KARAMOLLAOĞLU: “ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA, ALTILI MASADAKİ LİDERLERLE BİR GÖRÜŞME YAPACAĞIM”

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, “Önümüzdeki hafta altılı masadaki bütün parti liderleri ile bir görüşme yapacağım tekrar. Bazı konuları kendilerine aktaracağım. Bizzat ziyaret edeceğim. Onların da zamanının benim

Güncel 4.05.2022 11:14:00 0
KARAMOLLAOĞLU: “ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA, ALTILI MASADAKİ LİDERLERLE BİR GÖRÜŞME YAPACAĞIM”

Saadet Partisi Genel Baskani Temel Karamollaoglu, “Önümüzdeki hafta altili masadaki bütün parti liderleri ile bir görüsme yapacagim tekrar. Bazi konulari kendilerine aktaracagim. Bizzat ziyaret edecegim. Onlarin da zamaninin benim zamanima denk düsmesi lazim. Bir hafta içinde bütün bu ziyaretlerimi mümkünse tamamlamak istiyorum” açiklamasini yapti.

Saadet Partisi Genel Baskani Temel Karamollaoglu, KRT TV’de Seçil Özer’in konugu oldu.

Karamollaoglu, Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan’in, 'Maalesef ülkemizde bazi kesimlerde bir sükürsüzlük, tatminsizlik, karamsarlik hali aldi basini gidiyor. Halbuki önce elimizdekilere sükredecegiz, sonra daha iyisi, daha güzeli için çalisacagiz' sözlerinin sorulmasi üzerine Karamollaoglu, sunlari söyledi:

“SÜKREDIN DEMEK, SIYASETÇIYE DÜSEN IS DEGIL”

“Sükretmek güzel bir is ama gerçekleri söylemek de çok önemli bir is. ‘Biz sizin geçiminizi saglamak için bir maas veremiyoruz, aldiginiz ile sükredin’ demek siyasetçiye düsen is degil. Onu camide hoca efendiler de söyler, baskalari da söyler… Düne nazaran sikinti çeken insan adeti artiyor, çalisiyor ve bir ücret aliyor ama aldigi asgari ücret, açlik sinirinda. Ben israrla bunu tekrar etmek mecburiyetinde kaliyorum. Sendikalar toplu is sözlesmesine oturdugu zaman o sözlesmeyi açlik sinirinda yapmamalilar. Açlik siniri demek, aldiginiz ücret ile ancak karninizi doyurursunuz, gerisi; onu da siz düsünün demek. Neyle düsünecek?

“BECERIKSIZLIGIN NETICESI”

Tayyip Bey bir devlet baskani, partili bir devlet baskani. Bu sikintiyi basimiza getiren sizsiniz, sizin beceriksizliginiz. Siz bu meselenin üstesinden gelemiyorsunuz. Çünkü insanlara is bulacak bir ekonomi politikasini siz olusturacaksiniz, muhalefet olusturmayacak ki… Onun için sikayet edilecekse vatandasa, siz sikayet edilirsiniz. Seçime giderken, Cumhurbaskani seçerken artik bagimsiz, tarafsiz bir cumhurbaskani seçmiyor bu millet. Tarafli bir cumhurbaskani seçiyor, bir partiye mensup. O zaman elbette siz parti baskanini da tenkit edersiniz. Bu dogrudan dogruya bir beceriksizligin neticesi.

“ADALETLI OLMAYA MECBURSUNUZ”

Içisleri Bakani ve Cumhurbaskani için diyorum: Yalan söylememek, adalet ile hükmetmek, vatandasin sikintisini giderebilmek için çaba sarf etmek, dogruyu söyleyeni azarlamamak... Simdi öyle bir havaya girdik ki, eger siz belli bir makama geldiyseniz dogruyu söyleyemezsiniz. Dogruyu söylediginiz zaman iktidari tenkit etmis oluyorsunuz. Iktidar kim, devlet baskani, devlet baskani kim bir partinin genel baskani ayni zamanda. Onu tenkit ettiginiz zaman siz suçlaniyorsunuz. Böyle bir mantik olur mu? Bugün memlekette adaletsizlik var diyorsak siz bunu ‘böyle bir sey yok’ diyerek elinizin tersiyle iteleyemezsiniz. Adaletli olmaya mecbursunuz.' 

“KENDISINE DÜNE KADAR GÜVENENLER ARTIK GÜVENMIYOR”

Karamollaoglu, Gezi Parki Davasi’nda verilen hapis cezasi kararlari için ise su degerlendirmeyi yapti:

“Bir hâkim iktidarin uygun gördügü tavri sergilemiyorsa hemen görevden uzaklastiriliyor. Eger, iktidar lehinde bir tavir sergiliyorsa bu sefer terfi ettiriliyor. Gelin siz simdi hâkim olun. Normal bir vatandasin en son isteyecegi makam hâkim olmak; çok tehlikeli bir yer. Hakimler o makamda kalabilmek için iktidari memnun etmeye kalkarlar ve böylece magdur insanlari mahkûm ederlerse orada huzur olmaz. Iktidardaki arkadaslari uyariyorum; ben inançli olduklarina inaniyorum, kalplerinde bir iman var. Ama o imanin tezahür etmesi, disariya yansimasi gerekir. Bu da adil olmak ile mümkün. Sayin Cumhurbaskani yüzde 50’nin üzerinde bir oy aldi, simdi niye yüzde 30’lara indi? Çünkü kendisine düne kadar güvenenler artik güvenmiyor, verdikleri sözü yerine getiremiyorlar. Daha iyi yasayacaksiniz dediler ama onu gerçeklestiremediler.”

“KARARLARIMIZI ALIRKEN ITTIFAK IÇIN ALMAYA GAYRET EDIYORUZ”

Alti siyasi parti genel baskaninin bir araya geldi toplantilar ile ilgili olarak Karamollaoglu, sunlari söyledi:

“Geçmiste CHP’ye karsi devamli bir tepki oldu, CHP iktidara geldigi dönemlerde insanlarin inançlari ile ilgili konularda vatandasin kabullenmedigi adimlar attilar. Bu tepki dogurdu ama ben Sayin Kiliçdaroglu’nda gördügüm çok açik ve net bir sekilde ‘bu politikalari biz artik terk ettik, bu politikalari uygulamayacagiz, baski yapmayacagiz…’

Helalleselim demek aslinda dogrudan dogruya ‘biz özür diliyoruz’ demektir. Helalleselim demek; herkes kendi yaptigi kusuru, hatayi kabullenir ve ‘bundan sonra böyle bir tavir sergilemeyecegim, böyle bir politika izlemeyecegim’ demektir. Sayin Kiliçdaroglu da belirtiyor ki, altili masada CHP de bir kisi ile temsil ediliyor, diger partiler de genel baskanlar vasitasi ile temsil ediliyor.

Yani geçmiste, sol ile irtibatlanan tek parti CHP. Digerlerinin hiçbirisi sol ile ittifak içinde olmamislar, o istikamette politika yürütmemisler. Onun için vatandasimiz bunu görmesi icap eder. Aslinda bu altili masa Türkiye’de hakikaten huzuru ve barisi saglayacak olan çok önemli bir kurum, kurumsallasmadi elbette ama olusum, çok önemli bir olusum. Burada da biz özellikle kararlarimizi alirken ittifak için almaya gayret ediyoruz, birlikte çalismaya gayret ediyoruz.

“MECLIS, CUMHURBASKANI’NI DENETLEYEBILSIN” 

Bizim üzerinde durdugumuz konu baskanlik sistemine sadece karsi çikmak degil. Bir, partili baskanlik sistemi önemlidir; iki, baskanlik sistemi kontrol edilemeyen bir baskanlik sistemi ise diktatörlüge gider. Çünkü Meclis, Cumhurbaskani’ni kontrol edecek imkanlara sahip degil demektir. Onun için Cumhurbaskanligi kalabilir, dogrudan dogruya millet Cumhurbaskani’ni seçsin ama Melis’e de Cumhurbaskanligi’ni denetleyecek imkân versin. Bu bizim kendi fikrimiz, ama biz simdi öyle bir noktaya geldik ki. Bütün partiler parlamenter sisteme dönelim, biz bu memlekette muhalefetinde sözünün oldugunu, kiymetinin oldugunu herkese gösterelim ama Meclis yetkili makamlari, hükümeti denetlesin. Cumhurbaskanini denetleyebilsin.”

Demokratik ve Atilim (DEVA) Partisi’nin seçimlere kendi adi ve logosu ile katilma kararinin sorulmasi üzerine Karamollaoglu, su degerlendirmeleri yapti:

“Elbette her parti seçime giderken kendi amblemi ile gitmeyi arzu eder. Ama öyle sartlar dogar ki… Seçime giderken tek basiniza girdiginiz zaman kazanacaginiz milletvekili adeti, kazanacaginiz imkanlar size bir baska türlü ittifakin içinde oldugunuz zaman kazanacaginizdan daha az bir seyler veriyorsa; o zaman dersiniz ki, niye ben orada olmayayim ki...

