'Selçuk Özdağ’dan Bahçeli’ye yanıt: Şah derlerse mat ederiz'

Yeniçağ yazarı Orhan Uğuroğlu bugün “Selçuk Özdağ’dan Bahçeli’ye yanıt: Şah derlerse mat ederiz “ başlıklı yazısını kaleme aldı.

Yeniçağ yazarı Orhan Uğuroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin açıklamaları ve olası bir baskın seçimde verilmesi konuşulan milletvekili desteğini engellemek amaçlı' yasa değişikliği' önergesini köşesine taşıyarak, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Selçuk Özdağ ile yapmış olduğu konuşmayı aktardı. 

Orhan Uğuroğlu’nun Selçuk Özdağ’dan Bahçeli’ye yanıt: Şah derlerse mat ederiz “ başlıklı yazısında Uğuroğlu şöyle kaydetti:


'2018’de CHP’nin İYİ Parti’ye seçime girebilmesi için 15 milletvekilini ödünç vermesini hatırlatan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP Genel Başkanı’nın Gelecek Partisi’yle Deva Partisi’ne grup kurabilmeleri amacıyla milletvekili vermesinin 6 yasada değişiklik yapılarak engellenmesini önerdi:
Yapılacak yasa değişikliklerine bir madde de ben ekleyeyim
•    2 kez üst üste cumhurbaşkanı adayı çıkartmayan parti münfesih olur…
Ve Bahçeli’nin şu cümlesine de bakalım:
“15 Temmuz 2020’ye kadar CHP’nin iki partiye milletvekili vermesi güçlü ihtimaldir…”
Recep Tayyip Erdoğan 2023’e kadar sarayda oturmayı hayal ederken MHP’li Semih Yalçın Bahçeli’nin 9 yıl önceki “MHP’nin iktidarı zorunluluktur” hayalini tekraren attığı Tweet ile hatırlattı…
Dedim ki;
•    Erken seçim sinyalidir…
Hop oturup hop kalktılar ve dediler ki;
AKP’li Numan Kurtulmuş;
“Bahçeli erken seçim istemiyor…”
AKP’li Mahir Ünal,
“Muhalefet hayal etmesin MHP ile uyum içinde 2023’e hazırlanıyoruz…”
MHP’li Semih Yalçın sanki Tweet’i atan kendisi değil gibi sonradan dedi ki;
“Cumhur İttifakı 2023 hedeflerine doğru kararlı ve emin adımlarla ilerleyecektir”
Peki, tamam anladık da Bahçeli’nin tekraren vereyim şu sözü ne anlama gelir:
“15 Temmuz 2020’ye kadar CHP’nin iki partiye milletvekili vermesi güçlü ihtimaldir…”
Söyleyeyim;
•    Baskın erken seçimi güçlendiren ifadedir…
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu 2023’de yapılacak seçimden 3 yıl önce neden Gelecek ve Demokrasi ve Atılım Partilerine milletvekili desteği versin ki?
İlaveten;
Diyelim ki AKP + MHP + Vatan Partisinin oluşturduğu “Çamur at izi kalsın” şekilde siyaset yapan cumhur ittifakı Meclis’e milletvekili değişimini yasaklayan yasa teklifini gönderdi.
Bu teklif yasalaşmadan milletvekilleri yer değiştirişe ne olacak?
Yasa geriye doğru işlemez ki…
Sonuç olarak demem o ki;
•    Bahçeli erken seçim sinyallerini sürdürüyor… 
•    “Belki yarın belki yarından da yakın” denir ya günü zamanı geldiğinde bilirim pat diye açıklar…
•    Çünkü MHP tabanı huzursuz, hedefsiz, iddiasız ve işsiz…
Erdoğan da AKP’liler de çok yaşamasınlar diye peşin peşin uyarıyorum…
Değerli okurlarım,
Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Selçuk Özdağ ile görüştüm dedi ki;
“Baskın seçim bekliyordum… İttifak “Korona Virüs başarımızı oya tahvil edelim” diye baskın seçim düşündü ki bizi ve DEVA partisini seçim dışı bırakırız” diye planladılar. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı…”
