Milyonlarca kamu emekçisinin beklediği 3600 ek gösterge için görüşmeler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda başladı. Bakan Vedat Bilgin, çalışmanın bu yıl içinde biteceğini belirterek, “3600’de de önemli adım atacağız
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin başkanlığında bugün yapılan ilk toplantıya, kamu kurumlarını temsilen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Ertuğrul Soysal, Çalışma Genel Müdürü Nurcan Önder, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı Cevdet Ceylan, Hazine ve Maliye Bakanlığı Kamu Mali Yönetim ve Dönüşüm Genel Müdürü Sayın Yakup Tekin, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı Bütçe Genel Müdürü Bahtiyar Sazlık, Cumhurbaşkanlığı Personel ve Prensipler Genel Müdürü Bilal Şentürk, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ve Memur-Sen’e bağlı sendika başkanları katıldı.
Toplantının basına açık bölümünde konuşan Bakan Bilgin, “Yıllardır konuşulan 3600 ek göstergeyi, hepimizin bildiği gibi kamu sözleşmesinde Memur-Sen ile kayıt altına aldık. Bunu vaat olmaktan çıkardık. Bugüne kadar da bütün teknik çalışmalarını bakanlığımız bünyesinde gerçekleştirdik. Fakat sadece bizim bakanlığımızın değil Maliye ve diğer kamu kuruluşlarını ilgilendiren mesele olduğu için de kamuda çalışan herkesin sorunun çözümüne ilişkin beklentileri var” dedi.
Bilgin, reform adı altında geçmişte düzenlemeler yapıldığını ancak kamu personel sisteminin bütüncül şekilde ele alınmadığını kaydederek şunları söyledi:
“Kamu personelinin birçok sorunu, farklı düzenlemelerle içinden çıkılmaz hale geldi. Eşitsizlikler yapıldı. Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu karar, kamuda 3600 meselesinin adil şekilde düzenlenmesini kapsamaktaydı. Bugün, bu meselenin ele alınması mühim hale geldi. Küresel pandemi kriziyle karşı karşıyayız. Salgın, varyantlarla etkisini devam ettiriyor. Bunun sağlık boyutu var, bir de toplumsal ve ekonomik hayata yansıyan sorunları var. Çünkü salgın tüm dünyada ekonomik dalgalanmaya yol açtı. Başta ABD gibi gelişmiş ülkeler olmak üzere bütün ülkeler olumsuz etkilendiler. Dünyada enflasyon ile tanışmamış ülkeler bile enflasyon sorunları yaşamaktadır. Bilhassa enerji fiyatlarındaki yükseliş, enerji fiyatlarının dünyada meydana getirdiği maliyet artışları, tedarik zincirlerindeki kopuş, bütün dünyada yeni bir ekonomik kriz atmosferine sebep oldu. Bunun Türkiye’ye yansımaları oldu.
Türkiye, yaklaşık 8 milyar dolarlık bir ekonomidir. Bu ekonominin büyümesi, kalkınma sorunun aşılması sürecinde Türkiye’nin kat ettiği mesafelerin meydana getirdiği sorunları dikkate aldığımızda, küresel dalgalarla olumsuz şartlarda etkilenen sorunların Türkiye içinde enflasyona yol açması, yaşadığımız ekonomik sorunlara sebep olmasını göz önünde bulundurmamız gerekir. Türkiye’nin ekonomik problemlerinin aşılması konusunda hükümet olarak önemli adımlar atıyoruz. Yeni ekonomik politikalar, sorunların aşılması için Türkiye’nin önemli bir imkanı haline geldi. Bunu daha da hızlandırarak çözme imkanına sahip olacağımızı gösteriyor. Göstergeler bu şekildedir.
Türkiye’nin, sadece ekonomik politikalarla değil sosyal politikalarla verdiği cevaplar vardır. Ekonomik sorunların büyüme ile bunun yarattığı refah ile çözüleceğine inanıyoruz. Bu konuyu çalışan herkesin bildiği gibi ekonomik politikalar büyümeyi uzun vadede devam ettirdiğinde aşılacak sorunlardır. Kısa vadede bunların sosyal sorunlara yol açmasını önleyecek tedbirlere ihtiyaç duyulmaktadır. Bizim bakanlık olarak görevimiz de budur.
“ENFLASYON FARKINI VERMEKLE KALMADIK, SOSYAL DENGE DESTEĞİ VERDİK”
Sadece enflasyon farkını vermekle kalmadık, aynı zamanda sosyal denge desteği verdik. Emeklilerimizin bin 500 lira olan emekli maaşını 2 bin 500 liraya çıkararak tedbirler almaya devam ediyoruz. Zor dönemde geçiyoruz. Bunların yeterli olduğunu söylemek mümkün değil. İlavelerini yapacağız. Enflasyon yüzde 36 iken biz, altı aylık yüzde 31 zam yaptık. Temmuz’da da benzer durumla karşılaştığımızda temmuzda da bu düzenlemeleri yapacağız. Çalışanlarımızı enflasyona ezdirmeme sözünün gereğini yapacağız. Bundan kimsenin endişesi olmasın.
Kamu çalışanlarımızın 3600 ek gösterge ile adil şekilde beklentilerini karşılayacak düzenlemeyi yapacak kararlılıktayız. Sayın Cumhurbaşkanımız, bunu bu sene içerisinde çözeceğimizi söyledi. Biz de ilk komisyon toplantımızı gerçekleştiriyoruz. Bu komisyonda meseleler ele alınacak. Sosyal taraflar taleplerini dile getirecek. Kamu kuruluşlarının imkan ve teknik olarak bu sorunun çözümüne dair önerileri değerlendirilecek. Komisyon, birkaç toplantı içinde, ne kadar sürer şimdiden tahmin etmek mümkün değil… Bunu adil çözüm olacağına dair şimdiden kanaatimi belirtmek isterim.”
“OMURGA BOZUKLUKLARININ DÜZENLENMESİNE İHTİYACI VAR”
Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın, görüşmeleri 2022 yılının birinci yarısında bitirmeyi kararlaştırdıklarını söyledi. Yalçın, ek gösterge sistematiğinde belirli aralıklarla yapılan düzenlemelerle omurga bozuklularının oluştuğunu belirterek, “Toplu sözleşmemizde vaat olan 3600 ek gösterge konusunu bir yol haritasına dönüştürdük. Bu, siyaset mekanizması açısından önemlidir diye düşünüyorum. 3600 ek gösterge konusu neticelenecek. Belli meslek grupları şeklinde değil, 3600 ek gösterge ve ek göstergelerin düzenlenmesi şeklinde geniş çerçeve ortaya koyduk. Belli aralıklarla yapılan düzenleme nedeniyle omurga bozuklularının düzenlenmesine ihtiyaç var” diye konuştu.
“ASGARİ ÜCRETTE DEVRİM”
Bakan Bilgin, asgari ücrette devrim niteliğinde artış yaptıklarını savunarak, “Ekonomide yaşanan dalgalanmalara karşı sosyal kalkan oluşturma amacıyla hareket ediyoruz. Türkiye’nin tarihi içinde, yaklaşık 60 yılık dönemde tartışılan asgari ücretin vergi dışı bırakılması konusunda devrim niteliğinde bir artışı gerçekleştirdik. Enflasyon yüzde 36’yken onu dikkate almanızı isterim. Dolayısıyla bütün bu büyük değişimleri gerçekleştirdik. 3600’de de önemli adım atacağız. Kamu personelleri arasında adaletsizlik duygusunu ortadan kaldıracak beklentileri karşılayacağımızı düşünüyorum” dedi.