Küresel Gazeteciler Konseyi Manisa Il Temsilcisi ve Demokrat Gazeteciler - Yazarlar Dernegi Yönetim Kurulu Baskani Hakan Özen, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyete intikalinin 84. Yili nedeniyle açiklamada bulundu. Atatürk’ün yasam hikayesinin bir kurgudan degil bir gerçekten ibaret oldugunu kaydeden Özen, “Hiç kimsenin bu gerçegi degistirme çabasinin basariya ulasmayacagi bilinmelidir. Atatürk elinde hemen hemen hiç imkan yokken, tüm Anadolu büyük bir umutsuzluga düsmüs iken kendisine inanan bir avuç kisi ile beraber tarihin gördügü en büyük örgütlenmeleri gerçeklestirmistir” diye konustu.
ATATÜRK GERÇEK BIR ANTI EMPERYALISTTI
“Büyük önderi sadece anmakla kalmiyor, ayni zamanda ariyoruz” diyen Özen sözlerini söyle sürdürdü, “Çünkü Atatürk sadece Kurtulus Savasi’nin önderi ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu olarak kalmamis üzerimize giydirdigimiz fikrimizde, zikrimizde, yasamimizda ve her an, her yerde asla ödün vermeyecegimiz Atatürkçü düsünce sistemini gelecek kusaklara en büyük miras olarak birakmistir. Çünkü Atatürkçülük emperyalizmin düsmanidir, anti-emperyalisttir. Tam bagimsiz Türkiye’den yanadir. Özgürlükçüdür. Insan haklari savunucusudur. Her türlü terörün karsisindadir. Yobazlarin, vurguncularin, çikarcilarin düsmanidir. Bu nedenle Mustafa Kemal Atatürk’e ve onun bizlere miras olarak biraktigi Atatürkçü düsünce sistemine sahip çikmak boynumuzun borcudur. Ayni zamanda milli dava Atatürk’ün kisiliginin devamidir. Bu sebeple Atatürkçülük, fasizm ve Komünizm gibi dogmatik ideolojileri ret eder, onlarin maskesi ve kalkani olarak kullanilamaz. Atatürkçülük bu nedenle emperyalizme meydan okumak ulusal bagimsizliga, onura ve birliktelige sahip çikmaktir.”
TÜRKIYE ÜZERINE OYNANAN OYUNLAR DEVAM EDIYOR
Türk devleti ve milletinin sadece kurtulus savasinda emperyalist oyunlara maruz kalmadigini günümüzde dahi iç ve dis isbirlikçilerle egemen güçler arasinda adeta bir kusatma altinda bulundurulmaya zorlandigini ifade eden Özen, “Bu sartlarda dahi bu millet ve devlet hala bölünmemis, parçalanmamis ve emperyalistlerin oyunlarina karsi direncini 1919’da oldugu gibi muhafaza etmisse bunda milli bir suura sahip olunmasi, tam bagimsizlik ve kayitsiz kosulsuz ulusal egemenligine sahip çikiyor olmasindandir. Yine bu zenginlik ve kudreti büyük önder, “Tam bagimsizlik demek, elbette, siyaset, maliye, iktisat, adalet, askerlik, kültür gibi her alanda tam bagimsizlik ve özgürlük demektir. Bu saydiklarimin herhangi birinde bagimsizliktan yoksunluk, ulusun ve ülkenin gerçek anlami ile bütün bagimsizligindan yoksunlugu demektir. Biz, bunu saglamadan ve elde etmeden basariya ve esenlige erisecegimiz kanisinda degiliz...” sözleriyle açik ve net sekilde ortaya koymustur. Iste Atatürk budur, iste Atatürkçülük budur...” dedi.
ATATÜRK EMPERYALIZME KAFA TUTMUS BÜYÜK BIR ÖNDERDIR
“Kurtulus Savasi, kökeninde "antiemperyalist" ve "antikapitalist" düsüncelerin kutsal harcini tasir. Bu sebepten dolayi kurtulus savasimizin ve bagimsizlik atesiyle kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin önderi Mustafa Kemal Atatürk ve onun fikirlerini, devrimlerini ve mücadelesini yillar geçse de ilk günkü gibi yasatan Atatürkçü düsünce sistemi emperyalistlerin en büyük korkusu olmustur” diyerek sözlerine devam eden Küresel Gazeteciler Konseyi Manisa Il Temsilcisi ve Demokrat Gazeteciler - Yazarlar Dernegi Yönetim Kurulu Baskani Hakan Özen, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk bugünkü emperyalist iliskileri daha o günden görmekteydi. Ancak Atatürk'ün bütün dünyaya duyurdugu bu ilerici düsünceleri maalesef özellikle Atatürk'ün ölümünden sonra gününü kurtarma kaygilari ve degisik hirs sebeplerinden dolayi yanlis algi yönetimleriyle farkli yerlere çekilmek istense de gelecek kusaklari Atatürk sevgisi ve Atatürkçülükten koparmayi basaramamistir. Bu husus dahi Atatürk’ün gençlige olan güveninde hakliligini bir kez daha ortaya koymaktadir. Tüm bu sebeplerden dolayi Atatürk’ü sadece belirli kriterler ve kaliplara oturtulmus programlar dogrultusunda anmak yeterli degildir. Atatürk’ü gerçek nitelikleriyle tam olarak tanimali, bize emanet ettigi ilke, devrim ve düsünce sistemini ileriye en iyi sekilde tasimanin gayretini göstermeliyiz. Bu duygu ve düsüncelerle Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e olan bagliligimizi vefatinin 84. Yilinda bir kez daha dile getiriyor, büyük önderi, silah arkadaslarini ve tüm sehitlerimizi rahmetle, minnetle aniyorum” dedi.