Sordum: Neden uymadı?
Özdağ dedi ki;
“Baskın olmayacak ama erken seçim olacak, bekliyoruz. Bunlar Türkiye’yi yönetemiyorlar, Her geçen gün oy kaybediyorlar ve Gelecek Partisine halkın teveccühünü görüyorlar. Eğer 2023’e kalırsa görüyorlar ki AKP’nin oyları barajın altına yani yüzden 10’un altına düşecek.”
•    Sordum: CHP dışından milletvekili Gelecek Partisine geçer mi?
Özdağ dedi ki;
“Erken seçim yaparlarsa AKP’den de başka partilerden de görüştüğümüz ve partimize katılacak milletvekili arkadaşlarımız var…
•    Sordum: CHP’den milletvekili desteğine gerek yok mu?
Özdağ dedi ki;
“Sayın Kılıçdaroğlu’nun ve CHP’nin desteğine teşekkür ederiz ama ihtiyaç olacağını düşünmüyoruz. Çünkü A – B ve C planlarımız var. Bizimle çoğunluğu AKP’li olmak üzere milletvekili arkadaşlarımız var…”
•    Soru: Sayın Bahçeli yasalarda düzenlemeler yapılarak seçime katılmamanız için önerilerde bulundu. Ne diyorsunuz?
Özdağ dedi ki;
“TBMM’de millet yararına genel düzenleme yapılır. Gördüğümüz bizleri seçime sokmamak için yasa öneriliyor. MHP ve AKP her ne yaparlarsa yapsınlar; Şah derlerse Mat ederiz… Tavsiyem milletin sorunları ile ilgilenip çözüm bulsunlar. Demokrasinin kurallarını çiğnemesinler…”
Bizi seçime
Değerli okurlarım,
Merhum Turgut Sunalp’in Milliyetçi Demokrasi Partisi (MDP) milletvekilleri Meclis’te üçüncü parti olmaktan çok huzursuzdular ve iktidardaki ANAP’a geçmek istiyorlardı…
Ancak 1980 Anayasası milletvekili değişimini yasaklamıştı.
O günlerin gündeminde bu konu vardı ve Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ı Abant’ta hafta sonu tatilinde izlerken anayasa hükmünden bahsederek çok sıkıştırınca, “Orhan Anayasa’yı bir kere çiğnemekle bir şey olmaz” dedi.
Hayda…
Gündem bu slogan geldi bu kez de…
Ve sonunda ne oldu biliyorsunuzdur, bilmeyenler için yazayım…
MDP genel kurulunda ANAP’a iltihak etme yani birleşme kararı alındı. ANAP genel kurulunda da kabul edildi.
Böylece Anayasa’daki, “Milletvekilleri parti değiştiremez” hükmü, anayasadaki boşluk nedeniyle çiğnendi…
“Anayasa ve yasalar çiğnenmek üzere çıkarılır” sözümü bu yüzden sık sık yazarım…
Bir örnek daha vereyim da bir kahkaha patlatın Pazar neşesi olsun…
Cumhurbaşkanı yemininin son kısmını anımsatayım:
“Türkiye Cumhuriyetinin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefim üzerine and içerim.”
Sonra?
Sonrası yok bir değişiklik daha yapılarak cumhurbaşkanın parti üyesi olmasına olanak sağlandı
“Tarafsız” ama “taraflı” cumhurbaşkanı var…
Aziz Nesin’in, “Yaşar ney yaşar ne yaşamaz” hikayesi gibi bir durum ortaya çıktı…
Radyo, televizyon ve gazetelere gündemi söylemesi ayıp bendeniz verdim geçtiğimiz hafta.
Baskın seçim halinde Gelecek ve DEVA partilerine milletvekili desteği soruma CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun verdiği “evet” yanıtı birçok medya mecrasında adım verilmeden alıntılandı…
Bu ilkeye dikkat eden medya ise hem Yeniçağ TV’yi hem de adımı verdiler…
Medya demişken sanmayın ki Yılmaz Özdil ve Fatih Portakal’ın kişilik haklarına yapılan zorbaca saldırıları yorumlamayacağım…
Haksızlığa karşı susan dilsiz şeytan asla olmadım, olmayacağım…
Yarın enine boyuna değerlendireceğim…'