Tarih: 23.11.2022 17:37

ALSALEM: "TÜRKIYE BIR YOL AYRIMINDA. YA TARIHIN DOGRU TARAFINDA OLMAYI YA DA TOPLUMUN YARISINI KAYBETMEYI SEÇEBILIR"

Facebook Twitter Linked-in

Birlesmis Milletler (BM) Kadina ve Kiz Çocuklarina Yönelik Siddet, Nedenleri ve Sonuçlari Özel Raportörü Reem Alsalem, '25 Kasim Kadina Yönelik Siddete Karsi Uluslararasi Mücadele Günü kapsaminda Türkiye’nin Istanbul Sözlesmesi’nden çekilmesini degerlendirdi. Alsalem, “Türkiye Sözlesme'nin ilk imzacisi. Söylemek istedigim, Türkiye gerçekten su anda bir yol ayriminda. Ya gerçekten tarihin dogru tarafinda olmayi ve kadinlari ve kiz çocuklarini korumak için bütün çabalari seferber etmeyi seçebilir ya da toplumunun yarisini kaybedip onlari geride birakabilir” dedi.

BM Kadina ve Kiz Çocuklarina Yönelik Siddet, Nedenleri ve Sonuçlari Özel Raportörü Reem Alsalem, "25 Kasim Kadina Yönelik Siddete Karsi Uluslararasi Mücadele Günü" kapsaminda ANKA Haber Ajansi’nin sorularini yanitladi. Dünya genelinde kadina yönelik siddete karsi mücadeleye iliskin yaptigi degerlendirmede Alsalem, salgin düzeyinde bir siddet durumunun söz konusu oldugunu belirtti. BM Genel Sekreteri’nin bu durumu toplumlardaki “kanser” olarak nitelendirdigini animsatan Alsalem, “Bu, bence onu tanimlamanin iyi bir yolu. Çünkü kanserli bir vücut saglikli degildir, gelisemez, potansiyelini yerine getiremez. Kadina yönelik siddetin yüksek oldugu toplumlarin basina gelen tam olarak budur. Gerektigi gibi gelisemezler, ilerleyemezler çünkü toplumun yarisi geride kalmistir. Elimizde bulunan verilere göre, her üç kadindan en az biri yasami boyunca siddete maruz kaliyor. Biliyoruz ki bu, buzdaginin sadece görünen bir kismi. Çünkü ciddi bir eksik raporlama sorunu da mevcut” diye konustu. 

Kadina yönelik siddetle mücadeledeki konumuyla ilgili Türkiye’ye Temmuz 2022’de yaptigi ziyaretten edindigi izlenimlere atifta bulunan Alsalem, sunlari söyledi:  

“KADINLARIN SIDDETI DUYURABILMELERI IÇIN EKONOMIK AÇIDAN GÜÇLÜ OLMALARI ÇOK ÖNEMLI” 

“Ziyaretim sonucunda yaptigim degerlendirmede, Türkiye'nin pek çok alanda kadina yönelik siddetle mücadelede önemli adimlar attigi sonucuna ulastim. Örnegin, ulusal eylem plani var, koruyucu ve önleyici (kisitlayici) tedbir kararlari aliniyor ve Ceza Kanunu'nun bazi yararli düzenlemeleri var. Kadinlari ekonomik açidan güçlü kilma konusunda çalismalar ise yariyor ve biz biliyoruz ki, kadinlarin siddeti duyurabilmeleri için ekonomik açidan güçlü olmalari çok önemli.” 

Türkiye’nin kadina yönelik siddetle mücadele konusunda yapmasi gereken pek çok seyin oldugunun da rapor kayitlarina geçtigini belirten Alsalem, 20 Mart 2021 tarihli Cumhurbaskanligi kararnamesi ile Türkiye’nin 1 Temmuz 2021'de resmen Istanbul Sözlesmesi'nden çekilmesine iliskin “Bu, ülkenin kadina yönelik siddetle mücadeleye kendini adamamis olduguna dair bir isarettir” ifadelerini kullandi. Alsalem, sözlerini söyle sürdürdü: 

“TÜRKIYE BIR YOL AYRIMINDA” 

“Türkiye tabii ki Kadina Yönelik Ayrimciligin Önlenmesi Sözlesmesi (CEDAW) kapsaminda kadina yönelik siddetle mücadele konusundaki en yüksek standartlari korumakla yükümlüdür. Istanbul Sözlesmesi'nin bilhassa bu konudaki en kapsamli ve tek antlasma oldugunu biliyoruz. Türkiye Sözlesme'nin ilk imzacisi. Söylemek istedigim, Türkiye gerçekten su anda bir yol ayriminda. Ya gerçekten tarihin dogru tarafinda olmayi ve kadinlari ve kiz çocuklarini korumak için bütün çabalari seferber etmeyi seçebilir ya da toplumunun yarisini kaybedip onlari geride birakabilir.” 

Alsalem, LGBTI arti toplumunun giderek artan bir sekilde hedef gösterilmesine iliskin raporuna atifta bulundu. Alsalem, “Kimliklerinden dolayi belki de ortalama bir Türk kadinindan daha çok siddete maruz kalan farkli kadin gruplarinin oldugunu belirtmistim. LGBTI kadinlara ek olarak, azinliga mensup kadinlara da atifta bulundum. Örnegin Türk Kürt kadinlar, kadin insan haklari savunuculari ve kadin siyasetçiler. Bunlarin hepsi kadin, yaptiklari ya da kim olduklari nedeniyle siddete daha fazla açik” dedi.

Alsalem, Türk halki ve yetkililere “Türk yetkililerin ve toplumunun siddetin ele alinmasina öncelik verilmesi hususunda birlesmesi için çok önemli bir firsatimiz oldugunu düsünüyorum. Bu elbette herkesin güçlerini birlestirmesi, sivil toplumun, hükümetin, dini liderlerin, erkeklerin, erkek çocuklarinin katiliminin saglanmasini ve magdurlarin seslerini esas almalarini gerektiren bir konu” diye seslendi.  

“TÜRKIYE’NIN EKSIK OLDUGU EN ÖNEMLI KONULARDAN BIRI DE VERI KONUSU” 

Kadin ve kiz çocugu cinayetlerine iliskin veri konusunun da önemli bir sorun oldugunu belirten Alsalem, “Iyi politikalar yapmak için gerçekten veri toplamamiz gerekiyor. Maalesef su ana dek Türkiye'nin eksik oldugu en önemli konulardan biri de bu” diye konustu. 

Kadina ve Kiz Çocuklarina Yönelik Siddet, Nedenleri ve Sonuçlari Özel Raportörlügü görevinin yaklasik 28 yil önce olusturulduguna dikkat çeken Alsalem, 25 Kasim Kadina Yönelik Siddete Karsi Uluslararasi Mücadele Günü kapsaminda su degerlendirmeleri yapti: 

“Bunu çok talihsiz ve üzücü buluyorum, çünkü yetkim hâlâ mevcut. Demek ki bu, hâlâ bir gereksinim. Hâlâ daha da kötüye giden bir siddet salginindan söz ediyoruz. Çözüm bulmak için birlikte hareket etmemiz gereken, iklim krizi de dahil bu varolussal krizi yasadigimiz bir dönemde, hâlâ insanligin yarisinin hayatta kalmak ve temel insan haklarindan yararlanmak için mücadele etmek zorunda oldugu gerçegiyle yüzlesmek zorundayiz.” 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —