Göktan Ay yazdı 'Emekli Öğretim Üyesinden yararlanılabilir mi?'

Göktan Ay yazdı

Prof.Dr. İbrahim Ortaş (Çukurova Üniversitesi) “emekli öğretim üyeleri konusu” üzerine Dr. Göktan AY’ın sorularını cevapladı…

AY: Hocam, nasilsiniz?, yine önemli bir konuya deginmissiniz. Devlet Üniversitelerinde emekli yasi Ögr.Elm. 65, Ögr.Üy. 67, Vakif Ün. ise 75 yas geçerli. Oysa; “Dünyanin en pahali ve zor yetisen birikimli ve donanimli insanlarindan yararlanmamak israftir.”

ORTAS: Bilim insanligi ayni zamanda bir yasam biçimidir. Merak, ögrenme ve ögrendigini içinde yasadigi toplum ve insanliga hizmet için sunmak olan bilim insanligi özel bir yasam biçimidir. Bilim insani yasam biçimi, hiçbir para, makam ve mevki beklentisi olmayan, zaman mekâni olmaksizin sürekli insan yasamini kolaylastirmak için dogayi ve insani anlamaya ve desifre etmeye çalisir. Uzun zaman içinde okuyarak, düsünerek ve ögrendiklerini analiz ederek olusan bilgi birikimi sahibi olan bilim insanlarina sahip olma önemli ve bilgilerinden yasam boyu yararlanmak gerekir. Bu nedenle bilim insani emekliligi kavrami bilim dünyasinda çok az konusulan bir kavramdir. Zorunlu sorumluluklarin tamamlandigi ancak bilimsel ve akademik gönüllülügün devam etigi bu yasam biçimine sahip kadrolarin üniversite ile baglarinin sürdürülmesi hayati önemdedir. Bilimsel çalisma kültürünü kazanmis insanlar istense de bilimsel yasamdan kopamazlar.

AY: Gelismis Ülkelerde Uygulama Nasil?

ORTAS: Bir ülkenin en büyük zenginligi olan ve beserî sermaye olarak tanimlanan yetismis insan gücünden yaralanmak temel bir gereksinimdir. Dünyadaki gelismis üniversitelerin birçogunda “emeritüs” profesörler aktif olarak bilimsel etkinliklerini sürdürmektedirler. Emeklilik yasini geçmis de olsalar emeritus profesörler akademik çevrede el üstünde tutulurlar. Özellikle de gençlerin onlarin deneyimden yararlanmalari istenir. Arastirma ögrencileri ve genç akademisyenler kendi tezlerinin sekillenmesinden tutun da verilerin analizi ve yorumlanmasina kadar birçok konuda onlara danisarak desteklerini alirlar.

 

AY: Insan Ömrü Uzadigina Göre, Nitelikli Akademik Kadrolarin Erken Emekli Edilmesi Kaynak Israfi Mi?

ORTAS: Türkiye’de de artik ortalama yasam uzunlugu 75 yas üzerindedir. Dünya Saglik Örgütü tarafindan 64 yasi altinin genç olarak degerlendirildigi günümüzde aktif olarak proje ve bilimsel bilgi üreten beyin gücü kullanan insanlarin 67 yasinda bilimin disinda tutulmasi ciddi kayip olacaktir. Üretkenlik potansiyele olan bilim insanlarinin bilgi, görgü ve üretici yeteneklerinin sürdürülebilirligini kurumsal düzeyde sürdürmesinde yarar bulunmaktadir. Nihayetinde kolay yetismeyen ve çok pahaliya mal olmus sinirli sayidaki yetismis insanini ülke hizmetinin disindan tutulmasi anlasilamamaktadir. Kaldi ki emekli olduktan sonra yurtiçi ve yurt disindaki arastirma kurumalarinda çalisan bilim insanlari bulunmaktadir.  

Türkiye’nin 207 üniversitesinin büyük çogunlugunda yeterli düzeyde nitelik ve donanim sahibi akademisyeni olmayan ülkemiz için, üretken emeklilerden yararlanmamiz gereken önemli bir hazinedir. Gelismis üniversitelerimizin bir kisminda ise uluslararasi ölçekte proje, yayin ve egitim yaptirabilen akademik kadrolarin azaldigi da sik sik vurgulanmaktadir. Proje yapabilen, aktif akademik faaliyetleri sürdürebilen ve üretkenligi olan arastirici emeklilerin emeritüs niteliginde bir mekanizma ile üniversitelerde tutulmasi gerekir. Normalinde kurum kültürünün yerlesik oldugu birçok yerde emekli hocalarin çalismasi kendiliginden saglanir. Bu konuda yasal düzenlemelerin yapilmasi önemlidir. 2006 yilindan sonra kurulan ve gelismekte olan üniversitelerde ögretim üyelerinin 75 yasa kadar çalismaya devam ettikleri bilinmektedir. Vakif üniversitelerinde yasa bakilmaksizin emekli konumundaki birçok bilim insani çalismalarina devam etmektedir.

Son 40 yilda üniversite bilincinin yavas yavas asinmasi ile sonradan gelen akademik kadrolarin büyük çogunlugu üniversite degerleri ve akademik yasam konusunda çokta önlerinde rol model bulunmamasi nedeniyle tecrübe ve bilgi birikimi olan bilim insanlarinin bilim kültürünün gelecek kusaklara aktarilmasi önemli.

Türkiye’de akademik kadrolarin emeklilik yasinin yeniden uzayan yasa göre yeniden belirlenmesinin gündeme alinmasinda ülke olarak yarar görüyorum. Ölçütler üzerinden bilimsel üretkenligi ve katkisi olan akademik kadrolar için yeni yasal düzenlemeler getirilmesi tartisilmali ve öneriler gelistirilmelidir. Emeklilik zorunlu yasin disinda bilimsel faaliyetlerinin sürdürmek isteyen ve bu konuda proje ve yayin ürettigini somut veriler üzerinden ispatlayan ve genel kabul gören arastiricilar birimin yönetim organlarina ve isleyisine dahil olmamak üzere arastirma ve egitim faaliyetlerini sürdürmelerinin olanaklari saglanmalidir. Bu firsatin yerinde dogru degerlendirilmesi gerekmektedir.

AY: Bu Konuda Üniversiteler Ne Yapabilir?

ORTAS:

- Üniversite ile bagi devam eden, üniversite adina yayin yapan, katki sunan ögretim üyeleri belirtilebilir. Üniversitenin “yasayan çinarlar” olarak tanimlanan emekli ögretim üyelerine onore edildiklerini hissettirilip kendi evleri ve emeklerinin geçtigi üniversiteleri ile baglarini koparmamalarinin beklendigi iletilmelidir.

 -Bölümlerde emekli odalari, mekân imkâni uygun olmayan durumlarda fakülte düzeyinde emekliler için uygun çalisma ortami tahsis edilmelidir.

- Bati üniversitelerinde basari ile yürütülen “Faculty club” bizde sosyal tesisler marifeti ile ögretim üyelerinin bulusma ortamlari yaratilarak ögretim üyelerinin bilimsel görüsmelerini geçeklestirmeleri, hatta sosyal ihtiyaci giderebilecekleri ortamlar yaratilmalidir. Ayrica yasayan çinarlar olarak bilimsel bilgi ve görgülerinden yararlanilmasi için ayrica onore edilmelidirler.

 

AY: Yasal Düzenleme Gerekli mi?

ORTAS;  üniversitelerine taninan haklar belirli ölçütlere ekseninde kamu üniversitelerine de taninabilir. YÖK’ün 1/7/2017 tarihli Usul ve Esaslar 2547 YOK sayili kanunun ekseninde kabul edilen “Emeklilik Yas Haddini Doldurmus Ögretim Üyelerinin Sözlesmeli Olarak Çalistirilmasina Iliskin Usul ve Esaslar” maddesinin yeniden degisiklige ugramasi için girisimde bulunulmasi gerekir. Dünyanin en pahali yetisen birikimli ve donanimli insani bilim insanidir. Insan beyninin gözlem, okuma, düsünme, tartisma ve deneyleyerek biriktirdigi bilgi, görgü ve yaraticiligi uzun zaman almaktadir. Zekâ, yetenek, beceri, çaba sonucu imbiklenen bilgi birikimi insan gücünden en çok yararlanilacak dönemde emekli edilmeleri ciddi bir israf olacaktir. Nitelikli bilgi birikimine ve bilincine kavusmus insanlardan kurumlarin yaralanmasi için yasal düzenleme gerekmektedir.

AY: Baska Önerileriniz Var mi?

ORTAS: Ögretim üyesi olarak emekli olan ancak geçmis akademik verimlikleri özellikli son 5 yilda yaptigi yayin sayilari, kitap çalismasi, sanatsal etkinlikler, atif sayilari, belirli bir h-faktörü olan, Avrupa Birligi, TÜBITAK vs. kaynakli fonlardan proje alan/alabilen ögretim üyelerinin proje adresi olarak çalistigi üniversitesini göstermeleri ve ilgili bilim dalinin bilgisi ve isbirligi ile projelerini kendi sagladiklari kaynaklardan finanse edecek sekilde arastirma yapmalari arastirma faaliyetleri içinde kalmasi tesvik edilmeli. Bu konuda gelismis üniversitelerin emekli ögretim üyelerini istihdam etmede kendi kosullarini belirledikleri görülmektedir.

Yüksek lisans ve doktora düzeyinde islenen dersleri verebilecek akademik kadrosu olmayan birimlerde, emekli ögretim üyelerinden maksimum 4-6 saat/haftalik ders verebilmeleri ve akademik danismanlik gerektiren durumlar için yasal düzenleme getirilebilir.

Türkiye gibi üniversite tarihi çok genç olan ülkemiz üniversitelerinde birinci ve ikinci kusak kurucu akademik kadrolarin emekliliklerinin yasadigi ve içlerinde yasayan çinarlarin bilgi görgü ve deneyimlerinden birimin karar mekanizmalarina akademik takvime dahil olmadan birimde bilimsel çalismalarina olanak saglayacak yasal sorunlarin düzenlenmesi gereksinimi bulunmaktadir.

Türkiye’de akademik yasami ve bilimsel ilkeleri sürekli kilmak için tecrübe sahibi, birikimli ve akil melekleri canli bilim insanlari ülkelerine hizmet etmek istedikleri sürece, yönetim ve birimlerin iç islerine karismamak sarti ile çalismalarina ve egitim faaliyetlerine katilmasina ciddi gereksinim var. Konun ülkenin bilim ve teknolojik ve saglikli sosyal gelisimi için önemli. YASAL ve MALI durum uygunlugunun mevzuat degisikligi gerekiyor Siyaset üstü bir yaklasimla konu ele alinmalidir.

 AY: Tesekkürler

 ORTAS:Ben tesekkür ederim..