“ÖNÜMÜZDEKI HAFTA BÜTÜN PARTI LIDERLERI ILE BIR GÖRÜSME YAPACAGIM”

Biz bu seçimlere giderken bu arkadaslarimizla çalismalarimiz devam edecek. Ben bu yapilan açiklamalardan dolayi, moral bozukluguna ugramis degilim, önümüzdeki hafta yeniden arkadaslarimiz ile özellikle de altili masadaki bütün parti liderleri ile bir görüsme yapacagim tekrar. Bazi konulari kendilerine aktaracagim. Bizzat ziyaret edecegim. Zaten altili masa olarak yapacagimiz toplanti ay sonuna dogru gerçeklesecek. Fikir alisverisinde fayda var. Mutlaka bir ziyaretim olacak. Böyle bir görüsmeyi yapmayi arzu ediyordum. Tevafuk oldu bu açiklamalarla. Bu görüsmede de fayda var. Zaman zaman yapiyoruz da. Bazen açiklamada bulunuyoruz, bazen bulunmuyoruz. Kimseye bir sey söylemedim. Onlarin da zamaninin benim zamanima denk düsmesi lazim. Bir hafta içinde bütün bu ziyaretlerimi mümkünse tamamlamak istiyorum.

“KAYBEDECEK BIR SEYI KALMAYANLAR HAKARET EDERLER, KÜFREDERLER”

Sadece fikir alisverisinde bulunmak için bu ziyaretleri yapacagim, gidisatla alakali. Çünkü, söyle bir manzara ile karsi karsiyayiz: Iktidar her geçen gün saldirilarini artiriyor. Gerçekçi olan olmayan… Iftiralarda bulunuyorlar. Iftira siyasetçiye yakismaz. Son zamanlarda küfür manasindaki ithamlarda bulunuyorlar. Bana küfreden adama ben küfretmem. Küfreden insan, kendini tanimiyor aslinda. Laf, hangi agizdan çikiyorsa, sahibini tanimlar. Aliskanlik haline getirmisler. Umurunda bile degil. Kaybedecek bir seyi kalmayanlar hakaret ederler, küfrederler.”

Suriyelilerin gönderilip gönderilmeyecegi tartismasi için ise Karamollaoglu sunlari söyledi:

“Biz bu çatismalar baslamadan önce Suriye’ye bir ziyarette bulunduk. Esad dahil, halkla temasta bulunduk. Onlarda bir saskinlik vardi, ‘Biz Türkiye yöneticileri ile bugüne kadar güzel bir münasebet kurmustuk, ne oldu anlayamadik’ dediler. Kara tahtaya bir seyler yazdiklari için onlara eziyet edildi, öldürüldüler. Onlarin mutlaka cezalandirilmalari gerekirdi ama topyekûn bunu iktidara mal edip, Suriye’yi bugünkü hale sokmak kimseye fayda saglamadi. Orada 3 kisi, 300 kisi hayatini kaybettiyse bugün Suriye’de 500-600 bin insan hayatini kaybetti, 15 milyona yakin insan evinden çikti, yarisi Suriye’nin disina çikti. Bunu makul görebilir miyiz? Bundan sonra Suriye’yi düzeltmek çok zor ama düzeltmek için bir yerden baslamak lazim. Önce Suriye ile bir irtibat kurmaya ihtiyaç var. Yönetimi uzaklastiramiyorlar. ABD ve Ruslar orada. Ruslar iktidara daha yakin. Simdi iktidar ile irtibat kurup, bundan sonra yaralar nasil sarilabilir bunlari konusmaya ve Türkiye’ye ve Suriye disina gidenlerin kendi memleketlerine huzur içinde dönebilmeleri için belli bir sürede bunlari konusmaya ihtiyaç var.”

“BÖYLE BIR MANZARA ILE KARSI KARSIYA KALMAKTAN UTANIYORUM.”

Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan’in Suudi Arabistan ziyareti ve Prens Selman ile fotograflari ile ilgili olarak ise Karamollaoglu, su açiklamayi yapti:

“Ne cumhurbaskani ne basbakan ne bakanlar bu gibi konularda mahkemeye müdahil olacak tarzda tavir belirlememeleri icap eder; iste o tavri belirlerseniz bugün iktidarin düstügü noktaya gelirsiniz. Su fotografa bir bakin, düne kadar en büyük hakareti yaptiginiz insanla kucaklasma mecburiyetinde kaliyorsunuz. Simdi belli bir mali yardim alacaksiniz diye, bütün hakaretleri yutacaksiniz… Bu siyasetçinin yapacagi is degil. Böyle bir manzara ile karsi karsiya kalmaktan utaniyorum.”


Pazartesi 30.9 ° / 17.7 °
Salı 27.5 ° / 16.1 °
Çarşamba 23.5 ° / 16.2 °