; 1 Nisan 2022’de TBMM’de kabul edilen ve daha sonra Resmi Gazete’de yayinlanan; Katar Hava Kuvvetleri’ne ait, içinde Rafale jetlerinin de bulundugu savas uçaklarinin Türkiye’de konuslanabilmesini saglayan uluslararasi anlasmayi degerlendirdi.

ANKA Haber Ajansi’na konusan Çakirözer, sunlari söyledi:

“BIR BASKA ÜLKENIN SILAHLI GÜCÜNÜN KONUSLANMASI IÇIN MECLIS’TE TEZKERE GEÇIRILMESI GEREKIRDI”

“Katar’la gündeme gelen bu anlasma aslinda komisyonda ve Meclis’te ele alindi. Su anda bu resmen yürürlüge giriyor. Resmî Gazete’de yayinlanan anlasma aslinda Meclis’te gündeme geldi. Biz ne dedik Meclis’te: Böyle bir anlasma, yani 36 tane savas uçagi, 250 tane pilot gelecek ülkemize. Birçok belirsizlik var. Nereyi, hangi kosullarda kullanacaklar? Bunlar belirsizken, bunu ‘bir teknik düzenleme’ diyerek geçirmek aslinda çok da kabul edilebilir bir sey degil.

Yani ne demek istiyorum? Aslinda, Türkiye’de bir baska ülkenin silahli gücünün konuslanmasi için Meclis’te tezkere geçirilmesi gerekirdi. Iktidar, bunu bir teknik düzenleme deyip geçirerek sanki böyle kolay bir sekilde Katar askeri gelsin, Katar uçagi gelsin gibi bir kolayciliga kaçti. Biz Meclis’te söyledik. Bu bir tezkere gerektirirdi. Çünkü teknik düzenleme diyorsunuz; bakiyorsunuz, savas uçaklari, savas pilotlari geliyor. Nerede, ne sekilde egitim görecek, hiçbirinin ayrintisi yok bu teknik düzenlemede. O yüzden isin bir boyutu bu.

Bir baska boyutu ise Katar ile olan iliskilerin çerçevesi. Katar bir bölge ülkesi. Biz Katar’a karsi degiliz. Katar’la iliskiye karsi degiliz. Ama iliski kurdugunuz bir ülkeden size 500 milyon dolarlik bir uçak hediye ediliyorsa o iliskide bir sakatlik, sikinti var demektir. Bir seffaflik yok demektir. Bir hesap verebilirlik yok demektir. Tank-Palet Fabrikasi’ni siz oraya hibe ediyorsaniz, Katar ordusuna; orada bir sikinti var demektir. Biz, bu iliskilerin bu sekilde ülkeler arasinda degil de kisiler arasinda, kisilerin koltugunu koruma açisindan kurulmasina karsiyiz.

“KATAR YÖNETIMI, RUMLARLA EN ILERI ANLASMALARI RAHATLIKLA IMZALAYABILIYOR”

Simdi deniyor ki ‘Biz Katar’a neler vermedik ki?’ Bankalar, Tank-Palet Fabrikasi, borsanin yüzde 10’u, son olarak Avrasya Tüneli’nin hissesi, Digitürk’ü verdik. Polis gücümüz. Gelecek ay Katar’da Dünya Kupasi’ni Türk polisi koruyacak. Bütün riski Türkiye üstlenecek.

Bu teknik düzenlemeyle, askeri de geliyor. Savas uçagi, pilotu geliyor. Peki bakiyorsunuz o Katar ne yapiyor? Rum kesimiyle gidip, Türkiye’nin Akdeniz’deki kendi bölgesinde, yani ekonomik ve Türkiye’nin çikarlarinin dogrudan söz konusu oldugu bölgede, Güney Kibris Rum Yönetimi’yle, Türkiye’nin tanimadigi bir yönetimle, petrol anlasmasi imzaliyor. Hem de bir degil, iki tane. Böyle bir dengesizlige ne diyeceksiniz? Bir taraftan siz her seyinizi yapiyorsunuz. Polisinizi gönderiyorsunuz. Orada üs kurduk biliyorsunuz, Katar’i koruyor. Onlar buraya asker, uçak gönderiyor. Ama öte taraftan, o Katar yönetimi, ‘kardesim’ dediginiz Katar yönetimi, Rumlarla en ileri anlasmalari rahatlikla, keyfini bozmadan imzalayabiliyor. Bunu kabul etmek mümkün degil.

Deniyor ki, ‘Neden ihtiyaç duyuldu?’ Çünkü gelen uçaklara baktiginizda bunlar Rafale savas uçaklari, Fransiz yapimi. Türk envanterinde bu uçaklar yok. O yüzden bu egitimden Türkiye ne kazanacak? Katar sunu kazanacak. Katar, genis bir alanda uçacak. Belki Türk topraklari üzerinde atis talimleri yapacak. Ama Türkiye ne kazanacak? Tam tersine Türkiye büyük bir risk üstlenecek. Nedir bu risk? Aslinda Katar bu savas uçaklarini kendi ülkesini savunmasi için hiç kullanmadi. Nerede kullandi? Körfez’de, Libya Savasi’nda, Yemen Iç Savasi’nda kullandi. Yani bir sekilde bu krizlere taraf olup oralarda kullandi. O yüzden de Katar bu bölgelerde, mesela iste Orta Dogu’da; Ihvancilar’in, Müslüman Kardesler örgütünün en önemli savunucularindan, Katar. O yüzden aslinda büyük bir güvenlik riski olusturan ülke. Bu ülke, birçok ülkeyi tehdit ettigi için, o da dogal olarak tehdit altinda. Simdi siz bu ülkenin savas uçaklarini, pilotlarini getirip aslinda ülkemizi riske ortak ediyorsunuz. Iste bu nedenle biz karsi çiktik.

“F-35’TEN OLDUK. ELIMIZDEKI F-16’LARI BILE GÜÇLENDIREMIYORUZ”

Isin bir baska boyutu ise Rafale uçaklari gelecek, ne güzel. Çünkü biliyorsunuz, Ege’de bizi tehdit eden Yunanistan’da da Rafale’ler var. Iste biz o zaman Katar Rafale’leriyle alismis oluruz. Ama siz öncelikle Katar’in Rafale’sini beklemeden kendi savunmanizi, kendiniz güçlendireceksiniz. Türkiye F-35 projesinin ortagiydi. Yani Yunanistan’in elindeki tüm uçaklardan daha iyi uçaklari Türkiye alacakti. 1,5 milyar dolar verdik. Ama uçaklarimizi alamadik. S-400 alacagiz diye aldik, onu da kullanamiyoruz. F-35’ten de olduk. Elimizde F-16’larimiz var. Onlari bile güçlendiremiyoruz.

“TÜRKIYE ILK DEFA EGE’DE SILAH GÜCÜ ÜSTÜNLÜGÜ ANLAMINDA YUNANISTAN’IN GERISINE DÜSTÜ”

Yani AKP iktidari döneminde, Ege’de silah gücü üstünlügü anlaminda, Türkiye ilk defa Yunanistan’in gerisine düsmüstür. Simdi hem böyle bir zafiyete ortak olacaksiniz. Ondan sonra da kendinizi savunabilmek için Katar ordusuyla tatbikat yapacaksiniz ki Yunanlarin Rafale’sini ögrenin. Bu büyük bir zafiyettir. Böyle ülke savunmasi olmaz. O yüzden bu anlasma her haliyle Türkiye’yi riske sokacak, Türkiye’nin çikari olmayan, aslinda içinde de belirsizliklerle dolu bir anlasma. Yani bir teknik anlasma deniyor ama asker, pilot, savas uçagi geliyor. Tezkere gerektiren bir düzenlemeyi, teknik bir düzenlemeymis gibi millete yutturmaya çalisan bir anlasma.

Niye biz oraya üs kurduk? Katar’i Suudi Arabistan’a karsi, Katar Emiri’ni korumak için. Niye oraya simdi polis gönderiyoruz? Katar’da Dünya Kupasi’nda aman kimse zarar görmesin. Bizim polisimiz büyük risk üstlenmekte. Bu kabul edilebilir bir sey degil. Meclis’te karsi çiktik. Umarim bu konuda Türkiye, daha fazla zarar görmez.”


Cumartesi 19.2 ° / 11.6 °
Pazar 17 ° / 9.7 °
Pazartesi 17.4 ° / 8.9 °